Sosyal Hizmet Bölümü Koleksiyonu

Bu koleksiyon için kalıcı URI

Güncel Gönderiler

Listeleniyor 1 - 11 / 11
  • Öğe
    Üniversite öğrencilerinin engelli bireyler hakkındaki farkındalıkları
    (Körler Federasyonu, 2017) Sağlam, Mehmet; Altındağ, Özgür
    Bu çalışma üniversite öğrencilerinin engelli bireyler hakkındaki farkındalıklarını belirlemek amacıyla yapılmıştır. Nicel yöntem ilkelerine uygun olarak tarama modelinde tasarlanan bu araştırmada araştırmacılar tarafından hazırlanan 15 soruluk bir görüşme formu kullanılmıştır. Araştırma verileri bu görüşme formu kullanılarak Malatya İnönü Üniversitesi’nde eğitim gören ve çalışmaya katılmayı kabul eden rastgele seçilen 525 öğrenci ile Ocak 2016 – Haziran 2017 tarihleri arasında toplanmıştır. Elde edilen veriler SPSS 21,0 paket programı ile çözümlenmiş, araştırma sonuçları frekans tablolarından yararlanılarak ortaya konulmuştur.   Araştırma sonucu elde edilen verilerde öğrencilerin % 8,6’sının ailesinde engelli bir birey olduğu, %26,09’un eğitimleri sürecinde engelli bir birey ile eğitim aldığı, %85,14’ünün yaşanılan çevrenin engelliler açısından uygun olmadığını düşündüğü, büyük bölümünün bulunduğu ortamda engelli bir birey olmasından rahatsızlık duyduğu, çoğunluğunun engelli bir arkadaşının olmadığı sonuçlarına ulaşılmıştır. Yapılan çalışmada öğrencilerin engellilik konusundaki bilgi ve ilgi düzeylerinin genel olarak düşük olduğu saptanmıştır. 
  • Öğe
    Küba’da sağlık sisteminin ve sosyal hizmetlerin gelişimine bir bakış
    (Körler Federasyonu, 2017) Altındağ, Özgür; Sevin, Çağrı
    Küba küçük bir ada ülkesi olmasına karşın sosyal göstergeleri ile tüm dünyanın ilgisini çekmektedir. Küba'da sosyalist planlı ekonominin aktif olduğu, tek parti egemenliğine dayalı sosyalist bir devlet yapısı vardır. Çok ciddi bir ekonomik ambargo altında olmasına rağmen özellikle sağlık alanındaki başarısı ile gelişmiş çoğu ülkeye göre uluslararası göstergelerde üst sıralarda yer almakta, ürettiği aşıları dünyanın dört bir yanına ihraç etmektedir. Genel anlamda bakıldığında en büyük gelir kaynağı turizm olan ülkede devlet sisteminin dışa kapalı olduğu söylenebilir. Uluslararası kuruluşların yaptığı bağımsız çalışmalar ülkedeki kırılgan ekonomiye rağmen sosyal göstergelerin hala iyi düzeyde olduğunu göstermektedir. Çalışma kapsamında Küba’nın sağlık sistemi, demografik göstergeleri, ekonomik yapısı, sosyal hizmet sistemi hakkında bilgiler verilmiş bu bilgiler uluslararası göstergelerle kıyaslanarak yorumlanmaya çalışılmıştır. Çalışmanın amacı Küba’nın kıt ekonomik kaynaklarla sağlık alanında ve sosyal hizmetlerde yarattığı başarı öyküsünü ortaya koymaktır.
