Arşiv logosu
  • Türkçe
  • English
  • Giriş
    Yeni kullanıcı mısınız? Kayıt için tıklayın. Şifrenizi mi unuttunuz?
Arşiv logosu
  • Koleksiyonlar
  • Sistem İçeriği
  • Analiz
  • Talep/Soru
  • Türkçe
  • English
  • Giriş
    Yeni kullanıcı mısınız? Kayıt için tıklayın. Şifrenizi mi unuttunuz?
  1. Ana Sayfa
  2. Yazara Göre Listele

Yazar "Sami, Kamuran" seçeneğine göre listele

Listeleniyor 1 - 8 / 8
Sayfa Başına Sonuç
Sıralama seçenekleri
  • [ X ]
    Öğe
    Diyarbakır (Suriçi): Arsız Zaman(lar)ın Ayrıtında Kentsel ve Toplumsal Hafızada Renkleri Solan Kültürel Miras
    (2022) Sami, Kamuran
    Mezopotamya, Anadolu ve İslam Uygarlıklarının süregelen değerleri üzerinden vücut bulan Diyarbakır (Suriçi) tarihi kentsel yerleşim dokusu (Camiler, kiliseler, hamamlar, anıtsal yapılar, kent surları ile geleneksel evler vb.), tarihsel olarak var olmuş farklı kültürlerin değerlerinden beslenerek; günümüze değin toplumsal ve kültürel yapıda varlık gösteren uzlaşıların bir yönünü temsil etmektedir. Zamanın düzleminde vücut bulan kültürel ve mekânsal aidiyet(ler); ortak birlikteliğin sürdürülen ve paylaşılan bir çevrenin temsiliyetine fırsatlar vermiştir. Tarihi kent(ler)in toplumsal ve mekânsal morfolojisi üzerinden yapı vurgusunu ön plana çıkaran “kültür ve mimari miras”; toplum katmanları ayrıtında yaratılan kültürel çoğulculuk ile doku deseniyle birlikte biçim alan yerleşimlerinin fiziki dokusuna ev sahipliği yapmaktadır. Bu değerler bütünselliğinde tanımlanan Diyarbakır tarihi ve mekânsal kentsel yerleşim örüntülerinin dünya mirası olma iddiası üzerinden dışa vuran fiziki farkındalığı, “Diyarbakır Kalesi ve Hevsel Bahçeleri Kültürel Peyzajı” tanımlamasıyla 2015 yılında UNESCO Dünya Kültürel Mirası Listesinde yer almasını sağlamıştır. Diyarbakır tarihi Suriçi bölgesi ile kentin çeperlerinde öbekleşerek süregelen göç ve 2015 yılının son aylarında ise ortaya çıkan şiddet/çatışmalı ortamdan kaynaklı durum; kentin hafıza temsiliyetini sağlayan kültürel ve mimari miras örüntülerinin ortaya çıkan şiddet sarmalıyla birlikte nasıl ve hangi sonuçlarla yüzleştiğinin tespiti üzerine yapılan bu çalışmayı önemli kılmaktadır. Çatışmalı ortam(lar) üzerine tartışılan ve de tarihsel bir hafıza dizgesi oluşturan kültürel mekân örüntülerinin ne kadar hayati bir öneme haiz olduğu; bu çalışmanın odağında tekrar gündeme getirilmektedir. Bu da olağan dönem veya durumlarda ortaya çıkması kuvvetle muhtemel “yeniden yapılanma” ve “inşa süreçlerine” bir katkı sağlayacağı umularak, şiddet sarmalında yok olan veya örselenen evrensel değerlerin sürdürülebilmesi için, uluslararası öneme sahip Diyarbakır Suriçi’nin yeniden gündeme getirilmesine katkı sağlayacaktır.
  • [ X ]
    Öğe
    GÖÇ VE KENT(Lİ)LEŞME BAĞLAMINDA TAZİYE EV(LER)İNİN TOPLUMSAL, KÜLTÜREL VE MEKÂNSAL DÖNÜŞÜMLERİ?DİYARBAKIR KENT ÖRNEĞİ
    (2017) Sami, Kamuran
    Diyarbakır, Güneydoğu Anadolu bölge kentleri arasında farkındalık yaratan iktisadi, kültürel ve toplumsal yapısıyla birlikte geleneksel bir kent karakterine sahiptir. Bölgesel sorunlar nedeniyle iradi olmayan kırsal bir göçe maruz kalan kent, toplumsal dizgeyi oluşturan dinsel, kültürel ve sosyal değerlerin tezahüründe ortaya çıkan yeni mekânsal dönüşümlere ev sahipliği yapmaktadır. Kentsel katmanların düzleminde kırsal göçün itkisiyle dışa vuran "taziye evleri", geleneksel yaşamın yeniden biçim alan örüntüleri olmuştur. Taziye evleri, bölüşülen insani bir acının etrafında bir araya gelen insanların; mekânsal biçimlenmede toplumsal katmanların grupsal düzeydeki ilişkilerini ortaya koyan ve aynı zamanda da kentsel yaşamın birer nirengi noktaları olmuşlardır Beşeri bir varlık olan insanın dünyasında