Edebiyat Fakültesi Doğu Dilleri ve Edebiyatları Bölümü Koleksiyonu
Bu koleksiyon için kalıcı URI
Güncel Gönderiler
Öğe Seyyid Tahır Oruç’un hayatı ve ilmi kişiliği(RumeliYA Yayıncılık, 2023) Kazan, FarukSeyyid Tahır Oruç, Diyarbakır’ın Kocaköy ilçesine bağlı Şaklat köyünde yaşamış 19. yüzyılın sonu ve 20. yüzyılın başlarında bir Osmanlı alimi, arifi ve mutasavvıfıdır. Babası Mela Hüseyinê Şeqlatî’den aldığı eğitimle hem dinî hem de dünyevî ilimlerde kendini geliştirmiş, onlarca kitap yazmış veya istinsah etmiştir. Ayrıca babasının vefatından sonra köyünde fahri imamlık yapmış, talebe yetiştirmiş ve halka dini bilgiler öğretmiştir. Böylece onlara sosyal liderlik de yapmıştır. Seyyid Tahır’ın eserleri arasında tefsir, hadis, fıkıh, kelam, tasavvuf, dil ve edebiyat, ahlak ve hikmet gibi alanlarda kitaplar bulunmaktadır. Ancak bu kitapların çoğu kaybolmuş veya yok olmuştur. Seyyid Tahır’ın hayatını ilim dünyasına tanıtmak bu çalışmanın öncelikli hedefidir. Bu çalışma için başvurulan kaynaklar, el yazmalı kütüphanesinden geriye kalan birkaç varaktan, ve aile bireyleri ile yapılan görüşmelerden oluşmaktadır. Bu çalışmanın sonucunda şu noktalar ortaya çıkmaktadır: Seyyid Tahır, Diyarbakır bölgesinde yetişmiş önemli bir alim ve mutasavvıftır. Şafii mezhebine bağlı, sûfî meşrepli bir alimdir. Sûfi meşrepli olması onu optimistic bir kişilik yapısına sahip olmasına neden olmuştur. Seyyid Tahır, çok yönlü bir ilim adamıdır. Sarf, nahiv, mantık, belağat ve vadı’ gibi âlet ilimlerin yanında tefsir, hadis, fıkıh, kelam ve tasavvuf gibi ‘alî ilimlere kadar birçok alanda kitap yazmıştır. Hatta ismini bile çok az kişinin bildiği ihtilac ilminde de eser vermiştir. Seyyid Tahır’ın eserlerinin çoğu kayıptır. Yeni araştırmalar neticesinde ortaya çıkarılabilir.Öğe İranlı Türk şair Hakîm-i Heydecî, divanı (Türkçe şiirler) ve etkilendiği şairler(Şarkiyat Araştırmaları Derneği, 2020) Cereyan, SinanKlasik Türk ve İran edebiyatı için ortak pota İslam medeniyeti olmuştur. Bu sebeple iki edebiyat birbirinden hem etkilenmiş hem de birbirini etkilemiştir. Özellikle yeni Fars edebiyatının gelişmesinde Türkçe şiir söyleyen Türk asıllı İran’lı şairlerin büyük bir rolü olmuştur. Bunlara örnek olarak Hakanî, Nizâmî, Zahîr, Husrev, Sâib ve Şehriyâr gibi şairler verilebilir. Bu şairlerden biri de devrin önemli şairlerinden olan Hakîm-i Heydecî’dir.Hakîm-i Heydecî, 19. asrın ortalarında İran’da yaşamış Türk bir dîvân şairidir. Kazvinve Tahran’da devrin ileri gelen hocalarından eğitim görmüştür. Heydecî Türkçe, Farsça ve Arapça eserler kaleme almıştır. Türkçe’nin kullanımına önem vermiş, eserlerinde sade bir dil kullanarak atasözü ve deyimlere sıkça yer vermiştir. Heydecî Fars edebiyatının önemli şahsiyetlerinden beslenerek şiirlerini kaleme almıştır. Şiirlerinde din ve tasavvufa ait unsurlar oldukça fazladır. Heydecî, şiirlerinde Allah’ın yaratıcılığından, Hz. Muhammed’ten ve Hz. Ali’ye olan bağlılığından bahsetmektedir.Bu çalışmada İran’lı Türk şairler arasında önemli bir yeri olan Hakîm-i Heydecî’nin hayatı, eserleri ve şiir dünyası üzerinde durulmuştur.Öğe Molla Ahmed-i Cezerî Divanı'nın nüshaları(Cahit Aydemir, 2023) Azarkan, Muhammed ŞerifMolla Ahmed-i Cezerî Kürt edebiyatının temelini atan ve bu alanda tanınmıĢ en büyük Ģairdir. Miladî 1570-1640 yılları arasında yaĢamıĢtır. Mürettep divanıyla adını Kürt edebiyatı tarihine yazdırmıĢtır. Cezerî‟nin Divanı, önemli bir edebî eser olup Kürt dili açısından değerli bir kaynaktır. Molla Ahmed-i Cezerî Divanı‟nın birçok el yazma ve matbu nüshası vardır. Bunun yanında söz konusu eser hakkında yapılmıĢ Ģerhler, çeviriler ve muhtelif çalıĢmalar mevcuttur. Molla Ahmed-i