Türkiye Cumhuriyetinin ilk yıllarında ekonomi politikaları (1923-1933)

Yükleniyor...
Küçük Resim

Tarih

2017

Dergi Başlığı

Dergi ISSN

Cilt Başlığı

Yayıncı

Erişim Hakkı

info:eu-repo/semantics/openAccess

Özet

Cumhuriyetin ilk yıllarında ekonomi politikası planlı kalkınma stratejisine dayanır. 1930'larda ulaşılmış olgunluğu ile bu strateji, batının demokratik ülkelerinde İkinci Dünya Savaşı sonrası ancak geliştirilebilmiştir. Oysa Mustafa Kemal, ekonomik kalkınma planı yapılması görüşünü ilk kez, 1 Mart 1922'de TBMM'nin üçüncü toplanma yılını açış konuşmasında şöyle ifade etmiştir; "Bundan sonra ekonomi politikamızda, tespit etmiş olduğumuz bu temel esaslara uygun olarak hazırlanacak bir plana göre, Bakanlar Kurulumuzun uygulamaya geçmesini bekliyoruz." Cumhuriyetin ilk yıllarında ekonomi politikasının yurdumuzun o zamanki ihtiyaçlarında doğduğu kuşkusuzdur. Bu ihtiyaçlardan, O, bütün yönleriyle tutarlı bir ekonomi doktrin ve uygulaması yaratmıştır. Bu doktrin ve uygulama iyice anlaşıldığı ve incelendiği takdirde zamanımızın gelişmiş ve gelişmemiş ülkelerine yön verebilecek özellikler taşımaktadır. Bağımsızlık savaşları, ordu yönetimi, demokratik rejimin kuruluşu ve işletilmesi, uluslararası politika alanlarında olduğu gibi cumhuriyetin ilk yıllarında uygulanan ekonomi politikası da Dünya'nın kalkınmakta olan ülkelerine örnek teşkil edecek özellikler taşımaktadır; bu özelliklerin Dünya'ya yayılması insanlığa büyük zaman kazandıracak, kaynakların daha verimli ve tasarruflu kullanılmasını sağlayacaktır. Cumhuriyetin ilk yılları mali politikasının temel özelliklerini özetlemek gerekirse, Mustafa Kemal; Devlet Hazinesinin sürekli olarak güçlü tutulmasına büyük önem vermektedir. Bunun için devlet bütçelerinin denk, hatta fazla ile kapanması gereklidir. Devlet gelirlerinin, halktaki gelir artışına uygun biçimde arttırılmasını öngörmektedir. Ekonomik etkileri ve özellikle üretim üzerindeki etkileri olumsuz olan bütün vergilerin kaldırılmasını önermektedir. Hazinenin geliri giderini karşılayamadığı hallerde paranın iç ve dış değerinin korunamayacağı inancındadır; bu nedenle bütçe denkliğinin, kayıtsız ve şartsız olarak korunması gereken bir ilke olduğunu düşünmektedir. Uzun süren ve çetin geçen Kurtuluş Savaşı zaferle sonuçlandıktan sonra, bu savaşı yürüten liderler, başta Mustafa Kemal olmak üzere, şu temel soruya cevap aramışlardır: “Türkiye nasıl kalkınabilir, halkın refaha en kısa zamanda kavuşması için nasıl bir ekonomi politikası gütmelidir?” çalışmamızın temel amacı ise bu soru üzerine yapılandırılmıştır. Cumhuriyetin ilk yıllarında uygulanan ekonomi politikası planlı kalkınma stratejisine dayanır. 1930'larda ulaşılmış olgunluğu ile bu strateji, Batının demokratik ülkelerinde İkinci Dünya Savaşı sonrası ancak geliştirilebilmiştir. Bu nedenlerle Cumhuriyetin ilk yıllarındaki devrimlerin, üstyapı devrimleri olduğunu, bu ekonomik politikaların bir yenilik taşımadığını, ülkenin ihtiyaçları neyi gerektiriyorsa, onu yaptığı ve ekonomik bir doktrin ve felsefe yaratmadığı biçiminde son yıllarda öne sürülen görüşlerin gerçekle ilgisi yoktur. Bütün cumhuriyet devrimleri gibi, ekonomi devrimi de, Türk Toplumunu temelden değiştirmek ve çağdaşlaştırmak amacına yönelmiştir. Belki de bütün devrimleriyle eşdeğer bir ekonomi devrimi vardır. Bu çalışmanın tüm ilgililere fayda getirmesini temenni ederim. Anahtar kelimeler: Kapitalizm – Gelişme – Büyüme – Ekonomi
The economic policy in the early years of the Republic was based on planned development strategy. This strategy at its peak point in 1930s could be developed in democratic Western countries only after the 2nd World War. Meanwhile Mustafa Kemal explained his views about the necessity of an economical development plan in the opening speech of the third meeting year of TBMM(the Grand National Assembly of Turkey) on the 1st of March 1922 : After now we expect our Council of Ministers to take action according to the plan to a plan which will be prepeared according to the basic principles we determined. It is doubtless that the economy policy in the early years of the Republic stemmed from the necessities of those times.He originated and applied a consistent economical doctrin in all its aspects . If this doctrin and practice is apprehended and examined thoroughly it can be seen that it bears important features to bring solutions for the developed or less developed countries of our day. The economy policy in the early years of the Republic bears many exemplary characteristics for the world just like the Turkish Independence war , Management of the Army, establishment and actuation of the democratic system and international policy: the worldwide spread of these aspects will save a lot of time for humanity and the sources will bu used in more economically and efficiently. If we summerize the basic characteristics of the financial policy in the early years of the Republic Mustafa Kemal particularly emphasized on the strength of the State Treasury. For this reason the state budgets have to be balanced and if possible with surplus. The state revenues have to be increased parallel to increase in the income of people. He suggests that all taxes having negative effects on economy and production have to be abolished. He believes that money will not be able to keep its value under conditions when treasury income is less than the outcome ; for this reason budget balance is a principal which has to be protected unconditionally. After the long and hard Independence War ended with victory the leaders of the war led by Mustafa Kemal seeked an answer to this basic question :” How can Turkey develop, what kind of a policy has to be conducted for welfare of people within the shortest possible time? The basic object of our study is based on this question. The economic policy in the early years of the Republic was based on planned development strategy. This strategy at its peak point in 1930s could be developed in democratic Western countries only after the 2nd World War. Because of these reasons ,the opinions brought in recent years ,like “the revolutions in the early years of the Republic are revolutions in superstructure, they do not bear novelty,everything was just done for the needs of country and they did not originate an economical doctrin or philosophy “ have nothing to do with reality Like all revolutions of the Republic economical revolution also had the aim of changing Turkish society radically and to contemporize her. Most probably there is an economical revolution having equivalence with other revolutions . I wish that this research will be of use to all who are concerned with the subject. Key words : Capitalism _ Development _ Growth- Economy

Açıklama

Anahtar Kelimeler

Kapitalizm, Gelişme, Büyüme, Ekonomi, Capitalism, Development, Growth, Economy

Kaynak

WoS Q Değeri

Scopus Q Değeri

Cilt

Sayı

Künye