Türkçe ve Sosyal Bilimler Eğitimi Bölümü Koleksiyonu
Bu koleksiyon için kalıcı URI
Güncel Gönderiler
Öğe Diyarbakır kenti civarında Dicle Nehri Vadisinde zamansal ve çevresel değişimin uzaktan algılama teknikleriyle incelenmesi(Dicle Üniversitesi, 2024) Karadoğan, Sabri; Satar, Nesretullah; Kavak, M.TahirAkarsu vadileri ve yatakları nehir ekosistemleri için hayati öneme sahip doğal ortamlardır. Su kaynaklarının ve nehir akış dinamiklerinin zaman içinde nasıl değiştiğini anlamak, özellikle iklim değişikliği ve insan faaliyetleri nedeniyle, önemli çevresel sorunlara işaret edebilir. Nehir yatak değişikliklerin belirlenmesi arazi kullanımı açısından da önemlidir. Bu bağlamda, Dicle Nehri'nin su yüzey alanı ve nehir yatağı değişikliklerinin seyri çevresel sürdürülebilirlik için kritik öneme sahiptir. Bu çalışmada, Google Earth Engine (GEE) kullanarak Landsat 4, 5, 7 ve 8 uydu görüntüleri aracılığıyla Diyarbakır kenti civarında Dicle Nehri'nin 1990-2020 yılları arasında su yüzeyi değişimi ve nehir yatağı dinamikleri analiz edilmiştir. Normalized Difference Water Index (NDWI) kullanılarak nehirdeki su yüzey alanı hesaplanmış, yatak yönelimleri belirlenmiş, değişimler ve eğilimler grafiklere dönüştürülerek analiz edilmiştir. Elde edilen sonunçlara göre özellikle yanlış arazi kullanımı ve kum ocaklarının faaliyeti nedeniyle yatak bozulmaları ve beraberinde toprak nemi değişimleri gözlenmiştir. Ayrıca Tüm müdahelelere rağmen nehrin kendi doğal gelişim seyrine bağlı olarak ve tektonik hatlara, litolojik zayıf zonlara intibak ederek yatağını aşındırması nedeniyle, Dicle nehri vadisinde öngörülemeyen çevresel değişimlerin kütle hareketlerinin ve doğal afetlerin meydana gelmesi kaçınılmazdır.Öğe Doğal ve kültürel peyzaj değişikliklerinin mekân algısına etkileri: Hasankeyf örneği(Dicle Üniversitesi, 2024) Karadoğan, Sabri; Yetmen, Hurşit; Durmuş, EsenPeyzaj değişimi, doğal veya beşeri çevrelerde meydana gelen fiziksel, sosyal ve kültürel değişiklikleri ifade eder. Bu değişimler, çeşitli faktörlerden kaynaklanabilir; örneğin, şehirleşme, baraj ve yol inşaatları, tarım faaliyetleri, sanayileşme, iklim değişikliği veya doğal afetler gibi etkenler peyzajın görünümünü ve işlevini etkileyebilir. Peyzaj değişimi, insanların mekân algısında, doğa ile olan ilişkilerini ve çevresel deneyimlerinde de değişiklikler meydana getirir. Fiziki ve beşeri ortamda meydana gelen değişikliklerin derin bir şekilde yaşandığı örneklerden biri de tarihi Hasankeyf yerleşmesi ve çevresidir. Bölgedeki su kaynaklarını yönetmek ve enerji üretmek amacıyla inşa edilen Ilısu Barajı inşaatı nedeniyle, içinde Hasankeyf ören yerinin ve yerleşmesinin de bulunduğu Dicle Vadisi ve kollarının bir bölünü sular altında kaldı. Bu durum, Hasankeyf yerleşmesinin yanı sıra çevredeki birçok doğal, tarihi ve kültürel mirasın büyük bir kısmının kaybolmasına neden olmuş, yerleşme ve fonksiyonel alanları, vadinin kuzeyinde Raman Dağı eteklerinde yeni bir konsept ile inşa edilmiştir. Dolayısıyla eski Hasankeyf ile yeni Hasankeyf arasındaki biri birine benzemeyen bu değişim, önceki peyzajı bilenler üzerinde çok değişik etkiler bırakmaktadır. Bu tür peyzaj değişimlerinin bireylerin psikolojik durumları ve duygusal tepkileri üzerinde önemli etkiler meydana getirdiği bilinmektedir. Bu araştırma, peyzaj değişiminin üniversite öğrencilerinin mekân algısında yarattığı değişiklikleri ve etkileri ölçmeyi amaçlamaktadır. Araştırma nedeniyle iki kez yeni Hasankeyf ve çevresine öğrenci gezisi düzenlenmiş, gezi sonrası tüm öğrencilere üç bölümden oluşan gezi alanlarıyla ilgili deneyimlerini, duygularını ve düşüncelerini ifade etmeleri için elektronik ortamda bir anket uygulanmıştır. Bu sorular, mekânsal değişimlerin bireyler üzerindeki psikolojik etkilerini ve doğa ile insan arasındaki ilişkiyi incelemeyi amaçlamaktadır. Araştırma, peyzaj değişimlerinin toplumsal ve kültürel boyutlarını da ele alarak, bu alandaki literatüre katkıda bulunmayı hedeflemektedir.