Yazar "Baran, Mine" seçeneğine göre listele
Listeleniyor 1 - 13 / 13
Sayfa Başına Sonuç
Sıralama seçenekleri
Öğe Anadolu da Sinan esintileri: Diyarbakır Camileri örneği(2012) Baran, Mine; Yıldırım, MücahitOsmanlı Devletinin, şehirleşmiş bir İmparatorluğa yükseliş dönemini kapsayan XV. XVI. yüzyıllar, geleneksel Selçuklu ve İslam mimari biçimleri ile Osmanlı mimari geleneklerinin, yerel yapı malzemesi ile birleştiği bir dönemdir. Bu zengin kültür ve sanat ortamı, mimari ürünlerin sanat seviyesini belirlerken, Mimar Sinanı da mesleğinin doruklarına taşımıştır. Bu dönemde; Osmanlı devlet mimarisinin esasları tasarlanmış, şekillenmiş ve yayılmıştır. Yayılma alanlarından biri de Mimar Sinan ekolünün, yerel mimari esaslarıyla bütünleştiği Diyarbakırdır. Diyarbakırda Mimar Sinan ekolünü yansıtan camiler, Sinanın Anadoludaki esintilerinin çarpıcı örneklerindendir. Bu çalışmada; Diyarbakırdaki Mimar Sinan ekolüne ait camiler mekansal oluşumları açısından dönemsel yapılarla karşılaştırma metodu kullanılarak incelenmiştir.Öğe Battalgazi ve geleneksel evlerinin analizi(2018) Baran, Mine; Aykal, F. Demet; Kocaman, MeltemÖz:Bazı yerleşimler, doğa, tarih ve kültürel özellikleri ile özgün bir doku oluşturur. Battalgazi, bu çeşitlemeleri ile yerel özelliğini koruyan, Malatya iline bağlı bir yerleşimdir. İçinde Battal Gazi gibi kahramanların yaşadığı ve üzerine ünlü destanların yazıldığı, buna rağmen mütevazılığını koruyan bir örnektir. Tarih boyunca farklı medeniyetlere, yaşam kültürlerine ev sahipliği yapan bu coğrafyada yaşayan her ulus bu topraklara kendi kültürlerini yansıtan mimari eserler bırakmıştır. Bu eserlerden kale, cami, kervansaray v.b gibi yapılar ayakta durmayı başarabilmişlerdir. Konut gibi uzun ömürlü olmayan yapılar ise yapım tekniklerini nesilden nesillere aktararak kimi zaman farklılaşarak günümüze kadar gelebilmişlerdir. Anadolu'nun sahip olduğu kültür harmanı ile dünden miras alınan bu yapım tekniklerinin yarınlara aktarılması gerekmektedir. Araştırmada, tarih ve tarım kenti olan Malatya ilinin ilk yerleşim yerlerinden olan Battalgazi ilçesi, gelenekselkonut yapısı, bulunduğu yerleşim özellikleri bağlamında incelenmiş ve özgün dokusunu çok kaybetmeyen Toptaş ve Karahan Mahallelerinde yer alan konutlar içinde 10 ev üzerinde örneklem yapılmıştır. Yapılan analizler ile Battalgazi bölgesi tarihi geleneksel konutlarını oluşturan koşullar ve karakteristik özellikler tespit edilip aynı zamanda yaşam tarzlarının bu evlerin oluşumuna yansımaları araştırılmıştır.Öğe Eski Diyarbakır evleri iklim ilişkisi(Dicle Üniversitesi Mühendislik Fakültesi, 2017) Baran, MineKonut tasarımı, genel anlamda toplumsal, ekonomik ve doğal etmenler sonucu ortaya çıkar. Ancak bu etmenlerin etki dereceleri, yaşanılan yerin koşullarına göre değişim gösterir. Doğal etmenler içinde yer alan iklim koşulları, her dönemde yapının kuruluş düzenini etkiler nitelikte olmasına rağmen tasarım aşamasında genellikle geri planda kalmıştır. Oysa bazı tasarımlarda iklim belirleyici etmen olup, tasarıma doğrudan yön vermiştir. Bunun güzel bir örneğini, Eski Diyarbakır Evlerinde görmek mümkündür. Çalışma, başlangıçta iklim-tasarım ilişkisini genel anlamı ile ele almış, yerleşme düzeninden doğrama seçimine kadar büyük etki alanı oluşturan bu etmenin, evlerin tasarımında ve biçim almasında en önemli etmenlerden biri olduğunu ortaya çıkarmayı amaçlamıştır. Diyarbakır'da en önemli çevresel etmenlerden biri olan iklim koşulları, bugünün yapılarının tasarımında, eski yapılarda görülen duyarlılıkla ele alınmamaktadır. Sonuçta; ülkenin her bölgesinde Diyarbakır'da olduğu gibi insana yeterli konforu sağlayamayan yapılar ortaya