Yazar "Elçiçek, Zakir" seçeneğine göre listele
Listeleniyor 1 - 20 / 21
Sayfa Başına Sonuç
Sıralama seçenekleri
Öğe Alternatif okullar kapsamında ev okullarının durumu(Dicle Üniversitesi Ziya Gökalp Eğitim Fakültesi, 2013) Tösten, Rasim; Elçiçek, ZakirABD’nin kamu okullarında 1970 sonrasında görülen ahlak erozyonu, eğitim kalitesindeki düşüş, okulların ihtiyaçları karşılayamaması, özgürlüklerin kısıtlanması, çatışma ortamları ve çeşitli yetersizlikler gibi birçok faktör alternatif eğitim ihtiyacını doğurmuştur. Bu bağlamda ev okulları bir alternatif eğitim kurumu olarak ortaya çıkmıştır. Yapılan bu çalışmanın temel amacı alternatif eğitim çalışmaları kapsamında Amerika’da faaliyet gösteren ev okullarının durumunu tartışmaktır. Çalışma alanyazına dayalı olarak gerçekleştirilmiştir. Çalışmanın içeriği ev okulunun tanımı, arka planı, gerekçesi ve çeşitleri; öğrencilerin sayısına ilişkin istatistikî veriler; ev okullarındaki velilerin ve öğrencilerin karakteristiği; ev okulunun uygulanabilirliği gibi konularla sınırlıdır. Sonuç kısmında ise tartışmalar doğrultusunda ev okulu uygulamasına ilişkin kişisel görüşler belirtilip önerilerde bulunulmuştur.Öğe Diyarbakırdaki özel okulların Diyarbakır eğitimindeki yeri: Niceliksel bir değerlendirme(İbrahim ÇEMBERLİTAŞ, 2020) Elçiçek, Zakir; Barut, YıldırımAraştırmanın amacı Diyarbakır’daki özel okullara ilişkin istatistikleri, Diyarbakır’daki resmi okullara ilişkin istatistiklerle ve Türkiye’deki resmi ve özel okul istatistikleriyle karşılaştırarak bir değerlendirme yapmaktır. Bu şekilde Diyarbakır’daki özel okullaşma oranına yönelik bir sonuca ulaşmak hedeflenmektedir. Bu amaçla Diyarbakır iline ait resmi ve özel okul istatistikleri ile Türkiye geneli resmi ve özel okul istatistikleri toplanarak analiz edilmiştir. Elde edilen sonuçlara göre mevcut durumda Türkiye geneli özel okullaşma oranının %9 olduğu, Diyarbakır ili için ise bu oranın %5 civarında olduğu tespit edilmiştir. Özel okullaşma oranı son yıllarda özel okul teşviklerinin de etkisiyle önemli bir artış göstermekle birlikte, 2023 hedefleri kapsamında belirlenen %15 oranının bir hayli gerisinde kalmıştır. Hedeflenen bu oranın gerçekçi olabilmesi için yetkili kurumların önümüzdeki 3 yıl içerisinde bu konuya daha fazla eğilmeleri gerekecektir.Öğe İlköğretim öğretmenlerinin kamu personeli seçme sınavına (KPSS) yönelik görüşlerinin belirlenmesi (Kars ili örneği)(Dicle Üniversitesi Sosyal Bilimler Enstitüsü, 2012) Tösten, Rasim; Elçiçek, Zakir; Kılıç, MustafaYapılan bu araştırmada ilköğretim öğretmenlerinin KPSS’ye yönelik görüşlerinin belirlenmesi amaçlanmaktadır. KPSS ile ilgili alan yazın incelendiğinde konuya ilişkin yeteri kadar bilimsel araştırmanın yapılmadığı, yapılan araştırmaların ise sınırlı olduğu görülmüştür. Yapılan çalışma bu yönüyle önemli görülmektedir. Çalışmanın örneklemini Kars’ta il merkezinde görev yapan 310 ilköğretim öğretmeni oluşturmaktadır. Araştırma sonuçlarına göre; öğretmenler, KPSS’nin Milli Eğitim’in aradığı temel niteliklere sahip adayları seçmekte yetersiz kaldığını düşünmektedir. Öğretmenlere göre; KPSS’nin öğretmen seçmede nitelikli bir sınav olmadığı, objektifliği sağlamadığı, büyük oranda eğitimdeki gelişmeleri kapsayan güncel bir sınav olmadığı, öğretmen adaylarının ruh sağlığını bozduğu, öğretmenleri ezbere ittiği, adaylardan yüksek performans beklendiği görüşleri ortaya çıkmıştır. Ayrıca öğretmen atamalarında farklı ölçütlerin de yer alması gerektiği sonucu ortaya çıkmıştır.Öğe KAMU OKULLARININ İKTİSADİ YAPI VE İŞLEYİŞİNİN İNCELENMESİ(Ali Ülvi ÖZBEY, 2021) Han, Bünyamin; Elçiçek, ZakirÖrgüt yönetiminin önemli bir alanını oluşturan ekonomik işleyiş, okul yöneticilerinin sorumluluğunda olan ve yönetilmesi gereken bir olgudur. Etkili okul yönetimi bakımından okulların iktisadi işleyişinin eğitim yönetimi araştırmalarına daha fazla konu olmasının gerekliliği ortaya çıkmaktadır. Milli Eğitim Bakanlığı’nın 2023 Eğitim Vizyonu belgesinde de bu konuya önemli bir yer ayrılarak okulların bütçeleri ile ilgili çalışmalar planlanmıştır. Bu bağlamda bu araştırma ile kamu okullarının iktisadi yapı ve işleyişinin