Yazar "Sürücü, Hamdiye Arda" seçeneğine göre listele
Listeleniyor 1 - 19 / 19
Sayfa Başına Sonuç
Sıralama seçenekleri
Öğe The contribution of self esteem and self-care behaviors to the eating attitudes: A correlational study in type 2 diabetes patients(Wolters Kluwer Medknow Publications, 2021) Üşenmez, Tülay Yıldırım; Sürücü, Hamdiye Arda; Sungur, MeltemContext: Type 2 diabetes mellitus (T2DM) is a common metabolic disorder. Self-care plays a crucial role in the management of diabetes. Self esteem can affect diabetes management. Aim: This study was conducted to determine the contribution of self esteem and diabetes self-care behaviors to the eating attitudes of patients with T2DM. Setting andDesign: This study was conducted in a University Hospital between November 2019 and March 2020. Materials and Methods: The sample of this cross-sectional and descriptive study was composed of 150 patients with T2DM. Descriptive Characteristics Form, Coopersmith self esteem Inventory, and Eating Attitude Test were used to collect data. Statistical Analysis: SPSS 25 software was used along with descriptive and inferential statistics in data analysis. Results: It was found that the self esteem mean score of the patients with T2DM was 63.60 (±15.92), 26% of them had an impaired eating attitude, and there was no statistically significant correlation between eating attitude and self esteem of patients with T2DM (P > 0.05). Conclusions: It was concluded that high self esteem, and self-esteem of patients with T2DM were not associated with eating attitude.Öğe COVID-19 Sürecinde Diyabet Hemşirelerinde Empatik Eğilim Düzeyinin Hasta Merkezli Bakıma ve Diyabet Hastalarında Glisemik Düzeye Etkisinin İncelenmesi(2024) Sürücü, Hamdiye Arda; Sungur, Meltem; Olgun, NerminAmaç: Bu çalışmada COVID-19 sürecinde diyabet hemşirelerinde empatik eğilim düzeyi, hasta merkezli bakım ve diyabet hastalarının glisemik düzeyi arasındaki ilişkiyi incelemek amaçlandı. Yöntem: Bu araştırma, kesitsel ve tanımlayıcı tipte yapıldı. Araştırma, 01.06.2021-30.12.2021 tarihleri arasında COVID-19 pandemi süreci nedeniyle online anket oluşturularak (google.docs uygulaması) sosyal medya platformunda (Whatsapp) yürütüldü. Çalışmanın örneklemini 92 diyabet hemşiresi ve 920 diyabet hastası oluşturdu. Veriler; hemşire ve hastalar için Kişisel Tanıtım Formu, Hemşireler İçin Jefferson Empati Ölçeği (HÖİJEÖ) ve Hasta Merkezli BakımYetkinliği (HMBY) Ölçeği kullanılarak toplandı. Veriler, bilgisayarda SPSS 20.0 programı kullanılarak değerlendirildi. Çalışmada veri özelliğine göre Mann-Whitney U testi, bağımsız gruplarda Student t testi ve Pearson Korelasyon analizi uygulandı. Bulgular: COVID-19 sürecinde diyabet hemşirelerinin empatik eğilim düzeyleri ve HMBY puanının yüksek olduğu belirlendi. Diyabet hemşirelerinin empatik eğilim düzeyi ile diyabet hastalarının A1c düzeyi arasında anlamlı bir ilişki belirlenmedi (p>.05). Lisansüstü eğitime sahip diyabet hemşirelerinin, lisans mezunu hemşirelere göre empatik eğilim düzeyinin istatistiksel olarak daha yüksek olduğu bulundu (p<.05). Kronik hastalığı olmayan diyabet hemşirelerinin kronik hastalığı olan hemşirelere göre HMBY puanının istatistiksel olarak daha yüksek olduğu saptandı (p<.05). Sonuç: COVID-19 sürecinde diyabet hemşirelerinin HÖİJEÖ düzeyleri ve HMBY puanının yüksek olduğu belirlendi. Bununla birlikte diyabet hemşirelerinin HÖİJEÖ düzeyleri ile HMBY puanı ve hastaların A1c düzeyleri arasında anlamlı bir ilişki bulunmadı.