Gastrointestinal stromal tümörlerin çok kesitli bilgisayarlı tomografi ile değerlendirilmesi
Tarih
Yazarlar
Dergi Başlığı
Dergi ISSN
Cilt Başlığı
Yayıncı
Erişim Hakkı
Özet
AMAÇ: GİST lezyonlarının radyolojik bulgularını ÇKBT ile ortaya koymak ve bu bulguları olguların demografik verileri ve patolojik mitotik indeksiyle birlikte değerlendirmektir. GEREÇ VE YÖNTEMLER: 2008-2015 yılları arasında, Dicle Üniversitesi Patoloji Anabilim dalında GİST tanısı alan ardışık 56 olgunun patolojik bulguları incelendi. Lezyonlar rekürrent ya da primer tümör adında iki ayrı klinik antite olarak adlandırıldı. Lezyonların karaciğere göre dansitesi, kitlelerin orijini ve uzanım şekli, kitlenin boyutu, davranış biçimi, nekroz, kontur yapısı, invazyon ve kalsifikasyon gibi maligniteye işaret edebilecek bulguları değerlendirildi. Patolojik değerlendirme ve mitotik indeks de ayrıca incelendi. BULGULAR: Çalışmamıza dahil edilen olgular 28 ile 81 yaşları arasındaydı. Çalışmaya dahil edilen olguların %62'si (n=28) erkek, %38'i (n=17) kadın idi. Çalışmaya dahil edilen olguların %91'i (n=41) primer, %9'u (n=4) rekürrent tümör sınıfındaydı. Lümenli gastrointestinal organlarda en sık yerleşim mideydi (n=19, %32). Tümör azalan sıklık sırasıyla midenin korpus (n=12), antrum (n=5) ve nadiren fundus (n=2) kesiminde yerleşmişti. En az yerleşim yeri kolonik anslardı. Ekstraluminal bölgelerde tümörün yerleşim yeri en sık mezenter (n=4) en az ise periton (n=1) ve retroperitondu (n=1). Tümöral kitlelerin kontrast sonrası serilerde karaciğere göre dansitesi Hansfield ünitesi olarak azalan sıklıkla hipodens (n=32, %71), izodens (n=9, %20) ve hiperdens (n=4, %9) idi. Kontur düzensizliği büyük tümör boyutlu olgularda daha sık saptandı. İnvazif yayılım azalan sıklıkla, karaciğer, periton ve mesaneye gerçekleşmişti. 11 (%24) olguda lezyonların karaciğere uzak metastaz yaptığını saptadık. 4(%9) olguda peritona, 3(%7) olguda sürrenale ve 1(%2) olguda da kemiğe metastaz gerçekleşmiştir. SONUÇ: Küçük boyuttaki lezyonların lokalize iyi sınırlı ve nispeten homojen iç yapıda olduğunu, lezyonun büyük boyutlara ulaştığında nekroz, fistülizasyon, invazyon ve kalsifikasyon gibi iç değişikliklere uğradığını ve bunların BT ile yüksek hassasiyetle tespit edilebildiğini ortaya koyduk. Anahtar kelimeler: Çok kesitli bilgisayarlı tomografi, GİST, vizeral sarkom, gastrointestinal sistem.
AIM: To demonstrate findings of GİST lesions on abdominal MDCT studies and assess those findings with patient demographics and pathological mitotic indices. MATERIALS AND METHODS: We retrospectively evaluated findings of 56 consecutive subjects that were examined at Dicle University, School of Medicine, Department of Pathology between 2008-2015 and diagnosed with GİST. Lesions were divided into two clinically distinct entities as recurrent and primary lesions. Densities of lesions in comparison to liver, origins of and spreading of the lesions, dimensions of the lesions, behavior pattern, and factors such as contour properties, invasion, and calcification which could potentially indicate malign behavior were also evaluated. FINDINGS: Age span of included subjects were between 28 and 81. 62% (n=28) were men while 38% (n=17) of included subjects were women. Of all included subjects, 91% (n=41) had primary tumors, while only 9%(n=4) were belonged to recurrent tumor class. The most common tumor location for hollow organs was found to be stomach (n=19, 32%). In a descending order, corpus (n=12), antrum (n=5) and rarely fundus (n=2) were the most common location for tumor origins. The least location was large bowel. In extra-luminal, regions the most common tumor location was found to be mesentery (n=4) which was followed by peritoneum (n=1) and retro-peritoneum (n=1). Hansfield Unit densities of tumoral lesions in comparison to liver density were hypodens (n=32, 71%), isodens (n=9, 20%) and hyperdens (n=4, %9) in a descending order. The larger the tumor the irregular was the tumor contour. The tumor invasion was found to be effecting liver, peritoneum, and bladder, in a descending order. In 11(24%) subjects, distant metastasis to the liver was evident. In 4(9%) subjects peritoneum, in 3(7%) subjects adrenal gland and in 1(%2) subject bone metastasis was evident. CONCLUSION: We found that smaller localized lesions had well-defined borders with relatively homogenous density. Once reached to larger dimensions; findings like necrosis, fistula, invasion and calcification were evident and these changes were detected with MDCT with high sensitivity. Key Words: Multi Detector Computed tomography, GİST, Viseral Sarcoma, Gastrointestinal System.