incelenmesi amaçlanmıştır. Araştırma nitel araştırma deseninde olup veriler yarı yapılandırılmış görüşme formuyla toplanmıştır. Elde edilen veriler betimsel analiz tekniğiyle analiz edilerek çeşitli tema ve kategorilere ulaşılmıştır. Araştırma sonuçlarına göre kamu okullarının temel gelir kaynakları “kamu ödenekleri, okul aile birliği, veliler, öğretmenler ve kantin” gelirleridir; okulların ihtiyaçları hem ayni hem de nakdi yardımlarla karşılanmaktadır; okulların gider türleri “temizlik, bakım onarım, sarf malzeme giderleri, materyal, araç-gereç, nakliye-ulaşım, jeneratör” gibi giderlerdir; okullarda kaynakların yönetiminde hesap verebilirlik, şeffaflık, faturalandırma ve karara katma gibi durumlara dikkat edilmektedir; okullarının iktisadi yönetiminde “gelir-gider dengesizliği, velilerin gerekli yardımı yapmaması, okulun kamu ödeneğinin olmayışı, beklenmedik giderler, okul aile birliğinin olmayışı” gibi problemlerle karşılaşılmaktadır; 2023 eğitim vizyonunun öngördüğü “okul gelişim bütçesi” hedefi olumlu ancak uygulanabilirliği zor bir hedeftir.Öğe Milli Eğitim Bakanlığı'nın 2023 Eğitim Vizyon Belgesinin eğitim yönetimine ilişkin değişim alanlarının değerlendirilmesi(Batı Karadeniz Akademisyenler Derneği (BAKAD), 2021) Han, Bünyamin; Elçiçek, ZakirBu çalışma, Milli Eğitim Bakanlığı’nın “2023 Eğitim Vizyonu” belgesinin eğitim bilimleri alanyazını bakımından değerlendirilmesini amaçlamaktadır. MEB tarafından Ekim 2018’de yayınlanan bu belge, eğitim sisteminde yapılacak olan değişiklik ve dönüşümlerin planlamalarını içermesi bakımından oldukça önemlidir. Bu vizyon belgesi eğitim sisteminin hemen hemen her alanında bir değişiklik, dönüşüm ve gelişimi hedeflemektedir. Eğitim sisteminin tüm paydaşlarının dikkatini çeken bu vizyon belgesi, özellikle eğitim yöneticileri ve akademisyenler tarafından da dikkatle izlenmektedir. Bu bakımdan ilgili uzmanlar tarafından, planlanan değişikliklerin kuramsal bilgilere ve bilimsel verilere uygunluğu tartışılmalıdır. Bu araştırmada kaynak taraması ve doküman analizi yöntemiyle ilgili vizyon belgesinin içeriği incelenmiş ve belgenin içeriğindeki gelişim alanları, alanyazındaki bulgular ile karşılaştırılarak tartışılmıştır. Eğitim vizyonu belgesinde yer alan ve eğitim yönetimine ilişkin değişim alanlarından; okul gelişim modeli, öğrenme analitiği araçlarıyla veriye dayalı yönetim, ölçme ve değerlendirme, insan kaynaklarının geliştirilmesi ve yönetimi, okulların finansmanı, teftiş ve kurumsal rehberlik hizmetleri başlıkları altında değerlendirmeler yapılmıştır. Planlanan değişiklikler alanyazınla karşılaştırılarak tartışılmıştır.Öğe ÖĞRETMEN ADAYLARININ OLUMSUZ DEĞERLENDİRİLME KORKUSU İLE ÖZYETERLİK ALGILARI ARASINDAKİ İLİŞKİNİN İNCELENMESİ(Kütahya Dumlupinar University, 2021) Han, Bünyamin; Elçiçek, ZakirBu çalışmanın amacı, öğretmen adaylarının olumsuz değerlendirilme korkusu ile öğretmenliğe yönelik öz yeterlik algıları arasındaki ilişkinin incelenmesidir. Öğretmen adayları için öz yeterlik olumlu becerilerin kazanılmasında önemli olduğu gibi olumsuz değerlendirilme korkusu ise verimli bir eğitim süreci için başa çıkılması gereken bir yeterliği ifade etmektedir. Bu araştırma tarama modelinde desenlenmiş betimsel bir çalışmadır. Araştırma kapsamında bir kamu üniversitesinde okuyan 218 öğretmen adayına ulaşılmıştır. Araştırmada veri toplama aracı olarak; Çetin, Doğan ve Sapmaz (2010) tarafından Türkçeye uyarlanan “Olumsuz Değerlendirilme Korkusu Ölçeği” kısa formu ve Çapa, Çakıroğlu ve Sarıkaya (2005) tarafından Türkçeye uyarlanan “Öğretmen Öz yeterlik Ölçeği” kullanılmıştır. Araştırma sonuçlarına göre öğretmen adaylarının öz yeterlik inanç düzeyleri yüksek olmakla birlikte olumsuz değerlendirilme korkuları ise orta düzeydedir. Korelasyon analizleri sonucuna göre öğretmen adaylarının öz yeterlik düzeyleri ile olumsuz değerlendirilme korku düzeyleri arasında negatif yönde anlamlı ancak düşük düzeyde bir ilişki saptanmıştır. Öğretmen adaylarının öz yeterliklerinin artırılarak olumsuz değerlendirilme korkularının giderilmesine yönelik öneriler sunulmuştur.