Yazar "Aykal, Demet" seçeneğine göre listele
Listeleniyor 1 - 14 / 14
Sayfa Başına Sonuç
Sıralama seçenekleri
Öğe AN APPROACH TO THE EVALUATION OF RE-FUNCTIONED HISTORICAL BUILDINGS IN VIEW OF NATURAL LIGHTING, A CASE STUDY IN DIYARBAKIR TURKEY(Znack Publishing House, 2011) Aykal, Demet; Gumus, Bilal; Unver, Rengin; Murt, OzgurToday, re-functioning cultural heritage by preserving the buildings within the scope of historical heritage is one of the most important issues in the area of cultural heritage management. The re-functioning should be adapted to the building so that it reflects and conserves the original functions. Natural lighting is also an important parameter in such re-functioned buildings. In this study, an approach is introduced for evaluating re-functioned historical buildings in terms of natural lighting. Data for evaluating the original and new functions of historical structures in terms of natural lighting are proposed. As an example of this evaluation approach, three re-functioned historical buildings in Diyarbakir Historical Housing Texture have been examined in terms of natural illumination. The evaluation process and the results were obtained in different months, seasons and also different weather conditions for the Cahit Sitki Taranci House in Diyarbakir. The house studied within the context of this case study using the proposed approach is presented in this article.Öğe BİTLİS RAHVA BÖLGESİ KONUT CEPHELERİNDE ESTETİK OLGUNUN İNCELENMESİ(Cahit AYDEMİR, 2024) Alparmak, Yüsra; Aykal, Demet; Özil, Meltem ErbaşGeleneksel yapılarda açıkça göz önünde bulundurulan çevresel unsurlar ile tasarım ilişkisi, anlamsal ve biçimsel estetiğe sahip oluşu bugün inşa edilen yapılarda göz ardı edilmektedir. Yeni yapıların birçoğu, çevresel koşullar düşünülmeden tasarlanmaktadır. Bu duruma Bitlis ili Rahva bölgesinde hızlı nüfus artışı ile birlikte üretilen konut yapılarının estetik olmaması bir örnektir. Çalışmanın temel konusu; yeni yerleşim alanı olan Rahva bölgesindeki konut cephelerinde çevresel etmenler ile estetik yaklaşımın incelenmesi, bu cephelerin kullanıcılar tarafından estetik bulunup bulunmadığı sorunsalının tespitidir. Çalışmanın amacı, Bitlis’te yeni yerleşimin oluştuğu Rahva bölgesinde bulunan konut tipi yapı cephelerinin kullanıcı üzerindeki görsel algısını incelemektir. Dolayısıyla bu çalışmada yapısal biçimlenmenin çevresel faktörler ve estetik kriterler bağlamında analiz edilip, elde edilen verileri kullanıcının tercihleri doğrultusunda tasarım kriterleri açısından değerlendirilmektir. Bitlis’in doğal çevresel faktörlerine ve estetik biçimlenme parametrelerine bağlı kalarak yeni inşa edilecek yapıların tasarım ve biçimlendirilmesinde kullanılabilir olması amaçlanmaktadır. İlgili kurum ve kuruluşlardan konut yapılarıyla ilgili bilgiler, yerinde yapılan etüt-analiz incelemeleri, yeni dokudaki görsel belgeleme ve anket uygulamaları yapılmıştır. Anket verilerinin değerlendirilmesinde SPSS veri analiz programı kullanılmıştır. Elde edilen verilerle gelecekte inşa edilecek mimari ürünlerin tasarım ve değerlendirmelerine katkı sunması sağlanmıştır.Öğe Biyofilik Tasarımın Diyarbakır Geleneksel Konutlarında Araştırılması(2021) Özil, Meltem Erbaş; Aykal, DemetGünümüzde yapay çevrenin yarattığı sonuçlar, doğanın tahrip edilmesini, doğallığın bozulmasını ve insanların da doğadan kopmasını beraberinde getirmiştir. İnsanlar var olduklarından bu yana, doğayla iç içe yaşamını sürdürürken, günümüzde yapma çevreye bağımlı yaşamaya başlamışlardır. Bu süreç insanlarda olumsuz etkiler doğurmuş hem fiziksel hem de ruhsal sağlık sorunlarına yol açmıştır. İnsanların yapay çevrede yaşadığı bu sıkıntıların azaltılması ve insan-doğa etkileşiminin yeniden sürdürülebilmesi için mimaride farklı stratejiler geliştirilmiştir. Bunlardan biri de mimaride biyofilik tasarım olmuştur. Biyofilik tasarımda yapay çevre