TR-Dizin İndeksli Yayınlar Koleksiyonu
Bu koleksiyon için kalıcı URI
Güncel Gönderiler
Öğe The Impact of fiscal policies on unemployment: An empirical evidence for Türkiye(Van Yüzüncü Yıl Üniversitesi, 2023) Songur, Mehmet; Gökpınar, Seher; Sertkaya, BurakBir ülkede uygulanan iktisat politikaları birçok makro iktisadi göstergeyi doğrudan ya da dolaylı olarak etkileyebilmektedir. Bu makro iktisadi göstergelerden birisi de işsizlik oranıdır. Hükümetler uyguladıkları iktisadi politikalarla işsizliği azaltmayı hedeflemektedirler. Özellikle kriz dönemlerinde maliye politikaları gündeme gelmekte, daha geniş uygulama alanı bulmakta ve istihdamı desteklemektedir. Maliye politikalarının etkileri genişletici ve daraltıcı politikalarda farklılık gösterebilir. Bu çalışmanın amacı, Türkiye’de uygulanan maliye politikalarının işsizlik üzerine etkisinin araştırılmasıdır. Amaç doğrultusunda çalışmada, 2014:1-2022:12 dönemine ait aylık verilerden yararlanılmıştır. Çalışmada maliye politikasını temsilen kamu harcamaları, dolaylı ve dolaysız vergi gelirleri kullanılmıştır. Analizde ARDL sınır testi kullanılmıştır. Ayrıca elde edilen bulguların sağlamlığı için Breitung ve Candelon (2006) tarafından geliştirilen frekans alanı nedensellik testi kullanılmıştır. Bulgular, uzun dönemde kamu harcamalarındaki artışların işsizliği arttırdığını göstermektedir. Diğer taraftan dolaylı vergilerdeki artışlar işsizliği azaltırken, dolaysız vergilerdeki artışların işsizlik üzerinde bir etkisi bulunmamaktadır. Nedensellik testinden elde edilen bulgular da bu durumu desteklemektedir.Öğe Mardin ve Batman ekolojik koşullarında bazı mısır (Zea Mays L.) genotiplerinin ikinci ürün olarak performanslarının karşılaştırılması(Türk Ziraat Yüksek Mühendisleri Birliği, 2021) Duman, Ahmet; Ekinci, RemziBu çalışma, Mardin Artuklu ve Batman Beşiri ekolojik koşullarında ikinci ürün olarak bazı at dişi mısır çeşitlerinin verim ve bazı unsurlarına yönelik performanslarının belirlenmesi amacı ile yürütülmüştür. Deneme, 2020 yılında Mardin ve Batman ekolojik koşullarında ikinci ürün olarak, 10 adet çeşit bitkisel materyal olarak kullanılarak, tesadüf blokları deneme deseninde 3 tekrarlamalı olarak kurulmuştur. Çalışmada, bitki boyu (cm), ilk koçan yüksekliği (cm), koçan sırasında tane sayısı (adet); koçanda sıra sayısı (adet), hektolitre ağırlığı (kg), tane verimi (kg/da), tane protein oranı (%) ve tanede yağ içeriği (%) özellikleri incelenmiştir. İncelenen tüm özelliklerde lokasyon ve çeşitler arasındaki farklılıklar istatistiki olarak önemli bulunurken, koçan sırasında tane sayısı, hektolitre ağırlığı ve tane verimi özelliklerinde interaksiyon arasındaki farklılıklar istatistiki olarak önemli bulunmuştur. İkinci ürün koşullarında incelenen tüm özelliklerde genetik yapı ve çevre koşullarının oldukça etkili olduğu; Mardin lokasyonu erkenci mısır çeşitlerin, Batman lokasyonlarında ise çok erkenci mısır çeşitlerin daha iyi performans gösterdiği sonucuna varılmıştır. MAY M16G44, P0573, P32T83 ve Capuzi çeşitleri Mardin lokasyonunda, Arabat, Chonhar, Kakhovskyi, Skadovski, SY Tuscany ve Tronca çeşitlerinin ise Batman lokasyonunda ikinci ürün olarak yetiştirilmesi önerilmektedir.Öğe Jean Rhys’in Wide Sargasso Sea adlı çalışmasının kültürel materyalizm açısından incelenmesi(Van Yüzüncü Yıl Üniversitesi, 2023) Bekler, EcevitJean Rhys'in 1966'da yayınlanan Wide Sargasso Sea adlı romanı hem ataerkil hem de sömürge toplumunun kurbanı olan susturulmuş kadın Antoinette’in sesi olmaktadır. Böylece Bertha Mason olarak bilinen Antoinette’i sadece deli bir kadın olarak tasvir ederek ona çok az yer veren Jane Eyre adlı romanın öncesini anlatması amacıyla yazılan bu roman, İngiliz yazar Charlotte Brontë 'nin yüzyıldan fazla bir zaman önce yazmış olduğu Jane Eyre adlı romanındaki Avrupa merkezli algıları yerle bir eder. Kadın kimliği arayışındaki Antoinette, Jamaika'nın kurtuluşundan sonra kimliğini bulmak için mücadele eder. İki etnik köken ve kültür arasında sıkışıp kalmış melez bir kadını özgürlüğüne kavuşturmayı amaçlayan Rhys, İngiltere'de İngiliz kocası Bay Rochester tarafından tavan arasına kapatılan deli kadının sesinin duyulmasına böylece aracı olur. Antoinette, iki kültürün ortaya çıkardığı baskılardan kurtulmak ve arzuladığı özgürlüğe ulaşmak için atlayarak intihar eder. Bu çalışmada dönemin sosyal, ekonomik ve politik koşulları ile güç ilişkilerini yansıtmak amacıyla teori olarak kültürel materyalizm kullanılmıştır.