Öğe COVID-19 Sürecinde Diyabet Hemşirelerinde Empatik Eğilim Düzeyinin Hasta Merkezli Bakıma ve Diyabet Hastalarında Glisemik Düzeye Etkisinin İncelenmesi(Ordu Üniversitesi, 2024) Sürücü, Hamdiye Arda; Sungur, Meltem; Olgun, NerminAmaç: Bu çalışmada COVID-19 sürecinde diyabet hemşirelerinde empatik eğilim düzeyi, hasta merkezli bakım ve diyabet hastalarının glisemik düzeyi arasındaki ilişkiyi incelemek amaçlandı. Yöntem: Bu araştırma, kesitsel ve tanımlayıcı tipte yapıldı. Araştırma, 01.06.2021-30.12.2021 tarihleri arasında COVID-19 pandemi süreci nedeniyle online anket oluşturularak (google.docs uygulaması) sosyal medya platformunda (Whatsapp) yürütüldü. Çalışmanın örneklemini 92 diyabet hemşiresi ve 920 diyabet hastası oluşturdu. Veriler; hemşire ve hastalar için Kişisel Tanıtım Formu, Hemşireler İçin Jefferson Empati Ölçeği (HÖİJEÖ) ve Hasta Merkezli BakımYetkinliği (HMBY) Ölçeği kullanılarak toplandı. Veriler, bilgisayarda SPSS 20.0 programı kullanılarak değerlendirildi. Çalışmada veri özelliğine göre Mann-Whitney U testi, bağımsız gruplarda Student t testi ve Pearson Korelasyon analizi uygulandı. Bulgular: COVID-19 sürecinde diyabet hemşirelerinin empatik eğilim düzeyleri ve HMBY puanının yüksek olduğu belirlendi. Diyabet hemşirelerinin empatik eğilim düzeyi ile diyabet hastalarının A1c düzeyi arasında anlamlı bir ilişki belirlenmedi (p>.05). Lisansüstü eğitime sahip diyabet hemşirelerinin, lisans mezunu hemşirelere göre empatik eğilim düzeyinin istatistiksel olarak daha yüksek olduğu bulundu (pÖğe Diabetes Self-Management Education, Group-Based Education is Superior Than Individual Education?(2014) Kızılcı, Sevgi; Sürücü, Hamdiye ArdaGiriş: Diyabet görülme sıklığı; teknolojinin ilerlemesi ile hareketsiz yaşam ve beslenme biçimindeki değişiklik nedeniyle giderek artmaktadır. Diyabet özyönetim eğitimi (DÖYE), diyabet tedavisinin önemli bir yapı taşını oluşturmaktadır. Diyabet özyönetim eğitimi; diyabetli veya diyabet riski olan bireylerin hastalığı ve hastalıkla ilgili durumları başarılı bir şekilde yönetimi ve davranış değişikliği yapabilmesi için gerekli bilgi ve beceriyi kazanması amacıyla bir işbirliği sürecidir. Diyabet özyönetim eğitimi, bireysel veya grup temelli verilmektedir. Eğitim yöntemin seçiminde eğitim şeklinin avantaj, dezavantajları ve uygulama amacına göre gözden geçirilerek seçilmesi önerilmektedir.Öğe Diyabet Özyönetim Eğitimi, Grup Temelli Eğitim ve Bireysel Eğitim(Dokuz Eylül Üniversitesi, 2014) Sürücü, Hamdiye ArdaGiriş: Diyabet görülme sıklığı; teknolojinin ilerlemesi ile hareketsiz yaşam ve beslenme biçimindeki değişiklik nedeniyle giderek artmaktadır. Diyabet özyönetim eğitimi (DÖYE), diyabet tedavisinin önemli bir yapı taşını oluşturmaktadır. Diyabet özyönetim eğitimi; diyabetli veya diyabet riski olan bireylerin hastalığı ve hastalıkla ilgili durumları başarılı bir şekilde yönetimi ve davranış değişikliği yapabilmesi için gerekli bilgi ve beceriyi kazanması amacıyla bir işbirliği sürecidir. Diyabet özyönetim eğitimi, bireysel veya grup temelli verilmektedir. Eğitim yöntemi seçiminin; eğitim şeklinin avantajı, dezavantajları ve uygulama amacının gözden geçirilerek yapılması önerilmektedir.Öğe Ebeveynlerin skolyoz konusundaki farkındalıkları(T.C. Sağlık Bakanlığı Ankara Şehir Hastanesi, 2019) Sürücü, Hamdiye Arda; Durmaz, Gülbeyaz Baran; Avcu, EmineAmaç: Skolyoz’da gelişen omurga eğriliği çok büyük olursa, kalp ve akciğer sorunlarına ve çok ciddi eğriliklerin gelişmesi durumunda ise sinirleri veya omuriliği sıkıştırabilmekte, bu da felce neden olabilmektedir. Bu çalışma; 8 yaş ile 18yaş arasında çocuğu olan ebeveynlerin skolyozdan (Omurga Eğriliği-Postür bozuklukları) haberdar olma durumlarınınincelenmesi amacıyla yapılmıştır.Gereç ve Yöntemler: Araştırma; Batman ili merkezine bağlı bir Aile Sağlığı Merkezinde yürütülmüştür. Çalışmanın verileri, Aile Sağlığı Merkezine 1 Ağustos- 30 Ekim 2017 tarihleri arasında başvuran 400 ebeveynden (anne ve babalardan)toplanmıştır. Veri toplamada tanıtıcı bilgiler formu kullanılmıştır.Bulgular: Çalışmada yer alan ebeveynlerin %83.0’nın daha önce hiç skolyoz kelimesini duymadıklarını ve %91.5’nin herüç çocuktan birinde skolyoz hastalığının bulunduğundan haberdar olmadığı belirlenmiştir. Çalışmada yer alan ebeveynlerin %2.3’ü çocuklarında, Skolyoz’un