ile doğa bağlantısı tekrar oluşturularak, mekân konforu ve insanların ruhsal- fiziksel sağlığının yükseltilmesi amaç edinilmiştir. Çalışmada biyofili ve biyofilik tasarım kavramlarının temel boyutları ile tanımlanarak, tarihi süreç içerisinde yaklaşımın kullanıldığı alanlar ve tasarım stratejilerinin uygulanması açısından deneyimler ve özellikler açıklanmıştır. Bu kapsamda Diyarbakır geleneksel evleri üzerinden gözlem metoduyla biyofilik tasarım incelenmiştir. Seçilen evlerde biyofilik niteliklerin varlığı tespit edilerek ilgili çizim ve fotoğraflarla desteklenmiş ve böylece biyofilik tasarım unsurlarının varlığı/yokluğu ve nelerin kullanıldığı belirlenmeye çalışılmıştır.Öğe Deprem Sonrasında Kullanılan Geçici Barınma Birimlerinin Yerleşim Düzeni Bağlamında Ergonomik Analizi(2024) İlhan, Nevra; Aykal, Demet; Özil, Meltem ErbaşTürkiye, yeryüzünde bulunan en aktif fay hattı zonlarına sahip ülkeler arasında yer almaktadır. Ülkede en fazla can ve mal kaybına sebep olan afet türü de depremler olarak bilinmektedir. Deprem afeti öncesi ve sonrası için bir afet planın hazır olması oldukça önemlidir. Deprem sonrasında temel ihtiyaçlardan biri olan barınma sorunun hızlı ve güvenli bir şekilde çözülmesi gerekmektedir. Birimlerin yerleştirileceği bölgedeki çevre verilerinin dikkate alarak konumlandırılması, yerleşim alanının konforlu ve sağlıklı olmasını sağlayacaktır. Bu kapsamda çalışmada, Türkiye’de 6 Şubat 2023 tarihinde meydana gelen depremler sonrasında kurulan geçici barınma birimlerine ait yerleşim düzeninin güvenli ve ulaşılabilir olup olmadığı üzerine bir araştırma yapılmıştır. Çalışma büyük kayıplara uğrayan Hatay ilinde en fazla yıkıma uğramış olan Antakya merkez bölgesi üzerinden ilerletilmiş olup 4 adet çadır ve konteyner kent bölgesi ulaşım, sirkülasyon, yön ve gürültü faktörleri kapsamında analiz edilmiştir. Literatür araştırmaları ile ilerletilen bu çalışma, bölgelere ait çevresel verilerin ve alanların artı ve eksi yönleri belirlenerek eleştirel bir incelemeyle sonlandırılmıştır.Öğe DİYARBAKIR GELENEKSEL EVLERİ MİMARİSİNİ LİNDERMAYER SİSTEMLERİ İLE YENİDEN YAZMA(Erciyes Üniversitesi, 2023) Gökçe, Mizgin; Aykal, DemetDoğaya yönelim içeren mimari tasarımlar tasarımcıyı raslantısallıktan uzaklaştırdığı gibi doğaya karşı olan sorumluluğun fark edilmesini sağlamaktadır. Aynı zamanda doğa ile uyumlu tasarımlar, doğaya yönelik kazanımlar elde edilmesini sağlamakta ve yapı sektörünün çevreye verdiği zararı azaltmaktadır. Bu doğrultuda ekoloji ile uyum içerisinde olan Diyarbakır geleneksel evlerinin; yapısal analizleri sonucunda elde edilen verilerin günümüz konutlarına örnek teşkil etmesi açısından temel ilkelerinin referans alınması gerektiği düşünülmektedir. Günümüzde yaşanan teknolojik gelişmeler birçok avantaj sağlamakla beraber doğadan kopuk yapılaşmaların artmasına da sebep olmuştur. Doğa ile uyum göstermeyen yapıların artması günümüzde çevresel anlamda birçok problemin ortaya çıkmasına sebebiyet vermiştir. Bu açıdan çalışma, Diyarbakır geleneksel evlerinin; yapısal analizleri sonucunda elde edilen ilkeler ile günümüz çağdaş konut üretimi için model önerisinde bulunulması gerektiğine odaklanmıştır. Bu çalışmada; araştırma sahası olarak seçilen Diyarbakır Suriçi bölgesinde bulunan 35 adet U plan tipli geleneksel evin planları Lindenmayer sistemler üzerinden yapılan çözümlemelere dayanarak bir model önerisi hazırlamak amaçlanmıştır. Hesaplamalı bilimlerin katkıları ile ortaya çıkan tasarımlardan üretken tasarım yaklaşımı incelenmiş, üretken bir algoritma olan Lindenmayer sistemlerinin mimari tasarımdaki kullanımı ve sürdürülebilirlik ile ilişkisi ele alınmıştır. Doğa-insan etkileşiminin mimarlıktaki yansıma biçimleri olan binalar, bu sistemler özelinde analiz edilmiş, incelenen plan tipolojileri bina yönlenme parametresi esas alınarak yeniden kodlanmıştır. Elde edilen verilerden yola çıkarak, Diyarbakır şehrinin iklimi ve geleneksel mimarisiyle uyumlu, farklı kullanıcılara hitap edebilecek 4 farklı alternatif ideal konut tipolojisi üretilmiştir.