Cezerî Divanı yerli ve yabancı birçok araĢtırmacı, edebiyatçı, Ģair, yazar, mütefekkir ve akademisyenin dikkatinden kaçmamıĢtır. Bu makalede, Molla Ahmed-i Cezerî Divanı‟nın bütün nüshaları bir araya getirilmiĢ ve ilgili nüshaların özellikleri hakkında ayrıntılı bir inceleme yapılmıĢtır. Böylece Molla Ahmed-i Cezerî Divanı‟na dair bibliyografya oluĢturulmuĢtur. Tespit edilen otuz dört nüshanın nerede bulunduğundan, müstensihinin kim olduğundan, istinsah tarihinden, hat çeĢidinden, satır ve varak sayısından ve nüshanın hangi manzumeyle baĢladığından bahsedilmiĢtir. Tespit edilen nüshalar kronolojik sıraya göre incelenmiĢtir. Molla Ahmed-i Cezerî Divanı Ģu ana kadar bilinen en eski nüshası h.1231/m.1815 yılında Muhammed Tayyar PaĢa el-Amidî‟ye aittir. Divan nüshalarına bakıldığında müstensihler tarafından ciddi bir Ģekilde kaleme alındığı görülmektedir. Sonuç olarak Molla Ahmed-i Cezerî Divanı‟nın bütün nüshaları ve bunların özellikleri bir arada gösterilmeye çalıĢılmıĢtır. Bu çalıĢma; okuma farklılıklarına dikkat çekmek, ilk nüshalar hakkında genel bir perspektif oluĢturmak ve yeni araĢtırmalara ilham olmak amacıyla hazırlandı.Öğe Terceme-i Tevârîh-i Şeref Hân: Şem’î (İnceleme, Metin, Özel İsimler Dizini)(Mardin Artuklu Üniversitesi Lisansüstü Eğitim Enstitüsü, 2018) Aslanoğlu, OsmanBu çalışmada Dr. Adnan Oktay’ın Terceme-i Tevârîh-i Şeref Hân: Şem’î (İnceleme-Metin-Özel İsimler Dizini) adlı eseri tanıtılacaktır. Nûbihar Yayınları tarafından 2016’da yayınlanan eser, 1597 yılında Şeref Hân-ı Bitlisî tarafından Farsça olarak yazılmış Şeref-nâme’nin1682 tarihindeki ikinci Osmanlıca çevirisidir. Kürtler hakkında antropolojik, sosyolojik ve etnografik bilgiler içeren bu kitap 304 sayfa olup karton kapaklı olarak tasarlanmış, birinci hamur kâğıda basılmıştır. Kitabın ön ve arka kapağında Şeref-nâme’de yer alan minyatürler kullanılmış ve bununla kitabın tarihî olayları konu edindiği belirtilmiştir. Arka kapağında verilen minyatürün üzerinde kitap ve yazarı hakkında tanıtıcı bir metin verilmiştir. Bu metinde Mütercim Şem’î’nin nerede yaşadığı, eseri kimin için hazırladığı ve eserdeki asıl tercüme edilmiş metnin dışında farklı ek bilgilere de yer verildiği belirtilmiştir.Öğe Konuşmalar (Mülakat-Sohbet-Anket- Açık Oturum)(2020) Kara, AhmetProf. Dr. Orhan Okay tarafından kaleme alınan Konuşmalar (Mülakat Sohbet Anket Açık Oturum) adlı eserde Türk Edebiyatı, Türk Dili ve Eğitim gibi birçok farklı alanda ortaya konmuş kıymetli tespitler bulunmaktadır. Türkçe olarak hazırlanan ve hocanın değişik mecralarda dile getirdiği 35 başlıktan oluşan konuları içeren bir eserdir. Bu başlıklar hakkında sırasıyla bilgiler verilerek kitabın muhtevasının aktarılması planlanmaktadır. Öncelikle bu başlıklar sıralanacak ve teker teker ele alınacaktır.Öğe Dı Mem û Zînê de hunerên mecazî(Şarkiyat Araştırmaları Derneği, 2019) Aslanoğlu, OsmanEhmedê Xanî, yek ji helbestvanên navdar ên wêjeya Kurdî ya klasîk e. Wî ji bo Kurdî berhemên pir hêja dane. Mem û Zîn berhema wî ya herî girîng e û ew ji gelek alîyan ve xwedîyê nirxeke bilind e. Mesnewîya Mem û Zîn’ê berhemeke evînî ye û ji bo îsbata qabiliyeta zimanê Kurdî ya di qada wêjeyê de hatiye nivîsîn. Bi vê armancê ji bo nîşandana asta zimanê Kurdî, Xanî ew berhem bi gellek hunerên wêjeyî xemilandiye. Mijara xebata me jî cureyeke hunerên wêjeyî ye. Em ê li ser hunerên mecazî bisekinin ku ev cure ji çar cureyên hunerî ye. Hunerên mecazî têkildarê şibandinê ne. Di hunerên mecazî de bi awayên cuda şibandin heye. Di vê çarçoveyê de jî em ê li ser 6 hunerên mecazî bisekinin. Tespîtkirina wan huneran û nasîna wan, ji bo têgihîştina nirxa vê berhemê dê bibe pêlikek.