yaygın üç belirtisinin mevcut olduğunu ifade etmişlerdir. Skolyoz belirtileri taşıyançocuklar ile günlük evde masa başında ders çalışmak için oturur pozisyonda kaldığı saat arasındaki ilişkinin istatistikselolarak anlamlı olduğu saptanmıştır (r=0.111, p= 0.026).Sonuç: Ebeveynlerin çoğunun skolyozdan haberdar olmadıkları ve skolyoz risk faktörlerine dikkat etmedikleri saptanmıştır. Bunun yanı sıra çocuğun günlük masa başında ders çalışmak için geçirdiği süre ile skolyoz belirtilerine sahip olmadurumu arasında anlamlı bir ilişki olduğu belirlenmiştir. Ebeveynlerin Skolyozdan haberdar olma durumunun geliştirilmesive okul taramalarının rutin izleme geçirilmesi için ulusal çapta politikaların belirlenmesi ve uygulanması önerilmektedir.Skolyoz ile ilgili ileriye yönelik geniş kapsamlı projeler ve çalışmalar planlanmalıdır.Öğe Effect of conversation maps based diabetes education on metabolic parameters in diabetes(Dokuz Eylül Üniversitesi Hemşirelik Fakültesi, 2018) Besen, Dilek Büyükkaya; Vatansever, Özgül; Bektaş, Aysun Belgin; Aydın, Nalan; Sürücü, Hamdiye ArdaObjective: The purpose of this study is to examine the effect of Conversation Map Based Diabetes Education on metabolic parameters. Methods: This is an intervention study in order to examine the effect of conversation maps education programme on the A1c levels, blood lipid levels and waist circumference of the individuals with type 2 diabetes. Results: The concerned values of the individuals with diabetes before the education and in the 3rd and 6th months after the education were found to be as follows respectively: A1c levels 9.14 ± 2.05, 7.11 ± 1.45 and 7.21 ± 1.38 (p = .000); Triglyceride averages 195.77 ± 88.39, 162.30 ± 74.10 and 163.40 ± 59.35 (p = .022); HDL cholesterol averages 39.76 ± 8.51, 42.38 ± 9.04 and 43.40 ± 9.37 (p = .008) and waist circumference averages 101.38 ± 13.63, 99.08 ± 12.81 and 100.38 ± 14.29 (p = .032). Conclusion: It is recommended to conduct group trainings based on conversation maps. It is also recommended that the training given through the conversation map programme should be evaluated through randomized controlled works.Öğe Empathic approach to reducing the negative attitudes of nursing undergraduate students towards cancer(Churchill Livingstone, 2021) Sürücü, Hamdiye Arda; Topdemir, Esra Anuş; Baksi, Altun; Besen, Dilek BüyükkayaBackground: In cases where even professional nurses have difficulty in giving care to cancer patients, student nurses may not be able to provide adequate care and sometimes develop a negative behavior or attitude towards this patient group. Objectives: The purpose of the study was to examine the relationship between the attitudes of nursing undergraduate students towards cancer and the empathic approach. Design: The study was carried out using the cross-sectional research design. Settings: A university located in the southeast of Turkey between November-December 2020. Participants: Nursing students from one Turkey nursing school. Methods: The research data were collected using the Personal Information Form, Questionnaire for Measuring Attitudes towards Cancer (Cancer Stigma) (QMAC) - Community Version, and Jefferson's Empathy Scale for Nursing Students (JESNS). Results: 240 students volunteered to participate in the study, and the rate of the students' response to the questionnaires was 52%. Of all the nursing students, 66.2% of them were female; 45.4% had a moderate perception of their economic status; 94.2% had no chronic disease; 90.4% had no family history regarding cancer; 67.9% had never been in an oncology clinic, and 59.2 of them had received training on empathy. When nursing students' attitudes towards cancer were examined, it was seen that empathic approach (13 = -0.291; p < .01) and chronic disease treatment received (13 = 0.174; p = .005) were found to be significant predictors. Conclusions: The results revealed that the nursing undergraduate students' negative perception of cancer decreased as their empathic skills increased. In addition, the students' receiving treatment for chronic diseases increased their negative perception of cancer. In order to reduce the negative attitudes of nursing students towards cancer, more trainings, lectures and seminars or clinical skills training regarding the development of empathic skills could be included in the undergraduate nursing curriculum.