Yazar "Sunkur, Meral Öner" seçeneğine göre listele
Listeleniyor 1 - 12 / 12
Sayfa Başına Sonuç
Sıralama seçenekleri
Öğe 8. Sınıf öğrencilerinin geometrik düşünme düzeyleri ile zekâ alanları arasındaki ilişkinin incelenmesi(Cahit Aydemir, 2012) Bulut, İlhami; Sunkur, Meral Öner; Oral, Behçet; İlhan, MustafaÖz:Bu araştırma ile 8. sınıf öğrencilerinin geometrik düşünme düzeyleri ile zekâ alanları arasındaki ilişkinin incelenmesi amaçlanmıştır. Araştırmada betimsel yöntem ve ilişkisel tarama modeli kullanılmıştır. Araştırmanın çalışma grubunu, 2010-2011 Eğitim Öğretim Yılı güz döneminde Diyarbakır merkeze bağlı 4 ilköğretim okulunun 8. sınıfında öğrenim gören toplam 308 öğrenci oluşturmaktadır. Araştırmada öğrencilerin geometrik düşünme düzeylerinin belirlenmesinde Usiskin (1982) tarafından geliştirilen ve Duatepe (2000) tarafından Türkçe’ye uyarlanan “Geometrik Düşünme Testi” kullanılmıştır. Öğrencilerin zekâ alanlarını ölçmek amacıyla ise Gardner (1994) tarafından geliştirilen ve Oral (2001) tarafından Türkçe’ye uyarlanan “Çoklu Zekâ Envanteri” kullanılmıştır. Araştırmada, öğrencilerin geometrik düşünme açısından düzey-1 seviyesinde (görsel düzey) yığıldıkları saptanmıştır. Öğrencilerin tüm zekâ alanlarına gelişmiş düzeyde sahip oldukları belirlenmiştir. Araştırmada öğrencilerin mantıksal, görsel ve sözel zekâları ile geometrik düşünme düzeyleri arasında anlamlı bir ilişkinin olduğu tespit edilmiştir. Öğrencilerin geometrik düşünme düzeyleri ile müzikal, bedensel, sosyal, içsel ve doğacı zekâları arasında istatistiksel açıdan anlamlı bir ilişki bulunmamıştır.Öğe 8. sınıf Türkiye Cumhuriyeti İnkılâp Tarihi ve Atatürkçülük dersi öğretim programı kazanımlarının revize edilmiş bloom taksonomisine göre değerlendirilmesi(Bartın Üniversitesi Eğitim Fakültesi, 2014) Şahin, İbrahim Fevzi; Sunkur, Meral Öner; Meral, Elif; Gezer, MelehatÖzet: Bu araştırmada Türkiye Cumhuriyeti Milli Eğitim Bakanlığı Talim Terbiye Kurulu tarafından 2010 yılında yayımlanan 8. Sınıf Türkiye Cumhuriyeti İnkılâp Tarihi ve Atatürkçülük Dersi Öğretim Programı’nda yer alan kazanımların Revize Edilmiş Bloom Taksonomisi’ne göre incelenmesi amaçlanmıştır. Araştırmada, nitel araştırma yöntemlerinden doküman analizi tekniği kullanılmıştır. Kazanımlar Revize Edilmiş Bloom Taksonomisi’ne göre sınıflandırılırken araştırmacılar arasında taksonomisi boyutlarına ilişkin ortak bir algı oluşması için dört araştırmacı 8 kazanımı birlikte kodlamıştır. Kodlamalarda, iki boyutlu Revize Edilmiş Bloom Taksonomisi matrisi kullanılmıştır. Daha sonra araştırmacılar 67 kazanımı birbirinden bağımsız olarak incelemiştir. İncelemeler sonucunda araştırmacılar arasındaki tutarlılığın hesaplanması için Miles ve Huberman’ın (1994) önerdiği “Güvenirlik=Görüş Birliği/(Görüş Birliği+Görüş Ayrılığı)” formülü kullanılmıştır. Hesaplanan güvenirlik katsayıları. 