  • Öğe
    Yoksulluk üzerine bir değerlendirme
    (Körler Federasyonu, 2019) Altındağ, Özgür
    Yoksulluk bilinen en eski sosyal sorunların ilk sırasında gelmektedir. Yoksulluk özellikle neoliberal politikalar ve küreselleşmenin etkisiyle daha da derinleşen bir soruna dönüşmüştür. Pek sorunu da yaratma potansiyeline sahip kilit bir sorun olduğundan yoksulluğun ortadan kaldırılmasına dönük çalışmalar her zaman gündemde ilk sıralarda yer almıştır. Yoksulluğun ortadan kaldırılmasında sosyal yardımlar dünya ölçeğinde kullanılan en etkin yöntemdir. Türkiye’de de 1950’lerle başlayan kente doğru yaşanan büyük ölçekli göç hareketleri kent nüfusunda ciddi bir artışa neden olmuş ve yoksulluğu önlemek ve etkilerini azaltmak pek çok yasal düzenleme yapılmıştır. Bu çalışmaların çoğu yoksulluğu ortadan kaldırma amacından çok etkilerini azaltma misyonuna hizmet etmiştir. Bu çalışma kapsamında yoksulluk kavramının içeriği bazı tarihsel olaylarla birlikte aktarılmış, Türkiye’de yoksulluğu önleme odağında yapılan çalışmalardan bahsedilmiş ve bu çalışmalar içinde sosyal hizmetlerin yeri ve önemine değinilmiştir. 
  • Öğe
    Sosyal hizmet akademisyenlerinin teknoloji kullanımlarının incelenmesi
    (Körler Federasyonu, 2018) Ege, Ahmet; Altındağ, Özgür
    Bu araştırmanın genel amacı, sosyal hizmet akademisyenlerinin teknoloji kullanımlarının incelenmesidir. Bu doğrultuda Türkiye’de sosyal hizmet eğitimi vermekte olan 29’u devlet üniversitesi ve 14’ü de vakıf üniversitesi olmak üzere toplam 52 üniversiteden 140 akademisyen katılım sağlamıştır. Araştırmanın verileri araştırmacılar tarafından geliştirilen “çevrimiçi anket” aracılığıyla toplanmıştır. Verilerin analizi SPSS 21.0 programıyla yapılmıştır. Akademisyenlerin genel olarak teknolojiyi etkin kullandıkları, yüksek oranda internet erişimine sahip oldukları, interneti en çok akademik çalışmalar ve e-posta kontrolü için kullandıkları, e-postayı aktif bir iletişim aracı olarak kullandıkları, MS Office programlarına çoğunlukla hakim oldukları, nitel ve nicel araştırmalarda kullanılan veri işleme programlarını ve bulut depolama hizmetlerini aktif kullandıkları,  çevrimiçi anket uygulamalarını bildikleri ve yarıdan çoğunun kullandığını, yarıdan çoğunun çalıştıkları üniversitenin teknolojik imkanlarını yeterli bulmadığı, büyük çoğunluğunun üniversitedeki en büyük eksiklik olarak altyapı eksikliğini ifade ettiği, çoğunluğunu teknolojik yazılımları öğrenme konusunda kendilerini engelleyen bir şey bulunmadığını belirttiği, teknolojik konularda akademisyenlerin en büyük desteği araştırma görevlilerinden aldıkları, teknoloji ile ilgili bilgi almada en fazla çevrimiçi videoları tercih ettikleri bulunmuştur.
  • Öğe
    Çocuk refahı alanında yeni bir yaklaşım: Çocuğun iyi olma hali yaklaşımı ve göstergeleri
    (Körler Federasyonu, 2022) Tatlıcıoğlu, Oktay
    One of the recent widespread approaches in the field of child welfare is the child well-being approach. There has been a shift in the approach from keeping children alive (without neglecting this) to protecting and enhancing child well-being. This study aims to conduct a conceptual discussion on the historical development of the child well-being approach and the parameters and indicators that are effective in this development. Social indicator movement, ecological approach, modern childhood paradigm, Convention on the Rights of the Child, and capability approaches are influential in the emergence of the child well-being approach. In this study, after explaining the development process of the child well-being approach, some examples of indicators are discussed in detail. This study also addressed indicators and their relevance to child wellbeing. In the child well-being indicator studies, there is an approach that includes the views of children as the unit of observation (taking their opinions about the child's life) and addresses the child together with his/her environment. Another noteworthy issue in the indicators is the focus on children's opportunities in addition to the opportunities that families have (capability approach). The indicators address economic status, health, education, risk and safety, social relations, and participation as common areas. In recent indicator studies, more attention paid to the subjective well-being dimension. In future indicator studies, it is recommended to include indicators on the living conditions of disadvantaged and neglected children.