Öğe Türkiye Türkçesi dilbilgisi(Kişisel Yayınlar, [2010?]) Özçelik, Sadettin; Erten, MünirTürkiye Türkçesi dilbilgisi.Öğe Coğrafya eğitiminde harita okuryazarlığı ve sorunları(İstanbul İl Millî Eğitim Müd., 2024) Karadoğan, Sabri; Maral, MerveHarita okuryazarlığı, haritaları okuyabilme, yorumlayabilme ve anlayabilme yeteneğini ifade eder. Bu beceri, bireylerin mekânsal bilgileri etkili bir şekilde anlamalarını sağlayan temel bir yetenektir. Harita okuryazarlığı, bireylerin coğrafi özellikleri, lokasyonları ve mekânsal ilişkiler gibi haritalarda sunulan bilgileri anlamalarını sağlar. Harita okuryazarlığı becerilerine sahip olan bireyler, küresel konuları daha iyi anlayabilir, çevresel koşullardaki değişiklikleri takip edebilir, eğilimleri analiz edebilir ve bilinçli kararlar alabilir. Harita okuryazarlığının kazandırılmasında en önemli rol coğrafya eğitimindedir. Hemen her coğrafya konusu harita ile ilişkilendirilebilir ve öğretmenlerin uygulayacağı yöntem-teknik ve etkinlikler öğrencilerin mekânsal düşünme becerilerini geliştirmelerine yardımcı olabilir ve gerçek hayattaki durumlarla bağlantı kurmalarını sağlayabilir. Ancak Teknolojinin gelişmesi ile birlikte haritalar da dijital ortamda yaygınlaşmaya ve kullanılmaya başlanmıştır. Bu durumun avantajları olduğu kadar dezavantajları da söz konusudur. Bu çalışmada coğrafya eğitimi bağlamında kullanımı azalan manuel harita ve uygulamaları ile birlikte ortaya çıkan harita okuryazarlığı problemine dikkat çekilmiş ve çözüm önerileri sunulmuştur.Öğe Diyarbakır’ın eğitim ve kültür yaşamında müzeler ve kentin müzecilik tarihi(Ensar Neşriyat, 2024) Karadoğan, Sabri; Salcan, EmrullahGünümüzde müzeler, toplumların ve mekânların hafızaları olmalarının yanı sıra, pek çok ülkede özellikle hem tüm bireyler, hem öğrenciler için deneyimlerini zenginleştirdikleri informal öğrenme ortamlarıdır. Yaşanmış zamanların ve buna bağlı objelerin sergilendikleri yerler olarak müzeler, ortak duygu ve düşünceler etrafında insanları birleştirir ve anlamlı deneyimler sonucu öğrenmeyi motive eder. Geçmişle veya görsel öğelerle kurulan iletişim, yeni bilgiler edinmenin yanında, dış dünyaya karşı aidiyet ve farkındalıkların da gelişmesini sağlar. Son yıllarda alışılagelmiş arkeoloji müzeleri dışında Sanat Müzeleri, Etnografya ve Tarih müzeleri, Doğa Tarihi Müzeleri, Bilim ve teknoloji Müzeleri, Afet Müzeleri gibi tematik müzeler de kentlerin sosyal ve eğitim yaşamlarına girmiş durumdadır. Türkiye bu konuda gelişmiş ülkelerin gerisinde kalsa da, son yıllardaki gelişmeler ümit vericidir. Devlet müzeleri yanında özel ve gönüllü kuruluşların yanı sıra yerel yönetimlerin açtıkları ve belirli temalara yönelik müzeler de açılmaya başlamıştır. Diyarbakır kentinde de yakın zamanlara kadar resmi devlet kurumu niteliğinde sınırlı sayıda müze mevcutken, iç turizmin gelişmesine ve kentsel fonksiyon değişimine paralel olarak yeni müzeler kurulmuş, var olan eski müzeler de konsept değişikliğine gitmiştir. Bu çalışmada informal eğitim bağlamında Diyarbakır’daki müzelerin niteliği, tematik özellikleri geçmişleri ve kuruluş-gelişme öyküleri ele alınmıştır.