Feokromasitomada anestezi yönetimi; 10 yıllık deneyimimiz

Yükleniyor...
Küçük Resim

Tarih

2022

Yazarlar

Dergi Başlığı

Dergi ISSN

Cilt Başlığı

Yayıncı

Dicle Üniversitesi, Tıp Fakültesi

Erişim Hakkı

info:eu-repo/semantics/openAccess

Özet

Giriş ve Amaç: Feokromasitoma, nöral krestten köken alan adrenal medulladaki kromafin hücrelerden kaynaklanan nadir görülen nöroendokrin tümörlerdendir. Genellikle iyi huylu olmakla birlikte malign potansiyelleri vardır. Feokromasitoma tedavisinin yönetimi multidisipliner bir yaklaşım gerektirmektedir. Cerrahi planlanan hastalarda optimal bir preoperatif hazırlık yapılarak postoperatif mortalite ve morbiditenin azaltılması amaçlanmalıdır. Bu çalışmada Dicle Üniversitesi Hastanesi Genel Cerrahi ve Üroloji ameliyathanelerinde 2010-2020 yılları arasında Feokromasitoma nedeniyle opere edilen hastalardaki anestezi yönetimi incelenmiştir. Gereç ve Yöntem: Bu çalışmada Ocak 2010 ile Aralık 2020 yılları arasında Dicle Üniversitesi Tıp Fakültesi, Genel Cerrahi ve Üroloji ameliyathanelerinde feokromasitoma nedeniyle opere edilen 39 hasta çalışmaya dahil edildi. Hastalar preoperatif dönemde fenoksibenzamin ve doksazosin kullanan hastalar olarak, laparaskopi ve laparatomi uygulanan hastalar olarak iki gruba ayrıldı. Ayrıca 24 saatlik idrarda bakılan katekolamin değerlerine göre ve cinsiyete göre iki gruba ayrılarak gruplar arsında demografik veriler, komorbidite ve kalıtsal hastalıklar, tümör lokalizasyonları, patolojik tanı, 24 saatlik idrarda katekolamin düzeyleri, perioperatif yönetim ve hemodinamik insitabilite değerlendirildi. Bulgular: Çalışmamızın 17?si erkek (%44), 22?sini kadın (%56), hastaların yaş ortalaması 43,08 (SD: 13,60) olarak tespit edildi. 39 kitlenin 27?si sağ taraf, 10?u sol tarafta ve 2 hastada ise bilateral yerleşimli kitle vardı. Ortalama anestezi süresi 191 dakika cerrahi süresi 162 dakika olarak kaydedildi. Hastalarımızın 4 tanesinde MEN 2A tespit edilirken 1 hastamızda MEN 2B ve 2 hastamızda NF-1 tespit edildi. Opere edilen toplam 39 kitlelerin 7?si malign, 32?si benign karakterde idi. Doksazosin kullanan hastalarda hem ameliyat öncesi KTA hem de ameliyat sırasında KTA daha yüksek tespit edildi (p<0,05). Laparoskopi grubunda daha kısa hastanede kalış (p<0,05), daha az yoğun bakım ihtiyacı (p<0,05), daha az kan kaybı (p<0,05) ve daha az kan ürünü kullanımı (p<0,05) kaydedildi. Erkeklerin ameliyat öncesi sistolik kan basıncı değerleri daha yüksekti (p<0,05). Kadınlarda intraoperatif en düşük sistol, diyastol ve ortalama kan basıncı değerlerinin erkek hastalara göre daha düşük olduğu tespit edildi (p<0,05). Hastalarımızın 15?i (%38) hemodinamik olarak instabildi. Sonuç: Feokromastomada katekolaminlerin aşırı salınması ciddi ve potansiyel olarak ölümcül hipertansif krize neden olabileceği akılda tutulmalıdır. Feokromastoma tedavisinde başarılı yönetim; dikkatli preoperatif optimizasyon, titiz intraoperatif planlama ve hemodinamik yönetim gerektirir. Yukarıda tarif edildiği gibi yüksek komplikasyon riski göz önüne alındığında, tüm hastaların ameliyat sonrası dönemde dikkatli bir şekilde izlenmesi gerekir. İntroperatif hemodinamik insitabiliteye (HDI) karşı dikkatli olunmalı ve gerekli tedbirler alınmalıdır.

Introduction and Purpose: Pheochromocytoma is among the rare neuroendocrine tumors that originating from the neural crest derived from chromaffin cells in the adrenal medulla. Although they are generally benign, they have malignant potential also. Management of pheochromocytoma treatment needs a multidisciplinary approach. In surgery planned patients, it should be aimed to reduce postoperative mortality and morbidity by making an optimal preoperative preparation. In this study, anesthesia management in patients were examined who were operated due to Pheochromocytoma in the General Surgery and Urology operation rooms of Dicle University Hospital between 2010 and 2020. Material Method: In this study, 39 patients were included who were operated due to pheochromocytoma in Dicle University Faculty of Medicine, General Surgery and Urology operation rooms between January 2010 and December 2020. The patients were divided into two groups in the preoperative period, as those who used phenoxybenzamine and doxazosin and who underwent laparoscopy and laparotomy. In addition, in the patients divided into two groups of who cared for catecholamine levels in 24-hour urine and the gender, demographic data, comorbidity and hereditary diseases, tumour localizations, pathological diagnosis, catecholamine levels in 24-hour urine, perioperative management and hemodynamic instability were evaluated. Findings: In our study, 17 (44%) were male, 22 (56%) were female, and the mean age of the patients was recorded as 43.08 (SD: 13.60). Of the 39 masses, 27 were on the right side, 10 on the left side, and 2 patients had bilateral masses. Mean time was recorded as 191 minutes for anaesthesia, 162 minutes for surgery. While MEN 2A was detected in 4 of our patients, MEN 2B was detected in 1 patient and NF-1 was detected in 2 patients. Of the 39 masses which were operated, 7 were malignant and 32 were benign. In patients using doxazosin, both preoperative and intraoperative CAB (Cardiac Apex Beat) were found to be higher (p<0.05). In the laparoscopy group, shorter hospital stay (p<0.05), less need for intensive care (p<0.05), less blood loss (p<0.05) and less blood product use (p<0.05) were recorded. Preoperative systolic blood pressure values of men were higher (p<0.05). In women, intraoperative lowest systole, diastole and mean blood pressure values were recorded to be lower than in male patients (p<0.05). Fifteen (38%) of patients were hemodynamically unstable. Conclusion: It should be kept in mind that excessive release of catecholamines in pheochromocytoma can cause severe and potentially fatal hypertensive crisis. Successful treatment management of pheochromocytoma requires careful preoperative optimization, meticulous intraoperative planning, and hemodynamic management. In the consideration of high risk of complications as described above, all patients should be carefully monitored in the postoperative period. Care should be taken against intraoperative hemodynamic instability (HDI) and necessary precautions should be taken.

Açıklama

Anahtar Kelimeler

Feokromasitoma, Alfa reseptör blokajı, Perioperatif yönetim, Pheochromocytoma, Alpha receptor blockade, Perioperative management

Kaynak

WoS Q Değeri

Scopus Q Değeri

Cilt

Sayı

Künye

Kaya, A. (2022). Feokromasitomada anestezi yönetimi; 10 yıllık deneyimimiz. Yayımlanmamış uzmanlık tezi, Dicle Üniversitesi, Diyarbakır.