  • Öğe
    Resilience and hopelessness mediate the relationship between benevolent childhood experiences and life satisfaction: evidence from a cross-cultural study
    (BioMed Central Ltd., 2024) Sever, Melih; Tatlıcıoğlu, Oktay; Almeida, Telma Catarina; Abdul Azeez, E. P.; Caridade, Sónia; Cunha, Olga
    Background: A growing body of literature focuses on the role of benevolent childhood experiences (BCEs) in predicting adulthood well-being, in addition to adverse childhood experiences (ACEs). However, cross-cultural differences are generally ignored in this endeavor. Hence, this study aimed to explore the role of BCEs in predicting life satisfaction, resilience, and hopelessness. We also examined the potential of resilience and the role of hopelessness in mediating the relationship between BCE and life satisfaction. Methods: A total of 850 university students from Turkey (n = 371), Portugal (n = 248), and India (n = 231), aged 17 to 58 years (M = 22.12, SD = 4.41), participated in the study. Participants completed an online protocol consisting of measures to assess BCEs, life satisfaction, resilience, and hopelessness. Results: BCEs, hopelessness, and life satisfaction have significantly differed among the samples based on the country of residence. BCEs were positively correlated to resilience and life satisfaction and negatively to hopelessness. In the sequential mediation model, after controlling for country and sex, resilience and hopelessness sequentially mediated the relationship between BCEs and life satisfaction. BCEs were associated with life satisfaction, resilience, and hopelessness across countries and sexes. The model explains 42.8% of the variability. Conclusion: Despite differences between countries, BCEs are important predictors of adult well-being in all three countries and should be monitored along with ACE. Further, resilience seems to have an important role in lowering the negative consequences of lower BCEs and feelings of hopelessness, pointing to the need to strengthen psychological resilience among adults.
  • Öğe
    Psychological resilience mediates the relationship between BCE’s and life satisfaction: Examining Turkish students
    (Springer Nature, 2024) Sever, Melih; Tatlıcıoğlu, Oktay
    Research indicates that when examining later adulthood well-being, it is essential to consider not only the absence of adverse childhood experiences but also the presence of positive ones. This research aims to examine the relationship between benevolent childhood experiences (BCEs), psychological resilience, and life satisfaction in young adults. We collected data from 446 participants from 21 universities across Turkey via online forms. Participants self-reported their BCEs, life satisfaction, and psychological resilience. Structural equation modeling is used to test the study hypotheses. Results indicate that resilience plays a mediating role in the relationship between BCEs and life satisfaction (indirect effect =.011, 95% CI [.0039,.0210]). Considering the findings, we recommend assessing BCEs and psychological resilience along with adverse childhood experiences to monitor later adulthood well-being in students.