70’ten büyük bulunduğundan kodlamaların yeterli düzeyde güvenilir olduğu sonucuna varılmıştır. Araştırma bulgularına göre taksonominin bilgi boyutu açısından kazanımların %92’sinin kavramsal bilgi ve %8’inin olgusal bilgi boyutlarına karşılık geldiği tespit edilmiştir. Programda işlemsel bilgi ve üstbilişsel bilgi boyutuna yönelik kazanımın olmadığı belirlenmiştir. Bilişsel süreç boyutu açısından kazanımların %45,3’ünün değerlendirme, %33,3’ünün anlama ve %21,3’ünün analiz boyutuna karşılık geldiği tespit edilmiştir. Hatırlama, uygulama ve oluşturma boyutlarında kazanımın olmadığı saptanmıştır. Araştırmadan elde edilen bulgular, alt düzey bilişsel süreçlerin oranının (%33,3) üst düzey bilişsel süreçlerin oranından (%66,6) daha az olduğunu göstermiştir. Araştırmada, 8. Sınıf Türkiye Cumhuriyeti İnkılâp Tarihi ve Atatürkçülük Dersi Öğretim Programı kazanımlarının bilişsel süreç boyutunda dengeli bir şekilde temsil edilmediği sonucuna ulaşılmıştır. Programda işlemsel bilgi ve üstbilişsel bilgi alt boyutu ile ilgili kazanımlara yer verilmesinin programın Revize Edilmiş Bloom Taksonomisi açısından dengeli bir dağılım göstermesine katkı sunacağı düşünülmektedir.Öğe A comparison of physical events learning area acquisitions in primary school science and technology curriculum and physics curriculum acquisitions in terms of scientific literacy(Elementary Education Online, 2012) Yılmaz, Ferat; Sunkur, Meral Öner; İlhan, MustafaAbstract:Bu araştırmada ilköğretim fen ve teknoloji dersi öğretim programında yer alan fiziksel olaylar öğrenme alanına ait kazanımlar ile ortaöğretim fizik dersi öğretim programı kazanımlarının fen okuryazarlığı açısından karşılaştırılması amaçlanmıştır. Bu amaca uygun olarak araştırmada döküman analizi yöntemi kullanılmıştır. Araştırmada fen okuryazarlığının boyutları incelenirken Bou Jaoude tarafından tanımlanan Fen okuryazarlığının bilimsel bilgi, fenin araştırıcı doğası, bilgiye ulaştıran fen ve fen-teknoloji ve toplumun birbiriyle etkileşimi boyutları kullanılarak kodlamalar yapılmıştır. Araştırma sonuçlarına göre, hem ilköğretim fen ve teknoloji dersi öğretim programı fiziksel olaylar öğrenme alanına ait kazanımlarda hem de ortaöğretim fizik dersi öğretim programına ait kazanımlarda fen okuryazarlığın en fazla vurgulanan boyutunun fenin araştırıcı doğası olduğu, en az temsil edilen boyutunun ise bilgiye ulaştıran fen boyutu olduğu tespit edilmiştir. Kazanımların fen okuryazarlığının farklı boyutları açısından dengeli bir dağılım göstermediği belirlenmiştir. Bu durum, İlköğretim Fen ve Teknoloji Dersi Öğretim Programında yer alan fiziksel olaylar ünitelerinin ve Fizik Dersi Öğretim Programının öğrencilerde fen okuryazarlığının boyutlarının dengeli bir şekilde gelişimini sağlamada yeterli olamayacağını düşündürmektedir.Öğe An examination of the relation between 8th grade students’ level of academic risk taking and their positive and negative perfectionism traits(Çukurova Üniversitesi Eğitim Fakültesi, 2013) Sunkur, Meral Öner; İlhan, Mustafa; Kinay, İsmail; Kılınç, MuratThis research aims to analyze the relationship between positive and negative perfectionism traits and academic risk taking levels of 8th grade students. For this purpose relational model was used in the study. The sample was consisted of 216 Primary School students (114 girls and 102 boys) attending 8th grade during 2011-2012 academic year first semester in Battalgazi-Malatya. “Positive and Negative Perfectionism Scale” developed