Öğe Merkezi mekan fonksiyonu ve coğrafi çevre ile entegrasyonu açısından Diyarbakır Ulucami(Ensar Neşriyat, 2024) Karadoğan, SabriTarihi dönemlerde insanın doğa ve doğa olayları ile ilişkileri yaşadığı mekan ve mimari yapılara da yansımıştır. Anadolu’da Ulucamiler merkezi tarihi mekanlar olarak bu ilişkileri en iyi yansıtan mimari öğelerdir. Sözkonusu mekanlar kentin merkezi konumunda, çevresel ihtiyaçlara doğrultusunda düzenlendikleri gibi, birçok coğrafi (yerbilimsel, astronomik ve klimatik) düzeneği ve mimari öğeyi bünyelerinde bulundurur. Bunlara; zamanı anlamak için güneşin gün içindeki hareketlerini esas alan güneş saati, deprem veya yer hareketlerinde binanın statik durumunu haber veren denge sütunları, astronomik gözlemlerin yapıldığı muvakkithaneler örnek olarak verilebilir. Çok çeşitli kültür ve uygarlıklara ev sahipliği yapmış Anadolu’da hem yerleşim birimleri ve mimari yapılar coğrafi koşullara gore düzenlenmiş, hem de doğal olaylara ilişkin fenomenlerle bağlantılı düzenekler ve mekan üniteleri inşa edilmiştir. Anadolu'da tarihin çeşitli dönemlerine ait mimari yapılarda benzeri yapı ve düzeneklere rastlamak mümkündür. Bu durum söz konusu dönemlerde günlük yaşamda ve mekansal düzenlemelerde coğrafi çevrenin ve doğanın ne derece dikkate alındığını, tasarımlarda ve yaşam ünitelerinde bilimsel kaygıların ne derece ön planda olduğunu göstermektedir.Öğe Reception, accommodation, and farewell of the Sultan Abdülaziz in Britain(2024) Görür, Emel DemirWith the exception of military campaigns in Ottoman history, the only Sultan who traveled to foreign countries and the only caliph who went to Christian countries as an ally was Sultan Abdülaziz. One of the most important stops during Sultan’s journey to Europe in 1867 was Britain. He visited many institutions here and stayed for more than ten days, participated in banquets and balls, was given in his honour and hosted many influential people and institutions at the reception he gave. Sultan’s journey to Europe, the British leg of his travel in particular, aroused great interest in the British press, and liberal, conservative, and satirical newspapers kept a close eye on Sultan. There were page-by-page news about the balls given in the name of the Sultan, the entertainments organised, the apparel and attitudes of the Sultan and his entourage, and what they ate and drank. Accordingly, this study aims to convey the reflections of this journey in British liberal, conservative, and satirical newspapers and to exhibit the attitudes of dissidents and supporters towards the journey together with their impressions and reflections on the British front. The perception of Sultan and Islam that existed in Britain and changed during the journey will also be revealed.Öğe Raman Dağı güneyinde Dicle Nehri Vadisi-Gercüş antiklinali arasının jeolojik-jeomorfolojik kesiti(2017) Karadoğan, SabriBu jeolojik-jeomorfolojik kesit, Raman Dağı güneyinde Dicle Nehri vadisi ile Gerçüş antiklinali arasındaki sahanın yapısını göstermektedir. Kesit üzerinde şu ana özellikleri gözlemleyebiliriz: 1. Stratigrafik birimler: Kesitte farklı jeolojik dönemlere ait formasyonlar görülmektedir. Bunlar arasında: - Üst Kretase-Paleosen: Ksga (Garzan Formasyonu) ve Ksg (Alt Germav Formasyonu) - Alt Eosen: Tsg (Gercüş Formasyonu) - Orta Eosen-Oligosen: Tmge (Germik Formasyonu) - Alt Eosen-Oligosen: Tmh (Hoya Formasyonu) - Üst Miyosen-Alt Pliyosen: Ts (Şelmo Formasyonu) - Kuvaterner: Qal (Alüvyon) 2. Yapısal özellikler: - Kesitte belirgin bir aşındırılmış antiklinal yapı (Gerçüş antiklinali) görülmektedir. - Formasyonlar arasında uyumsuzluklar ve faylar mevcuttur. 3. Topografya: - Raman Dağı, kesitte en yüksek noktayı oluşturmaktadır (yaklaşık 1360 m). - Dicle Nehri vadisi, kesitte en alçak noktayı oluşturmaktadır (yaklaşık 400 m). 