Tarihsel gelişimi içinde Türkiye'de azınlıklar ve Avrupa Birliği'nin azınlıklar konusuna yaklaşımının Türkiye'ye etkileri

Yükleniyor...
Küçük Resim

Tarih

2017

Dergi Başlığı

Dergi ISSN

Cilt Başlığı

Yayıncı

Erişim Hakkı

info:eu-repo/semantics/openAccess

Özet

Azınlık  kavramının ilk  oluşumu  16.  yüzyıl Avrupa’sına  kadar gitmektedir.  Esas  olarak,  Hıristiyanlık  mezheplerinin  birbirlerine karşı  olumsuz  etkilerini  ortadan kaldırmak  için  kullanılan  kavramın kapsamı,  daha sonra  dil  ve  etnik yapı  ile  genişletilmiştir.  Kavramın  dünya literatüründe  asıl yerini alışı  Fransız ihtilalinden sonra  gelişen  milliyetçilik  akımıyla  olmuş  ve  1  inci Dünya Savaşı  sonunda en yüksek konumuna gelmiştir. 2 nci Dünya Savaşı sonrasında gelişen insan hakları  konusu  azınlık  haklarının  yerine  daha  çok  kullanılmıştır.  Günümüzde Avrupa Güvenlik ve İşbirliği Teşkilatı ve Avrupa Birliği ile azınlıklar konusu yeniden gündeme gelmektedir. Azınlıklar ve hakları konusu, yakın tarihimizde Osmanlı İmparatorluğu’nun son yüzyılında  ortaya  çıkmaktadır.  Batıya  yöneliş  olarak  başlayan süreçte azınlık hakları konusunda ilk hareket Tanzimat Fermanı’nda olmuştur. Özellikle 2.  Meşrutiyet ve  getirdiği özgürlük  ortamı  Osmanlıda gittikçe  yükselen azınlık  unsurlarının en fazla  haklar kazandığı  dönem olmuştur. Ancak  şunu belirtmek  gerekir ki, Osmanlıda azınlık olarak sadece gayrimüslimler kabul görmüştür.  Lozan Barış Antlaşması yeni Türkiye Cumhuriyetini kurarken Osmanlıdan  miras  kalan  azınlıklar meselesine de hukuki ve  siyasi çözüm getirmiştir.  Antlaşmada  sadece gayrimüslim gruplar azınlık  statüsünde  kabul edilmiştir.  Türkiye’nin  Avrupa  Birliğine  tam üyelik  süreci azınlık  hakları  konusunda  yeni  gelişmeler ve politik baskıların da başladığı dönem olmuştur.  Avrupa  Birliği oldukça gelişmiş  bir hukuk  sistemine sahiptir.  Ancak,  AB içerisinde bile  azınlıklar konusunda  farklı  uygulamalar ve  azınlıkların  farklı  kabulü görülmektedir. Bu farklılıklara rağmen AB Türkiye’den hukuki dayanağı olmayan çok farklı uygulamalar beklemektedir.  Avrupa  Birliği,  azınlıklar konusunu  müzakere  süreci içerisinde  sürekli  olarak gündeme getirerek politik baskı uygulamakta ve Türkiye’de kendi istekleri  doğrultusunda yeni azınlıklar yaratmak  istemektedir.  Türkiye  için  AB’nin azınlıklar konusundaki dayatmalarının  kabulü çok  derin olumsuz  sonuçlar yaratabilecek potansiyeldedir.

The subject of “Minorities” dates back to sixteenth century. The term that was  used  to neutralize  the unwanted effects of  denominations  of  Christianity,  has  been extended to include  “ethnicity  and language”.  The  minority  subject  was first brought forward mainly by the nationalism after the French Revolution and peaked after World War I. The term, “Human Rights”, that developed after World War II, has been used in  place of  minority rights. Today  the  subject  of  minorities is being brought up by European Union and “Commission on Security  and Cooperation in Europe”.  The subject of minorities and minority rights emerges in the last century of the Ottoman Empire. In the process that started as inclining to West, the first spark  was  the  “Tanzimat  Fermanı” about  minority  rights.  “Meşrutiyet” and  especially the notion of freedom that came with it, was the period where most  rights were gained by the everrising Otoman Minorities. But it has to be noted that only non Muslims were accepted as Otoman Minorities.  While establishing the new Turkish Republic, Lausanne Peace Treaty also  brought  political and  legal stability  to  minorities  inherited from the  Otoman Empire. The treaty which is valid stil, only recognizes “non Muslim Groups” as  minorities. Turkey’s membership process to EU started an era with new events  and political pressure on the subject of minority rights.  EU  has  a highly  developped  legal system. But  even  in EU  there  are  different  approaches  and  ways  of  recognizing minorities.  In  spıte  of  these  conflicts,  EU  expects  very  different  applications  with no legal support  from Turkey. EU applies political pressure on Turkey by bringing up the minority subject  during membership talks and wants to create “new minority groups” according to their own criteria. Turkey’s acceptance of EU biased issues on minorities has  a huge potential of negative consequences on national sovereignity.

Açıklama

Anahtar Kelimeler

Türkiye'de azınlıklar, Avrupa Birliği, Azınlık

Kaynak

WoS Q Değeri

Scopus Q Değeri

Cilt

Sayı

Künye