by Kırdök (2004) to determine traits of students’ positive and negative perfectionism and “Academic Risk Taking Scale” developed by Clifford (1991) and was adapted to Turkish by Korkmaz (2002) to determine students’ academic risk taking levels were used. The obtained data were analyzed by means of SPSS 17.0 package program. To analyze the obtained data Pearson Product-Moment Correlation was used. According to the results obtained from the study it was found that there is a significant and positive relationship between positive and negative perfectionism and academic risk taking levels of students. It is determined that there is a significant and negative relationship between students’ negative perfectionism traits and their academic risk taking levels.Öğe Fotosentez ünitesinin bilgisayar simülasyonlarıyla desteklenen işbirlikli öğretim yöntemiyle öğretiminin öğrenci erişi ve biyoloji dersine yönelik tutuma etkisi(Necatibey Eğitim Fakültesi, 2011) Efe, Hülya Aslan; Oral, Behçet; Efe, Rıfat; Sunkur, Meral ÖnerÖz:Bu çalışmada, Biyoloji dersinde, Simülasyon Destekli İş Birlikli Öğrenmenin Öğrenci Takımları Başarı Grupları yöntemi ve geleneksel yöntemin uygulandığı gruplar arasında başarı ve öğrencilerin derse yönelik tutumları araştırılmıştır. Araştırma, 2009-2010 eğitim öğretim yılının güz döneminde 8 hafta boyunca Diyarbakır Merkez Melik Ahmet Lisesi 10. Sınıfta okuyan 81 öğrencinin katılımıyla gerçekleşmiştir. Kontrol ve deney grupları birbirine denk olan gruplar arasından rastgele seçilmiştir. Kontrol grubunda geleneksel yöntem ile ders işlenirken, deney grubunda simülasyon destekli işbirlikli öğrenme yöntemi kullanılmıştır. Veri toplama aracı olarak 31 sorudan oluşan Enerji Bağlanması; Fotosentez ünitesi başarı testi ve Biyoloji dersi tutum ölçeği kullanılmıştır. Araştırma sonucunda, simülasyon destekli işbirlikli öğretim yönteminin, geleneksel öğretime göre başarı açısından daha etkili olduğu sonucuna ulaşılmıştır. Kontrol ve deney gruplarının biyolojiye yönelik tutumlarında ise bir değişme tespit edilmemiştir.Öğe İlköğretim öğretmen adaylarının lisansüstü eğitime yönelik tutumlarının incelenmesi (Dicle Üniversitesi örneği)(2012) Yılmaz, Ferat; Sunkur, Meral Öner; İlhan, MustafaBu araştırmada, ilköğretim öğretmen adaylarının lisansüstü eğitimin işlevine yönelik tutumları, lisansüstü eğitime yönelik istekleri ve lisansüstü eğitime kabul için öngörülen koşullar arasında öğretmen adaylarını en çok zorlayan koşul; cinsiyet, sınıf ve anabilim dalı değişkenleri açısından incelenmiştir. Araştırmada tarama modeli kullanılmıştır. Araştırmanın çalışma grubunu, 2010-2011 Öğretim Yılı Bahar Dönemi’nde Dicle Üniversitesi Ziya Gökalp Eğitim Fakültesi’nde öğrenim gören 558 ilköğretim öğretmen adayı oluşturmaktadır. Araştırmadan elde edilen bulgulara göre, ilköğretim öğretmen adaylarının lisansüstü eğitimin işlevine yönelik tutumları, cinsiyet değişkeni açısından anlamlı bir farklılık göstermezken sınıf ve anabilim dalı değişkenleri açısından anlamlı farklılık göstermektedir. İlköğretim öğretmen adaylarının lisansüstü eğitim sürecine yönelik isteklerinde ise cinsiyet, sınıf ve anabilim dalı değişkenlerine göre istatistiksel olarak anlamlı bir fark gözlenmemiştir. Araştırmada ayrıca, lisansüstü eğitime kabul için öngörülen koşullar arasında ilköğretim öğretmen adaylarını en çok zorlayan koşulun anabilim dalı ve sınıf değişkenleri açısından farklılık gösterdiği saptanmıştır.