Sosyal Bilimler Enstitüsü Makaleler
Bu koleksiyon için kalıcı URI
Güncel Gönderiler
Öğe Arap milliyetçiliği ve 1967 Arap-İsrail Savaşı(Mali Araştırmalar Derneği, 2023) Tekdemir, Muhittin; Biçen, Fatma Zehra; Tekdemir, AzadSince the 18. Century, the developments in Europe have attracted the attention of the Islamic world. The Ottoman Empire sent students to Europe to learn about military and political developments. This led to the spread of Western knowledge in educated Ottoman circles. After direct exposure to Europe, it became clear that the superiority of the West was not only in military and economic fields, but also to a different worldview. This led to a belief that modernization could only be achieved through Europeanization. Arab world also began to see the influence of European ideas, such as nationalism and nation-state. By the 19th century, European colonization had spread to more than half of the Islamic world. After the First World War, Arabs found themselves under European colonialism. This study examines Arab nationalism and its transformation, and the viability of Arab nationalism. In this context, the study aims to examine the impact of this ideology on the structural transformation of the Middle Eastern geography in the context of nation-states, based on the concepts of “wataniya” and “qawmiya”.Öğe A Bibliometric analysis of research onneophobia and gastronomy tourism(Universidade de Aveiro, 2023) Hatisaru, Meral; Uslu, Abdullah; Gündüz, Halil IbrahimAbstract This study aims to investigate the current status of studies on "neophobia and gastronomic tourism"published in the international literature over the last 41 years (1980-2021). The data was ex- tracted from Web of Science (WOS), and so a bibliometric analysis of the publications indexed in WOS was made in this study. The VOSviewer program was employed in order to analyse and visualize the data for a total of 3269 studies on the subject of "neophobia and gastronomy tourism"from the relevant database. Besides, the analysis of the data was supported by the R package program. It has been observed that there are 2113 articles out of 3269 documents on neophobia and gastronomy tourism and that the highest number of articles were published in 2021. The ndings indicate that the most cited author was Siegrist, M. and that the most cited document was. Also, it has been found that the most co-cited article was written by Pliner, P. The United States, with the most cited and strongest ties, also appears to be the most proli c country. This study provides an overview of neophobia and gastronomy tourism research which has been conducted over the last 41 years through bibliometric analysis.Öğe Şeyhü’l-İslâm Zekeriyyâ el-Ensârî’ye nispeti hatalı eserler(Aksaray University, Faculty of Islamic Sciences, 2023) Yıldırım, NurettinShaykh al-Islam Zekeriyyâ al-Ansari (d. 926/1520), who is considered as one of the leading scholars and qadi al-qudâts (chief qadi) of the Mamluk period, wrote in almost every branch of Islamic sciences such as tafsir, hadith, fiqh, kalam, mysticism, logic, and the Arabic language and literature. The names of most of these books were mentioned in the tabaqat sources, and many of them were critically edited and have reached the present day, and for this reason, there is no dispute in attributing them