Öğe Öğretmen adaylarının akıllı tahta uygulamalarına ilişkin tutumlarının incelenmesi(ESOSDER, 2019) Elçiçek, ZakirBu araştırmanın amacı öğretmen adaylarının akıllı tahta kullanmaya yönelik tutumlarını incelemektedir. Nicel araştırma yöntemlerinden tarama modelinde olan bu araştırma kapsamında, Bir devlet üniversitesinde pedagojik formasyon eğitimi almakta olan 120 öğrenciden Solak (2012) tarafından uyarlanan “Akıllı Tahtayı Kabul ve Kullanım Niyeti Ölçeği” aracılığıyla veri toplanmıştır. Verilerin analizi sonucunda araştırmaya katılan öğretmen adaylarının akıllı tahta kullanmaya yönelik katılıyorum düzeyinde olumlu tutum sergiledikleri tespit edilmiştir. Öğretmen adaylarının akıllı tahta kullanmaya yönelik tutumları ile cinsiyet, yaş ve öğretmenlik alanı değişkenleri arasında ise anlamlı bir farklılık bulunmamıştır.Öğe Öğretmen adaylarının sınıf yönetimi yeterlik ölçeğinin geliştirilmesi: Geçerlik ve güvenirlik çalışması(Bartın Üniversitesi Eğitim Fakültesi, 2015) Elçiçek, Zakir; Kinay, İsmail; Oral, BehçetÖz:Bu araştırmanın amacı öğretmen adaylarının sınıf yönetimi yeterliklerini ölçecek bir ölçme aracı geliştirmektir. Ölçeğin geçerlik ve güvenirlik çalışmaları iki farklı grup üzerinde yürütülmüştür. Birinci grubu sınıf yönetimi dersini başarıyla tamamlamış okul deneyimine devam eden 450 öğrenci oluşturmaktadır. Birinci gruptaki öğrencilerden sınıf yönetimi ile ilgili görüşleri ve gözlemleri alınmıştır. Çalışmanın ikinci grubunu okul deneyimi dersini başarı ile tamamlamış 313 öğrenci oluşturmaktadır. Madde havuzu, birinci gruptaki öğrencilerin görüş ve gözlemleri ve literatür doğrultusunda 56 maddeden oluşturulmuştur. Uzman görüşü doğrultusunda 5 madde çıkartılarak, 51 maddelik form uygulanmıştır. Yapılan Açımlayıcı faktör analizi sonucunda; KMO değeri .90 bulunmuş ve toplam varyansın %52'sini açıklayan 5 boyutlu 30 maddelik bir ölçme aracı elde edilmiştir. Ölçme aracının Cronbach Alpha güvenirliği .87 olarak bulunmuştur. Doğrulayıcı Faktör Analizi sonuçları da iyi uyum değerleri vermiştir (RMSEA: .047, ?2/df: 1.67). Sonuç olarak geçerli ve güvenilir "öğretmen adaylarının sınıf yönetimi yeterlik ölçeği" literatüre kazandırılmıştır.Öğe Öğretmenlerin Kültürel Ve Sosyal Sermaye Yeterliklerinin Mesleki Performansları Üzerindeki Etkisinin İncelenmesi / Investigation of the Effect of Teachers' Cultural and Social Capital Competencies on their Professional Performance(Erdal TOPRAKCI, 2022) Elçiçek, Zakir; Avcı, Yunus EmreBu araştırmada amaç, öğretmenlerin kültürel ve sosyal sermaye yeterlikleri ile mesleki performansları arasındaki ilişkiyi tespit etmektir. Bu amaçla öğretmenlerin kültürel ve sosyal sermaye yeterlikleri ile mesleki performanslarını ölçen 3 ölçek kullanılarak veriler toplanmıştır. Veriler 2020 yılında Siirt ilindeki resmi devlet okullarında çalışan 4566 öğretmenden basit seçkisiz yöntemle seçilen 596 katılımcıdan elde edilmiştir. Verilerin analizinde betimsel analizler, hiyerarşik regresyon analizi ve kısmi korelasyon gibi istatistiksel yöntemlerden yararlanılmıştır. Araştırma sonucunda öğretmenlerin kültürel sermaye düzeyleri yüksek düzeyde, sosyal sermaye düzeyleri orta düzeyve ve mesleki performans algı düzeyleri yüksek düzeyde tespit edilmiştir. Aşamalı bir şekilde öce sosyal sermayenin daha sonra ise sosyal sermaye ve kültürel sermayenin mesleki performans üzerindeki etkisi incelenmiştir. Elde edilen sonuçlara göre; sosyal sermaye tek başına mesleki performansı yüzde 17 oranında açıklarken kültürel sermayenin de modele dahil edilmesiylei sosyal sermaye ve kültürel sermayenin mesleki performans üzerindeki açıklayıcılığı yüzde 36 düzeyinde tespit edilmiştir. Önemli bir bulgu ise kısmi korelasyon değerlerinin incelenmesi sonucu elde edilmiştir. Sosyal sermayenin etkisi kontrol edildiğinde kültürel sermeyenin mesleki performans üzerindeki etkisi artarken; kültürel sermaye kontrol edildiğinde sosyal sermayenin mesleki performans üzerindeki etkisi azalmaktadır. Bu durum öğretmenlerin mesleki performansları üzerinde sosyal sermayeden çok kültürel sermayenin baskın bir etkisinin olduğu şeklinde ifade edilebilir. Araştırmadan nihai olarak, kültürel sermaye ve sosyal sermayenin