Öğe İlköğretim Okullarının İkinci Kademesinde Okuyan Öğrencilerin Fen Bilgisi Öğretmenlerinin Sınıf İçi İletişim Davranışlarına İlişkin Algıları(2002) Sunkur, Meral Öner; Dağlı, AbidinBu araştırmanın amacı, resmi ilköğretim okullarının ikinci kademesinde okuyan öğrencilerin, Fen Bilgisi öğretmenlerinin sınıf içi iletişim davranışlarına ilişkin algılarını saptamaktır. Bu amaçla, Diyarbakır il merkezindeki on resmi ilköğretim okulunda okuyan 739 öğrenci araştırmanın örneklemini oluşturmaktadır. Araştırmada veriler anket ile toplanmıştır. Verilerin analizi sonucunda; sınıf ve cinsiyetlere göre öğrencilerin algıları arasında istatistiksel olarak anlamlı fark saptanmamıştır. Öğrenciler, bulundukları sınıflara ve cinsiyetlerine göre, Fen Bilgisi öğretmenlerini "sınıf içi iletişim davranışları" bakımından "oldukça yeterli" bulmuşlardır.Öğe İlkokul 4. Sınıf Öğrencilerinin Empatik Eğilim Düzeyleri ve “Hayır” Diyebilme Becerilerinin İncelenmesi(2024) Erk, Emrullah; Sunkur, Meral ÖnerBu araştırmanın amacı, ilkokul 4. sınıf öğrencilerinin empatik eğilim düzeyleri ve “hayır” diyebilme becerilerinin incelenmesi ve empatik eğilim düzeyleri ile “hayır” diyebilme becerileri arasındaki ilişkinin belirlenmesidir. Betimsel bir araştırma olan bu çalışma, genel tarama modeli kullanılarak gerçekleştirilmiştir. Araştırmanın evrenini, 2020-2021 eğitim öğretim yılında Diyarbakır ili merkez ilçelerindeki resmi ilkokullarda öğrenim görmekte olan 22524 dördüncü sınıf öğrencisi oluşturmaktadır. Araştırmanın örneklemini ise ulaşılabilir örnekleme yöntemi ile seçilen 418 öğrenci oluşturmaktadır. Veri toplama aracı olarak “Kişisel Bilgi Formu”, “Empatik Eğilim Ölçeği” ve “Hayır Diyebilme Ölçeği” kullanılmıştır. Çalışmadan elde edilen veriler SPSS paket programı ile analiz edilmiştir. Verilerin analizinde İlişkisiz Örneklemler için t testi, Tek Yönlü Varyans Analizi (ANOVA), Kruskal Wallis-H testi, Scheffe testi, Mann-Whitney U testi, Pearson Momentler Çarpımı Korelâsyonu ve Çoklu Doğrusal Regresyon Analizi kullanılmıştır. Çalışmanın bulgularına göre; ilkokul 4. sınıf öğrencilerinin empatik eğilim düzeyleri ile kardeş sayısı, kardeş sırası, baba eğitim durumu ve sosyoekonomik durum değişkenleri açısından anlamlı farklılık olmadığı; anne eğitim durumu değişkeni açısından ise anlamlı farklılık olduğu görülmüştür. Öğrencilerin “hayır” diyebilme becerisi ile anne mesleği değişkeni açısından anlamlı farklılık olmadığı; kardeş sayısı, kardeş sırası, anne-baba eğitim durumu ve sosyoekonomik durum değişkenleri açısından ise anlamlı farklılık olduğu görülmüştür. İlkokul 4. sınıf öğrencilerinin bilişsel empati düzeyleri ile duygusal empati düzeyleri arasında yüksek düzeyde pozitif bir ilişki, bilişsel empati ile reddetme boyutu arasında düşük düzeyde pozitif bir ilişki, bilişsel empati ile direnme eğilimi arasında düşük düzeyde negatif bir ilişki, reddetme eğilimi ile direnme