Öğe Examination of the fiber quality properties that the cotton grown in Turkey(Türk Ziraat Yüksek Mühendisleri Birliği, 2021) Hacıosmanoğlu, Hikmet; Başbağ, Sema; Ekinci, RemziThis study is carried out for the purpose of examining on the fiber quality of seed cotton samples that received from different places and locations in Turkey. The datas obtained are evaluated on the randomized complete plot design. In 2018, Flash, Gloria and SG 125 varieties were used as material taken from different locations. As a result of the study Gloria has better quality among the other genotypes. Location, genotype and genotype × location interaction, ginning percentage, 100 seed weight, fiber fineness, fiber length, fiber strength and yellowness are important in the Aegean and Çukurova Regions. The longest fibers are from Gloria cultivar in Adana-Doğankent and Adana-Ceyhan locations, while the shortest fibers are from SG 125 cultivar in Aydın-Koçarlı location; the finest fibers were obtained from SG 125 variety in İzmir-Torbalı location.Öğe 1991 Körfez Savaşı sonrası dönemde siyasal ve toplumsal elitlerin Irak dış politikası üzerinde etkisi(Çanakkale Onsekiz Mart University, 2024) Alkış, MehmetThis article studies the influence of political-social elites on Iraqi foreign policy in the post-1991 Gulf War era. The study, which periodizes the post-1991 Gulf War era within the framework of global and regional developments for Iraq, will focus on the influence of the elites. In general, studies in the literature examine the era after the 2003 Iraq War, however the originality of the study stems from covering the period between the 1991 Gulf War and the 2003 Iraq War. As of the 1991 Gulf War, Iraq moved to a different stage in its relations with the international community. Due to the influence of international sanctions in this period, opposition elites began to strengthen in parallel with the weakening of the Baath regime. Identity group elites have become stronger in the new system established in the country with the 2003 Iraq War. The elites’ capabilities to control and mobilize political and economic resources has enabled them to be effective. Due to consociationalism, disputes between elites have also increased and official institutions and professionals have not been effective in foreign policy. As the country became more prone to external influences, different identity groups took different orientations in foreign relations in Iraq during the Arab Spring era. The reactions and protests against “muhasasa”, identity quota, have increased in the post-Arab Spring era. When looked at these reactions, it is likely to say the influence of identity politics has relatively decreased its influence to a certain extent in the country. However, the political system has been shaped within the framework of identity politics. This article also points out that conflicts between elites make it easier for the country to be prone to external influences, and this means that Iraq can not balance the threats that may arise. The interaction between domestic and international politics prevents the country from making a holistic and consistent foreign policy. The main argument of the study is that the disputes and conflicts of interest of the political-social elites in Iraq make it difficult for Iraq to balance threats.