Yazar "Vural, Aydın" seçeneğine göre listele
Listeleniyor 1 - 17 / 17
Sayfa Başına Sonuç
Sıralama seçenekleri
Öğe Bebek ve küçük çocuk gıdalarında bakteriyel sağlık riskleri(Türk Mikrobiyoloji Cemiyeti, 2021) Genç, Emine; Vural, AydınBebek ve küçük çocukların bağışıklık sistemi tam olarak gelişmemiştir. Bu dönemde beslenme hem büyüme hem de sağlık açısından önem taşımaktadır. Birçok bilimsel çalışmada devam formülleri ve ek gıdalarda patojen veya fırsatçı patojen varlığı belirlenmiştir. Hammadde, üretim, koruma ve tüketim aşamalarında bu gıdaların mikroorganzimalarla kontaminasyonunun engellenmesi gerekmektedir. Bebek ve küçük çocuk gıdalarındaki mikroorganizmaların belirlenmesi olası halk sağlığı riskleri açısından önemlidir. Bu çalışmada, bebek ve küçük çocuk gıdalarında saptanan patojen, fırsatçı patojen mikroorganizmalar ve halk sağlığı riskleri hakkında bilgi verilmesi amaçlanmıştır.Öğe Determination of aflatoxin M1 levels by elisa method in örgü (Knitted) cheese produced by traditional methods in Diyarbakır, Turkey(Dicle Üniversitesi Fen Bilimleri Enstitüsü, 2019) Yeşil, Ömer Faruk; Hatipoğlu, Abdulkerim; Vural, Aydın; Erkan, Mehmet Emin; Yıldız, AbdunnasirIn this study, the contamination levels of Aflatoxin M1 were determined on 184 Diyarbakır Örgü Cheese (DÖC) samples between May and December 2013 were taken from randomly selected markets of Diyarbakır centrum by ELISA method. Since there is only one study about the presence of AFM1 in DÖC, the results were mostly compared with other types of cheese. On the other hand, results of the study were compared with the European Commission’s AFM1 level. The average AFM1 values of the samples were determined as 167.58 ng/kg. The minimum and maximum AFM1 values were detected as 50 and 800 ng/kg, respectively. The number of samples exceeding the limit specified for AFM1 in the European Commission are 32 (17.39%) samples. AFM1 contamination levels of 53 (28.80%), 73 (39.67%) and in 26 (14.13%) samples were determined as 51-250 ng/kg, 51- 150 ng/kg and 0-50 ng/kg, respectively. The results of the analysis show that the AFM1 levels of the DÖC offered for sale at different points in Diyarbakır have a potential risk for consumers.Öğe Diyarbakır ilinde tüketime sunulan bazı baharatların mikrobiyolojik kalitesinin araştırılması(Kafkas Üniversitesi Veteriner Fakültesi, 2004) Vural, AydınBu çalışmada Diyarbakır'da tüketime sunulan bazı baharat türlerinin mikrobiyolojik kalitesinin belirlenmesi amaçlanmıştır. Baharat örnekleri (90 adet) toplam Mezofilik Aerob Bakteri, Enterobakterler, Koliform Bakteri, E. coli, Stafilokok, Sülfit İndirgeyen Anaerob Bakteri ve Küf-Maya sayılan açısından değerlendirilmiştir. İncelenen karabiber, kimyon, yenibahar, acı toz biber, kırmızı pul biber ve siyah pul biber örneklerindeki ortalama Toplam Mezofilik Aerob Bakteri sayıları sırasıyla 6.6 x 106, 4.8 x 106, 5.5 x 106, 1.0 x 107, 8.5 x 106 ve 3.9 x 106 kob/g olarak bulunmuştur. Bu sonuçlara göre örneklerin sırasıyla % 66.67, % 60.01, % 53.34, % 100.00, % 53.34 ve % 26.68'i Kodeks'e göre kabul edilebilir değerlerin üzerinde mikroorganizma içermektedir. Bu sonuçlar baharat örneklerinin yüksek düzeyde kontaminasyona maruz kaldığını ve dolayısıyla mikrobiyolojik kalitelerinin de oldukça düşük olduğunu göstermektedir. Bu durum insan sağlığı için potansiyel bir risk oluşturmaktadır. Sonuç olarak ışınlama ve mikrodalga gibi sterilizasyon yöntemlerinin hijyenik üretim teknikleriyle kombine bir şekilde kullanılmasının baharatların oluşturduğu riski önemli ölçüde azaltacağı düşünülmektedir.