Yazar "Gök, Ertuğrul" seçeneğine göre listele
Listeleniyor 1 - 6 / 6
Sayfa Başına Sonuç
Sıralama seçenekleri
Öğe Adli Tıpta Kraniotomiye Bağlı Yüzde Sabit İz: Bir Olgu Sunumu(2023) Gök, Ertuğrul; Kızıler, Elif Ebrar; Merter, ŞeyhmusTürk Ceza Kanunu’nda yüzde sabit iz ve yüzde sürekli değişiklik kavramları özel olarak ele alınmıştır. Bu çalışmada maruz kalınan travmanın yol açtığı yaralanma nedeniyle kişide yapılan cerrahi tedaviye bağlı olarak yüzde sabit iz oluşması ilginç bulunarak, literatür eşliğinde tartışılması ve adli rapor düzenlenirken farkındalık kazandırılması amaçlanmıştır. Bu olgunun, başından sopa darbesi ile yaralanmasının ardından götürüldüğü hastanede çekilen Beyin BT incelemesinde; sağ temporoparyetal lineer kemik kırığı ve epidural hematom görülmesi üzerine, ameliyata alınarak frontotemporoparyetal kraniotomi yapılmıştır. Yara iyileşme süresi tamamlandıktan sonra yüzde sabit iz açısından değerlendirildiğinde, sağ frontal bölgede saçsız alanda kraniotomiye bağlı 3x3x2cm’lik deriden çökük deformik alanın yüzde sabit ize neden olduğu saptanmıştır. Travmaya bağlı yüz alanında oluşan kapalı kırıklarda, tedavi sürecinde yapılan cerrahi girişim sonrası yüz sınırları içerisinde ameliyata ait nedbe dokusu veya deformik görünüm oluşması durumunda bu görünümün yaralanma ile neden-sonuç ilişkisi bulunduğundan \"yüzde sabit iz\" açısından değerlendirilmeye tabi tutulmaktadır. Olgumuzda darp nedeni ile meydana gelen yaralanma sonucu deride yüzde sabit iz niteliğinde değerlendirilebilecek herhangi bir nedbe dokusu vb. iz oluşmamasına rağmen ameliyat sonucunda yüz sınırları içerisinde sağ frontoparyetotemporalde geniş kraniotominin neden olduğu deformik görünümün olayla illiyeti kurulduğundan, yüzde sabit iz olarak değerlendirilmiştir. Adli raporu düzenleyen hekimlere de bu konuyu göz önünde bulundurarak değerlendirme yapmaları tavsiye edilmektedir.Öğe Effect of cadmium chloride toxicity on olfactory mucosa(Universidad de la Frontera, 2022) Haznedar, Berzan; Gök, Ertuğrul; Deveci, EnginCadmium is a highly toxic metal and affects the respiratory mucosa. The aim of the study is to show the inflammation and degenerative effect of cadmium on the olfactory mucosa. In this study, eight-week-old Wistar rats with an average weight of 170-190 g were divided into two groups (control and experiment) with 20 animals in each group and used in the experiments.The rats in the experimental group were given 2 mg/kg/day powdered cadmium chloride dissolved in water intraperitoneally every day for two weeks. At the end of the experiment, the nasal cavity was completely removed with anesthesia. Concha nasalis superior was separated, fixed with zinc-Formalin solution and decalcified with 5 % EDTA (Ethylene-diaminetetraacetic acid).After routine histopathological procedure, APAF-1 antibody was used for expression of Hematoxylin-Eosin (HE) and immunohistochemistry. Histopathological examination revealed interruptions in the basement membrane structure due to cadmium and degenerative changes in stem cells, degeneration in sensory cells and pycnosis in nuclei, dilatation in blood vessels and increased inflammation in connective tissue. APAF-1 expression was found to increase in epithelial cells and olfactory glands (Bowman gland) cells. It has been thought that cadmium toxicity increases cell degeneration and inflammation in the olfactory mucosa and may significantly affect cell death and olfactory metabolism by inducing the pro-apoptotic process.Öğe Kardiyopulmoner resüsitasyon ilişkili kot ve sternum kırıklarının incelenmesi(Fırat Üniversitesi, 2022) Gök, Ertuğrul; Fedakar, Recep; Sivri, SüleymanAmaç: Özellikle travma sonrası otopsi olgularında tespit edilen bazı bulguların primer travmaya bağlı veya kardiyopulmoner resüsitasyon (KPR) ile ilişkili olduğu konusunda adli hekimler yanılabilmektedir. Bu nedenle KPR ilişkili olabilecek komplikasyonlar iyi tanınmalı ve adli otopsi esnasında akılda tutulmalıdır. Bu çalışmada non-travmatik adli otopsi olgularında, KPR ile ilişkili olabilecek komplikasyonların ortaya konulması amaçlandı. Gereç ve Yöntem: Mevcut çalışmada Adli Tıp Kurumu Diyarbakır Grup Başkanlığı tarafından 2005-2014 yılları arasında 10 yıllık periyotta adli otopsi veya sadece ölü muayenesi yapılmış olan 9174 adet adli ölüm vakasının dosyası taranarak veriler elde edildi. Bu adli ölüm vakalarından 6309 adetine adli otopsi yapılmış olup adli otopsi yapılanlar arasından non-travmatik nedenlerle öldüğü kesinleşmiş ve KPR uygulanmış olan 403 vaka incelendi. Bulgular: Mevcut çalışmada KPR uygulanan vakalar incelendiğinde 92 hastada ekimoz ve cilt altı kanama (%22.82), 16 olguda 1-3 arası sayıda kot kırığı (%3.97), 49 hastada 4 veya 4’ten fazla kotta kırık (%12.15), 78 olguda sternum kırığı (%19.35), 13 olguda iç organ hasarı (%3.22) tespit edildi. Sonuç: Çalışmanın sonucuna göre tespit edilen komplikasyon oranları literatüre göre düşük bulunmakla beraber, bu düşüklüğün bazı hastalarda oluşan komplikasyonların gözden kaçabileceği şeklinde yorumlanmıştır.