4. Jeomorfolojik özellikler: - Dicle Nehri vadisi, ve Gercüş Antiklinali kombu kesitte belirgin bir şekilde görülmektedir. - Farklı yükseltilerde aşınım yüzeyleri ve teraslar gözlemlenmektedir. 5. Litolojik özellikler: - Farklı formasyonlar farklı litolojik özelliklere sahiptir. Örneğin, Garzan Formasyonu (Ksga) kireçtaşı içerirken, Gercüş Formasyonu (Tsg) kırıntılı sedimentlerden oluşmaktadır. 6. Zaman aralığı: Kesit, Üst Kretase'den Kuvaterner'e kadar uzanan geniş bir zaman dilimini kapsamaktadır. Bu kesit, bölgenin karmaşık jeolojik tarihini ve yapısal evrimini göstermektedir. Bölgede tektonik hareketlerin etkisi, sedimantasyon süreçleri ve erozyonun rolü açıkça görülmektedir. Ayrıca, Dicle Nehri'nin bölgenin jeomorfolojik gelişimindeki önemli rolü de anlaşılmaktadır.Öğe Hazro ilçesi ve çevresinin jeomorfoloji haritası(2024) Karadoğan, SabriBu harita, Hazro İlçesi ve çevresinin jeomorfoloji haritasıdır. Haritanın ana özellikleri şunlardır: a) Ana Jeomorfolojik birimler: - Pliyo-Kuvaterner Aşınım-Dolgu Yüzeyi - Karstik Plato b) Yapısal şekiller: - Kuesta ve Hogbek yapıları - Yarma Boğaz (Kluz) - Ruz - Subsekant Depresyon - Komb Depresyon - Konsekant Vadi - Konsekant Akarsu (K) - Subsekant Akarsu (S) - Obsekant Akarsu (O) - Resekant Akarsu (R) c) Hidrografik unsurlar, d) Yerleşim yerleri: Hazro ilçe merkezi ve çevresindeki köyler (örn. Ormankaya, Çitlibahçe, Dadaş), d) Topografik özellikler: - Yükseltiler belirtilmiştir (örn. Cernik Dağı 1009 m, Gockar Dağı 1002 m) ayrıntılarıyla gösterilmiştir. İlçe sınırı kırmızı kesikli çizgi ile gösterilmiştir. Harita, bölgenin karmaşık ve zengin jeomorfolojik yapısını göstermektedir. Karstik platolar, depresyonlar, vadiler ve akarsu sistemleri bölgenin ana jeomorfolojik özelliklerini oluşturmaktadır. Ayrıca, yapısal unsurlar (kuesta, hogbek, yarma boğaz) bölgenin tektonik geçmişini ve bunun yüzey şekillerine etkisini açıkça ortaya koymaktadır. Jeomorfoloji haritaları, bir sahanın jeomorfolojik özelliklerini anlamak, doğal kaynakları değerlendirmek, arazi kullanımını planlamak ve potansiyel jeolojik tehlikeleri öngörmek için çok değerli kaynaklardır. Ayrıca, bölgenin hidrolojik özelliklerini ve insan yerleşimlerinin jeomorfolojik yapıyla ilişkisini anlamak için de önemli ipuçları verir.Öğe Hazro ilçesi ve çevresinin jeoloji haritası(2024) Karadoğan, SabriGIS ortamında yapılmış Hazro ilçesi ve çevresinin jeoloji haritası. Haritanın ana özellikleri şunlardır: a) Jeolojik birimler: Harita farklı renk ve desenlerle çeşitli jeolojik formasyonları göstermektedir. Bunlar arasında: - Kuvaterner alüvyon - Paleozoik formasyonlar (örn. Seyhsab-Hacertun Formasyonu) - Mesozoik formasyonlar (örn. Mardin Sayindere Formasyonu) - Tersiyer formasyonlar (örn. Germav Formasyonu) b) Yapısal özellikler: - Bindirme fayları (sürüklenme fayları) haritada belirgin şekilde gösterilmiştir. - Antiklinal ve senklinal yapılar, c) Topografik unsurlar: - Yükseltiler belirtilmiştir (örn. Seyitağı T. 1277 m) - Nehirler ve dereler, d) Yerleşim yerleri: - Hazro ilçe merkezi ve çevresindeki köyler (örn. Ormankaya, Çitlibahçe, Dadaş), ayrıntılarıyla gösterilmiştir. Bu harita, bölgenin karmaşık jeolojik yapısını göstermektedir. Farklı yaşlardaki formasyonların bir arada bulunması, bölgenin zengin bir jeolojik geçmişe sahip olduğunu gösterir. Bindirme faylarının varlığı, bölgenin tektonik olarak aktif olduğuna işaret eder. Bu tür haritalar, bölgenin jeolojik özelliklerini anlamak, doğal kaynakları değerlendirmek, yapısal jeoloji çalışmaları yapmak ve potansiyel jeolojik riskleri öngörmek için gereklidir. Ayrıca, bölgenin jeomorfolojik özelliklerini ve insan yerleşimlerinin jeolojik yapıyla ilişkisini anlamak için de önemli bir kaynaktırÖğe Hazro-Hacertun kubbe yapısını gösteren blokdiyagram(2024) Karadoğan, SabriBu elle çizilmiş şekil, Hazro-Hacertun kubbe yapısını gösteren bir blok diyagramdır. Şeklin ana özellikleri şunlardır: 1. Jeolojik yapı: Diyagram, bir antiklinal (kubbe) yapısını göstermektedir. Bu, tabakaların yukarı doğru bükülmesiyle oluşan bir jeolojik yapıdır. 