Öğe Diyarbakır ili’nde satışa sunulan köy ve market yumurtalarının hijyenik kalitesi üzerine bir araştırma(Dicle Üniversitesi Veterinerlik Fakültesi, 2008) Erkan, Mehmet Emin; Vural, Aydın; Güran, Hüsnü ŞahanBu çalışmada Diyarbakır İli’ndeki pazar ve marketlerde satışa sunulan köy ve market yumurtaların hijyenik kalitesi incelendi ve halk sağlığı açısında oluşturduğu risk değerlendirildi. Köy yumurtalarında ortalama Toplam Mezofilik Aerob Bakteri (TMAB) sayısı 6.72 log kob/ml (rinse); market yumurtalarında5.68 log kob/ml (rinse) olarak bulunmuştur. Salmonella, Listeria monocytogenes, koliform, E.coli ve E.coli O157:H7 kontaminasyonu ise köy yumurtalarında sırasıyla %10, %2, %81, %35 ve %1; market yumurtalarında ise %21, %6, %75, %33 ve %5 olarak saptanmıştır. Yüksek mikrobiyolojik kontaminasyon oranları yumurta örneklerinin hijyenik kalitesinin düşük olduğunu, bu durumun halk sağlığı ve gıda güvenliği açısından tehlikeler meydana getirebileceğini göstermektedir.Öğe Diyarbakır kentindeki Dicle nehri balıklarında mikrobiyolojik kalite parametreleri(2006) Erkan, M. Emin; Vural, AydınBu çalışmada Dicle Nehri’nin üç farklı noktasından Mayıs- Ağustos 2005 döneminde tutulan toplam 51 adet balık örneğinin mikrobiyolojik kalite parametreleri incelendi. Balık örnekleri toplam mezofilik aerob bakteri (TMAB), psikrofil bakteri, enterobactericeae, koliform, fekal koliform, Escherichia coli, Staphylococcus-Micrococcus, Staphylococcus aureus, küf-maya, Yersinia enterocolitica, Vibrio parahaemolyticus, Vibrio cholerae, anaerob bakteri ile Salmonella spp., Listeria monocytogenes, E. coli O157:H7 patojenleri yönünden analiz edildi. Toplam mezofilik aeorob bakteri sayısı 5.83 ile 7.07 log10 kob/g arasında saptandı. Örneklerdeki Salmonella spp., Listeria monocytogenes, E. coli O157:H7 varlığı ise sırasıyla % 15.69, % 3.92 ve % 5.88 olarak bulunmuştur. Diyarbakır bölgesinden tutulan Dicle Nehri Balıkları’nın mikrobiyolojik kalitesinin oldukça düşük olduğu ve bu durumun potansiyel bir sağlık riski oluşturduğu saptanmıştır.Öğe Diyarbakır örgü peynirinde aflatoksin M1 ile verotoksin 1 ve 2 varlığının araştırılması(Dicle Üniversitesi Veteriner Fakültesi, 2009) Erkan, Mehmet Emin; Vural, Aydın; Güran, Hüsnü ŞahanBu çalışma ile Diyarbakır’da üretilen ve açıkta satışa sunulan örgü peyniri örneklerinde Aflatoksin M1 ile Verotoksin 1 ve 2 varlığının araştırılması amaçlanmıştır. İncelenen örneklerde Aflatoksin M1 ve verotoksin varlığı sırası ile %46.67 ve %0.00 olarak bulunmuştur. Örgü peynirlerinin %14.44’ünde Türk Gıda Kodeksi’nce izin verilen değerlerden daha yüksek düzeyde Aflatoksin M1 tespit edilmiştir. Sonuç olarak örgü peynirlerinin halk sağlığı riskleri taşıdığı; ancak çiftlikten çatala tüm aşamalarda gıda güvenliğinin sağlanması, iyi ve hijyenik üretim tekniklerinin kullanılması ile bu risklerin ortadan kaldırılabileceği düşünülmektedir.Öğe Diyarbakır yöresinde ruminant beslenmesinde kullanılan karma yemlerin besin madde ve mikrobiyolojik kalite özellikleri(2008) Baran, Murat Sedat; Vural, Aydın; Erkan, M. EminBu araştırma, Diyarbakır yöresinde depolardan alınan 60 adet karma yemin besin madde, bakteri ve mantar florasını tespit etmek amacıyla yapılmıştır. Bütün yemlerin besin madde, bakteri ve mantar florası klasik yöntemlerle saptanmıştır. Sığır süt, sığır besi, buzağı ve kuzu yemlerinde; kuru madde, ham protein, ham yağ, ham selüloz, azotsuz öz madde ve ham kül düzeyleri bakımından yemler arasında istatistiki