Escherichia coli, Klebsiella pneumoniae, Pseudomonas aeruginosa ve Acinetobacter baumannii klinik izolatlarında kolistin direnci saptanmasında BD phoenix yarı otomatize sistem ve sıvı mikrodilüsyon yöntemlerinin karşılaştırılması

Giriş-Amaç: Çoklu ilaç dirençli (ÇİD) bakteriyel enfeksiyonlarda kolistin kullanımına duyulan ihtiyaç arttıkça kolistin duyarlılık testleri de önem kazanmıştır. Bu çalışma ile çoklu ilaç dirençli A.baumannii, P. aeruginosa, K. pneumoniae ve E. coli izolatlarında otomatize sistem ile saptanan kolistin minimal inhibitör konsantrasyon değerlerinin (MİK) sıvı mikrodilüsyon (SMD) ile saptanan MİK değerleriyle karşılaştırılması amaçlanmıştır. Gereç-Yöntem: Çalışmaya Dicle Üniversitesi Tıp Fakültesi Tıbbi Mikrobiyoloji Anabilim Dalı Bakteriyoloji Laboratuvarına gönderilen klinik örneklerden üreyen A. baumanni (92 izolat), K. pneumoniae (68 izolat), P. aeruginosa (55 izolat) ve E. coli (21 izolat) izolatı dahil edilmiştir. İzolatların antimikrobiyal duyarlılık testleri (ADT) , idrar ve diğer örnekler için sırasıyla Phoenix UNMIC-401/ ID Paneli ve NMİC-400/ID panelleri kullanılarak BD Phoenix 100 (Becton Dickinson, A.B.D) otomatize sistemi sistemi ve SMD yöntemi ile çalışılmıştır. SMD yöntemi referans kabul edilerek Phoenix 100 otomatize sistemin kolistin duyarlılığını saptama durumu karşılaştırılmıştır. Bulgular: Çalışmaya dahil edilen 236 izolatın 65'i trakeal aspirat, 64'ü idrar, 51'i kan, 44'ü yara, 4'ü apse, 4'ü dren, 4'ü de plevra örneklerinden izole edilmiştir. Toplam 236 izolatın 36'sında (%15.3) kolistine direnç saptanmıştır. A. baumannii, K. pneumoniae , P. aeruginosa ve E. coli izolatlarında sırasıyla %15.2, %20.6, %5.5 ve %23.8 oranında kolistine direnç saptanmıştır. Phoenix 100 sisteminin çok büyük hata (ÇBH) oranı %75); büyük hata (BH) oranı %0.5 bulunmuştur. Sonuç: Çoklu ilaç dirençli bakteriyel enfeksiyonlarda kolistin direnç testlerinin sonuçları uygun antibiyoterapi için çok önemlidir. Phoenix 100 sisteminin kolistine dirençli izolatları saptayamadığı görülmüştür. Yeni geliştirilecek testlerin veya otomatize sistemlerdeki modifikasyonların duyarlılıklarının saptanmasında sıvı mikrodilüsyon test sonuçları referans alınmalıdır.

Objective-Aim: Colistin susceptibility tests have gained importance as the need for colistin use increases in multidrug-resistant (MDR) bacterial infections. The aim of this study was to compare the minimal inhibitor concentration (MIC) of colistin detected by automated system with MICs determined by broth microdilution (BMD) in multidrug resistant A.baumannii, P. aeruginosa, K. pneumoniae and E. coli isolates. Materials and Methods: A. baumanni (92 isolates), K. pneumoniae (68 isolates), P. aeruginosa (55 isolates) and E. coli (21 isolates) strains which were isolated from clinical specimen sent to Dicle University Hospitals microbiology laboratory were included in the study. Antimicrobial susceptibility tests (AST) of the isolates were studied with the BD Phoenix 100 (Becton Dickinson, USA) automated system by using the Phoenix UNMIC-401 / ID Panel and NMIC-400 / ID panels, for urine and other samples, respectively. The isolates were also studied by BMD method which was taken as the reference method. Colistin sensitivities of Phoenix 100 system were compared with those obtained with BMD system. Results: Of the 236 isolates included in the study, 65 were isolated from tracheal aspirate, 64 from urine, 51 from blood, 44 from wounds, 4 from abscess, 4 from drains, and 4 from pleural samples. Colistin resistance was found in 36 (15.3%) of 236 isolates. 15.2%, 20.6%, 5.5% and 23.8% colistin resistance were determined in A. baumannii, K. pneumoniae, P. aeruginosa and E. coli isolates, respectively. The Phoenix 100 system has a very major error (VME) rate of 75%; the major error (ME) rate was 0.5%. Conclusion: The results of colistin susceptibility tests in MDR bacterial infections are very important for appropriate antibiotherapy. The Phoenix 100 system was found to be unable to detect colistin-resistant isolates. SMD results should be referenced to determine the sensitivity of newly developed tests or modifications to automated systems.