Öğe Examining the influence of the COVID-19 pandemic process on nurses and society’s perception of the nursing image(Tıbbi Kayıtlar Derneği, 18.09.2023) Sürücü, Hamdiye Arda; Topdemir, Esra Anuş; Duman, Mesude; Baksi, AltunAim: The purpose of this study was to conduct comparative examination of the influence of the COVID-19 pandemic process on the nursing image perceptions of nurses and individuals forming the society. Material and Methods: This study was carried out using the cross-sectional descriptive research design. The study was conducted online between November 2020 and June 2021 due to the COVID-19 pandemic process. The research sample consisted of 710 people, and the data were collected with the Personal Identification Form and the Nursing Image Scale. Results: The nurses' nursing image scale total score was found to be statistically significantly higher than the scores of the individuals representing the society (p<0.05). On the other hand, it was found that when compared to nurses, individuals representing the society considered nursing more to be a profession and that the pandemic had positively changed nurses’ perspective on the nursing profession. In addition, according to the results, the pandemic made the nursing profession visible, and the awareness of the place of the nursing profession in the society increased due to the pandemic. Moreover, the results also showed that nurses considered themselves to be an important member of the health staff as they were always in the field with their caregiver roles (p<0.05). Conclusions: The nursing image mean scores of the nurses and those of the individuals representing the society were found to be highly positive compared to the pre-pandemic period. In the study, it was revealed that the way the nurses did their job professionally was perceived by the society with the COVID-19 pandemic process and that with this rising awareness, the society’s perception of the nursing image increased positively. It is recommended that researchers conduct studies on how to further develop the perception of nursing professional image through social media.Öğe Examining the relationship between older adults' readiness for discharge after surgery and satisfaction with nursing care and the associated factors(Sage Publications INC., 2021) Baksi, Altun; Sürücü, Hamdiye Arda; Damar, Hale Turhan; Sungur, MeltemThis study aimed to examine the relationship between older adults' readiness for discharge after surgery and satisfaction with nursing care and effects factors, using a descriptive, cross-sectional design that included 204 older adults. Examining the state of readiness for the discharge of older adults who underwent surgery in terms of the expected support sub-dimension of patients revealed that the presence of someone to support home care, the existence of health insurance, living with someone, undergoing emergency surgery, and being illiterate were statistically significant predictors. Thought of improvement in terms of nursing care between prior hospitalization and the latest hospitalization, use of intensive care unit, male, nursing care satisfaction, and the existence of health insurance were statistically significant predictors of the readiness for discharge in older adults after surgery in terms of personal status sub-dimension. Accordingly, an individual approach that takes these characteristics/variables into account is recommended when planning discharge.