Öğe Customer satisfaction from the services of retailing markets: A Model proposal with multiple logistic regression(Çanakkale Onsekiz Mart Üniversitesi, 2021) Şengün, Halil İbrahim; Menteş, NurettinTüketicilerin satın alma alışkanlıklarında değişen zamana bağlı olarak sürekli farklılık gözlenmektedir. Tüketicilerin ihtiyaç ve istek kavramını birbirine karıştırmaları, rekabete bağlı olarak agresif satış arttırıcı çabaların ivme kazanması gibi konulardan dolayı tüketim çılgınlık haline dönüşmüş bir olgu haline gelmiştir. Kolayda ürünlerle ve yaygın dağıtım kanalıyla tüketicilerin karşısına çıkan marketler, insanlar için hayati öneme sahip işletmelerdir. Bu araştırmada Diyarbakır ilinde kolayda örnekleme yöntemine göre seçilen 407 tüketiciye market alışkanlıkları yüzyüze anket yöntemi ile ölçülmeye çalışılmıştır. Market müşterilerinin genel satın alma davranışları ile birlikte marketçilik anlayışından duyulan memnuniyet düzeyi belirlenmeye çalışılmıştır. Maketçilik anlayışından duyulan memnuniyeti etkileyen değişkenler belirlenmeye çalışılmış ve çoklu lojistik regresyon yöntemi ile bir model önerisinde bulunulmuştur. Elde edilen veriler istatistik paket programında Frekans analizi ve Ki-kare testine tabi tutulmuştur. Model için Çoklu lojistik regresyon yönteminden faydalanılmıştır. Çalışma sonucunda cinsiyet ve medeni durum ile alışveriş yapılan marketler arasında anlamlı farklılık bulunmuştur. Tahmin edilen model için müşterinin cinsiyeti, kasiyerin cinsiyeti, market giriş çıkış kolaylığı ve market temizliğinden duyulan memnuniyet marketçilik anlayışından duyulan memnuniyeti arttıran değişkenler olarak öne çıkmıştır.Öğe Three pioneer academics from the field of veterinary surgery in Turkey(Burdur Mehmet Akif Ersoy University, 2022) Yerlikaya, Nigar; Küçükaslan, ÖzgülThe first examples of biography studies carried out within the scope of research on the history of veterinary medicine in Turkey were given by Muzaffer Bekman, and these studies were continued with the efforts of Prof. Nihal Erk and Prof. Ferruh Dinçer. These studies, which are also given importance by later academicians in the field of veterinary medicine, are carried out both in the style of necrology and in the style of scientific biography, after the retirement or death of the professionals serving their profession. In this study, the scientific life stories of Ord. Prof. Salih Zeki Berker, Prof. M. Tevfik Başer and Prof. Burhanettin Öktem are discussed. The main material of the study consisted of the personnel files in the Archives of the Dean's Office of the Ankara University Faculty of Veterinary Medicine, and the first-hand sources obtained from the Biography Archive of the History of Veterinary Medicine and Deontology Department. In addition, various books and journals in the Library of the Department were also used. The data obtained were evaluated within the methodology of history and transferred to the text in chronological order. Ord. Prof. Salih Zeki Berker, Prof. M. Tevfik Başer and Prof. Burhanettin Öktem’s academic stages, contributions to education, professional services, publishing activities and the traces they left on their colleagues are revealed. Thus, it is aimed both to contribute to the veterinary medicine biography archive and to introduce these valuable professionals to new generations.Öğe Bazı pamuk (Gossypium hirsutum L.) çeşitlerinin çimlenme ve erken fide gelişimi dönemlerinde tuz stresine olan tepkileri(Türk Ziraat Yüksek Mühendisleri Birliği, 2023) Çiçek, Şilan; Yalınkılıç, Nazlı Aybar; Başbağ, Sema; Baran, NurettinSalt stress is one of the most important abiotic stress factors that negatively affect the growth and development of plants and cause yield losses. Plants are more sensitive to stress factors during germination and early seedling development. It is more appropriate to determine the negative effects of salinity on plants during these periods. This study was carried out to examine the effects of different salt doses on germination and early development of some cotton seeds. The study was carried out in randomized plots in a factorial experimental design with 3 replications under controlled conditions. PG-2018, Edessa, Flash, BA-308 cotton varieties were used as materials in the experiment and the salinity doses (NaCI