  • Öğe
    Suriyeli mültecilerde sosyal destek ile sosyokültürel uyum arasındaki ilişkide sağlamlığın aracı rolü
    (Gümüşhane Üniversitesi, 2023) Tatlıcıoğlu, Oktay; Apak, Hıdır; Acar, Muhammet Cevat
    Bu çalışma Türkiye'de yaşayan Suriyeli mülteciler arasında algılanan sosyal destek, sağlamlık ve sosyokültürel uyum arasındaki ilişkileri araştırmıştır. Çalışmada, Türkiye'nin Mardin ilinde kolayda örneklem yöntemiyle ulaşılan 284 Suriyeli mülteciye anket uygulanmıştır. Araştırmacılar, sağlamlığın sosyokültürel uyum ve sosyal destek arasındaki ilişkiye aracılık edip etmediğini belirlemek için Süreç Makrosu ve 5000 yeniden örnekleme seçeneğiyle önyükleme tekniğini kullanmıştır. Yapılan analiz sonuçlarına göre algılanan sosyal desteğin Suriyeli mülteciler arasında hem sağlamlığı hem de sosyokültürel uyumu önemli ölçüde yordadığı görülmüştür. Sağlamlığın sosyokültürel uyum üzerinde olumlu bir etkiye sahip olduğu bulunmuştur. Çalışma sonuçları sağlamlığın sosyal destek ile sosyokültürel uyum arasındaki ilişkide aracı rol oynadığını göstermektedir. Yani algılanan sosyal destek ve sağlamlığın Türkiye'deki Suriyeli mültecilerde sosyokültürel uyumu teşvik etmede önemli faktörler olduğu söylenebilir. Bu sonuçların, mültecilerin ev sahibi topluluklardaki refahını ve entegrasyonunu iyileştirmeyi amaçlayan müdahalelere katkı sunması beklenmektedir.
  • Öğe
    Covid-19 pandemisi: Neoliberalizmin düşüşü ve ulus devletin yükselişi
    (Erciyes Üniversitesi, 2023) Taylan, Ömer; Çiçek, Ali
    Covid-19 pandemisi ortaya çıktığı andan itibaren birçok sorunu beraberinde getirmiştir. Bu sorunlara yönelik en büyük eleştirilerden biri de neoliberal politikalara sahip devletlerin uyguladıkları kamu politikaları olmuştur. Özellikle 1980’lerde Amerika ve İngiltere’de iktidara gelen neoliberal hükümetler; kamu yararını önceleyen politikalardan vazgeçtiklerini, serbest piyasa mekanizmasına geçiş yaptıklarını, minimum devlet anlayışını benimsediklerini açıklamışlardır. Bundan dolayı neoliberal hükümetler; toplumun zayıf kesimlerini koruyan, sosyal eşitliği sağlayan, piyasaya müdahale eden, mal ve hizmetleri sunan devletin hantal ve güçsüz olduğunu ileri sürmüşlerdir. Bu iddiaların Covid-19 pandemisiyle zayıf kaldığı ve böylelikle devletin korumacı, düzenleyici ve müdahaleci özelliğine daha çok ihtiyaç duyulduğu görülmüştür. Bir başka deyişle Covid-19 pandemisi, neoliberal sistemin kapsayıcılıktan yoksun, vatandaşlara müşteri gözüyle bakan ve devlete biçilen rolü minimal bir alana hapseden anlayışın ciddi manada eleştirilmesine yol açmıştır. Ulus devlet paradigmasına geri dönüş, neoliberal sistemin kriz zamanlarında meydana getirdiği habis sorunlara bir çözüm iddiası taşımıştır. Çalışma bu kapsamdan hareketle neoliberal politikaların eleştirisini ve ulus devletin gerekliliği fikrini ele almaktadır.