Öğe ERGONOMIC ANALYSIS OF CORPORATE and NON-CORPORATE HYPERMARKETS(Yakın Doğu Üniversitesi, 2023) Tutal, Gül Şebnem; Aykal, DemetErgonomics is an interdisciplinary field of study that aims to make people's lives easier and improve their quality of life. Ergonomics is one of the main issues in the design of spaces that are directly related to people. It is important that the space designed in ergonomic design is suitable for the potential user. Hypermarkets, which are frequently used in daily life and have users from all segments of society, are also one of the places that should be accessible by providing ergonomic design conditions. Taking advantage of ergonomics in hypermarkets is important both in terms of increasing customer satisfaction and increasing the efficiency of the business. The study started from here is important in terms of improving the hypermarkets serving today and ensuring the compliance of the hypermarkets that are planned to be designed in the future with ergonomic measures. Within the scope of the research, literature review, on-site examination and photographing techniques were used. Two hypermarkets, one corporate and the other non-corporate, in Diyarbakır Şanlıurfa Boulevard were selected as the study area. In hypermarkets, the criteria to be considered ergonomically when designing space organization and reinforcement elements are mentioned. The data obtained from the differences between the necessary criteria and the two existing applications were analyzed by tabulating. Suggestions have been made about the hypermarkets to be designed from now on.Öğe Ergonomic Analysis of Temporary Shelter Units Used After Earthquake in the Context of Settlement Layout(Süleyman Demirel University, 2024) İlhan, Nevra; Aykal, Demet; Özil, Meltem ErbaşTurkey is one of the countries with the most active fault line zones on earth. The type of disaster that causes the most loss of life and property in the country is known as earthquakes. It is very important to have a disaster plan ready before and after the earthquake disaster. The problem of shelter, which is one of the basic needs after an earthquake, should be solved quickly and safely. Positioning the units by taking into account the environmental data in the region where they will be placed will ensure that the residential area is comfortable and healthy. In this context, a study was conducted on whether the layout of the temporary accommodation units established after the earthquakes that occurred on 6 February 2023 in Turkey is safe and accessible. The study was carried out through the Antakya central region, which suffered the most destruction in Hatay province, which suffered great losses, and 4 tent and container city regions were analysed within the scope of transportation, circulation, direction and noise factors. This study, which was carried forward with literature researches, was concluded with a critical examination by determining the pros and cons of the environmental data and areas of the regions.Öğe Evaluation of Space Descriptions in Book Adaptation Movies in Terms of Design Elements(Fenerbahçe Üniversitesi, 2024) Tutal, Gül Şebnem; Aykal, DemetAlthough many studies have been conducted separately on architecture, literature and cinema there are very few studies in which the three disciplines are discussed together. Considering that book adaptation movies have a progressive effect on readers and viewers, it has been seen that this concept has spontaneously created a field of study. In this study, the concept of space, which is in the common interaction area of architecture, literature and cinema, is analyzed through book adaptation movies. The works were selected by purposive