öğretmenlerin mesleki performansının önemli yordayıcıları olduğu ve bu iki yordayıcıdan ise kültürel sermayenin daha ağır bastığı hatta sosyal sermayenin mesleki performans üzerindeki etkisinin de bir kısmının kültürel sermayeden kaynaklandığı sonucu çıkmaktadır. Bu durumda öğretmenlerin kültürel sermaye yeterliklerinin güçlendirilmesinin mesleki performansı arttıracağını söyleyebiliriz. Aynı zamanda öğretmenlerin sosyal sermaye düzeylerinin orta düzeyde çıkması, mesleki performansı kültürel sermaye kadar yordamaması ve bunun arkasındaki muhtemel problemler olan kollektif hareket önündeki engeller ve bireyselleşme gibi örgütsel sorunlar üzerinde yoğunlaşılarak eğitimin çıktılarını daha nitelikli hale getirmek için tüm paydaşların üzerine düşen sorumlulukları yerine getirmesi gerekmektedir.Öğe Öğretmenlerin mesleki gelişimi nasıl olmalı: Uygulamalı bir model geliştirme çalışması(Abant İzzet Baysal Üniversitesi Eğitim Fakültesi, 2022) Elçiçek, Zakir; Yaşar, MehmetBu araştırmanın amacı, Türkiye’de öğretmenlerin mesleki gelişimlerine yönelik problemlere alternatif çözümler getirecek, sürdürülebilir ve uygulanabilir bir mesleki gelişim modeli geliştirmektir. Tasarım tabanlı araştırma yönteminin kullanıldığı çalışmada tasarım-analiz-yeniden tasarım adımları izlenmiştir. Tasarımın uygulama aşaması 12 öğretmen 3 yöneticiden oluşan kadroya sahip bir okulda 10 haftalık bir süreçte tamamlanmıştır. Nitel araştırma ile desenlenen çalışmada veriler görüşme formu, odak grup görüşmesi ve araştırmacının gözlem notları yoluyla toplanmıştır. Verilerin analizinde betimsel ve içerik analizi yöntemlerinden yararlanılmıştır. Öğretmenlerin mesleki gelişimlerinde okul temelli, üniversite destekli, danışmanlı ve sürekli bir yaklaşımı esas alan çalışma, uygulama sonunda önemli ölçüde olumlu sonuçlara ulaşmıştır. Öğretmenler için özellikle motivasyonel anlamda katkı sağlayıcı bu çalışma; okulda, öğretmenlerin ihtiyaçlarına göre belirlenen konularda, öğretim üyeleri tarafından etkileşimli bir ortamda verilen seminerler yönüyle öğretmenlere büyük fayda sağlamıştır. Ayrıca okulda mesleki gelişim danışmanının bulunmasına yönelik de olumlu sonuçlar elde edilmiştir. Araştırma sonucunda elde edilen bulgulardan, öğretmenlere yönelik mesleki gelişim çalışmalarında dikkat edilmesi gereken 12 ilkeye ulaşılmıştır. Bunlar: okul temellilik, süreklilik, uzman desteği ve yönlendirme, ihtiyaç odaklılık, yerelleşme, uygun zaman dilimi, ücretlendirme, ödüllendirme, gönüllülük, teşvik ve güdüleme, planlılık ve akademik (Üniversite) destek ilkeleridir. Bu ilkeler araştırmacılar, politikacılar ve uygulayıcılar için mesleki gelişim çalışmalarını hangi ölçütler çerçevesinde yapabilecekleri konusunda öneriler sunmaktadır.Öğe ÖĞRETMENLERİN POZİTİF PSİKOLOJİK SERMAYE ALGILARI İLE TÜKENMİŞLİK DÜZEYLERİ ARASINDAKİ İLİŞKİNİN İNCELENMESİ(Behçet ORAL, 2017) Oral, Behçet; Tösten, Rasim; Elçiçek, ZakirPozitif psikolojik sermaye, olumsuzluklara odaklanmak yerine bireyin iç dinamiklerini harekete geçirmeyi dolayısıyla içsel bir hareketle sürece yaklaşmayı amaçlayan bir yaklaşımdır. Tükenmişlik ise verimliliği olumsuz etkileyen ve son yıllarda aşırı iş yükü, stres, adaletsizlik ve yönetim sorunlarıyla vs. ortaya çıkan önemli bir olgudur. Mesleki tükenmişlik düzeyinin iyileştirilmesinde öğretmenlerin psikolojik sermaye yeterlikleri önemli görülmektedir. Öğretmenlerin psikolojik sermaye yeterlikleri arttırılmasının tükenmişliğin düşürülmesine olumlu katkılar sağlayacağı düşünülmektedir. Bu çalışmada, öğretmenlerin pozitif psikolojik sermaye yeterlikleri ile tükenmişlik düzeyleri arasındaki ilişkinin ortaya konulması amaçlanmaktadır. Bu araştırma ilişkisel tarama modelinde olup nicel desenlidir. Araştırma evreni Türkiye’deki öğretmenleri kapsamaktadır. Araştırmada hedef evrene ulaşmadaki zorluk, zaman ve maliyet gibi tasarruftan dolayı evreni temsil edebilecek örneklem alma yoluna gidilmiştir. Türkiye’nin yedi coğrafi bölgesini temsil edebilecek iller, aynı zamanda illerin kalkınmışlık düzeyi de esas alınarak katılımcılar amaçlı örnekleme yöntemiyle seçilmiştir. Araştırmada 2015 yılında 14 ilden toplamda 