Yargıtay içtihatlarına göre Muris muvazaasında miras bırakanın asıl iradesinin tayini
Tarih
Yazarlar
Dergi Başlığı
Dergi ISSN
Cilt Başlığı
Yayıncı
Erişim Hakkı
Özet
Yerleşik Yargıtay İçtihatlarında muris muvazaası nitelendirmesi yapabilmek için miras bırakanın asıl iradesinin ne olduğunun iyice araştırılması gerektiği vurgulanmaktadır. Çünkü, yüksek mahkeme, muris muvazaasının varlığını miras bırakanın yapılan muvazaalı işlemde “mirasçıdan mal kaçırma kastı”nın bulunup bulunmadığına bağlamaktadır. Yargıtay, miras bırakanın gerçek iradesinin ne olduğunun tespitini yaparken ülke ve yörenin gelenek ve görenekleri, toplumsal eğilimler, olayların olağan akışı, miras bırakanın sözleşmeyi yapmakta haklı ve makul bir nedeninin bulunup bulunmadığı, davalı yanın alış gücünün olup olmadığı, satış bedeli ile sözleşme tarihindeki gerçek değer arasındaki fark, taraflar ile miras bırakan arasındaki beşeri ilişki gibi olguları esas almaktadır
It was emphasized that the actual will of the legator shall be investigated deeply in order to specify deceased collusion in accordance with the established Supreme Court Case Law, because the supreme court relates the existence of deceased collusion with the legator’s “intention of property abduction from the inheritor” in the collusion. When detecting the actual will of the legator The Supreme Court considers the facts as traditions of the country and region, inclinations of the society, usual flow of events, whether the legator has valid and reasonable cause to conclude a contract, whether the defendant has purchasing power, the price gap between the sales price and the actual value on the contract date and human relations between the parties and the legator