olarak önemli bir fark bulunmamıştır (p>0.05). Buzağı ve kuzu yemlerindeki ham selüloz düzeyleri standart değerlerden yüksek bulunmuştur. Buna karşılık süt, buzağı ve kuzu yemlerindeki ham protein değerleri standart değerlerin altında tespit edilmiştir.En düşük toplam mezofilik aerob bakteri sayısı süt yeminde, en yüksek ise kuzu yeminde bulunmuştur. Küf ve maya sayısı bakımından en yüksek değerler besi yemlerinde tespit edilmiştir. Sığır besi, buzağı ve kuzu yemlerinde Salmonella tespit edilemezken, süt yeminde % 13.30 düzeyinde tespit edilmiştir. Sığır süt, sığır besi, buzağı ve kuzu yemlerindeki kontaminasyon oranları sırasıyla Listeria monocytogenes için 13.33 %, 46.66 %, 33.33 %,13.33 %; koliform bakteri için 93.33 %, 86.66 %, 93.33 %, 80.00 %; Escherichia coli için 40.00 %, 26.66 %, 20.00 %, 40.00 %; Staphylococcus spp. için 86.66 %, 80.00 %, 93.33 %, 60.00 %; sulfite indirgeyen anaerob bakteriler için 73.33 %, 73.33 %, 60.00 %, 46.66 %; Bacillus cereus için 100.00 %, 100.00 %, 86.66 %, 93.33 %; küf için 93.33 %, 80.00 %, 100.00 %, 86.66 %; maya için 80.00 %, 73.33 %, 100.00 % ve 80.00 % olarak bulunmuştur. Sonuç olarak, Diyarbakır yöresinde ruminant beslenmesinde kullanılan sığır süt, buzağı ve kuzu yemlerinin besin madde ve mikrobiyolojik kalitelerinin, sığır besi yeminin ise sadece mikrobiyolojik kalitesinin düşük olduğu saptanmıştır.Öğe Diyarbakır yöresindeki çiğ koyun sütlerinin mikrobiyolojik, fiziko-kimyasal ve organoleptik özelliklerinin araştırılması(Erciyes Üniversitesi Veteriner Fakültesi, 2019) Çelik, Mehmet Nesip; Vural, Aydın; Erkan, Mehmet EminBu çalışmada Diyarbakır İlinde 100 farklı çiftlikten toplanan koyun sütlerinin bileşimi ve kalite özellikleri ile muhtemelhalk sağlığı risklerinin belirlenmesi amaçlanmıştır. Koyun sütü örneklerindeki ortalama toplam mezofilik aerob bakteri,toplam psikrofilik aerob bakteri, koliform, Escherichia coli, Staphylococcus-Micrococcus spp., laktobasil, laktikstreptokok, küf-maya ile sülfit redükte eden anaerob bakteri sayıları sırası ile 7.83, 6.92, 4.55, 3.61, 4.50, 6.23, 7.95,4.27 ve 2.71 log10 kob/ml olarak saptanmıştır. Analiz edilen koyun sütlerinde ortalama yağ, yağsız kuru madde, protein,laktoz ve mineral madde miktarları ile yoğunluk, donma noktası ve pH değerleri ise sırası ile %7.93, %11.88, %4.96, %5.99, %0.77, 1.035, -0.615 °C ve 6.55’tir. Koyun sütü örneklerindeki ortalama somatik hücre sayısı 5.77 log10 hücre/ml;kıvam, görünüm-renk, tat ve koku puanları ise sırasıyla 5.0, 4.0, 5.0 ve 4.5 olarak tespit edilmiştir (5’li skala). Diyarbakır’dantemin edilen koyun sütlerinin beslenme ve endüstriyel açıdan önemli bir potansiyel oluşturduğu, ancak hijyenikkalitelerinin düşük olduğu saptanmıştır. Koyun yetiştiricilerinin sağım hijyeni ve sütün muhafazası hakkında eğitilmesineihtiyaç bulunduğu kanaatine varılmıştır.Öğe Hygienic quality features in baby formulas, follow-on formulas, and some supplementary foods(AVES Yayıncılık, 2022) Vural, Aydın; Genç, EmineIn this study, baby formulas, follow-on formulas, cereal-based supplementary foods, fruit purees, vegetable purees, menus and mixtures, rice pudding and milk pudding, snacks, and beverages were investigated to determine the presence of various pathogenic bacteria and their hygienic qualities. The antibiotic resistance of isolates was determined by disc diffusion method. In the samples examined, Enterobacteriaceae, coliform, Bacillus cereus, Staphylococcus aureus, mold, and yeast contamination levels were found to be 42.96%, 0.74%, 