Konjenital hipertrofik pilor tenozu 22 yıllık deneyimimiz

Yükleniyor...
Küçük Resim

Tarih

2007

Dergi Başlığı

Dergi ISSN

Cilt Başlığı

Yayıncı

Dicle Üniversitesi

Erişim Hakkı

info:eu-repo/semantics/closedAccess

Özet

ÖZET Amaç: Bu çalışmada 22 yıllık süre içerisinde hipertrofik pilor stenozu tanısıyla kliniğimizde tedavi edilen olguları değerlendirdik. Gereç ve Yöntem: Bu çalışmada 1984-2006 yılları arasında kliniğimizde konjenital hipertrofik pilor stenozu tanısıyla ameliyat edilen 91 olgu geriye dönük olarak değerlendirildi. Olgular başvuru yaşı, cinsiyet, ağırlık, başvuru şikayetleri, fizik muayene bulguları, ek anomali, laboratuvar değerleri, radyolojik değerlendirme, cerrahi kesi tipi, komplikasyonlar ve mortalite açısından değerlendirildi. Bulgular: Olguların erkek/kız oranı 79/12, ortalama başvuru yaşı 48 gün (15 gün - 7ay), şikayetlerin ortalama başlama yaşı 19 gün (7 gün – 40 gün), şikayetlerin başlaması ile kliniğimize başvuru arasındaki süre ortalama 30 gün (3 gün – 6 ay) idi. Ortalama ağırlık 3591 gramdı (2750-6000). En çok görülen semptom kusma iken (%100), diğer semptomlar kabızlık (%48), solunum yolu enfeksiyonu (%35), dehidratasyon (%35) ve midenin peristaltik dalgalarının görünür halde olması (%24) idi. Olguların %76’sında pilor palpe edilmiştir. 7 olguda ek anomali tespit edildi. Olguların %28’inde üremi, %27’sinde hiponatremi, %48’inde hipokloremi, %23’ünde hipokalemi ve %2.2’sinda da hiperbilirubinemi tespit edildi. Olguların 58’ine USG yapılmış olup, 5 olguda tanı konamamıştır. 49 olgu baryumlu ÜGİ çalışma ile değerlendirildi. 72 olguya GÜST, 19 olguya omega insizyon yapıldı. Piloromyotomi yapılan olguların beşinde mukoza perforasyonu, beşinde yara enfeksiyonu, üçünde eviserasyon ve birinde de kolon perforasyonu tespit edildi. 1 olgu postoperatif kaybedildi. Yorumlar: HPS büyük oranda erkek çocuklarında görülür. En sık şikayet fışkırır tarzda kusmadır. HPS’nun tanısı anamnez ve fizik muayene ile büyük oranda konabilir. Tanıda ilk seçenek USG olmalı, USG ile tanı konulamayan olgulara baryumlu ÜGİ çalışmalar yapılmalıdır. Semptomların başlamasıyla başvuru arasında geçen süre uzadıkça, metabolik anormalliklerin şiddeti de artar. En sık görülen metabolik bozukluk hipokloremidir. Anahtar Kelimeler: Hipertrofik pilor stenozu, bebek, kusma, olive, piloromıyotomi. SUMMARY Purpose: The purpose of the present study was to evaluate the patients who diagnosed and treated due to congenital hypertrophic pyloric stenosis in our clinic in the last 22 years period. Materials and methods: A total of 91 patients who treated with congenital hypertrophic pyloric stenosis between 1984 and 2006 were evaluated retrospectively. The patients’ presentation, age, gender, weight, findings of physical examination, associated anomalies, laboratory values, radiological evaluation, type of surgical incision, complications and mortality were evaluated. Results: The male/female proportions was 79/12, and mean presentation age was 48 days (15 days - 7 months), mean age of symptoms was 19 days (7 - 40 days), the mean time interval between symptom and admission was 30 days (3 days - 6 months). Mean weight was 3591 grams (2750 -6000). The most common symptom was emesis (100%), constipation (48%), pulmonary infection (35%), dehydration (35%), and visible gastric waves (24%). In 76% of patients, pyloric tumour was palpated. Associated anomalies were present in 7 patients. Such metabolic anomalies as uremia (28%), hyponatremia (27%), hypochloremia (23%), hypokalemia (23%), and hyperbilirubinemia (2.2%) were found. Ultrasound was done in 58 patients; 5 of whom failed to diagnose pyloric hypertrophy. UGI studies were performed in 49 patients. Supraumblical tranverse incision was made in 72 patients, while omega incision in 19 patients. Such peroperative complications as mucosal perforation (5 patients), wound infection (5), evisceration (3), and colon …_rforation (one) were obse rved. One patient died. Conclusions: Hypertrophic pyloric stenosis is mostly seen in boys. The most common symptom is projectile vomiting. The diagnosis of hypertrophic pyloric stenosis can be hypertrophic pyloric stenosis easily made by history and physical examination in the majority of the patients. Ultrasound might be the first diagnostic modality of choice for these patients. However, in patients who ultrasound failed to diagnose, upper GI study should be the second modality of choice. The severity of metabolic abnormalities increases as the time interval between symptoms and admission extended. Hypochloremia is the most common metabolic abnormality in these patients. Keywords: Hypertrophic pyloric stenosis, baby, vomiting, olive, pyloromyotomy.

Açıklama

Anahtar Kelimeler

Çocuklar, Cerrahi, Hipertrofik pilor stenozu, Olive, Piloromıyotomi

Kaynak

WoS Q Değeri

Scopus Q Değeri

Cilt

Sayı

Künye

duran,H.(2007).Konjenital hipertrofik pilor tenozu 22 yıllık deneyimimiz.Diyarbakır: Dicle Üniversitesi