to al-Ansari. However, the misunderstanding of some texts in the tabaqat, regarding some works that bear more than one name belonging to Ansari as an independent work, and some of the writings of other scholars were mistakenly attributed to him, causing wrong books to be attributed to him. Therefore, in this study, existing books believed to be incorrectly attributed to him were studied and subjected to content analysis. As for those that were not available, I tried to identify the reasons that might cause misunderstanding by going to the source. As a result of this study conducted using the textual analysis method, it was found that many works that did not actually belong to al-Ansari were incorrectly attributed to him.Öğe Yenilenebilir enerji ile istihdam arasındaki ilişki: Türkiye için ARDL sınır testi yaklaşımı(Alanya Alaaddin Keykubat Üniversitesi, 2023) Ordu, Seyit; Songur, MehmetYapılan bu çalışmanın amacı Türkiye’de yenilenebilir enerji tüketimi ile istihdam arasındaki ilişkiyi ampirik olarak analiz etmektir. Bu çerçevede söz konusu ilişkinin varlığı 1980-2019 dönemine ait yıllık istihdam, yenilenebilir enerji tüketimi, birincil enerji tüketimi ve sermaye hasıla katsayısı verileri yardımıyla ele alınmıştır. Bu bağlamda değişkenler arasındaki uzun dönemli ilişki Peseran vd. (2001) tarafından geliştirilen ARDL sınır testi yaklaşımı ile ampirik olarak analiz edilmiştir. Elde edilen ARDL sınır testi sonuçlarına göre, uzun dönemde yenilenebilir enerji tüketimi ile istihdam arasında eşbütünleşme ilişkisi olduğu yani serilerin uzun dönemde birlikte hareket ettiğine ulaşılmıştır. Ayrıca elde edilen uzun dönem katsayılarına göre, yenilenebilir enerji tüketimindeki %1’lik bir artışın istihdamı %0.1 arttırdığı ifade edilebilir. Nitekim Türkiye’de gelecek yıllarda yenilenebilir enerji kaynaklarına olan yatırımların ve talebin artması ile birlikte bu durumun istihdam üzerinde daha etkili olacağı düşünülmektedir.Öğe Firma kaldıracı, vekalet maliyetleri ve firma performansı: Türkiye’de hizmet firmaları üzerinde ampirik bir araştırma(Mustafa Süleyman ÖZCAN, 2019) Kalash, İsmailAgency teorisi, borçlanmanın hissedarlar-yöneticiler agency problemini azaltarak (hissedarlar-borç verenler agency problemini arttırarak) firmanın performansını artırabileceğini (azaltabileceğini) önermektedir. Bu çalışma kaldıracın yüksek ve düşük agency maliyetlerine sahip olan firmaların performansı üzerinde etkisini analiz etmiştir. En küçük kareler yönetimi (OLS) ve Borsa İstanbul’da (BİST) hizmet sektöründe hisse senetleri işlem gören 52 firmanın 2008-2017 yıllarına ait verilerini kullanarak kaldıracın firma karlılığı üzerindeki etkisi negatif, ve bu negatif etki yüksek borcun agency maliyetlerine sahip firmalar için (yüksek büyüme fırsatları ve daha az maddi duran varlıklara sahip firmalar) daha yüksek, serbest nakit akışlarının agency maliyetlerine sahip firmalar için (yüksek serbest nakit akışlarına sahip firmalar) ise daha düşük olduğu tespit edilmiştir.