2.22%, 0.74%, 23.70%, and 2.96%, respectively. The presence of Pantoea spp. (2.96%), Klebsiella pneumonia (5.19%), Enterobacter cloacae (0.74%), Serratia plymuthica (0.74%), Sphingomonas paucimobilis (0.74%), Bacillus pumilus (0.74%),Staphylococcus hominis (2.96%), Staphylococcus epidermidis (2.96%),Enterococcus casseliflavus (2.96%), and Enterococcus faecium (0.74%) was also found in analyzed samples. Salmonella spp., Listeria monocytogenes, Escherichia coli O157:H7, E. coli, Cronobacter sakazakii, and sulfitereducing anaerobic bacteria were not found in any sample. Pantoea spp., K. pneumonia, E. cloacae, S. paucimobilis, B. cereus, S. hominis, and S. epidermidis isolates showed multiple resistance to three or more antibiotics. The determination of multiple antibiotic resistance in some isolates with the presence of pathogen and potential pathogenic bacteria was found to be important in terms of public health.Öğe Kurutulmuş meyve örneklerinde mikrobiyolojik kalite özelliklerinin araştırılması(Dicle Üniversitesi Veteriner Fakültesi, 2018) Akbal, Nurgül; Vural, AydınBu çalışmada kurutulmuş kayısı, incir, siyah üzüm, sarı üzüm, elma, erik ve dut örneklerinde mikrobiyolojik kalitenin araştırılması amaçlanmıştır. Kurutulmuş meyve örnekleri toplam mezofilik aerob bakteri, koliform, Escherichia coli, Staphylococcus aureus, Staphylococcus-Micrococcus spp., küf-maya ve sülfit indirgeyen anaerob bakteri varlığı yönünden standart analiz yöntemleri ile incelenmiştir. E. coli (%10) ve sülfit indirgeyen anaerob bakteriler (%10) sadece kurutulmuş siyah üzüm örneklerinde; S. aureus ise sadece kurutulmuş erik (%20) ve kurutulmuş dut (%10) örneklerinde saptanmıştır. Analiz edilen kurutulmuş meyve örneklerinin tamamı küf ve maya sayısı açısından Türk Gıda Kodeksi’ne göre kabul edilebilir sınırlar içerisindedir. Bu çalışma ile analiz edilen kurutulmuş meyve örneklerinin mevcut durumda halk sağlığı açısından risk oluşturmadığı saptanmıştır. Ancak analiz edilen örneklerde patojen bakteri ve hijyen indikatörü mikroorganizmaların bulunması kötü muhafaza koşullarında halk sağlığı açısından sorunlara neden olabileceğini düşündürmektedir.Öğe Microbiological investigation of honey collected from Şırnak province of Turkey(Hellenic Veterinary Medical Society, 2015) Erkan, Mehmet Emin; Vural, Aydın; Güran, Hüsnü Şahan; Durmuşoğlu, HalilIn this study, 50 randomly selected honey samples purchased from different retail markets in Şi{dotless}rnak, Turkey, were investigated for microbiological quality and probable public health risks. The honey samples were tested for the presence and enumeration of vegetative and spore forms of total mesophilic aerobic bacteria, total mesophilic anaerobic bacteria, sulfite reducing anaerobic bacteria, Clostridium botulinum, Clostridium perfringens and Bacillus cereus according to standard techniques. C. botulinum, C. perfringens and sulfite reducing anaerobic bacteria spores were not detected in the analyzed honey samples. The contamination rate of vegetative form of B. cereus, sulfite reducing anaerobic bacteria, total mesophilic aerobic bacteria and total mesophilic anaerobic bacteria were found to be 4%, 4%, 86% and 44%, respectively. The spore form of B. cereus, total mesophilic aerobic bacteria and total mesophilic anaerobic bacteria contamination rate were detected as 2%, 84% and 42%, respectively. It is concluded that, during the production, storage, and sales, honey samples may be contaminated with some microorganisms from different sources, causing important public health risks.