sampling method. The selected works are The Great Gatsby in the drama genre, The Da Vinci Code in the thriller genre, Harry Potter Half-Blood Prince in the fantasy genre and Dune: Part One in the genre of science fiction. The books were searched for natural, artificial and mixed locations with detailed descriptions. The elements of light, color, form and texture used by the author in the description were identified and how the director transferred these elements to the movie was determined and tabulated by comparative analysis method.The data obtained were analyzed separately according to movie genres, location types and the use of elements and presented graphically. When the analyzed spaces were evaluated in terms of the use of elements, it was seen that "The Da Vinci Code" was the work in which the author and director showed the most parallelism in the narration of space.Öğe Examining the Cultural Reflections in Monumental Building Facades: A Case Study of Mardin Dereiçi (Kıllıt) Village(İstanbul Medeniyet Üniversitesi, 2024) Genç, Işılay; Aykal, DemetDereiçi (Kıllıt) Village in Savur district of Mardin is an old Assyrian village that has been largely abandoned. The village, which witnessed a significant and vital Assyrian settlement in the past, has three side-by-side churches belonging to the Orthodox, Protestant, and Catholic communities, as well as a monastery and a mosque. This reflects the old tolerance of the village and makes the settlement area unique. Today, Dereiçi village looks like a museum village with monumental and traditional architectural structures. These structures, each of which are historical documents, are brought to the present day as a reflection of the traditional culture in which they exist. The original features of these structures are also reflected in their facades. In architectural readings, the material of the facade elements, their formation, and their relationships with each other are used as a form of expression in understanding and interpreting the facade within the framework of the period to which it belongs. In this context, the study aims to examine the relationship between culture and church buildings built by different cultural groups, analyze the traces they carry on the building facades, and read about the social expression left by culture in different societies.Öğe Generative facade elements recommendation for Diyarbakır traditional u plan type residences(Konya Teknik Üniversitesi Mimarlık ve Tasarım Fakültesi, 2023) Salık, Mizgin Gökçe; Aykal, DemetGenetic algorithm (GA) are based on the continuation of fitter ones’ lives considering the natural evolution. Data are coded as genes in the genetic algorithms. Optimal solutions can be achieved through the methods of crossing and mutation performed on these coded genes. Facade elements of the buildings with an architectural design in this study are independent of sustainability-related concerns, suggesting a great issue for the new buildings to be constructed in the traditional pattern. Accordingly, using the genetic algorithm method, proposals were presented for the new door and window typologies with genetic fitness for the architectural designing process of the buildings to be constructed in Suriçi Region, Diyarbakır, Turkey. Shape grammar, fractal and genetic algorithm, three generative designing systems, were used as the methods. Utilizing the genetic algorithm method, a field study was performed for the proposal of new door and window typologies with the fitness value. The field study was assessed through the plans and facade analyses regarding six Diyarbakır traditional houses with U plan type in Suriçi region of Diyarbakır. An identity card was created for the plan and facade data of the buildings and transferred to the table. Then, the door and window typologies of the exterior facade elements of