mutlak bir gerçeğe dönüşen "ölüm", her canlının fıtratında kaçınılmaz bir sonucu işaret etmektedir. Semavi dinler ile diğer inançların bağlamında farklı anlamlar atfedilen "ölüm", yok olmanın gerçeğinden öte; bengi ya da öteki dünyada tahayyül edilen bir yaşamın başlangıcına vurgu yapmaktadır. Toplumsal hayatın kültürel dizgesine yön veren değerler, tektonik olarak insanların hafızasında ölüm gerçeğine dair paylaşılan ritüellere ve geleneklere yer açar. Kültürel ve psikolojik bir olgunun tasavvurunda dinsel bir anlam yüklenen ölüm ve taziye, insanların bir araya gelmesine ve acılarının paylaşılmasına veçhe olur.
  • [ X ]
    Öğe
    HALK KÜLTÜRÜ BAĞLAMINDA HAMAM(LAR)IN TOPLUMSAL VE MEKÂNSAL DÖNÜŞÜMLERİ, DİYARBAKIR TARİHİ “SURİÇİ” ÖRNEĞİ
    (2017) Sami, Kamuran
    Diyarbakır'da toplumsal ve kültürel sistemlerin örgüsünde filizlenen çoğulcu yaşam biçimi, mekânların anlam ve fiziki örüntüleri bağlamında sosyal ilişkiler üzerinde kendi değerleriyle bağdaşma sağlayan bir kentin dışa vurumu olmuştur. Tarihi kentsel yerleşim alanı olan "Suriçi" kent dokusunda bir temsiliyet sağlayan "hamam", kültürel bir örüntü olarak toplumsal ve mekânsal değişimlerden etkilenerek; yok olma pahasına tarihsel hafızada süregelen yerini almıştır. Halk kültüründe temizlik anlayışının bir unsuru olan hamamlar, sosyo-tarihsel evreler içerisinde su medeniyetinin kamusallığında yaratılan temizliğin bir kanıtı olarak günümüze ulaşabilen tarihi mekân(lar) arasında yer almaktadır. Suyun temizleyebilme gücü üzerinden ortaya çıkan hamam kültürü, antik dönemlerden başlayıp zamanımıza kadar gelen her medeniyetin kendine göre yorumlayarak paylaştığı deneyimleri olmuştur. Toplumsal dışa vurumda anlam kazanarak vücut bulan "güzellik, sağlık ve ibadet" vurgusu; suyun temizleyici gücünden ilham alarak, uygarlıkların bekasında var olmasını kesintisiz bir şekilde sürdürebilmiştir. Osmanlı geleneksel kentlerini tanımlayan cami, külliye ve çarşı etrafında yer alan hamamlar, toplumsal dizgede filizlenen bir kültürün; sanattan-halk masalına, edebiyattan-şiire kadar dilsel bir zenginliğin önünü açmıştır. Bu bağlamda Diyarbakır Suriçi'nde tevatür olan hamam mekânı ve onun yarattığı kültürde şekillenen ritüeller; bugünün sarmalında unutulmaya ve yok olmaya terk edilmiştir
  • Yükleniyor...
    Küçük Resim
    Öğe
    Halk kültürü bağlamında Hamam(lar)ın toplumsal ve mekânsal dönüşümleri, Diyarbakır tarihi ''Suriçi'' örneği
    (Cahit Aydemir, 2017) Sami, Kamuran
    Diyarbakır'da toplumsal ve kültürel sistemlerin örgüsünde filizlenen çoğulcu yaşam biçimi, mekânların anlam ve fiziki örüntüleri bağlamında sosyal ilişkiler üzerinde kendi değerleriyle bağdaşma sağlayan bir kentin dışa vurumu olmuştur. Tarihi kentsel yerleşim alanı olan "Suriçi" kent dokusunda bir temsiliyet sağlayan "hamam", kültürel bir örüntü olarak toplumsal ve mekânsal değişimlerden etkilenerek; yok olma pahasına tarihsel hafızada süregelen yerini almıştır. Halk kültüründe temizlik anlayışının bir unsuru olan hamamlar, sosyo-tarihsel evreler içerisinde su medeniyetinin kamusallığında yaratılan temizliğin bir kanıtı olarak günümüze ulaşabilen tarihi mekân(lar) arasında yer almaktadır. Suyun temizleyebilme gücü üzerinden ortaya çıkan hamam kültürü, antik dönemlerden başlayıp zamanımıza kadar gelen her medeniyetin kendine göre yorumlayarak paylaştığı deneyimleri olmuştur. Toplumsal dışa vurumda anlam kazanarak vücut bulan "güzellik, sağlık ve ibadet" vurgusu; suyun temizleyici gücünden ilham alarak, uygarlıkların bekasında var olmasını kesintisiz bir şekilde sürdürebilmiştir. Osmanlı geleneksel kentlerini tanımlayan cami, külliye ve çarşı etrafında yer alan hamamlar, toplumsal dizgede filizlenen bir kültürün; sanattan-halk masalına, edebiyattan-şiire kadar dilsel bir zenginliğin önünü açmıştır. Bu bağlamda Diyarbakır Suriçi'nde tevatür olan hamam mekânı ve onun yarattığı kültürde şekillenen ritüeller; bugünün sarmalında unutulmaya ve yok olmaya terk edilmiştir.