1395 öğretmen araştırmaya dâhil edilmiştir. Araştırmada veri toplama aracı olarak ‘Maslach Tükenmişlik Ölçeği’ ve ‘Pozitif Psikolojik Sermaye Ölçeği’ kullanılmıştır. Araştırma sonucunda elde edilen 1395 ölçekteki veriler betimsel (tanımlayıcı) istatistiksel teknikler (frekans, yüzde, aritmetik ortalama, standart sapma) ile değişkenler arası korelasyon ve basit regresyon analizleri kullanılmıştır. Analizlerde p?.05 düzeyi esas alınmıştır. Araştırma sonucunda: Öğretmenlerin pozitif psikolojik sermaye algılarının yüksek, tükenmişlik düzeylerinin orta düzeyde olduğu görülmüştür. Pozitif psikolojik sermaye ile tükenmişlik düzeyleri arasında anlamlı bir ilişkinin olmadığı, yine pozitif psikolojik sermayenin tükenmişliği yordamadığı görülmüştür.Öğe Okul öncesi öğretmenlerinin etkili iletişim becerileri ile psikolojik sahiplenme düzeyleri arasındaki ilişkinin incelenmesi(Dicle Üniversitesi, Eğitim Bilimleri Enstitüsü, 2024) Altunhan, Mahmut; Elçiçek, ZakirBu araştırmanın temel amacı, okul öncesi eğitim kurumlarında çalışan öğretmenlerin etkili iletişim becerileri ile psikolojik sahiplenme düzeyleri arasındaki ilişkiyi incelemektir. Nicel araştırma yönteminde kurgulanan çalışmada ilişkisel tarama modeli kullanılmıştır. Araştırmanın örneklemini 2023-2024 eğitim öğretim yılında Diyarbakır il ve ilçelerindeki Milli Eğitim Bakanlığına bağlı okullarda görev yapan 401 okul öncesi öğretmeni oluşturmaktadır. Araştırmada veri toplama aracı olarak; kişisel bilgi formu, iletişim becerileri envanteri ve psikolojik sahiplenme ölçeği kullanılmıştır. İletişim becerileri ve psikolojik sahiplenme düzeylerinin cinsiyet ve medeni durumda anlamlı farklılaşıp farklılaşmadığı t testiyle; eğitim durumu, kıdem, yaş, çalıştığı kurum, mezun oldukları bölüm, kitap okuma sıklığı ve mesleki gelişim semineri değişkenlerine göre farklılaşıp farklılaşmadığı ise ANOVA testi ile incelenmiştir. Araştırmada psikolojik sahiplenmenin iletişim becerilerinde anlamlı yordayıcı olup olmadığını belirlemek amacıyla regresyon analizi yapılmıştır. Araştırma bulguları değerlendirildiğinde öğretmenlerin iletişim becerilerinin cinsiyet, medeni durum ve yaş değişkenine göre istatiksel olarak anlamlı farklılaşmadığı; eğitim durumu, kıdem, çalıştığı kurum, mezun oldukları bölüm, kitap okuma sıklığı ve mesleki gelişim semineri değişkenine göre anlamlı farklılaştığı görülmüştür. Öğretmenlerin psikolojik sahiplenme algılarında ise tüm değişkenlerin anlamlı farklılaşmadığı tespit edilmiştir. Psikolojik sahiplenmenin iletişim becerilerini anlamlı bir şekilde yordayıp iletişim becerilerine ilişkin toplam varyansın %33'ünü açıkladığı görülmüştür.Öğe OKUL YÖNETİCİLERİNDE BULUNMASI GEREKEN YÖNETSEL DEĞERLERLER(Siirt University, 2021) Elçiçek, Zakir; Dogruel, HayrullahBu araştırmanın amacı, öğretmen algılarına göre yöneticilerde bulunması gereken yönetsel değerleri tespit etmektir. Araştırma nitel araştırma yöntemlerinden durum çalışması olarak desenlenmiştir. Veriler 2 sorudan oluşan görüşme formu yoluyla toplanmıştır. Öğretmenlerden yöneticilerde bulunması gerektiğini düşündükleri 10 değeri önem sırasına göre sıralamaları, bu değerlerin önemli görülme nedenlerini açıklamalarını ve bu değerlerin kendi yöneticilerinde bulunma düzeyini yüzde olarak belirmeleri istenmiştir. Araştırmada rastgele (random) seçilen toplam 50 öğretmene form verilmiştir. Bunlardan bir kısmı geri gelmemiş bir kısmı ise eksik veya tutarsız doldurulduğu için değerlendirilmeye alınmamıştır. Toplam 34 form araştırmaya dâhil edilmiştir. Araştırma sonucuna göre öğretmenlerin yöneticilerde en fazla görmek istediği beş değer ve bunların yöneticilerde bulunma düzeyi sırasıyla adalet (F:22, YBD: %71), mevzuat bilgisi (F:18, YBD: %71), sorun çözme (F:18, YBD: %70), yenilikçilik (F:18, YBD: %60) ve güven (F:17, YBD: %64) gibi değerlerdir. Tüm değerler incelendiğinde bu değerlerin yöneticilerde bulunma oranı ortalaması %68 olarak hesaplanmıştır. Öğretmenlerin yöneticilerde en fazla görmek istediği beş değer incelendiğinde; bu değerlerden yenilikçilik (%60) ve güven (% 64) değerlerinin ortalamanın altında kaldığı görülmüştür. Araştırmada çıkan sonuçlara göre katılımcılar tarafından en önemli görülen değerin adalet olması bu konuya duyulan ihtiyacı da göstermektedir. Bu değerlerin yöneticilerde görülme oranının ise %71 olması da olumlu bir sonuç olarak değerlendirilebilir. Katılımcılar tarafından en önemli 5 değer arasına konulan yenilikçilik ve güven değerlerinin ise ortalamanın altında çıkması, bu değerlerle ilgili yöneticilere yönelik çalışmaların ve eğitimlerin yapılmasının gerekli olduğunu göstermektedir.