Öğe Comparison of personality traits and demographic factors of the entrepreneurs: The case of Erzincan Province(Melih Topaloğlu, 2020) Yılmaz, Fatma; Aksoy, CenkPurpose – Entrepreneurship is a major force that forms the economic basis of developed countries today. Entrepreneurs contribute greatly to the strengthening of the economy by using resources effectively, generating innovative ideas, providing employment opportunities, and creating various markets. Each of the entrepreneurial individuals has various personality traits. This study aims to compare entrepreneurs' personality traits with demographic factors. Design/methodology/approach – The data used in the study were obtained from 281 entrepreneurs who have their own business in Erzincan province between 01.05.2019-01.07.2019, using the survey method, which is the primary data collection tool. The Survey forms were analyzed with SPSS for Windows 20.0. Findings – In the study it is found that female entrepreneurs are more extroverted than male entrepreneurs while the agreeableness levels of male entrepreneurs are higher than female entrepreneurs, single entrepreneurs are more extroverted than married entrepreneurs while the level of conscientiousness of married entrepreneurs is higher than single entrepreneurs, conscientiousness levels of aged 43 and over entrepreneurs are higher than other age groups while young entrepreneurs were found to have more openness than older entrepreneurs. Agreeableness levels of entrepreneurs with postgraduate are higher than entrepreneurs at other education levels. As education increases, agreeableness increases. Conscientiousness levels of entrepreneurs with postgraduate are higher than other education levels. As education increases, conscientiousness increases. Discussion – It was seen that some dimensions of the personality traits of the entrepreneurs were statistically significant in terms of demographic variables. Previous studies on the subject were examined, similar and different results were compared with this research. In entrepreneurship research, it was emphasized that personality traits and demographic factors are important and should be the subject of other studies in different place time and examples in the future. Some suggestions have been made to support especially women and young entrepreneurs.Öğe Kanlı Koca oğlu Kan Turalı karikatür bandının göstergebilimsel bir çözümlemesi(Motif Halk Oyunları Eğitim ve Öğretim Vakfı, 2020) Uygur, Hatice Kübra; Taş, Gülden AltıntopBu çalışmada, Dede Korkut boylarından “Kanlı Koca oğlu Kan Turalı” hikâyesi, UmutSarıkaya’nın Naber dergisinin 2015/3 numaralı sayısında yayımlanmış olan “Kanlı Koca oğluKan Turalı” hikâyesinin karikatür bandı, esas alınarak göstergebilimsel bir yaklaşımla elealınacaktır. Dede Korkut hikâyelerinin Dresden nüshasının 6. sırasında yer alan destansıhikâye, sözlü kültürden yazılı kültüre ve ardından karikatür-çizgi boyutuna taşınmıştır.Metnin yeni bir bağlamda karikatürize edilerek anlatılması ve bir mizah metninedönüştürülmesi üzerinden karşılaştırma yapılması ardında da metne bu yönteminuygulanması amaçlanmaktadır. Makalede “Kanlı Koca oğlu Kan Turalı”nın mizahi bağlamdakidönüşümü ise metin içinde ayrıca ele alınmaktadır. Karikatürize edilen metnin mizahınınanlaşılabilmesi için ana metni bilmenin ve kültürel kodlara sahip olmanın önemideğerlendirilme konusudur. Günümüzde anlatıların aktarımında yaşanan dönüşümlerinsürekliliği sağladığı yönündeki savdan hareketle söz konusu metnin karikatür bandındauğradığı değişimler göstergebilimsel bağlamda tespit edilmektedir. Dede Korkut boylarının,Türk milletinin kültürel kodlarına sahip en önemli eserlerinden biri olduğu tezinden yolaçıkarak metnin kendisine yapılacak göstergebilimsel bir okumayla kültüre dair pek çok açıkve örtük anlamı ve işlevi açığa çıkarmak amaçlamaktadır. Bu sebeple yapılacakçözümlemelerde kültürel kodları temel alarak yorumlamalarda bulunmak büyük önemtaşımaktadır. Ele alınan karikatür bandının Türk kültürü ve edebiyatı açısından önemidüşünüldüğünde metnin yapısındaki mizahi değişimleri bu yöntemle okumanın önemi buçalışmanın değerlendirme konusudur.