Öğe Medicolegal evaluation of geriatric deaths in Bursa, Turkey(MediHealth Academy Yayıncılık, 2023) Çetin, Selçuk; Baduroğlu, Erol; Gök, Ertuğrul; Fedakar, Recep; Öner, Bedirhan SezerAim: Differentiation of natural and forced deaths observed in this age group is very important in the forensic medicine practice. According to the address based population registration system, population rate of 65 years and older has been 9.5% of the total population in 2020. In the present study, we aimed to medicolegal evaluation of demographic data and autopsy findings of judicial geriatric deaths in Bursa and around.Material and Method: Autopsy reports of the cases who have been taken to Morgue Specialization Office of Council of Forensic Medicine Institution and at 65 years and over, crime scene and deceased examination reports and data in the prosecution documents were assessed retrospectively between 2003-2008 in our study. Results: During 6-year period, totally 5155 autopsies have been investigated in Morg Specialization Office of Bursa Council of Forensic Medicine Institution. Among such cases, 870 (16.8%) were 65 years old and older. Cases who were 65 years old and older included 640 (73.6%) were male, 230 (26.4%) were female. In terms of death origin, 434 (49.9%) were natural deaths, 267 (30.7%) were accidents, 102 (11.7%) were suicides and 52 (6%) were homicides. Origin of death of the remaining 15 (1.7%) could not be detected. According to the information obtained from the statements of the witnesses in crime scene investigation and dead body examination reports, a previous disease existed in 336 (38.6%) cases before death. Diseases which have been existing before death includes cardiac diseases, hypertension, central nervous system pathologies, diabetes mellitus, respiratory system pathologies, undefined psychiatric disorders, gastrointestinal system pathologies and malignancies, respectively to frequency.Conclusion: In line with prolongation of life expectancy and increase in the geriatric population, it is observed according to our outcomes that an increase is detected in judicial geriatric death cases due to neuropsychiatric disease, leading a solitary life and psychomotor imbalance.Öğe Usability of dental pulp visibility and tooth coronal index in digital panoramic radiography in age estimation in the forensic medicine (vol 134, pg 381, 2020)(Springer, 2020) Gök, Ertuğrul; Fedakar, Recep; Mustafa Kafa, İlkerThe published version of this article unfortunately contained a mistake. The description `(SEE ±7304 years) and the most accurate age model based on multiple regression model was found to be with bilateral first molar teeth (SEE ±7413 years)` should be changed as `(SEE ±7.304 years) and the most accurate age model based on multiple regression model was found to be with bilateral first molar teeth (SEE ±7.413 years) in abstract section.Öğe Üzerine Televizyon Düşmesi Sonucu Meydana Gelen Çocuk Ölümlerinin Retrospektif Değerlendirilmesi(2021) Fedakar, Recep; Gök, Ertuğrul; Sivri, SüleymanTelevizyon düşmesi, çocuklarda sıklıkla künt kafa travmasına bağlı önemli morbidite ve mortalite nedenidir. Televizyon düşmesi nedeniyle ölen olguların detaylı incelenmesi alınacak tedbirler için yol gösterici olacaktır. Bu çalışmada Adli Tıp Kurumu Diyarbakır Grup Başkanlığı tarafından 2005-2014 yılları arasında Diyarbakır’da ölü muayeneleri veya otopsileri yapılmış olan 9174 olgunun ölü muayene veya otopsi raporları incelendi. İncelenen olgulardan üzerine televizyon düşmesi nedeniyle ölmüş olduğu kesin olan çocuk yaş grubundaki 24 olgu çalışmaya alındı. Olguların tamamının (n=24) künt kafa travmasına bağlı öldükleri, hepsinin yaş grubunun 1-4 yaş aralığında olduğu, olguların 13 (%54,2) tanesinin kız cinsiyette olduğu ve en çok olguya yaz mevsiminde (%45,8) rastlandığı saptandı. Televizyon düşmesine bağlı ölümlerin tamamının kaza kaynaklı önlenebilir halk sağlığı sorunu olduğu saptandı.