çıkmıştır. Çalışma, eski yapılardaki çözümlerin bugünün yapılarına uyarlanabilmesi bakımından önem taşımaktadır. Bu amaçla öncelikle Diyarbakır da yer alan, doğal ve yapma çevreye bağlı etmenler, iklim ilişkisi ile incelenmiştir. Çalışmanın ikinci bölümünde, bu etmenlerin eski Diyarbakır evleri üzerinde etkisi araştırılmıştır. Alan olarak Eski evlerin bulunduğu Sur İçi seçilmiş ve bu etkiler plan ve fotoğraflarla değerlendirilmiştir. Sonuçta, incelenen evlerdeki iklim-tasarım ilişkisine ait çözümler ile bu çözümlerin İl'de, bundan sonra yapılacak konut tasarımlarına katkı sağlaması umulmaktadır.Öğe Examination of traditional residences in Bitlis on the Zeydan District scale in the context of space syntax analysis techniques(Sage Publications INC., 2020) Şen, Ender; Baran, MineSpatial and spatio-visual analysis are space syntax analysis techniques that examine spatial configuration with graphs and numeric data. This study is based on spatial and spatio-visual analyses of traditional residences and comparison of these analyses. The historically and strategically important city of Bitlis in eastern Turkey was chosen as the study area. The most important structures that constitute the historical urban fabric within this protected area are the traditional residences in Bitlis. The spatial integration values obtained by the accessibility graphs and the visual integration values obtained by the visibility graphs are compared in 15 traditional residences plans using space syntax analysis techniques. For “accessibility” graphs, “Agraph” software and for “visibility” graphs, “Depthmap” software were used. Both programs are based on the theoretical and conceptual basis of space syntax analysis techniques. This research is important in terms of interpreting the existence of social and cultural information as well as environmental factors behind the space configuration of Bitlis traditional residences by examining them using scientific data.Öğe From the pamir plateau to ulupamir village: Kirghiz socio-cultural life and the rhetoric of space(Ahmet Yesevi University, 2014) Baran, MineKirghiz people are among the oldest communities of Turkish society. The Turkish Kirghizes, who migrated from Pamir Plateau to Pakistan and were temporarily settled in Malatya and Van and who were afterterwards settled permanently by the Turkish government in a newly constructed village in Ercis, Van, have been getting along with the locals of the area for 29 years while still retaining their own culture despite variations in their lifestyle. However, the effects of this migration from Pamir to Ulupamir and the changes in their living conditions have begun to erase the historical traces of this people, who have suffered great pains during this adventure. There are existing studies on Kirghiz Turks, but these are mostly on their history, art, and literature. Their living spaces, on the other hand, have not been adequately researched, yet it is these spaces that reflect the living culture and retain the historical traces of communities. The aim of this paper is to identify the socio-cultural characteristics of the Kirghizes between the Pamir Plateau and Ulupamir Village by analyzing their spatial environment and to reveal the remains of this culture, which is gradually disappearing / continuing.