Öğe Hemşirelik öğrencilerinde sağlıklı yaşam biçimi davranışları ve yaşam doyumu arasındaki ilişkinin incelenmesi(Logos Yayıncılık, 2020) Baksi, Altun; Sürücü, Hamdiye Arda; Çetik, SıdıkaAmaç: Hemşirelik öğrencilerinin sağlıklı yaşam biçimi davranışları ve yaşam doyumu arasındakiilişkinin incelenmesidir.Yöntem: Araştırmada kesitsel ve ilişkisel araştırma tasarımı kullanıldı. Araştırma, bir sağlık yüksekokuluöğrencilerinde Şubat 2018 tarihinde yürütüldü. Araştırmanın örneklem büyüklüğünüsınıflara göre tabakalı örneklem yolu ile seçilen 194 öğrenci oluşturdu. Araştırmada ölçeklerikullanabilmek için uyarlamasını yapan yazarlardan, kurumdan ve öğrencilerden izin alındı. Verilersayı, yüzde, ortalama, student t testi ya da Mann Whitney U testi, One Way Anova ya da Kruskal-Wallis ve korelasyon analizi ile değerlendirilmiştir.Bulgular: Araştırmada yer alan öğrencilerin %64,9’u kadın, %62,9’u sağlığını iyi olarak algılamaktave %15,5’i sigara kullandığını belirtti. Öğrencilerin sağlıklı yaşam biçimi davranışları ve yaşamdoyumu ortalamaları arasında zayıf düzeyde pozitif yönde anlamlı bir ilişki bulundu (r: .23,p<,05). Yaşam doyumu ve sağlıklı yaşam biçimi ölçeği alt boyutları arasındaki ilişkiye baktığımızda;kişiler arası ilişkiler ile zayıf (r: .22), manevi gelişim (r: .31) ve stres yönetimi ile yaşam doyumuarasında orta (r: .28) düzeyde pozitif yönde anlamlı bir ilişki bulundu (p<,05).Sonuç: Hemşirelik öğrencilerinin sağlıklı yaşam biçimi davranışları arttıkça yaşam doyumlarınınarttığı belirlendi. Hemşirelik öğrencilerinin sağlıklı yaşam biçimi davranışlarının geliştirilmesi vebu doğrultuda yaşam doyumlarının arttırılması için uygun eğitim girişimleri uygulanması önerilmektedir.Öğe Hemşirelik öğrencilerinin kültürler arası duyarlılıkları ve ilişkili faktörlerin değerlendirilmesi(Logos Yayıncılık, 2019) Baksi, Altun; Sürücü, Hamdiye Arda; Duman, MesudeAmaç: Bu çalışmanın amacı, Türkiye’nin doğusunda yeralan bir devlet üniversitesinin hemşirelik öğrencilerininkültürler arası duyarlılıkları ve ilişkili faktörlerin değerlendirilmesidir.Yöntem: Tanımlayıcı tipteki bu araştırma, Dicle ÜniversitesiAtatürk Sağlık Yüksekokulu Hemşirelik Bölümü öğrencilerinde Nisan-Mayıs 2017 tarihleri arasında yapılmıştır.Araştırmanın örneklemini 236 öğrenci oluşturmuştur.Araştırma verileri, veri formu ve Kültürlerarası DuyarlılıkÖlçeği kullanılarak toplanmıştır. Araştırma verileriPearson korelasyon analizi, Student t testi yada MannWhitney U testi ve One Way Anova ya da Kruskal-Wallistesti ile değerlendirilmiştir.Bulgular: Araştırmaya katılan hemşirelik öğrencilerininkültürlerarası duyarlılık düzeyi toplam puan ortalamasının91,20±13,78 olduğu belirlenmiştir. Hemşirelik 1. sınıföğrencisi olmanın, ekonomik durumunun iyi veya üstündeolmasının, ara sıra sosyal medyada farklı ülkelerden insanlarla iletişim kurma, farklı kültüre sahip bir ülkede çalışmayı/yaşamayı isteme ve Erasmus öğrenci değişim programlarına katılmaya istekli olma durumunun kültürlerarasıduyarlılık düzeyini arttırdığı saptanmıştır (p<0,05). Ayrıcameslekten memnuniyet düzeyi arttıkça kültürler arasıduyarlılık düzeyinin arttığı saptanmıştır (p<0,05).Sonuç: Hemşirelik öğrencilerinin kültürlerarası duyarlılıkdüzeylerinin iyi olduğu saptanmıştır.