eğilimi arasında düşük düzeyde pozitif bir ilişki ve duygusal empati eğilimi ile reddetme eğilimi arasında orta düzeyde pozitif bir ilişki görülmüştür. İlkokul 4. sınıf öğrencilerin empatik eğilim düzeylerinden bilişsel empati ve duygusal empati boyutları, “hayır” diyebilme becerilerinden reddetme boyutunu %13’ünü açıklamaktayken, direnme boyutunu ise anlamlı yordamadığı görülmüştür. Araştırmanın sınırlılık ve sonuçlarından yola çıkarak uygulayıcılara ve araştırmacılara yönelik öneriler sunulmuştur.Öğe Kapsayıcı eğitim modülü eğitimi seminerinin aday öğretmenlerin kapsayıcı eğitim ilkelerini benimseme düzeylerine etkisi(Milli Eğitim Bakanlığı, 2024) Yılmaz, Ferat; Sunkur, Meral Öner; Derya, RahmanKapsayıcı eğitimin kapsayıcı okul iklimi, açık beklentiler, kapsayıcı ders içerikleri, erişilebilirlik ve yansıtma olmak üzere beş temel ilkesi bulunmaktadır. Bu araştırmada, Aday Öğretmenlik Programı Kapsayıcı Eğitim Modülü Eğitimi Seminerinin (AÖPKEMES) aday öğretmenlerin kapsayıcı eğitim ilkelerini benimseme düzeyleri üzerindeki etkisinin incelenmesi amaçlanmıştır. Nicel araştırma yönteminin kullanıldığı bu araştırmada, deneysel modellerden biri olan tek grup ön test-son test modelinden faydalanılmıştır. Çalışmaya 2021 yılında Iğdır iline atanan 27 aday öğretmenden oluşan bir deney grubu katılmıştır. Bu gruba araştırmacılardan biri tarafından AÖPKEMES verilmiştir. Bu seminer, 10 saatlik kapsayıcı kültür, 10 saatlik kapsayıcı yapı ve 5 saatlik kapsayıcı uygulamalar derslerini içermektedir. Bu araştırmada veri toplama aracı olarak, araştırmacılar tarafından geliştirilen “Kapsayıcı Eğitim İlkelerini Benimseme Ölçeği (KEİBÖ)” kullanılmıştır. Elde edilen veriler Bağımlı Gruplar için t Testi ve Wilcoxon İşaretli Sıralar Testi ile analiz edilmiştir. Araştırmadan elde edilen bulgulara göre Kapsayıcı Eğitim Modülü Eğitimi Semineri, aday öğretmenlerin kapsayıcı eğitimle ilgili kapsayıcı okul iklimi, açık beklentiler, kapsayıcı ders içerikleri, erişilebilirlik ve yansıtma ilkelerini benimseme düzeylerini anlamlı bir biçimde ve olumlu yönde değiştirmiştir.Öğe Matematik kaygısı ile olumlu ve olumsuz mükemmeliyetçiliğin matematik başarısını yordama gücü(Mersin Üniversitesi Eğitim Fakültesi, 2012) İlhan, Mustafa; Sunkur, Meral ÖnerÖz:Bu araştırmanın amacı matematik kaygısı ile olumlu ve olumsuz mükemmeliyetçiliğin ilköğretim 8. sınıf öğrencilerinin matematik başarısını yordama gücünü incelemektir. Araştırmada ilişkisel tarama modeli kullanılmıştır. Araştırmanın çalışma grubu, 2011-2012 Eğitim-Öğretim Yılı Güz Döneminde Malatya ile Battalgazi ilçesindeki dört ilköğretim okulunun 8. sınıfında öğrenim gören 102si kız ve 99u erkek olmak üzere toplam 201 öğrenciden oluşmaktadır. Araştırmada öğrencilerin matematik kaygılarının belirlenmesinde Bindak (2005) tarafından geliştirilen İlköğretim Öğrencileri İçin Matematik Kaygısı Ölçeği , mükemmeliyetçilik özelliklerinin belirlemesinde ise Kırdök (2004) tarafından geliştirilen Olumlu ve Olumsuz Mükemmeliyetçilik Ölçeği kullanılmıştır. Öğrencilerin 6. ve 7. sınıf matematik karne notlarının ortalaması matematik başarı puanı olarak alınmıştır. Araştırmanın verileri SPSS 17.0 paket programı kullanılarak Pearson Momentler Çarpımı Korelasyonu ve adımsal regresyon ile analiz edilmiştir. Araştırma sonuçları, matematik kaygısı ile olumlu ve olumsuz mükemmeliyetçiliğin matematik başarısına ilişkin toplam varyansın %24ünü açıkladığını ve en güçlü yordayıcı değişkenin matematik kaygısı olduğunu göstermiştir. Araştırmadan elde edilen sonuçların matematik başarısını arttırmaya yönelik çalışmalara ışık tutacağı düşünülmektedir.