Evaluation of the effects of anesthetic agents and diagnoses on seizure durations, recovery times and complications in electroconvulsive therapy
Yükleniyor...
Tarih
2014
Dergi Başlığı
Dergi ISSN
Cilt Başlığı
Yayıncı
Turkish Association for Psychopharmacology
Erişim Hakkı
info:eu-repo/semantics/openAccess
Özet
Objective: The aim of this study is to retrospectively
evaluate the influence of diagnosis and three different
anesthetic agents on seizure durations, hemodynamic
parameters, recovery times, and side effects in
electroconvulsive therapy (ECT).
Method: We have retrospectively evaluated 1342 ECT
sessions conducted on 179 patients under general
anesthesia at the Psychiatry Department of Dicle University
Hospital between 1 September 2009 and 30 June 2012.
The relationship between the indications for ECT and the
choice of anesthetic agent, number of ECT sessions, motor
and EEG seizure durations, recovery times from anesthesia,
hemodynamic changes and complications were analysed.
Results: The mean age of the 179 patients included in
the study was 36.7±7.3 years. In terms of sex, 50.8%
(n=91) were male and 49.2% (n=88) were female. The most
commonly used anesthetic agent was propofol (73.2%).
Among the patients, 50.8% was diagnosed with major
depression, 28.5% had bipolar disorder and 12.8% was
diagnosed with schizophrenia. A total of 179 (13.3%)
out of the 1342 ECT sessions were considered as failed.
In 92.2% of the failed ECTs, the anesthetic agent was
propofol. No statistically significant relationship was
observed between the diagnosis forming the basis for the
ECT and the motor and EEG seizure times, beginning of
spontaneous breathing, eye opening, time until response
to verbal stimuli, changes in hemodynamic parameters
and complications. The seizure and recovery times were
significantly shorter in the propofol group compared to
the ketamine and etomidate groups (p<0.05). The EEG
seizure durations were longer in the etomidate group in
comparison to the propofol and ketamine groups (p<0.001
and p<0.05, respectively).
Conclusion: The diagnoses leading to the ECT have no
influence on the motor and EEG seizure times, beginning of
spontaneous breathing, eye opening, times of response to
verbal stimuli, hemodynamic parameters or complications.
However, the anesthetic agents used influence all of these
parameters.
Amaç: Bu çalışmada elektrokonvulzif terapi (EKT) anestezisinde kullanılan üç farklı anestezik ajanın ve tanıların nöbet süreleri, hemodinamik parametreler, derlenme süreleri ve yan etkiler üzerine olan etkilerinin retrospektif olarak değerlendirilmesi amaçlandı. Yöntem: 1 Eylül 2009-30 Haziran 2012 tarihleri arasında Dicle Üniversitesi Psikiyatri Kliniğinde EKT endikasyonu konulan ve genel anestezi altında EKT uygulanan toplam 179 hastanın 1342 EKT seansı retrospektif olarak incelendi. EKT endikasyonları ve kullanılan anestezik ajanların, uygulanan EKT sayısı, motor ve EEG nöbet süreleri, anesteziden derlenme süreleri, hemodinamik değişiklikler ve komplikasyonlar ile ilişkisi analiz edildi. Bulgular: Çalışmaya dahil edilen 179 hastanın yaş ortalaması 36.7±7.3 yıl idi. %50.8’i (n=91) erkek, %49.2’si (n=88) kadındı. En çok kullanılan anestezik ajan propofol idi (%73.2). Hastaların %50.8 major depresyon, %28.5’i bipolar bozukluk, %12.8’i şizofreni tanısıyla takip edilmekteydi. Uygulanan toplam 1342 EKT seansının 179’u (%13.3) başarısız olarak kabul edildi. Başarısız EKT’lerin %92.2’sinde propofol anestezisi kullanılmıştı. Elektrokonvulzif terapi endikasyonu koyduran tanıların motor ve EEG nöbet süreleri, spontan solunum başlangıcı, göz açma, sözel uyaranlara yanıt verme süreleri, hemodinamik parametrelerdeki değişiklikler ve komplikasyonlar arasında istatistiksel olarak anlamlı ilişki saptanmadı. Propofol grubunda nöbet ve derlenme süreleri ketamin ve etomidat gruplarına göre anlamlı olarak daha kısaydı (p<0.05). Etomidat grubunda ise EEG nöbet süreleri propofol ve ketamin grubuna göre daha uzundu (sırasıyla p<0.001, p<0.05). Sonuç: Sonuç olarak motor ve EEG nöbet süreleri, spontan solunum başlangıcı, göz açma, sözel uyaranlara yanıt verme süreleri, hemodinamik parametrelerdeki değişiklikler ve komplikasyonlar üzerine tanıların bir etkisi bulunmamaktadır. Ancak kullanılan anestezik ajanlar tüm bu parametreleri etkilemektedirler.