Öğe OKUL YÖNETİCİLERİNİN TEKNOLOJİ LİDERLİĞİ ROLLERİNE İLİŞKİN ÖĞRETMEN ALGILARININ İNCELENMESİ(Düzce Üniversitesi, 2023) Koç, Kadir; Şengönül, Mehmet; Gelen, Tevfik; Elçiçek, ZakirAraştırma, öğretmen algılarına göre okul yöneticilerinin teknoloji liderliği rollerini yerine getirme düzeylerini ve bu düzeylerin bazı demografik değişkenlere göre farklılaşıp, farklılaşmadığını incelemek amacıyla yapılmıştır. Araştırma betimsel tarama modelinde desenlenmiştir. Araştırmanın hedef evrenini; 2020-2021 eğitim öğretim yılında, İstanbul ili Pendik ilçesinde bulunan devlet okullarında görev yapan öğretmenler ve örneklemi ise bu evrenden seçilen 362 öğretmen oluşturmaktadır. Araştırmada veri toplama aracı olarak Sincar (2013) tarafından geliştirilmiş “Okul Yöneticilerinin Teknoloji Liderliği Ölçeği” kullanılmıştır. Araştırma verileri elektronik form aracılığıyla toplanmıştır. Verilerin analizinde betimsel analiz ve karşılaştırma analizlerinden yararlanılmıştır. Öğretmenlerin cinsiyet, kıdem, öğrenim durumu ve çalıştıkları okul türlerine göre ölçekte yer alan 4 alt boyutta algıları incelenmiştir. Araştırma neticesinde öğretmenlerin okul yöneticilerinin teknoloji liderliği rollerini yerine getirme düzeylerine ilişkin algıları yüksek çıkmıştır. Öğretmenlerin okul yöneticilerinin teknoloji liderliği rollerini yerine getirme düzeylerine ilişkin algıları, öğretmenlerin cinsiyetine göre sadece insan merkezlilik alt boyutunda, mesleki kıdem durumuna göre ise sadece destek alt boyutunda anlamlı olarak farklılaştığı sonucuna ulaşılmıştır. Okul yöneticilerinin teknoloji liderliği rollerini yerine getirme düzeylerine ilişkin öğretmen algıları öğrenim durumu ve eğitim kademelerine göre değişim göstermediği belirlenmiştir. Araştırma sonucunda çeşitli önerilerde bulunulmuştur.Öğe ÖRGÜTSEL BAĞLILIK ÖLÇEĞİ’NİN TÜRKÇEYE UYARLANMASI: GEÇERLİK VE GÜVENİRLİK ÇALIŞMASI(2018) Dağlı, Abidin; Han, Bünyamin; Elçiçek, ZakirBu araştırmanın amacı, Meyer, Allen ve Smith (1993) tarafından geliştirilmiş olan Örgütsel Bağlılık Ölçeği’ni (Organizational Commitment Scale) Türkçeye uyarlamaktır. Literatürde ölçeğe ilişkin uyarlamalarda geçerlik ve güvenirlikle ilgili yetersizliklere ve karmaşaya rastlanıldığından bu uyarlamanın yapılmasına karar verilmiştir. Ölçeğin uyarlama çalışmaları kapsamında öncelikle, İngilizceden Türkçeye ve Türkçeden İngilizceye çeviri çalışmaları yapılmıştır. Literatürdeki mevcut çevirilerle karşılaştırılıp uzman görüşü doğrultusunda ön uygulama formu hazırlanmıştır. Daha sonra öğretmenler tarafından anlaşılırlığını test etmek üzere bir grup öğretmene uygulandıktan sonra asıl uygulamaya geçilmiştir. 226 öğretmene uygulanan ölçeğin geçerlik çalışmaları kapsamında Açımlayıcı ve Doğrulayıcı Faktör Analizi sonuçları, orijinal yapının Türkçe formda da aynı yapıda karşılık bulduğunu ve doğrulandığını göstermiştir. Ayrıca, her bir maddenin faktör çözümlemesi içinde kalıp kalmayacağına karar verilmesi için kullanılan ölçütlerden biri olan “Anti-image Korelasyon Matrisi değerleri de beklenen değerlerin üstünde değerler alarak her maddenin faktör çözümlemesi içinde kalabileceğini göstermiştir. Güvenirlik çalışmaları kapsamında yapılan Cronbach Alpha ve madde toplam korelasyon değerlerine ilişkin sonuçlar da beklenen değerler üzerinde çıkarak ölçeğin güvenilir bir ölçme aracı olduğunu göstermiştir. Böylece yapılan geçerlik ve güvenirlik analizleri sonucunda, ölçeğin Türkiye’de Milli Eğitim Bakanlığı’na bağlı okullarda görevli öğretmenlerin “Örgütsel Bağlılık” la ilgili algılarının belirlenmesinde kullanılabilecek geçerli ve güvenilir bir araç olduğu tespit edilmiştir.