Öğe Mesleki beceri laboratuvarında uygulanan simülasyon yönteminin öğrencilerin sorun çözme becerileri üzerindeki etkisinin incelenmesi(Logos Yayıncılık, 2017) Mete, Mahmut; Gümüş, Funda; Zengin, Leyla; Erkan, Medine; Sürücü, Hamdiye Arda; Yiğitalp, Gülhan; Evinç, Evin; Duman, Mesude; Ozan, Yeter DurgunAmaç: Mesleki beceri laboratuvarında uygulanan smilasyon yönteminin öğrencilerin sorun çözme becerileri üzerindeki etkisinin incelenmesi amacıyla yapılmıştır. Yöntem: Çalışma yarı deneysel olarak planlanmıştır. Araştırmanın örneklemini Dicle Üniversitesi Diyarbakır Atatürk Sağlık Yüksekokulu 2015-2016 Eğitim-Öğretim yıllında 1. sınıf hemşirelik öğrencileri oluşturmuştur. Veriler, öğrencilerin sosyodemografik özeliklerini içeren soru formu ve Sorun Çözme Envanteri yüz yüze görüşme metodu ile toplanmıştır. Bireylere ait tanımlayıcı özellikleri incelemek amacıyla yüzdelik dağılım ve ortalama, bağımlı gruplarda student t testi kullanılmıştır. Araştırmanın yapılabilmesi için çalışmanın yapılacağı kurumdan, Etik Kuruldan ve araştırmaya katılmayı kabul eden bireylerden yazılı bilgilendirilmiş onam formu alınmıştır. Bulgular: Çalışmaya katılan öğrencilerin yaş ortalamasının 19.67±1.59, %59.2’sinin erkek, %67.3’ünün Anadolu lisesi mezunu, %42.9’unun akademik başarı tanımlarının iyi olduğu, %59.2’sinin hemşirelik bölümüne istemeden geldiği, istemeden gelen öğrencilerin en çok hemşirelik mesleğinin iş imkanlarının iyi olmasından dolayı ve\veya ailelerinin zorlamaları nedeniyle geldikleri belirlendi. Öğrencilere mesleki beceri laboratuvarında uygulanan simülasyon yöntemi öncesi ve sonrası sorun çözme becerilerine ilişkin özelliklerine göre dağılımları t testi ile incelendiğinde, öğrencilerin kişisel kontrol (t=-2.56; p=0.014) ve toplam sorun çözme (t=-2.13; p=0.038) ortalamaları arasında istatistiksel olarak anlamlı (t=2.194; p<0.035) fark saptandı. Sonuç: Mesleki beceri laboratuvarında simülasyon yönteminin uygulanmasından sonra öğrencilerin kişisel kontrollerinin ve sorun çözme becerilerinin arttığı saptandı.Öğe Oruç tutan ve tutmayan tip 2 diyabetli bireylerin metabolik değerleri ve özbakım davranışlarının incelenmesi(Turkiye Klinikleri, 2018) Sürücü, Hamdiye ArdaThe aim of the study was to investigate the metabolic values and self-care behaviors of type 2 diabetic individuals with and without fasting. Material and Methods: A descriptive cross-sectional study design was used. The study was conducted in Diabetes Training Center and Endocrine-Metabolism Service of an university hospital in Turkey between May 1 and June 30, 2017 (including the month of Ramadan). According to the criteria for inclusion in the research sample of the study, the participants would be volunteering diabetes patients aged 18 or older. Results: It was determined that 43.2% of individuals with diabetes continued fasting even after the diagnosis of diabetes and the rate of those applying to hospital due to fasting was 4.7%. It was found that fasting individuals with Type 2 diabetes, patients who experienced less hypoglycemia (58.4%) and more followed the recommended diet (51.1%) and the difference was statistically significant. It was determined that 62.2% of fasting individuals with Type 2 diabetes had 7% or below of HbA1c level and the difference between the two groups was found to be statistically significant. Conclusion: Diabetes educators should raise the awareness of their patients, who consider fasting, about potential risks of fasting during trainings. For this purpose, diabetes educators should evaluate every patient, support them in managing their diabetes and provide consultancy to them. It is recommended to conduct new longitudinal (prefasting, during fasting, post-fasting) studies with control groups among patients with Type 2 Diabetes in control groups.Öğe Psychological hardiness and spirituality in patients with primary brain tumors: A Comparative study(Springer, 2021) Baksi, Altun; Sürücü, Hamdiye Arda; Genç, HasanThe purpose of this research was to compare healthy individuals with patients having primary brain tumors (PBTs) with respect to their psychological hardiness and spirituality. In this study, a comparative and descriptive research design was employed. The research sample included 122 individuals: 61 patients with PBTs and 61 healthy individuals. When healthy individuals were compared with patients with PBTs, it was found that the patients with PBTs had significantly lower mean scores for spirituality and psychological hardiness. The study revealed that spirituality (beta = .661) and age (beta = - .270) were statistically significant predictors of psychological hardiness (p < .001). These variables explained 53% of the total variance. To decrease the negative effects of PBTs on psychological hardiness, nurses and other health staffs should focus on strategies that strengthen patients' spirituality.