  • [ X ]
    Öğe
    Halk kültürü bağlamında kahvehanelerin toplumsal ve mekânsal dönüşümleri Diyarbakır kent örneği
    (2010) Sami, Kamuran
    Kentsel mekân bağlamında, geleneksel bir kentin dışavurum öznesi olan kahvehaneler, Diyarbakır kent yaşamı içinde eskiden olduğu gibi bugün de toplumsal işlevlerini sürdürebilmektedir. Kentin mekânsal çatkısına yön veren toplumsal, ekonomik ve kültürel örüntülerin insanlara dayattığı yeni kabuller potasında; bugünün kahvehaneleri bohemlerin uğrak yeri olarak görülse de, bu mekânların eskiden sahip oldukları toplumsal roller ile işlevleri bir tevatür olarak güncelliğini hala koruyabilmektedir. Kahvehaneler, geleneksel bir kültürün egemen olduğu kentlerde; gün boyu iletişimin sürdüğü kent meydanlarında veya daracık sokaklar arasında konumlanan ve toplumsal yaşamın kültürel aidiyetlerini ifade eden mekânlar olarak bilinmektedir. Bu tür kentlerin toplumsal döngülerini belirleyen cami, konut ve çarşı arasında kültürel bir işleve sahip olan kahvehaneler; insanların (erkekler) boş zamanlarda buluşabileceği veya sohbet edebileceği bir mekân olarak her dönemde bir cazibe merkezi olagelmiştir. Toplumsal dokuda egemen cinsiyet (erkek) üzerinde kimlik bulan ayrıksı sosyalleşme olgusu, kendi sosyal sınıfı içerisinde gerek sözlü ve gerekse seyirlik eğlenceler düzenleyerek, kahvehane mekânına cinsiyete dayalı kültürel bir anlam yüklemiştir. Bu çalışma, toplumsal yapının örüntüleriyle son derece bütünleşmiş olan kahvehanelerin günümüzdeki mekânsal ve toplumsal dönüşümleriyle birlikte halk kültürü bağlamında serencamını ortaya koyabilmeyi hedeflemektedir.
  • [ X ]
    Öğe
    The interaction of environment, space and the human being in rural alevi culture-The case of two villages
    (Ahmet Yesevi University, 2013) Sami, Kamuran
    The people constituting the social fabric in rural Alevi settlement areas in Turkey have created their own spatial areas, and this process has come into existence around the "environment-space-human being" axis together with historical development. In this context the traditional lifestyle enveloping the social fabric in rural Alevi settlements, the planned order of the spaces and cultural relation networks have developed around a common language. Revealing their cultural memories together with traditional life rituals within this ongoing melting pot of propensities on a self-enclosed platform, Alevis have proved how a culture, which has adapted to its physical environment and which has determined the "human-nature" relationship by ascribing spiritual meanings to various objects in nature, is "sustainable". Bearing the characteristics of such settlements, Türkmenhaci{dotless} (Bismil-Diyarbaki{dotless}r) and Yon-cali{dotless}/Ortinik (Ovaci{dotless}k-Tunceli) Alevi villages are still able to preserve the rituals existing in traditional society, the "Cem culture" enveloping spirituality, introverted human relationships, a continuing sense of belonging and settlement patterns. This study intends to move beyond the exclusion created over the last 20-25 years through social disintegration, terror, violence, and an out-of-the-ordinary sense of belonging by exploring rural Alevi culture perpetuating a common memory in the context of two villages taken as reference points.
  • [ X ]
    Öğe
    Kırsal Alevî Kültüründe Çevre, Mekân ve İnsan Etkileşimi - İki Köy Örneği