Öğe Cari işlemler bilançosundaki değişmeyi etkileyen faktörler: BRIC örneği(Atatürk Üniversitesi İktisadi ve İdari Bilimler Fakültesi, 2018) Doğan, Okan; Bakırcı, Fehim; Doğan, Bahar BurtanFarklı ülkelerin değişik büyüme performansları ve entegrasyonhamleleri, dünya iktisat tarihinde muhtelif eksen ve paradigma kaymalarına yolaçmıştır. Çalışmanın konusunu teşkil eden Brezilya, Rusya Federasyonu,Hindistan ve Çin Halk Cumhuriyeti’ni kapsayan bu sonuncu kayma, JimO’Neill tarafından 2001 yılında “BRIC” terimi ile ifade edilmiştir. Dünyanınekonomi liderliği unvanını 1890’da İngiltere’den devralan ABD, bu liderliğiniilk etapta 2050 olarak ifade edilen beklentilerin çok öncesindeki bir yıl olan2014’te Çin Halk Cumhuriyeti’ne devretmiştir. Çin Halk Cumhuriyeti ile ABDarasındaki bu devir–teslim; aslında 20. yüzyılın farklı iktisadî başarı öykülerininson halkasını teşkil eden BRIC mucizesinin ete kemiğe bürünmesidir.Çalışmada BRIC ülkelerinin ekonomik performansları detaylarıyla ele alınmışve bu eksen kaymasından münferiden değil birlikte hareket etmeleri halindedaha fazla menfaat elde edebilecekleri ortaya konulmuştur.Öğe Türk Tipi Başkanlık Sistemi önerisinden Partili Cumhurbaşkanlığı Sistemine(Çanakkale Onsekiz Mart Üniversitesi, 2017) Kaya, BurakBu çalışmada Türkiye'deki başkanlık sistemi tartışmalarının gündeme geliş süreci, ABD Başkanlık Sistemi, Adalet ve Kalkınma Partisi'nin ilk defa gündeme getirdiği Türk Tipi başkanlık sistemi ve Partili Cumhurbaşkanlığı sistemi konularına değinilmiştir. Bu konular çerçevesinde başkanlık sisteminin; Türk Tipi başkanlık sistemi ve Partili Cumhurbaşkanlığı sistemi konuları; ülkenin istikrara kavuşması, yürütmenin hızlı ve etkin karar alabilmesi ve sistemin demokrasiye katkı sağlaması açılarından irdelenerek Türkiye için hangi modelin uygun olduğu amacına ulaşılmıştır. İlgili hükümet sistemleri karşılaştırmalı yöntemler analizi kullanılarak Türk Tipi başkanlık sisteminin Türk demokrasisine katkıda bulunduğu, yürütme organını istikrarlı bir yapıya kavuşturduğu ve yasama organını daha güçlü kıldığı bulguları elde edilmiştir. Elde edilen veriler ışığında Türk Tipi Başkanlık sistemine Temyiz Mahkemeleri üyelerinin Hakimler ve Savcılar Yüksek Kurulu üyeleri yerine milletin direkt olarak seçtiği yasama ve yürütme organlarının seçmesi önerisi getirilerek Türk Tipi Başkanlık sisteminin Türk demokrasisine büyük katkı sağlayacağı sonucuna ulaşılmıştır.