Öğe Self-care, A1C and stigmatization as predictors of a negative perception of insulin among adults with type 2 diabetes: a hospital-based study in Turkey(Emerald Group Publishing, 2021) Sürücü, Hamdiye Arda; Arslan, Hatice Okur; Çetik, SıdıkaPurpose – The purpose of this study was to investigate diabetes self-care behaviors, stigmatization and A1C as predictors of a negative perception of insulin treatment in insulin-treated type 2 diabetic patients. Design/methodology/approach – A descriptive cross-sectional and relational design was used. The study was carried out in the Diabetes Training Centre and Endocrine and Metabolism Clinic of a university hospital in the southeast of Turkey between May and October 2017. The research sample consisted of 100 type 2 diabetic patients determined by using a convenience sampling method. An introductory information form for type 2 diabetic patients, the Insulin Treatment Appraisal Scale (ITAS), Diabetes Self-Care Activities Survey (DSCAS) and Barriers to Insulin Treatment Scale (BIT) were used to collect the research data. The data were analyzed using descriptive statistics, correlations and step wise multi-linear regression. Findings – The number of daily insulin injections, training received about insulin and stigmatization was significant predictors of a negative perception of insulin treatment. Originality/value – Strategies to decrease diabetic individuals’ fear of stigmatization should be utilized to minimize their negative insulin treatment perception (giving diabetic individuals training about diabetes, planning public training to inform society and using mass media tools). Diabetes educators should know that diabetic individuals’ perception of the severity of the illness could influence the daily number of injections applied and decrease the negative perception regarding insulin.Öğe Tip 1 Diyabetli Çocuklarda Lipohipertrofi Sıklığı ve Risk Faktörlerinin İncelenmesi(Ortadoğu Reklam Tanitim Yayincilik Turizm Egitim Insaat Sanayi ve Ticaret, 2018) Sürücü, Hamdiye Arda; Aydın, MülkiyeTip 1 diyabetli bireylerde önerilen ilaç tedavisi insülindir. İnsülin tedavisinin komplikasyonlarından biri de lipohipertrofidir. Tip 1 diyabetli çocuklarda lipohipertrofi sıklığı ve risk faktörlerinin incelenmesidir. Gereç ve Yöntemler: Tanımlayıcı kesitsel araştırma tasarımı kullanılmıştır. Araştırma Haziran-Ekim 2017 tarihleri arasında; Türkiye'de bir Çocuk Hastanesinin Diyabet Eğitim ve İzlem Merkezi'nde yürütülmüştür. Veri toplamak için tanıtıcı bilgiler formu kullanılmıştır. Çalışmanın yapılacağı kurumlardan izin ve etik kurulundan etik onay alınmıştır. Araştırma sonucunda, elde edilen veriler değerlendirilirken sayı, yüzde ve ki-kare analizi kullanılmıştır. Bulgular: Bu çalışmada hastaların %61,1'inde lipohipertrofi olduğu belirlenmiş ve belirlenen lipohipertrofinin %73,61'i en fazla kollarda görülürken, takiben %18,5'inin karın bölgesinde olduğu saptanmıştır. Bununla birlikte lipohipertrofi gelişimini etkileyen faktörler olarak hastaların diyabet tanı süresi, diyabet tedavi süresi ve alan rotasyonun önemli faktörler olduğu belirlenmiştir. Sonuç: Bu çalışmada Tip 1 diyabetli çocuklarda lipohipertrofi görülme sıklığının azımsanmayacak oranlarda olduğu ve lipohipertrofinin en fazla kollarda görüldüğü belirlenmiştir. Bunun yanı sıra, Tip 1 diyabetli çocuklarda diyabet hemşirelerinin insülin eğitiminde; diyabet tanı süresi, insülin tedavi süresi ve alan rotasyonu konusunda özellikle dikkat etmeleri gerektiği bulunmuştur. Lipohipertrofi gelişiminin nasıl önlenebileceğiyle ilgili randomize kontrollü girişimsel çalışmaların yapılması önerilmektedir.