Öğe Organik süt ve süt ürünlerinden izole edilen Staphylococcus spp.’nin tür düzeyinde dağılımı ve antibiyotiklere duyarlılığının belirlenmesi(Fırat Üniversitesi, 2023) Tanaman, Emine; Vural, AydınBu çalışmada 104 adet organik süt ve süt ürününde Staphylococcus spp.’nin tür düzeyinde tespiti, tespit edilen izolatlarda enterotoksin varlığının, antibiyotik duyarlılığının ve biyofilm oluşumunun belirlenmesi amaçlanmıştır. Klasik yöntemlerle tespit edilen izolatların tanımlanmasında Vitek 2 kompakt bakteri tanımlama sistemi kullanılmıştır. Staphylococcal enterotoksin varlığının belirlenmesi ELFA yöntemi ile VIDAS cihazında gerçekleştirilmiştir. Staphylococcus izolatlarında biyofilm üretiminin belirlenmesinde tüp metodu, antibiyotik duyarlılığının belirlenmesinde disk difüzyon metodu kullanılmıştır. S. aures sadece beyaz peynir örneklerinden izole edilmiştir. Beyaz peynir örneklerinde S. equorum, S. hominis subsp. hominis ve S. sciuri; dil peyniri örneklerinde S. saprophyticus ve S. xylosus; kaşar peyniri örneklerinde S. carnosus subsp. carnosus ve S. caprae; keçi peyniri örneklerinde S. haemolyticus ve S. hominis subsp. hominis türleri bulunmuştur. Süt, yoğurt, tereyağı ve kefir örneklerinde ise KNS varlığı tespit edilememiştir. Tespit edilen izolatlarda %1.92 düzeyinde stafilokokal enterotoksin saptanmıştır. S. aureus izolatlarında sefoksitin (metisilin) ve gentamisin direnci %50 ve %25 düzeyinde bulunmuştur. S. aureus, S. sciuri, S. carnosus, S. hominis ve S. xylosus izolatlarında en az iki ve daha fazla antibiyotiğe karşı direnç (çoklu direnç) saptanmıştır. S. aureus izolatlarının zayıf ve orta düzeyde biyofilm oluşturma oranları %75 ve %25 iken; KNS’lerde bu değerler %53.8 ve %46.2’dir. İzolatların hiçbiri güçlü düzeyde biyofilm oluşturamamıştır. Süt, yoğurt, keçi peyniri, tereyağı ve kefir örneklerinde ise biyofilm oluşumu saptanmamıştır. Bu çalışmada insan sağlığı açısından risk oluşturabilen Staphylococcus spp. ve enterotoksinlerinin organik süt ve ürünlerinde bulunabildiği ortaya konulmuştur. Organik süt ürünlerindeki risk analizlerinde bu sonuçlar kullanılabilecektir.Öğe Prevalence and antibiotic resistance of Arcobacter spp. isolates from meats, meat products, and giblets(AVES Yayıncılık, 2022) Yeşilmen, Simten; Vural, Aydın; Erkan, Mehmet Emin; Yıldırım, İbrahim Halil; Güran, Hüsnü ŞahanIn this study, the presence and the species distribution of Arcobacter spp. were determined in ground beef, ground lamb, meatballs, chicken meat, and chicken giblet samples (470 samples in total) using the 16S rDNA polymerase chain reaction-restriction fragment length polymorphism method. The presence of Arcobacter spp. was found to be 36.38% (n=171) in all samples analyzed; 23.3% (n=63) in ground beef, ground lamb, and meatball samples; 51.3% (n=77) in chicken meat, and 62% (n -= 31) in giblet samples. Chicken wings had the highest Arcobacter spp. contamination level (72%), and the lowest contamination was found in ground lamb (20%) samples. A higher prevalence of Arcobacter spp. was found in chicken meat and giblets than in other samples, and chicken leg and chicken breast with skin had higher prevalence of Arcobacter spp. than those without skin. A. butzleri was the most isolated species in all samples. In neck, leg, breast, and wings samples, A. cryaerophilus was the second most isolated species. In addition, we assessed antibiotic resistance of the isolates found in this study using 14 different antibiotics. All