Öğe Menüden ürün tercihlerinde tüketici etnosentrizminin gıda neofobisinin satın alma niyeti ve restoran imajının etkileri(Rahman Temizkan, 2023) Eren, Yağmur; Erul, Emrullah; Uslu, AbdullahBu çalışma tüketicilerin menüden ürün tercihlerinde tüketici etnosentrizminin, gıda neofobisinin, satın alma niyeti ve restoran imajının etkilerini ortaya koymayı amaçlamıştır. Tüketici etnosentrizmi ve gıda neofobisi kavramları kişilerin gıda seçimlerinde oldukça etkili olan psikolojik etmenlerdir. Literatüre bakıldığında tüketici etnosentrizmi ve gıda neofobisi kavramları üzerine ayrı ayrı çalışmalar bulunmasına rağmen bu kavramların birlikte ve satın alma niyeti, restoran imajı, yiyecek seçimi gibi değişkenlerle ele alındığı çalışmaların yetersiz kaldığı göze çarpmıştır. Bu amaçla çalışmada 420 kişilik bir örneklem üzerinde çevrimiçi (online) anket uygulanarak değişkenlerin birbirleri arasındaki ilişkileri ortaya konmuştur. Araştırma hipotezlerini test etmek için SPSS paket programı yardımı ile korelasyon ve regresyon analizi uygulanmıştır. Araştırmanın sonucuna göre tüketici etnosentrizminin, gıda neofobisinin, satın alma niyeti, restoran imajı ve yiyecek seçimi üzerinde anlamlı etkilerinin olduğu ortaya konulmuştur.Öğe Otel ve restoran müşterilerinin davranışlarının imaj, memnuniyet ve davranışsal niyetler üzerindeki etkilerinin kıyaslanarak araştırılması(Rahman Temizkan, 2022) Ceviz, Hatice; Erul, Emrullah; Uslu, AbdullahBu çalışma, otel ve restoran müşterilerinin hazcı (hedonik) tüketim, faydacı tüketim ve gönüllü sade yaşam davranışlarının onların imaj, memnuniyet ve davranışsal niyetler üzerindeki etkilerini araştırmayı amaçlamıştır. Anket tesadüfi olmayan örnekleme yöntemlerinden kolayda örnekleme yöntemiyle dağıtılmıştır. Çalışmanın verileri Diyarbakır’a gelen 208 otel ve 208 restoran müşterisine yönelik anket kullanılarak elde edilmiştir. Araştırma sonuçlarına göre, hem otel hem de restoran müşterilerinin hedonik ve faydacı tüketim davranışlarının imaj, memnuniyet ve davranışsal niyetler faktörleri üzerine anlamlı etkilerinin bulunduğu tespit edilmiştir. Ancak restoran müşterileri için gönüllü sade yaşam davranışlarının sadece imaj ve davranışsal niyetler üzerinde anlamlı etkisi varken, otel müşterileri için gönüllü sade yaşam davranışı her üç bağımlı değişkeninin (imaj, memnuniyet ve niyet) anlamlı bir belirleyicisi olarak bulunmuştur.Öğe Ma'muratü'l-aziz (Harput) reji idaresi (1883-1925)(Fırat Üniversitesi, 2023) Yılmaz, Mahmut; Yılmazçelik, İbrahim1853 Kırım Savaşı Osmanlı tarihinde bir dönüm noktasıdır. 16. Yüzyılda başlayan iktisadi gerilemenin artık yeni vergiler, iç borçlanma ve tağşiş ile düzeltilemeyeceği anlaşılmış ve Osmanlı tarihinde ilk defa dış borçlanma yoluna başvurulmuştur. Kırım Savaşı’nda müttefikleriyle birlikte Rusya’ya karşı mücadele eden Osmanlı Devleti, müttefikleri tarafından finanse edilmiştir. 1854 yılında başlayan dış borçlanma süreci 21 yılda yapılan 15 adet borçlanma sonrasında malî iflasla sonuçlanmıştır. Malî iflas sonrası alacaklı devletlerin baskısıyla çeşitli çözüm yolları aranmıştır. Bu arayış neticesinde 1879’da kurulan Rusûm-ı Sitte İdaresi’nin başarı göstermesi sonrası Aralık 1881 tarihinde Avrupalı alacaklı devletlerle Muharrem Kararnamesi imzalanarak, Düyun-ı Umumiye İdaresi kurulmuştur. İdarenin faaliyete başlaması sonrasında, idarenin yönetiminde olan tütün geliri, idare bünyesinde 1884’de faaliyete başlayan Reji Şirketi’ne devredilmiştir. Reji Şirketi hızlıca teşkilatlanarak tütünle ilgili her alanda tek söz sahibi haline gelmiştir. Reji Şirketi’nin geliştirdiği ilişki şekli büyük sorun ve sıkıntıların ortaya çıkmasına sebep olmuştur. Şirketin güçlü bir şekilde örgütlendiği vilayetlerden biri de Ma’muratü’l-Aziz Vilayeti olup makalemizde şirketin kuruluş tarihi olan 1883’de zikredilen vilayette kuruluşunu gerçekleştirdikten sonraki faaliyetleri ve sonuçları incelenmeye çalışılmıştır.