each examined building were crossed within themselves with the GA method. As a result of the crossover, alternative joinery typologies with a total of 31 windows and 53 different door typologies with compatibility values were produced. Thus, the sustainability of the data of traditional joinery typologies for use in contemporary houses has been ensured. In conclusion, optimal alternative typologies were presented in regard to every chopping typology assessed with the genetic algorithm method. It is thought that this study should be a method that can be used in the production of exterior joinery typologies of contemporary houses to be built in many different cities of our country, especially in the historical texture. Thus, by using the GA method for the production of exterior joinery typologies of contemporary houses to be built in the region, different designers will be able to obtain various designs compatible with the traditional architectural texture while preserving their originality.Öğe Herman Hertzberger' in tasarım kavramı ile tek tip ilköğretim yapı tasarımlarının karşılaştırılması(Cahit AYDEMİR, 2022) Ergün, Ruşen; Aykal, DemetYapılan çalıĢmalar sonucunda öğrenme performansını etkileyen birçok etmen olduğu bilinmektedir. Bu etmenlerden bir tanesi de eğitim yapısının fiziksel özellikleridir. Eğitim yapılarının tasarım kriterleri yapıların fiziksel özelliklerinin oluĢmasındaki temel etmendir. Bu çalıĢmada Hertzberger ve TOKĠ eğitim yapıları tasarım kriterlerine göre inĢa edilen yapıların fiziksel özelliklerinin öğrenme performansı üzerindeki etkisi karĢılaĢtırılmıĢtır. Buradaki amaç öğrenme performansını etkileyen tasarım kriterlerini ve sonuçlarını belirlemektir. Ayrıca eğitim yapısı tasarımında TOKĠ ve TOKĠ tasarım kriterlerine göre yapı inĢa eden kiĢi ve kuruluĢların dikkat etmesi gereken parametreleri ortaya çıkarmaktır. Bu karĢılaĢtırmalar için Herman Hertzberger‟in eğitim yapısı olarak Ġtalya‟daki Raffaello Basis-En Middelbare School ve Hollanda‟daki Spılcentrum Waterrıjk School, TOKĠ eğitim yapısı olarak ise Türkiye‟deki Ali KuĢçu Ġ.Ö.O ve Mola Gürani Ġ.Ö.O çalıĢma kapsamına alınmıĢtır. Bu amaç ve kapsam doğrultusunda eğitim psikolojisi üzerinde etkisi olan fiziksel kriterler bazında sayısal ve sözel analizler yapılmıĢ, veri toplamak için görsel ve sözel teknikler bir arada kullanılmıĢtır. ÇalıĢma sonucunda tek tip eğitim yapısı tasarlanırken yapılan sınıfların koridorun her iki yanına sıralanması veya kiĢisel geliĢim alanlarının oluĢturulmaması gibi yanlıĢlar belirlenmiĢ olup eğitim yapısı tasarımlarında dikkat edilmesi gereken kriterler açıklanmıĢtır.Öğe Kadının Mekandaki Rolü ve Yöresel Konut Mimarisine Etkisi(Ahmet FİDAN, 2021) Aykal, Demet; Akdemir, EylemKadın geçmişten günümüze hemen her alanda hayatı etkilemiştir. Kadının bakış açısı, olayları derinlemesine incelemesi, olaylardan ders çıkarmasının bu roldeki etkisi büyüktür. Bilimsel çalışmalar ışığında ilk çağlara bakıldığında kadının, ilk ocak kavramını ortaya çıkardığı ve yiyecekleri saklamak için alan yarattığı görülür. Kadın böyle önemli bir noktadayken daha sonra toplumsal, politik, inanç gibi nedenlerden dolayı toplumsal yaşamdan uzaklaştırılmıştır. Zaman içerisinde geleneksel dokulardaki yaşam, bireylere toplum içinde cinsiyete ilişkin farklı anlamlar yüklemiştir. Kadınlar sosyal hayatlarından geride kalırken kamusal mimari mekanlar bile ayrıştırılmış; pazarlar, meydanlar erkeklere ait mekanlar haline gelmiştir. Toplumun sosyo-kültürel dokusuyla kadın ve erkeğe farklı yaşam alanlarında farklı özgürlükler ve imkanlar sunulmuş, mekânlar cinsiyetlendirilmiştir. Dolayısıyla erkek ve kadın ait ayrı mekânlar ortaya çıkmış, ayrışma kültürle ilişkilendirilmiştir. Bu bağlamda farklı kültür yapılarında geleneksel konutlar içerisindeki kadın mekanı ve kadının mekan kullanımının nasıl olduğu araştırılmıştır. Çalışmada problem olarak görülen cinsiyet ayrımının tasarımda ve mekan kurgusunda etkili olması geleneksel konutlar üzerinden incelenmiştir. Yedi bölgeden; bulunduğu bölgenin iklimini, toplumsal yapısını, inancını yansıtan yedi adet geleneksel konut seçilmiş ve kadına göre konutun mekan organizasyonu değerlendirilmiştir. Değerlendirmeler sonucunda farklı bölgelerde yer alan konutlarda kadının etkisi ortaya konularak, bölgesel bir karşılaştırma yapılmıştır.