Öğe Geleneksel Türk evi ve renk kullanımı(2008) Baran, Mine; Yıldırım, MücahitBir mekan ya da yapı tasarımında renk öğesi tasarımı etkileyen önemli etkenlerden biridir. Renk, insanlar üzerinde farklı algılamalara sebep olmasının yanında, yaşanılan mekanlarda kullanılan renkler, orada yaşayanların; kültürünün, gelenek ve göreneklerinin de bir aynası olmuştur. Tarih boyunca Anadolu’da yaşayan Türkler, yaşadığı bölgenin coğrafyası ve kültürlerine göre konutlar üretmişlerdir. Tarihten günümüze gelen bu konutlarda, bulunduğu coğrafyadaki malzeme ve iklime bağlı olarak, yapım teknolojisi ve kullanılan malzeme farklılaşırken, kültür etkileşiminden dolayı, plan kurgularındaki benzerlikler göze çarpmaktadır. Bu çalışmada, Anadolu’da bulunan Türk Evi mimari oluşumları ile ilgili genel bilgiler anlatılmıştır. Bu bilgiler ışığında Anadolu’nun çeşitli bölgelerinde bulunan Türk Evindeki renk kullanımı ile ilgili örnekler verilerek, tarihsel süreç içerisinde yapım teknolojisi ve malzemenin de değişimi ile oluşan farklılaşma incelenmiştir.Öğe Mimarideki geçmişin geleceğin yaratılmasındaki rolü: Şanlıurfa ili, Kadıoğlu Mahallesi örneği(Online Bilgi İletişim ve Medya Hizmetleri, 2019) Aykal, F. Demet; Baran, Mine; Erbaş, MeltemTürkiye, binlerce yıllık bir geçmişe dayanan zengin uygarlıkların yaşadığı bir ülkedir. Bu nedenle insanlığın ortak kültürel mirasının korunması konusunda, evrensel sorumlulukları yüksek olan ülkelerin başında gelmektedir. Tarihi dokunun korunmasındaki önemi sadece geçmiş değerlerimizi gelecek kuşaklara tanıtabilmek amacıyla sınırlandırılamaz. Bunun yanı sıra geçmiş birikimin geleceğin yaratılmasında en önemli kaynak olarak değerlendirilmesi gerekmektedir. Ancak mimarlıkta ve şehircilikte bu tarihsel değerleri dikkate almadan gerçekleştirilen modern oluşumlar toplumda yabancılaşmayı hızlandırmaktadır. Farklı kültürlerin kültürel mirasını aynı dikkat ve saygınlık içinde korumak; küreselleşen dünyada barış ve kardeşlik duygularının kökleşmesini sağlamaktadır. Ayrıca farklı kültürlerin birbirlerine olan etkileşimi ile zengin ve çok renkli bir kültür mozaiğinin gelişmesinde güç oluşturacaktır. Bu aynı zamanda kültürel sürdürülebilirliğe de katkı sağlayabilecektir. Bu çalışmanın amacı; geçmişten günümüze kadar varlıklarını sürdürebilen Şanlıurfa Kadıoğlu Mahallesi geleneksel evleri ve sokak dokusunun; temel tasarım kriterleri ve kullanıcı değerlerinin belirlenerek, yeni yerleşim bölgelerinin tasarımında örnek olmasının sağlanmasıdır. Böylece toplumda mimarlık ve şehircilik ölçeğinde yabancılaşmanın engellenmesi için bir adım atılmış olacaktır. Çalışmada öncelikle tarihi dokunun sürdürülebilirliği, yabancılaşma ve kenti sahiplenme gibi kavramlar araştırılmıştır. Daha sonra Şanlıurfa genelinde tarihi doku kapsamında geleneksel evler ve sokak dokularının geçmişteki durumu yazılı ve görsel kaynaklarla incelenmiştir. Ayrıca günümüzdeki hali görsel analiz ve fotoğraflamalar yöntemiyle tespit edilmiştir. Son olarak tasarım aşamasında kullanıcı üzerinde etkili olan ve karşılıklı saygıyı dikkate alarak yapılan tasarımlardan temel kriterler belirlenmiştir. Mahremiyet, yön, iklim verileri, sosyo-psikolojik yapı, kültür vb. kavramların tasarımda önemli parametreler olduğu örneklerde görülmektedir. Bu kriterler kent kimliğinin korunması adına yeni yerleşim bölgelerinde uygulanmalıdır. Çalışmada buna yönelik öneriler sunulmuştur.Öğe OKUL ÖNCESİ EĞİTİMİN ÖNEMİ ve OKUL ÖNCESİ EĞİTİM YAPILARINDAKİ KULLANICI GEREKSİNİMLERİ Diyarbakır Huzurevleri Anaokulu Örneği(Dicle Üniversitesi, 2007) Baran, Mine; Yılmaz, Aysel; Yıldırım, MücahitÜlkelerin kalkınmasında eğitim oldukça önemli bir konudur. Bir ülkede politika, ekonomi ve toplum açısından gelişmeler bekleniyorsa önce eğitimi ele almak gereklidir. Okul öncesi eğitim ise eğitimin en önemli dönemlerinden biridir. Okul öncesi eğitimin amacı çocuğun gelişim özeliklerine uygun olmalıdır. Bunun yanında uygun bir eğitim sistemi ve bu eğitim sistemine uygun sağlıklı bir çevre ile çocuğun