Öğe Şeyhülislam Muhammed ve Sâmih’in kudûmiyeleri üzerine mukayeseli bir inceleme(2019) Batur, Halil; Yıldız, EnesDivan edebiyatının altı yüz yıllık gelişiminde farklı nazım şekilleri ve türlerine rastlamakmümkündür. Klasik Türk edebiyatının şeklî kuralcı yapısı içerisinde siyasî ve kültürel ortamın etkisi,sanatçıların yenilik arayışı ve estetik kaygıları gibi nedenlerle yeni türler ortaya çıkmıştır. Klasikedebiyatımızda “sefer, teşrif ve tebrik” temelli türlerden biri de kudûmiyelerdir. Kudûmiye; büyük veönemli zâtların bir seferden avdeti veya bir şehre teşrifi vesilesiyle takdim olunan armağana denir.Edebî bir terim olarak kudûmiye; büyük ve önemli bir zâtın seferden dönmesi veya bir şehre teşrifivesilesiyle yazılan, avdetin veya teşrifin tebrik edilip şairin ve halkın üzerindeki duygularınyansıtıldığı, dönen veya teşrif eden kişinin methedildiği manzumelere denir. Bu çalışma 17. yüzyılsanatçılarından Şeyhülislam Hocazâde Mehmed Efendi ve 19. yüzyıl sanatçılarından MehmedSâmih’in kaside nazım şekliyle yazdıkları kudûmiyelerin mukayeseli olarak incelenmesindenoluşmaktadır. Çalışmada öncelikle klasik Türk edebiyatında kudûmiyeler ve kudûmiyelerin diğertürlerle ilişkisi hakkında bilgi verilmiş, ardından farklı yüzyıllarda yazılmış ve farklı kişilere sunulmuşiki kudûmiye, şekil ve muhteva açısından incelenmiştir. Yazının sonunda iki kasidenintranskripsiyonlu metni de verilmiştir.Öğe Abdurrahim Karakoç'un şiirinde ideal gençlik tipi(2019) Çetinkaya, FerhatTürk edebiyatının önde gelen şahsiyetlerinden Abdurrahim Karakoç, yazdığı yüzlerce şiirle aşk, din ve vatan temalı şiirlerinin yanında toplumsal aksaklıkları gündeme getirmiş ve hece ölçüsüyle yarattığı ahenk ve sadelikle Halk şiirinin önemli şairlerinden biri olmuştur. Şiirlerini cesurca kaleme alan şair, şiirlerinin özünü mutlak hakikat teşkil etmekte beraber, şiirlerindeki esas unsurun insan olduğunu ön plana çıkarmaktadır. Toplumsal duyarlılığını şiir estetiğine aksettiren Karakoç, fikri, derinlemesine Halk şiirine nakşettirmiştir. Bunu ustalıkla yapan şair, hicivden ve ironiden oldukça yararlanmıştır. Bir ozan hassasiyetiyle yolsuzluklara ve kötülüklere savaş açmış, memleket meselelerine içten ve samimi bir duyarlılıkla eğilmiştir. Halk şiirinin sadeliğine ve yalınlığına getirdiği bu yenilik çok okunmasını sağlamıştır. Abdurrahim Karakoç, şiirinde gerçeklerden kopmadan dönemin sorunlarına değinerek şiirinin ana damarını belirlemiştir. Şair, toplum sorunlarıyla beraber şiirinde gençlik tipini idealize eder. İdealize ettiği gençlik tipi dinine sahip çıkan bir vatanperverdir. Ortaya koyduğu bu tiple düşün dünyasını net bir şekilde ortaya koyan Karakoç, bu yolla hem tasavvurundaki genci tasvir etmiş hem de dönemin sancılı sorunlarına çözüm sunmuştur. Halk şiirine kattığı yeni imgelerle Türk şiirini zenginleştiren Karakoç, gençliğe olan güvenini farklı zamanlarda birden çok şiirinde dile getirmiştir. Bu noktadan hareketle çalışmaya konu olan şiirlerde ideal gençlik rolünün çözümlenmesi yapılacaktır.