A. butzleri and A. skirrowii isolates, as well as most of the A. cryaerophilus isolates (96.7%), showed resistance to cefoperazone. A. butzleri isolates were mostly susceptible to norfloxacin (61.5%), florphenicol (60.5%), and amoxicillin/clavulanic acid. A. skirrowii isolates showed susceptibility to ciprofloxacin (91.6%), norfloxacin (88.8%), and chloramphenicol (83.3%). A. cryaerophilusisolates showed susceptibility to chloramphenicol (96.7%), streptomycin (83.8%), cefoperazone (83.8%), and florphenicol (80.6%). We have identified that many food samples examined in this study were contaminated with Arcobacter species. Arcobacter contamination poses a human health concern and multiple antibiotic resistance in the isolates and this may pose a risk to public health.Öğe A research on the determination of aflatoxin M1 levels in milk and dairy products for sale in Diyarbakır by ELISA(Erzincan Üniversitesi Fen Bilimleri Enstitüsü, 2019) Yeşil, Ömer Faruk; Hatipoğlu, Abdulkerim; Yıldız, Abdunnasır; Vural, Aydın; Erkan, Mehmet EminIn this study, the contamination levels of Aflatoxin M1 of 248 sterilized milk, Beyaz, Cecil, Cokelek, Cream,Lor, Van Otlu (herbed), Van Otlu Lavash Cheese and butter samples randomly obtained from selected marketand supermarkets from Diyarbakır province center were determined by ELISA method. The average AFM1contamination value of the cheese samples investigated was 138.65 ng/kg; while the minimum and maximumvalues were 50 and 595.31 ng/kg, respectively. On the other hand, the average AFM1 value of 13 sterilized milksamples was 52.59 ng/kg; minimum and maximum values were determined as 25.97 and 80.0 ng/kg,respectively. In addition, the average AFM1 value of 18 butter samples was 97.54 ng/kg; the minimum andmaximum values were calculated as 50 and 308.13 ng/kg. In the study, the level of AFM1 contamination in the26 samples of cheese samples were exceeded the limits set by the European Commission for AFM1. In terms ofTurkish Food Codex, only 2 cheese samples exceeded the AFM1 tolerance limit. According to the study, thelevel of AFM1 contamination in the 7 milk samples and 15 butter samples exceeded both the EuropeanCommission and Turkish Food Codex AFM1 tolerance limit.Öğe The ısolation of mastitis agents and determination of sensitive antibiotics in goat milks with subclinical mastitis in Diyarbakır region(Dicle University, 2024) Alp, Simten Yeşilmen; Özyurtlu, Nihat; Altan, Feray; Bademkıran, Servet; Vural, Aydın; Bilmez, Yasemin KaplanThere has been an increase in the consumption of goat milk worldwide in recent years, as it is an alternative to cow milk for people with lactose intolerance. Mastitis in goats negatively affects the quality of milk and leads to decreases in milk yield. Therefore, identifying mastitis pathogens is important to prevent infection. The aim of this study is to isolate and identify subclinical mastitis agents in goats in Diyarbakır and its districts and to determine effective antibiotics by the minimum inhibitory concentration (MIC) method. A total of 358 goat milk samples were examined for mastitis with the California Mastitis Test (CMT). In the microbiology examination of a total of 106 milk samples that were CMT (+2, +3) positive, while bacteria were isolated in 79 (74.5%) samples, no growth was observed in 27 (25.5%) samples.. Of the milk samples with bacterial growth, 30 (37.97%) were Staphylococcus aureus, 26 (32.91%) were Coagulase-negative Staphylococci (CNS), 3 (3.80%) were Streptococcus