gelişimi sağlamalıdır. Eğitimde, sistemle birlikte çevre şartlarının da önemi ve katkısı büyüktür. Çocuklara hizmet amacı ile yaratılacak çevre, onların her yöndeki gelişmesine uygun olmalıdır. Araştırma kapsamında okulöncesi eğitim yapılarındaki kullanıcı gereksinimleri, eğitim yapılarındaki uygun çevre şartları ve genel özellikleri ile incelenmiş, bu kapsamda Diyarbakır Huzurevleri Anaokulu’nun kullanıcı gereksinimleri açısından uygunluğu araştırılmıştır. Sonuç olarak okul öncesi eğitim yapılarında, çocukların fiziksel özelliklerine uygun çevre şartları yaratılması için veriler elde edilmiş ve Huzurevleri Anaokulu için önerilerde bulunulmuştur.Öğe Okul öncesi eğitimin önemi ve okul öncesi eğitim yapılarındaki kullanıcı gereksinimleri : Diyarbakır Huzurevleri Anaokulu örneği(Dicle Üniversitesi Ziya Gökalp Eğitim Fakültesi, 2007) Baran, Mine; Yılmaz, Aysel; Yıldırım, MücahitÜlkelerin kalkınmasında eğitim oldukça önemli bir konudur. Bir ülkede politika, ekonomi ve toplum açısından gelişmeler bekleniyorsa önce eğitimi ele almak gereklidir. Okul öncesi eğitim ise eğitimin en önemli dönemlerinden biridir. Okul öncesi eğitimin amacı çocuğun gelişim özeliklerine uygun olmalıdır. Bunun yanında uygun bir eğitim sistemi ve bu eğitim sistemine uygun sağlıklı bir çevre ile çocuğun gelişimi sağlamalıdır. Eğitimde, sistemle birlikte çevre şartlarının da önemi ve katkısı büyüktür. Çocuklara hizmet amacı ile yaratılacak çevre, onların her yöndeki gelişmesine uygun olmalıdır. Araştırma kapsamında okulöncesi eğitim yapılarındaki kullanıcı gereksinimleri, eğitim yapılarındaki uygun çevre şartları ve genel özellikleri ile incelenmiş, bu kapsamda Diyarbakır Huzurevleri Anaokulu’nun kullanıcı gereksinimleri açısından uygunluğu araştırılmıştır. Sonuç olarak okul öncesi eğitim yapılarında, çocukların fiziksel özelliklerine uygun çevre şartları yaratılması için veriler elde edilmiş ve Huzurevleri Anaokulu için önerilerde bulunulmuşturÖğe Osmanlı klasik dönem saray kültüründe mahremiyet ve harem(2012) Baran, MineOsmanlı Devleti’nin klasik dönemi olan 16. ve 17. yüzyıllarda Osmanlı sarayında yaşam,İslam dininin gerekleri ve saray gelenekleriyle dikkati çeker. Bu düzenin en çarpıcı örneklerin den biri Topkapı Sarayı’dır. Sarayın kamusal alanı olan dışı ile eve ait özel bölüm niteliğindekiiç bölüm (harem), sosyal statü yanında İslami kültürün bir uzantısı olarak mahremiyetin ge rektirdiği bir sistematiğin göstergesidir. Saray kültürünün yaşandığı iç çevre, dışarıdan kesinbir şekilde ayrılmış, bu ayrım, yapının iç mekân düzenlemelerinde de kendini hissettirmiştir.Topkapı Sarayı Haremi, imparatorluğun önemli bir yapısı olması ötesinde halkbilimine ışık tu tacak bir dönemi anlatmakta ve Osmanlı saray kültürünün mahremiyetine ait oluşumları bizeyansıtmaktadır. Haremin bu son derece çarpıcı ve ilgi çekici yönü ne yazık ki, hep geri planaitilmiş ve yeterince değerlendirilmemiştir. Buna karşılık harem hayatının gizliliği ve mahremi yeti özellikle batılı yazarlar tarafından basit ilişkiler üzerine kurulmuş, bazen de çarpıtılarak,çok geniş bir teşkilata sahip bulunan haremin asıl fonksiyonu göz ardı edilmiştir. Bu çalışmada,Osmanlı klasik dönemi saray kültüründeki mahremiyet olgusunun Topkapı Sarayı haremineyansımaları incelenmektedir. Amaç, harem yapısındaki mekânların anlamını, gündelik yaşam da izler bırakmış ritüellerle (doğum, sünnet, törenler vb.) birlikte analizini yaparak, bu gizemlidünyada hayat bulan Milli folklor değerlerinin işleyişini anlayabilmektir.