Öğe Tip 2 diyabeti olan bireylere verilen eğitimin (sohbet haritasına dayalı) ayak bakım davranışlarına ve diyabetik ayak risk faktörlerine etkisi(Ortadoğu Reklam Tanitim Yayincilik Turizm Egitim Insaat Sanayi ve Ticaret A.S., 2018) Besen, Dilek Büyükkaya; Aydın, Nalan; Bektaş, Belgin; Vatansever, Özgül; Sürücü, Hamdiye ArdaObjective: The most common cause of amputations in diabetes patients is the foot ulcer. The most prevalent factors leading to ulcer include neuropathy, deformity and traumas. Defining the foot risk factors for all diabetes patients and giving related education constitute the most important way of preventing foot ulcer. The purpose of the present study was to examined the influence of education given with the method of Conversation Map (Diabetes conversations) on Type-2 diabetes individuals' diabetic foot behaviors and on the diabetic foot risk factors. Material and Methods: The study was carried out using the descriptive method with the records of diabetes individuals who were all registered to a diabetes education center of a university hospital and who took education with the method of conversation maps. Within the scope of the study, four training sessions based on conversation maps were held with diabetes patients. In the study, the 12th-month foot care behaviors of individuals before and after the education process and the diabetic foot risk factors were compared. Results: The results revealed a significant change over time-before and after the education process-between the 12th-month foot care behaviors of diabetes individuals who took group education with the conversation map method with respect to foot care efficiency, foot care frequency, and with respect to the diabetic foot risk factors of temperature and humidity. Conclusion: The results of the study demonstrated that the map-based program had positive influence on the patients' diabetic foot behaviors. For the purpose of evaluating the effectiveness of the education given based on the conversation map, future studies could be carried out with larger research samples using the randomized controlled design. CopyrightÖğe Tip 2 diyabetli bireylerde negatif insülin tedavi algısının yordayıcıları(Ortadoğu Reklam Tanıtım Yayıncılık, 2018) Sürücü, Hamdiye Arda; Samancıoğlu, SevginAmaç: İnsülin tedavisine karşı negatif algının yordayıcılarının (tahmin eden) değerlendirilmesidir.Gereç ve Yöntemler: Kesitsel ve ilişkisel araştırma tasarımı kullanılan çalışma, Ekim 2015-Temmuz 2016 tarihleri arasında, Türkiye’de bir üniversite hastanesinin Diyabet Eğitim Merkezi veEndokrin, Metabolizma Servisi ve bir özel hastanenin Diyabet Eğitim ve İzlem Merkezi’nde yürütülmüştür.Araştırmanın örneklemini, Tip 2 diyabet tanısı almış ve oral antidiyabetik tedavi alan 229hasta oluşturmaktadır. Araştırma verilerinin toplanmasında tanıtıcı bilgiler formu, insülin tedavi değerlendirmeölçeği (ITASTr) ve Tip 2 diyabetli hastalar için diyabet yönetimindeki öz yeterlilik ölçeği(SES) kullanılmıştır. Bulgular: Tip 2 diyabetlilerin SES puan ortalamasının 65,69±10,59; ITASTrpozitif alt boyut puan ortalamasının 9,44±2,25; ITASTr negatif alt boyut ortalamasının 49,03±9,01 vetoplam ITASTr puan ortalamasının ise 62,65±7,29 olduğu bulunmuştur. Tip 2 diyabetli bireylerdetoplam ITASTr puanına bakıldığında; toplam ITASTr için SES (β=-0,35), yalnız yaşama (β=-0,15),ekonomik durum (β=0,14) ve okuryazar olma durumunun (β=0,12) anlamlı yordayıcılar olduğu saptanmıştıt.Sonuç: Tip 2 diyabetli bireylerde, negatif insülin tedavi algısında majör değişken olaraköz yeterliliğinin önemli bir yordayıcı olduğu ve ardından sırasıyla yalnız yaşama, ekonomik durumve okur yazar olmanın tutarlı yordayıcılar olduğu belirlenmiştir.