  • Öğe
    Geçici koruma statüsü altında bulunan Suriyelilerde psikolojik dayanıklılık ile sosyodemografik değişkenler arasındaki ilişki: Mardin örneği
    (2023) Tatlıcıoğlu, Oktay
    Göç literatürü, savaş gibi nedenlerle göç etmek zorunda kalan insanların sıklıkla anksiyete ve depresyon gibi psikolojik ve sosyal sorunlar yaşadığını göstermektedir. Son dönemde göç çalışmalarında, zorunlu göçmenleri yalnızca sorunlu ya da patolojik bireyler olarak görmek yerine güçlü yönlerini vurgulamanın önemli olduğunu savunan ve yalnızca onların sorunlarına odaklanan yaklaşımlara karşı eleştiriler ortaya çıkmıştır. Dayanıklılık (resilience), mültecilerin hem psikolojik sağlığı hem de sosyo-kültürel uyumu açısından önemli bir rol oynamaktadır. Ancak literatürde bu konuda zengin bir veritabanı olmadığı gözlemlenmektedir. Bu eleştirilere dayanarak mültecilerin psikolojik dayanıklılığını ekolojik yaklaşımla ele alan bu çalışmada, dayanıklılığın sosyal boyutuna odaklanan Resilience Research Centre (RRC-ARM) tarafından hazırlanan Yetişkin Dayanıklılık Ölçeği kullanılmıştır. Türkiye'nin Mardin il sınırları içinde yaşayan 323 Suriyeli geçici koruma statüsü sahibi yetişkinlerle yüz yüze anket yapılmıştır. Görüşmeler sırasında bir tercüman da hazır bulunmuştur. Anket aracılığıyla katılımcıların sosyodemografik bilgileri ve dayanıklılık düzeyleri belirlenmiş ve bu değişkenler arasındaki ilişki t-testi ve ANOVA kullanılarak analiz edilmiştir. Araştırmanın sonuçlarına göre, eğitim düzeyi ve işsizlik durumunun dayanıklılık üzerinde önemli bir etkisinin olduğu belirlenmiştir. Potansiyel, acil ve gelecekteki sorunları aşmak için önemli bir kaynak olan dayanıklılığın meslek (iş) ve eğitim fırsatlarıyla ilişkilendirilebileceği değerlendirilmiştir.
  • Öğe
    Vaka yönetimi ve sosyal hizmette kullanımı
    (Hacettepe Üniversitesi İktisadi ve İdari Bilimler Fakültesi, 2020) Altındağ, Özgür
    Bu makalede vaka yönetimi yaklaşımının içeriği ve sosyal hizmet mesleğindeki kullanımı elealınmaktadır. Vaka yönetimi pek çok bilim dalı tarafından hem birey hem toplum düzeyindekullanılan bütünleştirici bir yaklaşımdır. Özellikle günümüzde artan psiko-sosyal sorunlarınçözümünde bütüncül bakış açısı ile bütüncül çözümler gerekli olmaktadır. Bu nedenle birsorunun çözümünde farklı bilim dallarının uygulayıcıları ile ortak hareket etme zorunluluğuortaya çıkmaktadır.Sosyal hizmetin eklektik temelli bir bilimsel temele sahip olması ve uygulama sürecinde diğermeslek elemanları ile yakın çalışmayı gerektirmesi vaka yönetiminin kullanılmasını zorunlu birhale getirmiştir. Özellikle sağlık alanında tıbbi sosyal hizmet uygulamaları ile ihtiyaç duyulanvaka yönetimi yaklaşımı yıllar içinde diğer pek alanda da sıklıkla kullanılan popüler biryaklaşıma dönüşmüştür.Vaka yönetimi en temelde müracaatçıların karmaşık ihtiyaçlarına çözüm üretme amacıylakullanılmaktadır. Bu bağlamda vaka yönetimi yaklaşımının uygulanmasında sosyal hizmetuzmanlarının da donanımlı olmaları yaklaşımın etkili sonuçlar vermesi için gereklidir.Vaka yönetimi oldukça popüler bir yaklaşım olmasına karşın aslında sosyal hizmet alanyazınında sınırlı bir şekilde ele alınmaktadır. Çalışmanın kurgulanmasındaki temel amaç vakayönetiminin güncel kaynaklar ışığında daha ayrıntılı bir şekilde ele alınarak daha anlaşılır birhale gelmesine olanak yaratmaktır. Çalışma kapsamında vaka yönetiminin tarihsel özellikleri,tanımı, içeriği, amaçları, aşamaları ve ilkeleri ele alınmış, vaka yöneticisinin rol ve fonksiyonlarıile vaka yönetiminin sosyal hizmetteki kullanımından bahsedilmiştir.