applications) were adjusted as 0 (control), 4, 8, 12 dS/m. At the end of a 10-day germination period, the plants; Root length, petiole length, seedling height seedling fresh weight, seedling dry weight and germination rate values were investigated. According to the data obtained as a result of the experiment, statistically significant differences were found between the varieties and doses in all the properties examined. Variety x dose interaction was insignificant only in seedling dry weight. All properties were negatively affected by increasing salt concentrations in the study. It is among the results that the most resistant variety to salt stress was PG-2018 and tolerates a dose of 4 dS/m.Öğe Nedîm'in Farsça şiirleri(Dicle Üniversitesi, 2015) Tanyıldız, AhmetXVIII. yüzyılın zirve şâirlerinden olan Nedîm’in Türkçe şiirlerinin yanı sıra Arapça ve Farsça şiirleri de bulunmaktadır. Sağlam bir ilmî altyapıya sahip olduğunu bildiğimiz şâirin bu dillerde şiir yazması doğaldır. Ancak Nedîm’in hayatı, edebî şahsiyeti ve eserleri ile alâkalı araştırma ve neşirlerde Farsça şiirleri üzerine yapılan değerlendirmelerin son derece kısıtlı olması dikkat çekicidir. Çalışmamızda ilk olarak Nedîm’in Farsça şiirleri hakkındaki veriler değerlendirilecek, ardından Dîvân’ın mevcut neşirleri esas alınarak söz konusu şiirler şekil ve üslûp açısından ele alınacaktır. Çalışmanın son kısmında şiirlerin çevriyazısına yer verilecektirÖğe COVİD-19 SALGIN HASTALIĞI SÜRECİNDE SANIĞIN SAĞLIKLI BİR ORTAMDA YARGILANMA HAKKI(2023) Sezer, İbrahim EthemSanığın sağlıklı bir ortamda yargılanma hakkı, ceza yargılama- sına muhatap olan sanığın yargılama sırasında bulunduğu, adliye bina- sı, duruşma salonu gibi fiziksel mekânların temiz olmasını gerektirir. Tüm dünyada ve ülkemizde yaşanan covid-19 salgın hastalığı, sanığın sağlıklı bir ortamda yargılanma hakkının önemini ortaya koymuştur. Söz konusu hak gereğince, adalet hizmetlerinden sorumlu idare ve ceza muhakemesi süjeleri, sanığın bulunduğu fiziksel mekânların te- mizliğine özen göstermekle yükümlüdür. Aksi bir durumda sanık, sağlıklı bir ortamda yargılanma hakkının kusurlu bir şekilde ihlal edilmesi sebebiyle, gördüğü zararların tazmin edilmesini idaren talep edebilecektir. Zararı tazmin eden idare, zarar görene ödediği tazmina- tı, zarara sebep olan kusurlu adliye çalışanı, kolluk personeli, Cumhu- riyet savcısı ve hâkimlerden talep edecektir. Sanığın sağlıklı bir ortamda yargılanma hakkının adil yargılan- ma hakkı kapsamında da değerlendirilmesi gerekir. Nitekim sağlıklı bir ortamda yapılmayan yargılamanın adil olduğundan ve sanığın ken- disini gerektiği gibi savunabileceğinden bahsedebilmek mümkün de- ğildir. Mevcut anayasal ve yasal düzenlemelerin salgın döneminde, sanık ve özgürlükler lehine yorumlanarak uygulanması ile sanığın sağlıklı bir ortamda yargılanma hakkını temin etmek mümkündür.Öğe Antikçağdan İslâm Dünyasına Tevarüs Eden Felsefî Tanımlar(2023) Tekin, AlaattinAntikçağ Yunan dünyasında salt bir düşünce olarak gelişen felsefe, süreç içerisinde filozofla- rın veya bilim adamlarının katkıları sonucu sınırları belirlenmeye çalışılmıştır. Bu hususta felse- fenin ne olduğu sorusu yani mahiyeti ana hatlarıyla tespit edilmeye gayret edilmiştir. Bu sayede filozoflar kendi birikimlerine bağlı kalarak felsefeyi tanımlamışlardır. Konuyla ilgili günümüze intikal eden en eski felsefe tanımları, doğa filozoflarından olan Pythagoras’a atfedilmektedir. Kendisi felsefeye “varlık olması açısından varlıkların bilgisi”, “ilahî ve insanî şeylerin bilgisi” ve “bilgelik (hikmet) sevgisi” gibi tanımlar getirmiştir. Sonraki süreçte Platon, felsefeyi “insanların mümkün olduğu kadar tanrıya benzemeye çalışmaları ve “ölüm için bir eğitim” olarak tarif etmiş, öğrencisi Aristoteles de felsefeyi “sanatların sanatı ve bilimlerin bilimi” şeklinde tanımlamıştır. Mezkûr altı tanım, tespit edebildiğimiz kadarıyla bir bütün halinde Ammonius Hermiae tarafın- dan ele alınmış ve bunlara yönelik değerlendirmelerde bulunulmuştur. Onun tedrisatından geçen öğrencilerin