Hipertansif ve normotansif hastalarda spinal anestezi sonrası hemodinamik etkilerinin karşılaştırılması
Tarih
Yazarlar
Dergi Başlığı
Dergi ISSN
Cilt Başlığı
Yayıncı
Erişim Hakkı
Özet
GİRİŞ: Spinal anestezi subaraknoid aralığa küçük miktarlarda lokal anestezik enjekte edilerek, sinir iletimininin geçici olarak durdurulmasıyla derin ve hızlı bir cerrahi blok sağlayan basit bir tekniktir. Yüz yılı aşkın bir süreden beri odukça yaygın bir şekilde güvenle ve başarılı olarak kullanılan spinal anestezi, özellikle alt batın, perine ve ekstremiteleri içeren cerrahi girişimlerde genel anesteziye karşı bazı üstünlüklere sahiptir. Spinal ve epidural anestezi postoperatif mortaliteyi azaltmaktadır. Ayrıca derin ven trombozu ve pulmoner emboli, myokard infarktüsü, kanama komplikasyonları, pnömoni, solunum depresyonu ve böbrek yetmezliği gibi majör postoperatif komplikasyonların görülme sıklığında düşüş sağladığı, intraoperatif kan kayıplarını azaltarak transfüzyon ihtiyacını düşürdüğü bildiril-miştir. Spinal anestezi uygulanması postoperatif ağrıyı ve analejezik ihtiyacını da azalt-maktadır. Spinal anestezinin en önemli perioperatif komplikasyonları hipotansiyon ve bra-dikardidir. Hipertansiyon özellikle erişkin popülasyonu etkileyen önemli bir sağlık so-runudur. Ülkemizde hipertansiyon prevelansının erişkin erkeklerde % 36.3, erişkin kadınlarda % 49.1 olduğu bulunmuştur. Hipertansif hastalarda spinal anestezinin hipotansif etkisinin daha belirgin olduğu gösterilmiştir. Biz çalışmamızda normotansif hastalarla ve hipertansif hastalarda spinal anestezinin hemodinamik etkilerini karşılaştırmayı amaçladık. MATERYAL VE METOD: Çalışmamız Dicle Üniversitesi Tıp Fakültesi Hastanesi Etik Kurul onayı alındıktan sonra spinal anestezi altında çeşitli elektif cerrahi girişim planlanan, 40-60 yaşları arasında operasyon süreleri 2 saati geçmeyen, ASA I-II fizyolojik skor grubundan toplam 60 hasta üzerinde gerçekleştirildi. Çalışmaya alınan tüm hastalara bilgi verilerek yazılı ve sözlü onamları alındı.Grupların karşılaştırmasında Student T ve Ki Kare testleri kullanıldı. BULGULAR: Her iki grup arasında yaş, ağırlık,boy ortalama değerleri bakımından bir fark yoktu (p > 0.05). Grup H’de cinsiyet olarak E/K oranı Grup N’ye göre anlamlı ölçüde daha fazlaydı (p < 0.05) . Grup H’de ASA II fizyolojik skoruna sahip hasta sayısı Grup N’ye göre anlamlı ölçüde daha fazlaydı (p < 0.05). Her ıkı grupta da spinal anestezi öncesi sisto-lik,diastolik ve ortalama arter basıncı ortalamaları servisteki sistolik,diastolik ve ortalama arter basıncı ortalamalarından istatiksel olarak anlamlı derecede daha yüksekti (p < 0.05). Spinal anestezi uygulamasından sonra Grup H’nin sistolik,diastolik,ortalama arter basıncı ortalamaları Grup N’e göre istatistiksel olarak anlamlı derecede daha yüksekti (p < 0.01). Gruplar arasında bütün dönemlerde kalp atım hızı değerleri bakımından istatistiksel olarak anlamlı bir farklılık yoktu. Grup H’de 6( % 20), Grup N’de ise 3 ( % 10) hastada hipotansiyon gelişti. Grup H’de 3 ( % 10), Grup N’de ise 2 ( % 6.6) hastaya bradikardi nedeniyle atropin uygulandı.Hastaların hiçbirisinde desatürasyon dönemleri görülmedi ve hiçbir hastada duysal blok düzeyi T8’in üstüne çıkmadı. SONUÇ: Hipertansif hastalarda spinal anesteziye bağlı hipotansiyon daha sık görülmektedir. Spinal anestezi uygulanmasından önce olası risk faktörlerinin belirlenip, öncesinde sıvı infüz-yonu uygulanması,spinal anestezi uygulamasından sonra hastaya uygun posizyon verilmesi ve tüm hastalarda olduğu gibi acil ilaçların hazır bulundurulması gibi gerekli önlemler alındığında güvenle uygulanabileceği kanaatine vardık. ANAHTAR KELİMELER: Normotansif, Hipertansiyon, Spinal anestezi
İNTRODUCTİON: By injecting a small amount of local anesthetic in the subarachnoid space of spinal anesthesia is a simple technique that allows the temporary suspension of the nerve caused deep and rapid surgical block. A fairly common way used safely and successfully for more than a hundred years spinal anesthesia, especially in the lower abdomen, perineum and extremities, including general anesthesia in surgical procedures. Spinal and epidural anesthesia reduces postoperative mortality. Also It provides reduction in the incidence of ma-jor postoperative complication,such as deep vein thrombosis and pulmonary embolism, myo-cardial infarction,bleeding complications, pneumonia,respiratory depression and reduce the need for transfusion by reducing intraoperative blood loss.spinal anesthesia reduces postope-rative pain and analgesic requirement. Perioperative hypotension and bradycardia are the most important complications of spinal anesthesia. Hypertension is a major health problem affecting the adult population. In our country, the prevalence of hypertension in adult males % 36.3, adult women % it was found that 49.1. The hypotensive effect of spinal anesthesia in hypertensive patients has been shown to be more pronounced. In our study, we aimed to com-pare the hemodynamic effects of spinal anesthesia in patients with normotensive and hyper-tensive patients. MATERİAL AND METHOD: Our study, after approval by the ethics committee of dicle University Medical Faculty hospital, various scheduled for elective surgery under spinal anesthesia, the period of Operation not exceeding 2 hours between the ages of 40-60, ASA I-II patients was performed on a total of 60 physiological scores from the group. RESULTS: There was no difference according to age, weight,height and gender between two groups(p>0.05). Gender in group H as E/K ratio was significantly higher in group N.(P<0.05). The number of patients with ASA II physiological score in group H was significantly higher in the N(P<0.05). Before spinal anastesia, systolic,diastolic, and mean arterial pressure levels were significantly higher in both groups than systolic,diastolic, and mean arterial levels in service room. (p < 0.05). After the application of spinal anesthesia group H systolic,diastolic and mean arterial pressure was significantly higher compared to group N.(p<0.01). There was no significantly difference according to heart rate values during all the periods between two groups.(p>0.05). In group H 6 (20%) and in group N 3 (10%) patients developed hypotension. Group H, 3 patients (10%), in group N 2 (6.6%) patients atropin was administered due to bradycardia. None of the patients were no periods of desaturation and sensory block level in any of the patients did not top T8. CONCLUSİON: Hypotension due to spinal anesthesia are more common in hypertensive patients. we can conclude that the necessary precautions,suc as the determination of potential risk factors before the implementation of spinal anesthesia, the infusion liquid prior to imple-mentation, giving proper position is to the patient after spinal anesthesia and as in all cases be made available as emergency drugs are taken when it can be applied safely. KEYWORDS: Normotensive, Hypertension, Spinal anesthesia.