Öğe Matematik kaygısının matematik başarısını yordama gücünün cinsiyet ve sınıf değişkenleri açısından incelenmesi(Gaziantep Üniversitesi, 2013) İlhan, Mustafa; Sunkur, Meral ÖnerÖz:Bu araştırma ile matematik kaygısının matematik başarısını yordama gücünün cinsiyet ve sınıf değişkenleri açısından incelenmesi amaçlanmıştır. Araştırmada ilişkisel tarama modeli kullanılmıştır. Araştırmanın çalışma grubunu 2011-2012 Öğretim Yılı Güz Dönemi'nde Diyarbakır ili merkeze bağlı 4 ilköğretim okulunda öğrenim gören 173'ü kız ve 175'i erkek olmak üzere toplam 348 ortaokul öğrencisi oluşturmaktadır. Araştırmada öğrencilerin matematik kaygılarının belirlenmesinde "İlköğretim Öğrencileri için Matematik Kaygısı Ölçeği" kullanılmıştır. Öğrencilerin 2011-2012 Eğitim-Öğretim Yılı Güz Dönemi'ne ait karne notları matematik başarı puanı olarak alınmıştır. Araştırmanın verileri SPSS 17.0 paket programından yararlanılarak analiz edilmiştir. Verilerin analizinde Pearson Momentler Çarpımı Korelasyon katsayısı ve regresyon analizi kullanılmıştır. Araştırma sonuçlarına göre, matematik başarısına ilişkin toplam varyansın %17'si matematik kaygısı ile açıklanabilmektedir. Araştırmada kız öğrencilerde matematik kaygısının matematik başarısını yordama gücünün erkek öğrencilere göre daha yüksek olduğu belirlenmiştir. Araştırmada ayrıca, öğrencilerin sınıfları ilerledikçe matematik kaygısının matematik başarısını yordama gücünün arttığı tespit edilmiştir.Öğe Yedinci sınıf öğrencilerinin cebirsel düşünme düzeyleri ile zekâ alanları arasındaki ilişkinin incelenmesi(Erzincan Üniversitesi Eğitim Fakültesi, 2012) Sunkur, Meral Öner; İlhan, Mustafa; Kılıç, Mehmet AliÖz:Bu araştırmada 7.sınıf öğrencilerinin cebirsel düşünme düzeyleri ile zekâalanları arasındaki ilişkinin incelenmesi amaçlanmıştır. Bu amaca uygun olarakaraştırmada ilişkisel tarama modeli kullanılmıştır. Araştırmanın katılımcılarını 20102011 Eğitim Öğretim Yılı Bahar Dönemi'nde Batman il merkezindeki 5 farklıilköğretim okulundan 156 kız (%52.5) ve 141 (%47.5) erkek olmak üzere toplam297 öğrenci oluşturmaktadır. Araştırmada öğrencilerin cebirsel düşünmedüzeylerinin belirlenmesinde Hart vd. (1998) tarafından geliştirilen ve Altun (2005)tarafından Türkçe'ye uyarlanan Cebirsel Düşünme Testi kullanılmıştır. Öğrencilerinzekâ alanlarının ölçülmesinde ise Oral (2001) tarafından Türkçe'ye uyarlanan ÇokluZekâ Envanterinden yararlanılmıştır. Araştırmadan elde edilen bulgulara göre,öğrencilerin mantıksal, sözel ve müzikal zekâları ile cebirsel düşünme düzeyleriarasında anlamlı bir ilişki saptanmıştır. Öğrencilerin cebirsel düşünme düzeyleri ilegörsel, bedensel, sosyal, içsel ve doğacı zekâları arasındaki ilişki ise istatistikselaçıdan anlamlı bulunmamıştır.