    (2013) Sami, Kamuran
    Türkiye'de kırsal Alevi yerleşim bölgelerinde toplumsal dokuyu meydana getiren insanların kendilerine özgü mekânsalalanları oluşturma süreci; tarihsel gelişimle birlikte çevremekân-insan ekseni etrafında oluşagelmiştir. Bu bağlamda kırsal Alevi yerleşimlerinde toplumsal dokuyu sarmalayan geleneksel yaşam biçimi, mekânların kurgusal düzeni ve kültürelilişki ağları; ortak bir dilin etrafında gelişmiştir. Süregelen butemayüller potası içinde geleneksel yaşam ritüelleriyle birliktekültürel belleklerini dışa kapalı bir düzlemde ortaya koyanAleviler; kırsal yerleşim bölgelerinde fiziksel çevreyle uyumsağlayan ve doğadaki çeşitli nesnelere yükledikleri tinsel anlamlarla insan-doğa ilişkisini belirleyen bir kültürün nasıl"sürdürülebilir" olduğunu ortaya koymuşlar. Bu tür yerleşimlerin karakterini taşıyan Türkmenhacı (Bismil-Diyarbakır) veYoncalı/Ortinik (Ovacık-Tunceli) Alevi köyleri; gelenekseltoplumda hayat bulan ritüelleri, manevi dünyaları sarmalayanCem kültürü, içe dönük insani ilişkileri, süregelen yerel aidiyetleri ve yerleşim örüntülerini hâlâ koruyabilmektedir.Bu çalışma; son 20-25 yıl içerisinde ortaya çıkan toplumsalayrışma, terör, şiddet ve ayrıksı bir aidiyete sahip olmanın yarattığı dışlanmanın ötesinde; referans alınan iki köy bağlamında ortak bir belleği yaşatan kırsal Alevi kültürünün serencamını ortaya çıkarmayı hedeflemektedir.
  • [ X ]
    Öğe
    ZORUNLU GÖÇLE YÜZLEŞİRKEN; KENTSEL BAĞLAMDA ORTAYA ÇIKAN KÜLTÜREL VE TOPLUMSAL AYRIŞMA: DİYARBAKIR KENT ÖRNEĞİ
    (2009) Sami, Kamuran
    GAP Bölgesi'nin zorunlu göçten kaynaklı ortaya çıkan karmaşık sorunların temelinde; bölge içi toplumsal tabakalar arasındaki uyumsuzluklar ile bölgede son 20 yıl içerisinde meydana gelen iç göçün yarattığı çok boyutlu tüzel ve sosyo-kültürel nedenler vardır. Bölge kent(ler)inin en önemli sorunlarını tanımlayan kümenin sarmalında; zorunlu göç, konut, eğitim, sağlık, işsizlik, istihdam ve kadın(lar)ın itilmişliği ile öngörüsü net olmayan hükümet(ler)in politikaları başat olarak ortaya çıkmaktadır. 1980'li yıllardan itibaren yüz binlerin yerinden edilmesine neden olan zorunlu göç ve terör sarmalı; GAP Bölge kent(ler)inin ontolojisini yaratan kentsel ve toplumsal yaşam kodlarını derin bir şekilde etkilemiştir. Terör olgusuyla birlikte bölgede yaşanagelen iç göç; Diyarbakır kentini bir barınma talebinin ötesinde etkileyerek ülkenin sorunsalı haline getirmiştir. Kent yerleşim alanları ile kenti sarmalayan çöküntü bölgelerinde ekonomik koşulların yetersizliğinde dolayı, ilkel koşullarda barınmak zorunda kalan insan kümeleri; kentin birikmiş sorunlarını çözümsüz bir eğilimin içine sokmuştur. Diyarbakır ve benzeri GAP kentlerinde; göçle birlikte ortaya çıkan barınma sorun olma güncelliğini hala koruyor olması, karar verme erkini elinde tutanların yeni çözümler üretmelerine acil ihtiyaç vardır. Bu makaledeki asal yaklaşım, zorunlu göç ve terör sonrası süreçlerde, Diyarbakır kentinin toplumsal öngörüsünü belirleyecek olan kültürel/toplumsal ayrışma odağında yeni siyasalar bağlamında; "göç, konut, yerleşim, kent ve sosyal tabakalar" arasındaki ilişkilerin hangi boyutlarda olduğunu; gözlem ve literatüre dayalı yöntemle ortaya koyabilmektir

| Dicle Üniversitesi | Kütüphane | Açık Erişim Politikası | Rehber | OAI-PMH |

Bu site Creative Commons Alıntı-Gayri Ticari-Türetilemez 4.0 Uluslararası Lisansı ile korunmaktadır.


Dicle Üniversitesi, Diyarbakır, TÜRKİYE
İçerikte herhangi bir hata görürseniz lütfen bize bildirin

Powered by İdeal DSpace

DSpace yazılımı telif hakkı © 2002-2025 LYRASIS

  • Çerez Ayarları
  • Gizlilik Politikası
  • Son Kullanıcı Sözleşmesi
  • Geri Bildirim