Öğe El-Hâcc İbrâhîm Şerh-i Belâgat(2020) Dinçer, ÖmerEl-Hâcc İbrâhîm (Hacı İbrahim Efendi)'in neşrettiği Şerh-i Belâgat adlı eser, yazıldığı dönemde bir Türkçe belâgat kitabına yapılmış, muhtemelen ilk ve tek şerh ürünüdür. Ahmed Cevdet Paşa’nın ardından Mekteb-i Hukûk’ta edebiyat ve belâgat muallimi sıfatıyla görevlendirilen El-Hâcc İbrâhîm, Paşa’nın “Belâgatı Osmâniyye”sini ders kitabı olarak okutmuş, ders notlarını da 1883’te Vakit gazetesinde “Şerh-i Belâgat-ı Osmâniyye” başlıklı 13 yazı hâlinde tefrika etmiştir. Bu yazılar 1301/1884’te “Şerh-i Belâgat” adıyla iki cüzlük bir kitap hâlinde neşredilmiştir. El-Hâcc İbrâhîm’in, iki cüzü neşredilebilen “Şerh-i Belâgat”ı, aslında sâdece Belâgat-ı Osmâniyye’nin mukaddime bölümünün şerhi mahiyetindedir.Öğe Bir Başka Paris(2020) Çetinkaya, FerhatTarih boyunca eğitim, bilim, irfan sahasında birçok fikir adamı kendi vatanı ve milleti için çaba göstermiş ve derin izler bırakmıştır. Fikir dünyamızda vatanı ve milleti için derin izler bırakan değerlerimizden biri de merhum Prof. Dr. M. Orhan Okay’dır. Yeni Türk Edebiyatı sahasına kazandırdığı önemli çalışmalarla bilinen Orhan Okay, sanat ve edebiyat yönüyle ülkenin mütefekkirleri arasında sayılmaktadır. Ömrünü edebiyata adayan yazar, Doğu ve Batı medeniyetlerini de yakından tanıma gayretine girmiş ve kendine has üslubuyla birçok özgün tespitte bulunmuştur. Atatürk Üniversitesinde doktorasını tamamladıktan sonra üniversitesi tarafından iki yıllığına Paris’e gönderilen Okay, buradaki gözlemlerini, tespitlerini, hatıralarını çektiği fotoğraflar eşliğinde, Bir Başka Paris adlı eseriyle okuyucularına sunmaktadır.Öğe Bir başka İstanbul(2020) Dinçer, ÖmerŞu dünya sürgününde, yaşadıkları çağa ve sonrasına izlerini bırakan, ilim talep eden ve bu yolda nefeslerini, ömürlerini tüketmeyi gaye edinen öyle şahsiyetler vardır ki gayretleriyle çevrelerine örnek oldukları gibi neşrettikleri eserleriyle de sonraki nesillere rehberlik ederler. Türk edebiyatına ve düşünce dünyasına kazandırdığı öğrenciler ve eserlerle ilham veren önemli değerlerimizden biri de ardında gül kokuları bırakarak 13 Ocak 2017’de aramızdan ayrılan merhum Prof. Dr. M. Orhan Okay’dır. Türkoloji tarihinde en önemli araştırmacı ve akademisyenlerinden biri olarak kabul gören “bilge hoca” Prof. Dr. M. Orhan Okay, Çapa Yüksek Öğretmen Okulunu bitirdikten sonra 1955 yılında İstanbul Üniversitesi Edebiyat Fakültesi Türk Dili ve Edebiyatı Bölümünden mezun olarak öğretmenliğe atandı. Sırasıyla Artvin, Diyarbakır ve Erzurum’da yaklaşık kırk yılı kapsayacak Anadolu’daki ilim vazifesini icra etti. Büyük dedeleri Kafkaslardan gelmesine rağmen üç kuşak İstanbullu olan ve öğrencileri arasında adı “İstanbul beyefendisi” olarak zikredilen M. Orhan Okay Hoca, 1994 yılına kadar görev yaptığı Atatürk Üniversitesinden ayrılarak Sakarya Üniversitesine geçti. 1996’da aynı üniversiteden emekli olduktan sonra çocukluğunu, gençliğini, üniversite yıllarını geçirdiği İstanbul’a yerleşmiş ve orayı, vazifesinden dolayı her yıl yazları birkaç ay uğranılan bir şehir olmaktan çıkardı.Öğe Sanat ve edebiyat yazıları(2020) Yiğiz, UğurTürk tarihi ve edebiyatı, zaman içerisinde birçok mütefekkir, sanatçı, ilim adamı yetiştirmiş ve yetiştirmeye devam etmektedir. Akademisyen kimliği ile tanınan ve Türk edebiyat araştırmacılığında mümtaz bir yeri olan merhum M. Orhan Okay da son dönem önemli mütefekkir ve bilim adamlarından biridir. Özellikle yeni Türk edebiyatı başta olmak üzere, Türk edebiyatı alanında yaptığı çalışmalar ve yetiştirdiği öğrencilerle alanın kıymeti haiz hocalarından biri