Pediatrik yaş grubunda orbital selülit vakalarının değerlendirilmesi
Tarih
Yazarlar
Dergi Başlığı
Dergi ISSN
Cilt Başlığı
Yayıncı
Erişim Hakkı
Özet
Amaç: Pediatrik Periorbital selülit hastalarında görüntüleme teknikleri ile klinik ve laboratuvar parametrelerin ilişkisinin değerlendirilmesi amaçlandı. Materyal-Metod: Çalışmamızda 1ay- 18 yaş arası tanısı doğrulanmış preseptal selülit veya orbital selülit 92 hasta dahil edildi. Hastaların demografik, klinik, laboratuvar ve radyolojik görüntüleme bulguları retrospektif olarak dosya kayıtlarından incelendi. Bulgular: Olguların%53,3'ü erkek ve %46,7'si kız dı. Ortalama yaş 6.51±4.76 yıl idi. Hastalarda en sık maksiller ve etmoid sinüzit olduğu belirlendi. En sık başvuru şikayeti (%87- 78) hiperemi ve ödem, etyolojik neden ise (%33,7) Üst solunum yolu enfeksiyonu( ÜSYE) olarak tespit edildi. Orbital selülit tanılı hastaların 16'sında (%59,2) radyolojik olarak abse tespit edildi. Çalışmaya dahil edilen hastaların 16'sının (%17,4) ayakta tedavi edildiği, 76'sının (%82,6) ise hastaneye yatırılarak tedavi edildiği gözlendi. Yatış süreleri kıyaslandığında ; orbital selülitli olguların preseptal selülit tanılı olgulara göre daha uzun süre hastanede tedavi oldukları tespit edildi (p<0.05). Hastanede yatırılarak tedavi edilen vakaların ayaktan tedavi olanlara göre Beyaz küre sayısı, Nötrofil lenfosit oranı ve C-Reaktif Protein düzeyleri istatistiksel olarak anlamlı oranda yüksekti (p<0.05). Sonuç: Çalışmamızın sonucunda periorbital selülit ve orbital selülit çocukluk çağında oldukça sık görülebilen bir hastalıktır. En sık sebebi ÜSYE ve sinüzit olmasından dolayı erken tanı ve tedavi bu vakalarda hastaneye yatış süresi ve komplikasyon gelişimini azaltacağı düşünülmektedir. Literatürde aşı ile periorbital selülit vakaları ile ilgili çalışmalar sınırlı sayıdadır çalışmamız tıp literatürüne ülkemizden verileri katması, araştırmamızı özellikli kılmıştır
Objective: It was aimed to evaluate the relationship between imaging techniques and clinical and laboratory parameters in pediatric periorbital cellulitis patients. Materials-Methods: 92 patients under 18 years of age with a confirmed diagnosis of preseptal cellulitis or orbital cellulitis were included in our study. Demographic, clinical, laboratory and radiological imaging findings of the patients were reviewed retrospectively from their file records. Results: Of the 92 cases, 53.3% were boys and 46.7% were girls. the mean age was 6.51±4.76 years. It was observed that 16 (17.4%) of the patients included in the study were treated as outpatients and 76 (82.6%) were treated as inpatients. It was determined that maxillary and ethmoidal involvement were the most common in patients. The most common presentation (87-78%) of the patients was hyperemia and edema, and the most common etiology (33.7%) was URI. Abscess was detected radiologically in 16 (59.2%) patients with orbital cellulitis. Among the hospitalized patients, the duration of hospitalization was significantly higher in patients with orbital cellulitis compared to those with preseptal cellulitis (p<0.05). WBC, NLR, CRP levels of the hospitalized and treated cases were statistically high (p<0.05). Considering the number of cases and factors, it was found that the factors in the vaccination schedule did not reproduce. Conclusion: As a result of our study, periorbital cellulitis and orbital cellulitis are diseases that can be seen quite frequently in childhood. Since the most common causes are URTI and sinusitis, early diagnosis and treatment are thought to reduce the length of hospital stay and the development of complications in these cases. In the literature, studies on periorbital cellulitis cases with vaccine are limited in number.