de bu tanımları eserlerinde inceleyerek bu durumu bir gelenek haline getirdiklerini ifade edebiliriz. Söz konusu gelenek İslâm dünyasında Kindî ve özellikle Ebü’l-Ferec Abdullah İbnü’t-Tayyib ile temsil edilmiştir. Bununla birlikte İslâm dünyasında felsefeyle ilgilenen filozof- ların da felsefeyi benzer bir şekilde tanımladıklarını ifade edebiliriz. Genel itibariyle bu altı tanım klasikleşerek felsefeyle ilgilenen her kesim tarafından benimsenmiştir. Biz de bu çalışmamızda felsefeye dair yapılan bu altı tanımı Antikçağdan başlatarak İslâm dünyasına intikalinde ortaya konan süreci ele almaya gayret ettik.Öğe Adli Tıpta Kraniotomiye Bağlı Yüzde Sabit İz: Bir Olgu Sunumu(2023) Gök, Ertuğrul; Kızıler, Elif Ebrar; Merter, ŞeyhmusTürk Ceza Kanunu’nda yüzde sabit iz ve yüzde sürekli değişiklik kavramları özel olarak ele alınmıştır. Bu çalışmada maruz kalınan travmanın yol açtığı yaralanma nedeniyle kişide yapılan cerrahi tedaviye bağlı olarak yüzde sabit iz oluşması ilginç bulunarak, literatür eşliğinde tartışılması ve adli rapor düzenlenirken farkındalık kazandırılması amaçlanmıştır. Bu olgunun, başından sopa darbesi ile yaralanmasının ardından götürüldüğü hastanede çekilen Beyin BT incelemesinde; sağ temporoparyetal lineer kemik kırığı ve epidural hematom görülmesi üzerine, ameliyata alınarak frontotemporoparyetal kraniotomi yapılmıştır. Yara iyileşme süresi tamamlandıktan sonra yüzde sabit iz açısından değerlendirildiğinde, sağ frontal bölgede saçsız alanda kraniotomiye bağlı 3x3x2cm’lik deriden çökük deformik alanın yüzde sabit ize neden olduğu saptanmıştır. Travmaya bağlı yüz alanında oluşan kapalı kırıklarda, tedavi sürecinde yapılan cerrahi girişim sonrası yüz sınırları içerisinde ameliyata ait nedbe dokusu veya deformik görünüm oluşması durumunda bu görünümün yaralanma ile neden-sonuç ilişkisi bulunduğundan \"yüzde sabit iz\" açısından değerlendirilmeye tabi tutulmaktadır. Olgumuzda darp nedeni ile meydana gelen yaralanma sonucu deride yüzde sabit iz niteliğinde değerlendirilebilecek herhangi bir nedbe dokusu vb. iz oluşmamasına rağmen ameliyat sonucunda yüz sınırları içerisinde sağ frontoparyetotemporalde geniş kraniotominin neden olduğu deformik görünümün olayla illiyeti kurulduğundan, yüzde sabit iz olarak değerlendirilmiştir. Adli raporu düzenleyen hekimlere de bu konuyu göz önünde bulundurarak değerlendirme yapmaları tavsiye edilmektedir.Öğe Osmanlı Devleti’nin Son Dönemlerinde Mikrobiyoloji Alanındaki Modernleşme Çabaları ve Fransız Etkisi(2023) Ayhan, İsmailOsmanlı Devleti, II. Abdülhamit ve II. Meşrutiyet Dönemleri’nde sağlık alanında geniş kapsamlı modernleşme çabaları göstermiştir. Devlet, Avrupa’dan birçok uzman getirtmiş, yabancı bilim insanlarının eserlerini tercüme ettirmiş ve birçok modern sağlık kurumları açmıştır. Tüm bunlar nitelikli insanlar sayesinde mümkün olduğundan Avrupa’daki üniversitelere ve sağlık enstitülerine çok sayıda öğrenci de gönderilmiştir. Devletin bu yöntemle hedeflediği, özellikle toplum sağlığını ilgilendiren yeni gelişmeleri yakından takip etmek ve de modern teknik ve bilginin ülkeye transferini sağlamaktır. Mikrobiyolojideki son gelişmelerin yurda transfer edilmesi amacıyla özellikle II. Abdülhamit tarafından Fransa’daki Pasteur Enstitüsü ile yakından ilişkiler kurulmuştur. II. Meşrutiyet Dönemi’nde de bu çalışmalar hız kesmemiş ve Fransa ile ilişkiler devam etmiştir. Osmanlı ile Fransa arasında kurulan sağlık ilişkileri, Osmanlı’da ilk defa modern mikrobiyoloji laboratuvarlarının kurulmasına, önemli yabancı eserlerin tercüme edilmesine ve modern anlayışta birçok öğrenci yetiştirilmesine katkı sağlamıştır. Bu öğrenciler, salgın hastalıklar üzerinde önemli çalışmalar yaparak Osmanlı ve Türk sağlık sistemine hizmet etmişlerdir. Bu çalışmada, mikrobiyoloji alanındaki modernleşme çabaları ve bu alanda öne çıkan isimlerin kimler olduğu eldeki bilgi ve belgeler doğrultusunda ortaya konulmuştur.