Öğe SPATIAL ANALYSIS OF THE MONTESSORI METHOD IN PRE-SCHOOL EDUCATION INSTITUTIONS: THE CASE OF DIYARBAKIR MASAL NURSERY DAY CARE HOUSE(Cahit AYDEMİR, 2024) Gündüz, Hatice Kübra; Özil, Meltem Erbaş; Aykal, DemetPreschools are critical institutions where children take the first steps into their education life. These institutions generally provide education for children aged 3 to 6 years old. The Montessori method stands out as one of the most popular educational approaches worldwide. This method is based on the child's innate desire to learn and is supported by giving freedom to children. School buildings and surroundings should be designed to fit the needs of children and enable them to move freely. Montessori method has been implemented by private schools for approximately 10-15 years in Türkiye; however, efforts to integrate it with the traditional education approach have posed challenges in achieving the expected efficiency. Therefore, in this study, the compliance of the selected preschool education institution with Montessori principles is being examined. The study primarily includes the analysis of the Montessori method and its related principles through sample schools worldwide and in Türkiye. Later, the study focuses on Montessori education principles such as sensitive periods, absorbent mind, repetition of exercises, freedom, polarization of attention, mixed-age classrooms, rewards and punishments, teacher-child interaction, and the concept of the ‘prepared environment.’ As part of the study's material, analyzes of both indoor and outdoor spaces of Masal Nursery Day Care House in Diyarbakır were conducted based on the prepared environment criteria (clarity, functionality, flexibility, naturalness, freedom, and convenience). These analyses were supported by data obtained from observations, school plans, and photographs. The results measure the extent to which the school reflects Montessori educational principles. The study concludes by offering suggestions to increase the school's alignment with the Montessori method.Öğe U PLAN TİPLİ DİYARBAKIR GELENEKSEL EVLERİNİN BİÇİM GRAMERİ YÖNTEMİ İLE ANALİZİ(Fenerbahçe Üniversitesi, 2023) Gökçe, Mizgin; Baran, Mine; Aykal, DemetGeleneksel mimaride birbirinden farklı birçok tasarım yaklaşımları bulunmaktadır. Bu tasarım yaklaşımları belirli bir mimari dil ile ifade edilmektedir. Dünyada çok sayıda geleneksel mimari dil örnekleri mevcuttur. Var olan bu geleneksel dokular ele alınıp incelendiği takdirde bölgeye ait mimari kimliği ortaya koyan birçok kural ve örüntünün var olduğu görülmüştür. Yöresel mimariler rastgele ortaya çıkmış gibi görünse de yıllarca kullanılan yöntemlerin mimari üslupta yarattığı benzerlik belirli bir kuralın oluşumunu sağlamıştır. Bu birikimde yer alan biçimler, kurallar mimari dili tanımlamaktadır. Çalışmada Diyarbakır ili Sur İçi Bölgesi’nde bulunan 4 adet U plan tipli geleneksel konuta ait cepheler, biçim grameri yöntemi ile incelenmiştir. Kullanılan bu yöntem ile konutların, cephesel analizleri yapılıp cephede bulunan açıklıklar kurallar ile tanımlanmıştır. Ayıca her konuta ait planlar tipolojik olarak analiz edilmiştir. Elde edilen veriler aracılığıyla bölgede yapılan ve yapımı devam eden yeni konutların, geleneksel mimari dil ile uyum içerinde olması gerektiği önerisinde bulunulmuştur. Hazırlanan çalışma; tasarım ölçütlerinin, kurallara dayandırılarak üretimin mümkün olabileceğini göstermektedir.