2. Stratigrafik birimler: Farklı jeolojik dönemlere ait katmanlar gösterilmiştir. Bunlar arasında: - Oligosen-Eosen kalker - Üst Kretase-Paleosen konglomera, kumtaşı - Jura-Kretase kristalize kireçtaşı, dolomit marn - Permo-Trias kuvarsit, kalkeri marn, bitümlü gre 3. Topografik özellikler: Diyagram, engebeli bir arazi yüzeyini göstermektedir. Yüksek tepeler ve derin vadiler belirgindir. 4. Erozyon etkileri: Yüzeyde aşınma ve erozyon izleri görülmektedir, bu da bölgenin uzun süredir yüzey süreçlerine maruz kaldığını gösterir. 5. Yapısal özellikler: Katmanların kıvrılması ve muhtemelen faylanma gibi tektonik etkilerin izleri görülmektedir. Diyagramda bazı yerel yer adları belirtilmiştir: Halhal, Dadaş, Şeyhsab, Hazro, Zuğur gibi. Bu blok diyagram, Hazro-Hacertun bölgesinin karmaşık jeolojik yapısını ve yüzey özelliklerini anlamak için önemli bir görsel araç sağlamaktadır. Bölgenin tektonik tarihini, stratigrafik ilişkilerini ve jeomorfolojik özelliklerini bir arada göstermesi açısından özgün bir kartografik gösterimdir.Öğe Karapınar (Konya) çevresinin jeomorfoloji haritası(2024) Karadoğan, SabriBu harita, Karapınar (Konya) çevresinin jeomorfoloji haritasıdır. Haritanın ana özellikleri şunlardır: 1. Jeomorfolojik birimler: - Haritanın büyük bir kısmını kaplayan geniş düzlükler (plato veya ova tabanı), - Karapınar Taşlığı olarak adlandırılan engebeli, - Kumluk olarak işaretlenmiş bir bölge, 2. Volkanik şekiller: - Volkanik koniler ve piroklastik koniler, - Maar (patlama krateri) olarak işaretlenmiş dairesel yapılar, - Barrankoslar, - Bazalt ve andezitik kayalıklar, 3. Rüzgar (Eoliyen) şekilleri: - Kum örtüleri, - Barkanlar (hilal şeklinde kum tepeleri), - Kum tepeleri, - Dağ eteği kumulları, - Deflasyon çukurları, 4. Genel ve fluviyal (akarsu) şekiller: - Tek tepeler, - Yamaçlar, - Vadiler, - Pliyosen aşınım düzlüğü, - Etek düzlükleri, - Ova tabanı, - Yüksek düzlükler, 5. Beşeri unsurlar: - Karayolu, - İlçe merkezi (Karapınar) Bu harita, bölgenin karmaşık jeomorfolojik yapısını göstermektedir. Özellikle volkanik aktivitenin izleri (maar, volkanik koniler), rüzgar etkisiyle oluşan şekiller (kum tepeleri, barkanlar) ve geniş düzlükler dikkat çekicidir. Bölge volkanik ve kurak-yarıkurak iklim morfojenetik faktörleri etkisi altındadır Bu tür haritalar, bölgenin jeolojik geçmişini anlamak, doğal kaynakları değerlendirmek, arazi kullanımını planlamak ve potansiyel jeolojik tehlikeleri öngörmek için çok değerlidir. Ayrıca, bölgenin ekolojik özelliklerini ve insan faaliyetlerinin çevre üzerindeki etkilerini anlamak için de önemli bir kaynaktır.Öğe Karapınar (Konya) çevresinin genel jeoloji haritası(2024) Karadoğan, SabriBu harita, Karapınar çevresinin genel jeoloji ve jeomorfolojisini gösteren detaylı bir haritadır. Haritada şu özellikler ön plandadır: 1. Jeolojik birimler: - Neojen limnik-sedimanter plato: Haritanın büyük bir kısmını kaplayan, tuğla desenli alan. - Bozdağlar masifi: Sol alt köşede dikey çizgilerle gösterilen alan. - Neojen-Kuvaterner volkanitleri: Sağ alt köşede "v" şeklinde sembollerle gösterilen alan. - Havza tabanı: Noktalı alanlar, özellikle haritanın üst kısmında görülmektedir. 