olmuştur. Orhan Okay hocanın Türk edebiyatına ve düşünce dünyasına kazandırdığı onlarca kitap ve makale vardır. Bu eserlerden biri de 1969-1987 yılları arasında çeşitli dergi ve gazetelerde kaleme aldığı makalelerden oluşan Sanat ve Edebiyat Yazıları adlı eseridir. İlk baskısını 1990 yılında yapan kitapta, yazarın ön sözde belirttiği üzere, “objektif sonuçları olan alan çalışmaları”nı kapsayan makaleler ve “yoruma ağırlık veren ve hatta deneme türü sayılabilecek” dediği denemeler ile birlikte toplamda yirmi sekiz yazı vardır. Bu yazılar, estetik gibi çok mücerret bahislerden, yakın devir iktisat tarihimize ışık tutacak müşahhas meselelere kadar (s. 7) geniş bir çerçeveye sahiptir.Öğe Şeyh Galib, Hüsn ü Aşk(2020) Avci, CündullahEser mesnevi nazım türüyle yazılmış bir aşk mesnevisidir. Hüseyin Ayan ve Orhan Okay hocalar tarafından hazırlanmış, ilk defa Dergâh Yayınları’nda 1975’te yayımlanmıştır. 1171’de (1757) İstanbul’da Yenikapı Mevlevîhânesi yakınlarındaki bir evde dünyaya geldi. Doğumuna “eser-i aşk” ve “cezbetu’llah” terkipleri tarih düşürülmüş, kendisine mevlevîhânenin şeyhi Kûçek Mehmed Dede ile halefi Seyyid Ebûbekir Dede’nin tavsiyesiyle Mehmed Esad adı konulmuştur. Dedesi Mevlevî olduğu gibi babası Mustafa Reşid Efendi de Peçuylu Ârif Ahmed Dede’den inâbe almıştır. Annesi Emine Hatun’dur. Divanında ve Hüsn ü Aşk’ında belirttiğine göre ilk eğitimini babasından aldı. 1780’de Galata Mevlevîhânesi’ne şeyh olan Hüseyin Efendi’den istifade etti. Arapça’yı Hamdi Efendi’den, Farsça’yı Hoca Neş’et’ten öğrendi. Neş’et Efendi kendisine “Esad” mahlasını verdiyse de dönemin Esad isimli şairleriyle karıştırılmaması için daha sonra “Galib” mahlasını kullanmaya başlamıştır. 1209’da (1794) annesi Emine Hatun’un, 1211’de (1796) müridi ve “yâr-ı gār”ı Esrar Dede’nin vefatı Şeyh Galib’i derinden üzmüş; Esrar Dede için bir mersiye kaleme almıştır. Bir yıl sonra hastalanan Şeyh Galib 27 Receb 1213 (4 Ocak 1799) tarihinde vefat etmiştir.Öğe Seçimlerin serbestliği ilkesi bağlamında mektupla oy kullanımı(T.C. Uyuşmazlık Mahkemesi Başkanlığı, 2021) Sezer, İbrahim EthemTüm dünyada yaşanan Covid-19 salgın hastalığı, gündelik hayatta maske takma zorunluluğu, mesafeli sosyal hayat, uzaktan eğitim ve selamlaşma gibi önemli etkiler doğurmuştur. Salgın hastalık dönemine denk gelebilecek bir seçimde, hastalığın seçmen davranışları üzerinde de etkileri olacağı kuşkusuzdur. Hastalığın kapalı ortamlarda ve insandan insana solunum yoluyla daha hızlı yayılabilmesi dikkate alındığında, salgın hastalık, seçmenlerin oy verme isteklerini azaltabilecektir. Bu durum ise temsilde adalet ve yönetimde istikrar ilkelerinin işlerlik kazanmasına engel olacaktır. Bahsi geçen olumsuz neticelerin önüne geçilebilmesi için uzaktan mektupla oy kullanma yönteminin faydaları bulunmaktadır. Mektupla oy kullanma yönteminin seçim güvenliği bakımından riskler taşıdığı da bir gerçektir. Anayasa Mahkemesi mektupla oy kullanma yöntemini seçimlerin serbestliği ve gizliliği ilkesine aykırı bulmuştur. Bununla birlikte salgın dönemine denk gelen bir seçimde temsilde adalet ve yönetimde istikrar ilkelerinin sağlanabilmesi için yeni bir yasal düzenleme ile bir B planı olarak mektupla oy kullanma yönteminin düzenlenmesi mümkündür. Yasal düzenleme yapılırken ise seçim güvenliğini temin edebilecek asgari yasal güvencelerin öngörülmesi gerekir.