Amaç: Bu çalışmada elektrokonvulzif terapi (EKT) anestezisinde kullanılan üç farklı anestezik ajanın ve tanıların nöbet süreleri, hemodinamik parametreler, derlenme süreleri ve yan etkiler üzerine olan etkilerinin retrospektif olarak değerlendirilmesi amaçlandı. Yöntem: 1 Eylül 2009-30 Haziran 2012 tarihleri arasında Dicle Üniversitesi Psikiyatri Kliniğinde EKT endikasyonu konulan ve genel anestezi altında EKT uygulanan toplam 179 hastanın 1342 EKT seansı retrospektif olarak incelendi. EKT endikasyonları ve kullanılan anestezik ajanların, uygulanan EKT sayısı, motor ve EEG nöbet süreleri, anesteziden derlenme süreleri, hemodinamik değişiklikler ve komplikasyonlar ile ilişkisi analiz edildi. Bulgular: Çalışmaya dahil edilen 179 hastanın yaş ortalaması 36.7±7.3 yıl idi. %50.8’i (n=91) erkek, %49.2’si (n=88) kadındı. En çok kullanılan anestezik ajan propofol idi (%73.2). Hastaların %50.8 major depresyon, %28.5’i bipolar bozukluk, %12.8’i şizofreni tanısıyla takip edilmekteydi. Uygulanan toplam 1342 EKT seansının 179’u (%13.3) başarısız olarak kabul edildi. Başarısız EKT’lerin %92.2’sinde propofol anestezisi kullanılmıştı. Elektrokonvulzif terapi endikasyonu koyduran tanıların motor ve EEG nöbet süreleri, spontan solunum başlangıcı, göz açma, sözel uyaranlara yanıt verme süreleri, hemodinamik parametrelerdeki değişiklikler ve komplikasyonlar arasında istatistiksel olarak anlamlı ilişki saptanmadı. Propofol grubunda nöbet ve derlenme süreleri ketamin ve etomidat gruplarına göre anlamlı olarak daha kısaydı (p<0.05). Etomidat grubunda ise EEG nöbet süreleri propofol ve ketamin grubuna göre daha uzundu (sırasıyla p<0.001, p<0.05). Sonuç: Sonuç olarak motor ve EEG nöbet süreleri, spontan solunum başlangıcı, göz açma, sözel uyaranlara yanıt verme süreleri, hemodinamik parametrelerdeki değişiklikler ve komplikasyonlar üzerine tanıların bir etkisi bulunmamaktadır. Ancak kullanılan anestezik ajanlar tüm bu parametreleri etkilemektedirler.
Açıklama
Anahtar Kelimeler
Electroconvulsive therapy, Propofol, Etomidate, Ketamine, Major depression, Bipolar disorder, Schizophrenia, Elektrokonvulzif terapi, Etomidat, Ketamin, Major depresyon, Bipolar bozukluk, Şizofreni
Kaynak
Klinik Psikofarmakoloji Bülteni
WoS Q Değeri
Q4
Scopus Q Değeri
N/A
Cilt
24
Sayı
1
Künye
Tüfek, A., Bulut, M., Tokgöz, O., Çelik, F., Yıldırım, Z. B., Atli, A. ve diğerleri. (2014). Evaluation of the effects of anesthetic agents and diagnoses on seizure durations, recovery times and complications in electroconvulsive therapy. Klinik Psikofarmakoloji Bülteni, 24(1), 23-30.