2. Jeomorfolojik özellikler: - Obruklar: Daire şeklinde sembollerle gösterilmiş, özellikle haritanın orta kısmında yoğunlaşmıştır. - Patlama çukurları (maar): Çift daire şeklinde sembollerle gösterilmiştir. - Volkan konisi: Güneyde bir adet gösterilmiştir. - Kum rölyefi sahası: Güneyde küçük bir alanda gösterilmiştir. 3. Topografik özellikler: - İzohipsler: 1000 metre yükseklik çizgisi haritada gösterilmiştir. 4. Beşeri unsurlar: - Karayolu: Kalın çizgi ile gösterilmiştir, haritayı doğu-batı yönünde kesmektedir. - Yerleşimler: Siyah noktalarla gösterilmiştir. Karapınar en büyük yerleşim yeri olarak görünmektedir. 5. Hidrografik özellikler: - Tuz Gölü: Haritanın kuzeyinde gösterilmiştir. Bu harita, bölgenin özgün jeolojik ve jeomorfolojik yapısını göstermektedir. Özellikle obrukların yoğunluğu, volkanik aktivitenin izleri ve sedimanter platonun geniş yayılımı dikkat çekicidir. Bu tür haritalar, bölgenin jeolojik geçmişini anlamak, doğal kaynakları değerlendirmek ve potansiyel jeolojik tehlikeleri (örneğin, yeni obruk oluşumları) öngörmek için çok değerlidir.Öğe Dicle Nehri Vadisi ve çevresinin (Batman güneyi) jeomorfoloji haritası(2018) Karadoğan, SabriBu harita, Batman güneyinde Dicle Nehri Vadisi ve çevresinin yer şekillerini gösteren detaylı bir jeomorfoloji haritasıdır. Haritanın ana özellikleri şunlardır: 1. Jeomorfolojik birimler: Harita çeşitli jeomorfolojik birimleri renk ve sembollerle göstermektedir. Bunlar arasında: - Pliyo Kuvaterner (Alçak Platolar), - Killi Arazi (Badlands Topografyası), - Killi Arazi (Heyelan Topografyası), - Evaporitik Karstik şekiller, - Karstik Plato, - Bazalt Platosu, - Polye, - Vadi Tabanı, - Sekiler sayılabilir. 2. Yapısal özellikler: Haritada antiklinal eksenleri, fay hatları, düşey atımlı normal faylar gibi yapısal unsurlar da gösterilmiştir. 3. Hidrografik özellikler: Dicle Nehri ve kolları haritada belirgin şekilde gösterilmiştir. Ayrıca akarsular, yığınaklar ve çarpak gibi akarsu jeomorfolojisi unsurları da işaretlenmiştir. 4. Yerleşim yerleri: İl merkezi (Batman), ilçe merkezleri ve köyler haritada gösterilmiştir. 5. Yükseltiler: Haritada yükseltiler de belirtilmiştir. Örneğin, Raman Dağı (1288 m) ve Doğu Raman Dağı (1204 m) gibi. Bu harita, bölgenin karmaşık jeomorfolojik yapısını ifade etmektedir. Karstik alanlar, platolar, vadiler ve akarsu sistemleri bölgenin ana jeomorfolojik özelliklerini oluşturmaktadır. Ayrıca, yapısal unsurlar (faylar, antiklinaller) bölgenin tektonik geçmişini ve bunun yüzey şekillerine etkisini göstermektedir. Bu tür haritalar, bölgenin jeolojik ve jeomorfolojik özelliklerini anlamak, doğal kaynakları yönetmek, arazi kullanımını planlamak ve doğal afet risklerini değerlendirmek için gerekli ve değerli araçlardır.Öğe Geological-geomorphological evolution sections of the Birkleyn Caves surroundings(2018) Karadoğan, SabriHand-drawn This figure contains a series of sections showing the stages of geological-geomorphological evolution of the Birkleyn Caves area. The figure shows five stages, numbered 1 to 5: 1. In the first stage, the limestone layer extends horizontally over the ophiolite. 2. In the second stage, the limestone layer begins to fold and crack as a result of tectonic movements. 3. In the third stage, the folding and cracking become more pronounced, and cavities begin to form in the limestone. 4. In the fourth stage, the cavities in the limestone widen and begin to merge. Erosion also becomes apparent on the surface. 