agalactiae, 1 (1.27%) Enterococcus spp., 18 (22.78%) Escherichia coli and 1 (1.27%) Acitenobacter spp. was isolated and identified. Proportional distribution of CNS positive bacteria: 20.25% Staphylococcus xylosus, 5.06% Staphylococcus warneri, 2.53% Staphylococcus lugdunensis, 1.27% Staphylococcus capitis, 2.53% Staphylococcus chromogenes and 1.27% Staphylococcus hominis were identified. According to the MIC results against these bacteria isolated and identified in the study, it was determined that ciprofloxacin, tigecycline, benzylpenicillin, oxacillin and ceftazidimine could be effective in the treatment of mastitis.Öğe Tıbbi Amaçla Kullanılabilen Bitki Çaylarında Hijyenik Kalitenin ve Bazı Patojenlerin Araştırılması(Dicle Üniversitesi, 2020) Vural, Aydın; Güran, Hüsnü Şahan; Durmuşoğlu, Halil; Uçar, UğurBitki çayları (tıbbi bitki çayları olarak da adlandırılmaktadır), sağlık üzerine olumlu etkilerinden dolayı her yaş grubu tarafından tüketilmektedir. Bu çalışmada tüketici seviyesinde ambalajlı ve/veya ambalajsız olarak satışa sunulan farklı bitki çaylarının (kekik, nane, rezene, adaçayı, ıhlamur, hatmi, sinameki, defne, civanperçemi ve anason) hijyenik kalitesinin belirlenmesi amaçlandı. Analiz edilen 120 örneğin %95, %90, %77.5, %74.16, %42.5, %14.17, %3.3 ve %2.5’inin sırasıyla toplam mezofilik aerobik bakteriler (TMAB), küf-maya, Enterobacteriaceae, koliform, sülfit indirgeyen anaerob bakteriler, Staphylococcus-Micrococcus spp., Escherichia coli ve Salmonella spp. ile kontamine olduğu belirlendi. Ancak örneklerin hiçbirinde Staphylococcus aureus ve Bacillus cereus tespit edilmedi. En yüksek ortalama TMAB (5.03 log10 kob/g) ve küf-maya sayısı (4.78 log10 kob/g) nane örneklerinde, Enterobacteriaceae (4.19 log10 kob/g) ve koliform sayısı ise hatmi (3.87 log10 kob/g) örneklerinde bulundu. Kapalı ambalajlarda satışa sunulan örneklerdeki ortalama Enterobacteriaceae ve koliform bakteri sayıları açıkta satışa sunulan örneklerden önemli derecede daha düşük bulundu (pÖğe Tıbbi bitki çaylarında mikrobiyolojik kalitenin ve bazı patojenlerin araştırılması(Dicle Üniversitesi Veteriner Fakültesi, 2020) Vural, Aydın; Güran, Hüsnü Şahan; Durmuşoğlu, Halil; Uçar, UğurTıbbi bitki çayları sağlık üzerine olumlu etkilerinden dolayı her yaş grubu tarafından tüketilmektedir. Bu çalışmada ambalajlı ve ambalajsız olarak perakende satışa sunulan farklı tıbbi bitki çaylarının (kekik, nane, rezene, adaçayı, ıhlamur, hatmi, sinameki, defne, civanperçemi ve anason) mikrobiyolojik kalitesinin belirlenmesi amaçlandı. Analiz edilen 120 örneğin %95, %90, %77.5, %74.16, %42.5, %14.17, %3.33 ve %2.5’inin sırasıyla toplam mezofilik aerobik bakteriler (TMAB), küf-maya, Enterobacteriaceae, koliform, sülfit indirgeyen anaerob bakteriler, Staphylococcus-Micrococcus spp., Escherichia coli ve Salmonella spp. ile kontamine olduğu belirlendi. Ancak örneklerin hiçbirinde Staphylococcus aureus ve Bacillus cereus tespit edilmedi. En yüksek ortalama TMAB (5.03 log10 kob/g) sayısı nane örneklerinde; Enterobacteriaceae (4.19 log10 kob/g), koliform (3.87 log10 kob/g) ve küf-maya sayısı (4.92 log10 kob/g) ise hatmi örneklerinde bulundu. Kapalı ambalajlarda satışa sunulan örneklerdeki ortalama Enterobacteriaceae ve koliform bakteri sayıları açıkta satışa sunulan örneklerden önemli derecede daha düşük bulundu (P<0.05). Bu çalışma sonuçları tıbbi bitki çaylarının mikrobiyolojik kalitesinin yetersiz olduğunu; E. coli ve Salmonella spp. gibi patojenlerle kontamine olabileceğini göstermektedir.