Öğe Kur’an’da Din Adı Olarak İslam(2023) Seyfeli, CananMakalenin konusu Kur’an’da İslam’ın din adı olarak kullanılmasıdır. Konunun esas noktası Kur’an’da başka bir din adına yer verilmemesidir. Konu, kutsal metinlerde “din” ve “din ismi” kulla- nımına dayanmıştır. Bu doğrultuda İslam ve diğer dinler arasında ana kutsal metinler doğrultusunda karşılaştırma yapılmıştır. Önce diğer din ve geleneklerinde “din”in ve “din adı”nın kullanımı ile Kur’an’da din kelimesinin anlamları ve kapsamı karşılaştırılmıştır. Ardından dinlerin ana kutsal met- ninde din adı kullanımı karşılaştırılmıştır. Bu noktada çalışmanın temel amacı asıl ve temel kutsal metninde kendi dininin adını zikreden tek kutsal kitabın Kur’an olduğunu ortaya koymaktır. Ayrıca din kelimesinin diğer din müntesiplerini, yani bütün insanları kuşatacak şekilde kullanıldığı tek kut- sal metnin yine Kur’an olduğunu göstermektir. Kur’an’da din kelimesi doksan beş defa geçer. Bunlar “aidiyet” yönüyle tasnif edildiğinde, 1-Allah’ın dini, 2-Müslümanların dini ve 3-Gayrimüslimlerin dini şeklinde olur. Dolayısıyla Arapça \"din\" kelimesinin anlam kapsamı, dünyanın diğer dinlerinin asıl ve geleneksel isimlerine göre çok daha geniştir. Kur’an’ın Hıristiyanlık gibi belirsiz olguları değil, insanı ve insan gruplarını muhatap aldığı ve Yahudilik, Hıristiyanlık, Sabiîlik ve Mecûsîlik gibi din adlarını kullanmadığı görülmüştür. Kur'an'ın bir grup üyesi ismini, mesela Yahudi ismini kullanması, onu insan olarak kabul ettiğini, muhatap aldığını, bireyin dininin varlığını kabul ettiğini gösterir. Bu, dininin adını kullanma ve o dini kabul etme anlamına gelmez. İslam'dan başka din adı kullanmaması ise diğer dinlerin varlığını reddettiği anlamına gelir.Öğe Cumhuriyet'in Kuruluş Anlatısında Bir Toplumsal Tabaka: "Eşraf"(2023) Çelik, Fatma Eda; Kaftancıoğlu, Meryem ÇakırCumhuriyet’in kuruluş anlatılarında, Birinci Dünya Savaşı’nı sona erdiren Mondros Mütarekesi’nden Cumhuriyet’in ilanına kadar geçen süreçte, Anadolu’da eşrâf adı verilen bir toplumsal kesim öne çıkar. Anlatılarda eşrâf, bu değişim sürecinin dinamikleri, niteliği ve adlandırılmasında önemli bir işlev üstlenir. Cumhuriyet’in içine doğduğu koşullar ile Cumhuriyet’in ilanına giden süreçteki toplumsal ilişkilerin çözümlenmesinde belirleyici bir öneme sahiptir. Ancak, eşrâfın rolü, anlatılarda kendine biçilen işlevle sınırlı kalır. Osmanlı’daki güçlü devlet geleneği veya bağımlı kapitalistleşme dinamiklerinden dolayı ve sivil toplumun veya burjuvazinin yeterince gelişememesi nedeniyle değişim sürecinin tepeden gerçekleştirildiği, bürokratik nitelikte olmasının veya asker-sivil aydınların öncülüğündeki bir ittifak şeklinde yaşanmasının zeminini oluşturduğu iddia edildiği için, eşrâf potansiyeli sınırlandırılmış veya bu dönemde ancak bir ittifak içinde belirli bir rol oynayabilmiş bir toplumsal kesim olarak görülür. Eşrâfın tarihsel ve toplumsal olarak nasıl bir toplumsal tabaka olduğu sorunsallaştırılmaz ve incelenmez. Bu okumanın, sürecin sınıfsal çözümlemesi, devrim ve burjuva devrimi analiz ve kavramsallaştırmaları ile yeni devletin sınıfsal niteliğine ilişkin kuramsal analizlerine zemin oluşturan kurucu bir işlevi vardır. Bu makale, Cumhuriyet’in kuruluş anlatısı ile tarihsel gerçeklik arasındaki ilişkinin sorgulanması ve Cumhuriyet’in toplumsal ilişkilerin bütünlüğü içinde anlaşılabilmesi için, sürekli bilimsel tarihi anlatılara konu edilen ancak ayrıntılı şekilde tanımlanmayan ve incelenmeyen bir toplumsal kesim olarak eşrâfın, somut tarihsel gerçekliği içinde incelenmesi gerektiği iddiasını taşıyor. Bu iddiaya temel oluşturmak üzere, toplumsal ilişkiler içinde eşrâfın nasıl konumlandırılabileceğine ilişkin yöntemsel, tarihsel ve kuramsal bir öneri getiriyor. Bir tarihsel yönetim sosyolojisi bağlamında bu iddianın temellendirilebileceğini savunuyor. Bu öneri çerçevesinde, öncelikle eşrâfın Osmanlı kırında hâkim olan borç ilişkileri ve 18. yüzyılın ikinci yarısından başlayarak 150 yılayayılan bir çiftlikleşme-kapitalistleşme sürecinin parçası olarak temelde büyük toprak sahipliğine dayanan, bu sürecin özgün dinamikleri nedeniyle zirai, mali (tefeci, sarraf, banker) ve ticari (tüccar) sermayeyi de birleştiren kapitalist bir sınıflaşmanın ürünü burjuva sınıfı içinde “kır kökenli” veya “kırsal burjuvazi” olarak adlandırılabilecek bir tabaka olduğunu ortaya koyuyor. Daha sonra, özel olarak ele aldığı 1918-23 tarihsel kesitine yoğunlaşacağı, 19. yüzyıl ve 20. yüzyılın ilk çeyreğinde, bu konumlanmaya somut görünümünü veren merkezi ve yerel meclislerdeki varlığına, örgütlenmesine ve örgütleyici faaliyetlerine yoğunlaşıyor ve alınmasına öncülük ya da etki ettiği kararlardan birkaç örnekle bu savı pekiştirmeyi amaçlıyor. Makale, bu çerçeve içinde, Cumhuriyet’in kuruluş sürecinin sınıfsal analizine katkı sunmayı ve bu süreçte ortaya çıkan yeni iktidar mekanizmaları içinde egemen sınıf iddiasını taşıyan bir sınıfın nasıl örgütlendiğini tarihsel ve toplumsal temelleriyle ortaya koymayı hedefliyor.Öğe Türkiye’de Mali Taylor Kuralının Geçerliliği: Doğrusal ve Doğrusal Olmayan ARDL Analizinden Kanıtlar(2023) Songur, MehmetÇalışmanın amacı, Türkiye için Mali Taylor Kuralı modeli çerçevesinde çıktı açığı ve kamu net borç stokunun faiz dışı fazla üzerine simetrik ve asimetrik etkisini incelemektir. Bu kapsamda çalışmada 2006:1-2022:3 dönemine ait çeyreklik veriler kullanılmıştır. Çalışmanın analiz kısmında doğrusal ve doğrusal olmayan ARDL yönteminden yararlanılmıştır. Bulgular, uzun dönemde hem çıktı açığı hem de kamu net borç stokunun faiz dışı fazla üzerine simetrik etkisinin pozitif olduğunu göstermektedir. Asimetrik etkilere baktığımızda çıktı açığı, negatif ve pozitif bileşenlerde faiz dışı fazlayı pozitif yönde etkilemekte, kamu net borç stoku ile faiz dışı fazla arasında asimetrik bir ilişki bulunmamaktadır.Öğe Green Financial Instruments and Renewable Energy: Toda-Yamamoto Causality Test(2023) Yürük, Muhammed FatihThis study analysed the relationship between green financial assets in the United States and different variables. The fact that climate change has become important worldwide and that global development has been promoted has made green finance important. The world's governments, caring about the transition to a low-carbon economy and their efforts to finance environmentally friendly investments, have developed green finance tools. The fact that green financial assets will gain more importance in the coming years has added motivation to this study. In the study, many variables related to green finance were used and analyzed. Monthly data for the S&P Green Bond Index, S&P Global Clean Energy Index, Invesco Wilder Hill Clean Energy, United States 10-Year Bond, Carbon Dioxide Emissions from Energy Consumption, and Total Renewable Energy Production variables between July 2012 and April 2022 were included in the research. The Toda-Yamamoto causality test was applied in the study. In the Toda-Yamamoto causality test, it is a great advantage that the series does not need to be static at the same level. As a result of the test, bidirectional causality was found between Invesco WilderHill Clean Energy and the United States 10-Year Bond variables.Öğe Evaluation of the Dental Avulsion Knowledge Levels of Physicians Working in the Emergency Departments of Hospitals(2023) Eskibağlar, Büşra Karaağaç; Kılınç, Elif; Ayna, BuketObjective: The aim of this study is to determine the dental avulsion knowledge levels of physicians from all specialties working in the emergency departments of hospitals, to evaluate their attitudes and behaviors, and to increase their awareness of the subject of dental avulsion through the information brochure given at the end of the survey. Material and Method: An online survey consisting of 21 questions and four sections was administered to physicians, asking questions about their personal information, their demographic information, their attitudes towards dental avulsion cases, and their knowledge of and experience with dental avulsion. The survey was administered to 152 volunteer physicians who worked in the emergency departments of 13 different hospitals in Diyarbakır city center and who had agreed to participate in the