Öğe Pamir Yaylası'ndan Ulupamir Köyü'ne: Kırgızlarda sosyo-kültürel yaşam ve mekânın dili(Hoca Ahmet Yesevi Uluslararası Türk-Kazak Üniversitesi, 2014) Baran, MineKırgızlar, Türk tarihinin bilinen en eski boylarından biridir.Bir bölümü, Pamir yaylasından Pakistan'a göç ederek Malatyave Van illerine geçici olarak yerleştirilen ve daha sonra Türkiye Cumhuriyeti Devleti tarafından Van'ın Erciş ilçesine birköy inşa edilerek kalıcı yerleşimleri sağlanan Kırgız Türkleri,29 yıldır bir arada yaşadıkları bölge halkıyla kaynaşmakta veKırgız kültürünü değişen yaşam koşullarına rağmen devam ettirmektedir. Ancak, Pamir'den Ulupamir'e uzanan göçün etkileri ve değişen yaşam koşulları, bu serüvende büyük acılarçekmiş bu topluluğun geçmişe ait izlerini silmeye başlamıştır.Kırgız Türkleri ile ilgili çeşitli çalışmalar yapılmakla beraber,bunların çoğu tarih, sanat, edebiyat gibi konuları içermekte,yaşam mekânları derinliğine araştırılmamaktadır. Oysa yaşanılan mekânlar, içindeki kullanıcıların yaşam kültürünü ve otopluluğun geçmişine ait izleri taşır.Çalışmanın amacı, Türk tarihinde özel bir yeri olan Kırgızların, Pamir yaylası ve Ulupamir köyü arasındaki sosyo kültürelözelliklerini, yaşadıkları mekânsal çevreler aracılığıyla belirlemek, kaybolan/kaybolmakta olan /devam eden, kültürün izlerini ortaya çıkarmaktır.Öğe Privacy and Harem in Palace Culture Of Ottoman Classical Period(Milli Folklor Dergisi, 2012) Baran, MineThe cultural life in the Islamic societies has developed under the Islamic culture environment. The Ottoman(the classical period) has taken the associations from the Islamic and Turkish states and developed through the conditions of the era. The Ottoman Palace, which is represented with the power. relations horizontally rather than vertical with the spatial dissociation, defined both the characteristics of the Emperor residence as an identification of central politics, and the difficulty of attainability to the emperor in the area. The outer area that represents the public sphere and the inner part-harem-that represents the privacy are the indicators of a systematic that is organized related to the privacy nearby the social status as an extension of Islamic culture. In this study; the reflection of privacy of Ottoman culture to the Topkapi Palace Harem is investigated. The aim of this paper is to aid the folklore by introducing some parts of the cultural values that are lived in that structureÖğe U PLAN TİPLİ DİYARBAKIR GELENEKSEL EVLERİNİN BİÇİM GRAMERİ YÖNTEMİ İLE ANALİZİ(Fenerbahçe Üniversitesi, 2023) Gökçe, Mizgin; Baran, Mine; Aykal, DemetGeleneksel mimaride birbirinden farklı birçok tasarım yaklaşımları bulunmaktadır. Bu tasarım yaklaşımları belirli bir mimari dil ile ifade edilmektedir. Dünyada çok sayıda geleneksel mimari dil örnekleri mevcuttur. Var olan bu geleneksel dokular ele alınıp incelendiği takdirde bölgeye ait mimari kimliği ortaya koyan birçok kural ve örüntünün var olduğu görülmüştür. Yöresel mimariler rastgele ortaya çıkmış gibi görünse de yıllarca kullanılan yöntemlerin mimari üslupta yarattığı benzerlik belirli bir kuralın oluşumunu sağlamıştır. Bu birikimde yer alan biçimler, kurallar mimari dili tanımlamaktadır. Çalışmada Diyarbakır ili Sur İçi Bölgesi’nde bulunan 4 adet U plan tipli geleneksel konuta ait cepheler, biçim grameri yöntemi ile incelenmiştir. Kullanılan bu yöntem ile konutların, cephesel analizleri yapılıp cephede bulunan açıklıklar kurallar ile tanımlanmıştır. Ayıca her konuta ait planlar tipolojik olarak analiz edilmiştir. Elde edilen veriler aracılığıyla bölgede yapılan ve yapımı devam eden yeni konutların, geleneksel mimari dil ile uyum içerinde olması gerektiği önerisinde bulunulmuştur. Hazırlanan çalışma; tasarım ölçütlerinin, kurallara dayandırılarak üretimin mümkün olabileceğini göstermektedir.