5. In the last stage, surface erosion progresses further, and as a result, the groundwater, which has gone deeper, forms three distinct cave systems, and the land surface becomes more rugged. The figure shows two main geological units: - Limestone: Shown with horizontal lines. - Ophiolite: Shown with "V" symbols. This diagram shows the complex process of cave formation in limestone areas and the influence of the underlying ophiolite layer on this process. It clearly shows how geological processes such as tectonic movements, erosion and dissolution have created cave systems over time. Such diagrams are important tools for understanding the geological and geomorphological history of an area, studying cave formation processes and predicting possible future changes in the area.Öğe Sayısal arazi modeli üzerinde Birkleyn Mağaraları çevresinin jeomorfolojik gelişimi(2018) Karadoğan, SabriSayısal Arazi Modeli ile GIS ortamında yapılmış olan bu 3 boyutlu şekil, Birkleyn Mağaraları çevresinin jeomorfolojik evrimini gösteren bir dizi kesit içermektedir. Şekil, A'dan E'ye kadar numaralandırılmış beş aşamayı göstermektedir: 1. İlk aşamada, bir peneplen yüzeyi ve lokal bir havza görülmektedir. 2. İkinci aşamada, tektonik hareketlerin canlanması ve yükselme ile birlikte yüzeyde erozyon başlamış ve Mağara 1 oluşmaya başlamıştır. 3. Üçüncü aşamada, yükselme hareketleri ile önce havza gerisinde bir göl oluşmuş, dördüncü aşamada ise daha sonra şiddetli akarsu aşındırmasıyla epijenik olarak Birkleyn Çayı Korha Dağı bünyesine saplanmış ve derin vadisini açmıştır. Daha sonra, erozyon daha da ilerlemiş, blok yükselmelere bağlı olarak akarsu ağı yer altına geçmiş ve mağara sistemleri alt seviyelere doğru gelişmeye başlamıştır. Sonuçta üç farklı seviyede mağara sistemleri oluşmuş, Birkleyn Çayı ve Korha Antiklinal yapısı belirginleşmiştir. Bu şekil, bölgenin zaman içinde nasıl evrimleştiğini, mağara sistemlerinin nasıl oluştuğunu ve yüzey topografyasının nasıl değiştiğini göstermektedir. Ayrıca, nehir sisteminin ve jeolojik-tektonik yapıların bölgenin jeomorfolojik gelişimindeki rolünü de vurgulamaktadır. Bu tür diyagramlar, bir bölgenin jeolojik ve jeomorfolojik tarihini anlamak, mağara oluşum süreçlerini incelemek ve bölgenin gelecekteki olası değişimlerini tahmin etmek için önemli araçlardır.Öğe Hakim rüzgar yönü ve inversion olaylarının Malatya kentine etkisi(2010) Karadoğan, SabriElle çizilmiş bu şekil, bir şehir üzerindeki rüzgar akımlarını ve hava olaylarını gösteren şematik bir diyagramdır. Şekildeki ana unsurlar şunlardır: 1. Şehir silueti: Diyagramın alt kısmında bir şehir silueti görülmektedir. Binalar ve yapılar basit çizgilerle temsil edilmiştir. 2. Beydağı: Şehrin sol tarafında Beydağı kütlesi bulunmaktadır. 3. Rüzgar akımları: İki farklı rüzgar akımı oklar ile gösterilmiştir: a) Şehrin üzerinden geçen büyük oklar "Şehir üzerinde en çok etkili olan rüzgarlar ve yönleri" olarak etiketlenmiştir. Hakim Rüzgar yönünün GB-KB olması sanayi alanlarında ortaya çıkan kirletici unsurları kent üzerine taşınmasına neden olmaktadır. b) Beydağı’nın yamaçlarından aşağı inen daha küçük ok "Yamaç rüzgarları ve inversion olayları" olarak etiketlenmiştir. Bu diyagram, şehir iklimi ve mikro-iklim çalışmaları için önemli olan birkaç fenomeni göstermektedir: 1. Şehir üzerindeki genel hava akımları 2. Dağlık arazinin yerel hava akımları üzerindeki etkisi (yamaç rüzgarları) 3. Şehir yapısının hava akımlarını nasıl etkileyebileceği 4. İnversiyon olayları, yani sıcaklığın yükseklikle artması durumu, ki bu genellikle hava kirliliğinin şehir üzerinde hapsolmasına neden olabilir. Bu tür diyagramlar, şehir planlamacıları, meteorologlar ve çevre bilimciler için şehir iklimini ve hava kalitesini anlamada ve yönetmede önemli araçlardır.