Öğe Örgütsel bağlılık ölçeği'nin Türkçeye uyarlanması: Geçerlik ve güvenirlik çalışması(2018) Dağlı, Abidin; Elçiçek, Zakir; Han, BünyaminÖz:Bu araştırmanın amacı, Meyer, Allen ve Smith (1993) tarafından geliştirilmiş olan Örgütsel Bağlılık Ölçeği’ni (Organizational Commitment Scale) Türkçeye uyarlamaktır. Literatürde ölçeğe ilişkin uyarlamalarda geçerlik ve güvenirlikle ilgili yetersizliklere ve karmaşaya rastlanıldığından bu uyarlamanın yapılmasına karar verilmiştir. Ölçeğin uyarlama çalışmaları kapsamında öncelikle, İngilizceden Türkçeye ve Türkçeden İngilizceye çeviri çalışmaları yapılmıştır. Literatürdeki mevcut çevirilerle karşılaştırılıp uzman görüşü doğrultusunda ön uygulama formu hazırlanmıştır. Daha sonra öğretmenler tarafından anlaşılırlığını test etmek üzere bir grup öğretmene uygulandıktan sonra asıl uygulamaya geçilmiştir. 226 öğretmene uygulanan ölçeğin geçerlik çalışmaları kapsamında Açımlayıcı ve Doğrulayıcı Faktör Analizi sonuçları, orijinal yapının Türkçe formda da aynı yapıda karşılık bulduğunu ve doğrulandığını göstermiştir. Ayrıca, her bir maddenin faktör çözümlemesi içinde kalıp kalmayacağına karar verilmesi için kullanılan ölçütlerden biri olan “Anti-image Korelasyon Matrisi değerleri de beklenen değerlerin üstünde değerler alarak her maddenin faktör çözümlemesi içinde kalabileceğini göstermiştir. Güvenirlik çalışmaları kapsamında yapılan Cronbach Alpha ve madde toplam korelasyon değerlerine ilişkin sonuçlar da beklenen değerler üzerinde çıkarak ölçeğin güvenilir bir ölçme aracı olduğunu göstermiştir. Böylece yapılan geçerlik ve güvenirlik analizleri sonucunda, ölçeğin Türkiye’de Milli Eğitim Bakanlığı’na bağlı okullarda görevli öğretmenlerin “Örgütsel Bağlılık” la ilgili algılarının belirlenmesinde kullanılabilecek geçerli ve güvenilir bir araç olduğu tespit edilmiştir.Öğe ÖRGÜTSEL DEĞİŞİMDE TÜKENMİŞLİĞİN HABERCİSİ ‘’SİNİZM’’; ÖĞRETMENLERİN DEĞİŞİME KARŞI TUTUMLARININ İNCELENMESİ(Siirt University, 2021) Gelen, Tevfik; Elçiçek, ZakirBu araştırmanın amacı, ilkokul ve ortaokulda çalışan öğretmenlerin örgütsel sinizm düzeylerini belirlemektir. Nicel bir araştırma olan bu çalışmada betimsel-tanımlayıcı (descriptive) tarama yöntemi kullanılmıştır. Araştırmanın örneklemini 2018-2019 eğitim öğretim yılında Kahramanmaraş ili Türkoğlu ilçesinde resmi ilkokul ve ortaokullarda görev yapan 170 öğretmen oluşturmaktadır. Araştırmada, Helvacı ve Çavdar (2017) tarafından geliştirilen Örgütsel Değişim Sinizmi Ölçeği kullanılmıştır. Verilerin analizinde SPSS istatistik programı kullanılmıştır. Öğretmenlerin örgütsel değişime karşı tutumlarının incelenmesinde aritmetik ortalama, yüzdelik ve standart sapma hesaplamalarından yararlanılmıştır. Bu tutumlarının öğrenim durumuna, cinsiyetine, medeni durumuna, öğretmenlikteki kıdemine, eğitim kademesine, okulundaki görev süresine ve okulundaki öğretmen sayısına göre anlamlı bir farklılığın olup olmadığı araştırılmıştır. Yapılan analizler neticesinde elde edilen bulgulara göre Kahramanmaraş ili Türkoğlu ilçesindeki ilkokul ve ortaokullarda görev yapan öğretmenlerin örgütsel değişim sinizmine yönelik tutumlarının bilişsel ve duyuşsal boyutta ‘orta’ düzeyde olduğu; davranışsal boyutta ise ‘düşük’ düzeyde olduğu tespit edilmiştir. Ayrıca bağımsız değişkenlere göre incelendiğinde yalnızca cinsiyete göre anlamlı bir farklılık bulunmuş ve kadın öğretmenlerin değişime karşı daha az sinik tutum gösterdiği tespit edilmiştir.Öğe Predicting Organizational Performance from Cultural Values(Yeni Eğitim Yayıncılık, 2023) Saylık, Ahmet; Elçiçek, Zakir; Saylık, NumanOne’s culture affects not only his personal and social behaviours but also his attitude, behaviour, and performance in business life. Based on this idea, this study was designed to determine whether the cultural value orientations of teachers are related to their performance in business life. In the study, in which the quantitative research method was used, the individual cultural values scale and teachers' organizational performance scale were used as data collection tools. The research data were obtained from 291 people collected in the province of Siirt. According