study. The Shapiro-Wilk test for conformity to normal distribution, the Kruskal-Wallis H test and the Mann-Whitney U test were used to examine differences between groups. The statistical significance level was taken as p <0,05. Results: The knowledge scores were found to be statistically significantly higher for emergency medicine specialists compared to interns, for physicians who were aware of the trauma guide compared to those who were not, and for physicians whose family members included a dentist compared to those whose family members did not include a dentist. Conclusion: According to the results of this study, it was concluded that continuous training programs are necessary to increase the knowledge and awareness levels of physicians in all branches working in emergency services about traumatic dental injuries.Öğe Sıcak ve kurak stresli sezonda arpa (Hordeum vulgare L.) genotiplerinin performansları: I verim ve kalite değişimleri(2023) Doğan, Vesile; Yıldırım, MehmetBu çalışmada, farklı kökenli arpa (Hordeum vulgare L.) genotiplerinin sıcak ve kurak stresli yetiştirme sezonundaki performanslarının değerlendirilmesi amaçlanmıştır. Araştırma, 2020-2021 yetiştirme sezonunda Diyarbakır koşullarında yürütülmüştür. Toplamda 16 farklı arpa genotipi kullanılmıştır. Genotipler, morfolojik, fenolojik, agronomik ve kalite özellikleri açısından değerlendirilmiştir. Bulgular, incelenen özellikler yönünden genotipler arasında önemli farklılıkların olduğunu ortaya koymuştur. Özellikle, yerel çeşitlerin ticari çeşitlere göre daha yüksek verim ve kalite özelliklerine sahip olduğu tespit edilmiştir. Verim ve biyolojik verim, bitki boyu ve bin dane ağırlığı ile olumlu korelasyona sahiptir. Bu durum, bu iki özelliğin adaptasyon yeteneği yüksek olan arpa genotiplerinin belirlenmesinde kullanılabileceğini göstermektedir. Yüksek sıcaklık ve kuraklık tane verimini biyolojik verime göre daha fazla etkilemiş ve düşük hasat indeksi değerleri elde edilmiştir. Sonuçlar, yerel arpa çeşitlerinin modern çeşitlere göre avantajlı olduğunu ve ıslah çalışmalarında kullanımının faydalı olabileceğini ortaya koymuştur. Islah programlarında genel tane verimini artırmak için yüksek sıcaklıklara ve kuraklık koşullarına karşı daha toleranslı arpa genotipleri geliştirmeye odaklanılması gerekmektedir. Araştırma ayrıca, arpa üretiminde verimliliği ve sürdürülebilirliği en üst düzeye çıkarmak için tarımsal uygulamalarda yerel çeşitlerin kullanılmasının önemini ortaya koymaktadır.Öğe Long-Term Outcomes of Endovascular Intervention for Iliac Artery Stenosis: A Single-Center Experience(2024) Altunova, Mehmet; Tasbulak, Omer; Evsen, Ali; Uzun, Nedim; Demir, Yusuf; Panc, Cafer; Atmaca, SezginAbstract Objectives: This study aims to evaluate the technical success, safety, and long-term outcomes of iliac artery endovascular procedures performed at our institution between 2017 and 2022 and to investigate potential risk factors associated with in-stent restenosis (ISR). Methods: This single-center, observational, retrospective cohort study included 398 patients who underwent endovascular intervention for symptomatic iliac artery stenosis. Data were obtained from electronic records, and patients were followed up clinically and radiologically. Multivariate Cox regression analysis was used to identify independent predictors of ISR. Results: ISR was observed in 11.3% of patients during a mean follow-up of 34.7 months. Atrial fibrillation (AF) (p=0.019) and stent diameter (p=0.006) emerged as independent determinants of ISR development. Kaplan-Meier analysis showed a significant difference in ISR between patients with and without AF (log-rank p = 0.022). Conclusion: This study highlights AF and stent diameter as independent predictors of ISR in long-term follow-ups after iliac artery stenting. Patients with AF may require closer monitoring, while appropriate stent selection is crucial in minimizing ISR risk. These findings contribute to optimizing patient management strategies in peripheral artery disease.