Öğe Geomorphological evolution of the Birkleyn Caves area(2018) Karadoğan, SabriElle çizilmiş olan bu 3 boyutlu şekil (Geomorphological Evolution of the Birkleyn Caves area), Birkleyn Mağaraları çevresinin jeomorfolojik evrimini gösteren bir dizi kesit içermektedir. Şekil, 1'den 5'e kadar numaralandırılmış beş aşamayı göstermektedir: 1. İlk aşamada, bir peneplen yüzeyi ve lokal bir havza görülmektedir. 2. İkinci aşamada, tektonik hareketlerin canlanması ve yükselme ile birlikte yüzeyde erozyon başlamış ve Cave 1 (Mağara 1) oluşmaya başlamıştır. 3. Üçüncü aşamada, şiddetli akarsu aşındırmasıyla epijenik olarak Birkleyn Çayı Korha Dağı bünyesine saplanmış ve derin vadisini açmıştır. 4.. Dördüncü aşamada, erozyon daha da ilerlemiş, blok yükselmelere bağlı olarak akarsu ağı yer altına geçmiş ve mağara sistemleri bir alt seviyeye doğru gelişmeye başlamıştır. 5. Son aşamada, üç belirgin mağara (Cave 1, Cave 2 ve Cave 3) oluşmuştur. Ayrıca Birkleyn Nehri ve Korha Antiklinal yapısı belirginleşmiştir. Bu şekil, bölgenin zaman içinde nasıl evrimleştiğini, mağara sistemlerinin nasıl oluştuğunu ve yüzey topografyasının nasıl değiştiğini göstermektedir. Ayrıca, nehir sisteminin ve jeolojik yapıların (örneğin Korha Antiklinal) bölgenin jeomorfolojik gelişimindeki rolünü de vurgulamaktadır. Bu tür diyagramlar, bir bölgenin jeolojik ve jeomorfolojik tarihini anlamak, mağara oluşum süreçlerini incelemek ve bölgenin gelecekteki olası değişimlerini tahmin etmek için önemli araçlardır.Öğe Bingöl ve çevresinin uydu görüntüsü giydirilmiş 3D arazi modeli(2014) Karadoğan, SabriBu 3D blokdiyagram, Bingöl şehri ve yakın çevresinin topografik özelliklerini gösteren detaylı bir uydu görüntüsüdür. Bingöl şehri, dağlık bir arazide geniş bir vadinin sol bankında yüksek bir dağ kütlesinin kuzey yamacında konumlanmıştır. Görüntüdeki belirgin hidrografik unsurlar Bingöl Çayı ve Bayram Çayı’dır. Biraz daha doğuda birleşip Göynük Çayı’na kavuşan bu iki akarsu Murat nehrinin kollarındandır. Şehrin yeni gelişme alanları Bingöl çayı ile Bayram Çayı arasındaki sekiler üzerinde gelişme göstermektedir. Bu akarsu ve vadileri yerleşimin konumunu ve gelişme akslarını etkilemiş gibi görünmektedir. Ancak sahaya damgasını vuran en önemli fiziki unsur Bayram Çayı’nın yerleştiği Doğu Anadolu Fay Zonu’dur. Şehir merkezinin özellikle doğu çevresinde yoğun tarım arazileri söz konusudur. Bu 3D blok diyagram, Bingöl şehrinin coğrafi konumunu, topografik özelliklerini ve çevresiyle olan ilişkisini anlamayı kolaylaştıran bir görsel araçtır. Şehrin dağlık bir bölgede, nehir vadileri boyunca nasıl geliştiğini ve doğal çevresiyle nasıl etkileşimde bulunduğunu göstermektedir.Öğe Diyarbakır Suriçi’nde tescilli tarihi yapıların kent planı üzerindeki dağılışı, türleri ve sayıları(2009) Karadoğan, SabriHarita, Diyarbakır Suriçi'ndeki tescilli tarihi yapıların parsel yapısı üzerindeki dağılımını, türlerini ve sayılarını gösteren ve Coğrafi Bilgi Sistemleri (GIS) ile yapılmış bir haritadır. Haritada farklı renkler ve semboller kullanılarak çeşitli yapı türleri işaretlenmiştir: • Açık Yeşil: Camiler, • Siyah çeşme sembolü: Çeşmeler, • Lacivert: Hamamlar, • Sarı: Hanlar, • Turkuaz: Harabeler, • Kırmızı: Kiliseler, • Mor: Medreseler, • Haki: Mescitler, • Koyu Yeşil: Okullar, • Turuncu: Resmi binalar, • Gri: Tarihi evler, • Mavi: Türbeleri göstermektedir. Harita, bölgedeki yapıların konumlarını ve çeşitliliğini detaylı bir şekilde sunarak, kullanıcıların belirli yapıların yerlerini kolayca bulmalarına olanak tanır. Ayrıca, haritanın alt kısmında bir ölçek bulunmakta, bu da mesafelerin tahmin edilmesine yardımcı olmaktadır. Bu harita, şehir planlaması, tarihi araştırmalar ve turizm gibi alanlarda kullanılabilecek önemli bir kaynaktır.