to the results, teachers' organizational performance differs significantly in all dimensions of the scale of individual cultural values, except for power distance. Accordingly, teachers with high uncertainty avoidance levels had significantly higher organizational performances compared to teachers with low uncertainty avoidance levels; individualist teachers had significantly higher organizational performances compared to collectivist teachers; teachers with long-term orientations had significantly higher organizational performances compared to teachers with short-term orientations, and teachers with masculine cultural values had significantly higher compared to teachers with feminine cultural values. As a result, performance is affected in a positive way if an individual's value orientations and national values are similar and overlapping.Öğe Taşımalı eğitim uygulamalarına yönelik öğretmen değerlendirmeleri(Iğdır Üniversitesi, 2021) Elçiçek, Zakir; Kaplan, UğurÜlkemizde 4+4+4 Eğitim Sisteminin uygulanmaya başlanmasıyla 12 yıllık Eğitim zorunlu hale gelmiştir. Özellikle kırsal yerleşim birimlerinde tüm çocukların eğitim-öğretimden faydalanabilmesi adına taşımalı eğitimuygulaması daha da önemli hale gelmiştir. Nüfusu az olan yerlerde öğrencilerin taşıma merkezi okullara taşınmasıyla bu öğrencilere fırsat eşitliği sunularak, nitelikli bir eğitim olanağı sağlanmış olmaktadır. Bu çalışmada Diyarbakır ili 4 Merkez ilçeye (Kayapınar, Sur, Bağlar, Yenişehir) bağlı 17 okulda görev yapan 30 öğretmene yarı yapılandırılmış ve yönlendirici olmayan görüşme formları aracılığı ile sorular yöneltilerek taşımalı eğitimuygulamasına yönelik görüşlerine başvurulmuştur. Bu bağlamda öğretmenlerin taşımalı eğitim uygulaması ile ilgili görüşleri ve uygulamaya yönelik sundukları alternatifleri öğrenmek amaçlanmıştır. Çalışmanın verileri 5 sorudan oluşan bir görüşme formuyla elde edilmiştir.Araştırma nitel araştırma desenlerinden durum çalışması olarak desenlenmiş ve elde edilen veriler betimsel analiz ve içerik analizi yöntemleriyle analiz edilmiştir. Araştırmadan elde edilen veriler 5 kategoride toplanmış ve değerlendirilmiştir. Araştırma sonucunda taşımalı eğitimin bazı avantaj ve dezavantajlarının olduğu, dezavantajlarının daha fazla olduğu ve ideal eğitim ortamının her çocuk için kendi muhiti olduğu yönünde sonuçlara ulaşılmıştır. Taşımalı eğitimin kesintisiz eğitim imkânı sağlaması bakımından avantaj olarak görülmesiyle beraber, öğrencilerin akademik başarılarına etkisi, sosyalleşme problemleri, velilerle iletişim kuramama, öğrencilerde okula karşı aidiyet duygusunun oluşmaması, uyum sorunu, sorumluluk bilincinin oluşmaması, şoförlerin bilinçsiz davranışları gibi birçok olumsuz etkisinin olduğu sonucuna ulaşılmıştır.Öğe Teacher stress and work-family conflict: examining a moderation model of psychological capital(Routledge Journals, Taylor & Francis Ltd, 2022) Toprak, Mustafa; Tösten, Rasim; Elçiçek, ZakirSchools are becoming more stressful work environments, and teachers are becoming more vulnerable to job-related stress because of innovation overload, high job demands, and work-family conflict (WFC). Enhancing teachers' psychological capacities may prove helpful in managing stress under such work conditions. While past research has focused on the relationship between WFC and stress, there is limited empirical evidence in the education context on the effect of psychological capital (PsyCap) on changing the magnitude of (moderating) the interplays between WFC and stress. Therefore, this study investigates the moderation effect of teachers' positive PsyCap on the relationship between teachers' WFC and job stress. We adopted a quantitative research method and collected data from a randomly selected sample of 385 teachers in Siirt, a city in the South-East region of Turkey. Data were analyzed through descriptive, correlation, and hierarchical moderated regression statistics. Results indicated that WFC increases teachers' job stress, and PsyCap moderates the relationship between WFC and job stress by mitigating the effects of WFC on teachers' job stress.