AXEL OLRİK’İN EPİK YASALARI IŞIĞINDA SEGREK DESTANI
[ X ]
Tarih
2018
Yazarlar
Dergi Başlığı
Dergi ISSN
Cilt Başlığı
Yayıncı
Erişim Hakkı
info:eu-repo/semantics/openAccess
Özet
Danimarkalı halkbilimci Axel Olrik?in 1909 yılında yayınladığı “HalkAnlatılarının Epik Yasaları” adlı çalışması, halkbilimi araştırmaları açısındanönemli bir yere sahiptir. Olrik?in bu yasaları, bazı halkbilimciler tarafındaneleştirilmesine rağmen daha sonra ortaya çıkacak kuramlara zeminoluşturmuştur. Axel Olrik, toplumsal hafızanın en önemli kültürel ürünleriolan sagelerde, verilerin korunduğunu ortaya koymak açısından tespitlerinibirbiriyle bağlantılı on beş maddede toplayarak kuramsal bir çerçeveoluşturmuştur. Bu kuramsal çerçeve bağlamında halk anlatılarının hangimekân ve düzlemde oluşursa oluşsun büyük oranda benzerlik gösterdiğigörülmüştür.Halk anlatıları dünyanın neresinde ortaya çıkarsa çıksın diğer halklarınanlatılarıyla ortak yönlere sahiptir. Kültürel kodlarla zenginleşen bu anlatılar,aslında organik bir bağla birbirlerine bağlanır. Anlatılardaki durağanlıkcoşkunluk durumu, entrik kurgular, yinelemeler, kalıplaştırmalar, büyüktablo sahneleri, zıtlık ve ikizlik durumları vb. birçok eylem, sagelerdekiakrabalık bağlarının birer yansımasıdır. Axel Olrik?e göre, halk anlatılarınınepik yasaları, süper organiktir. Bir başka ifadeyle kendine özgü bir olgu olankültürün ayrılmaz, doğal bir parçasıdır ve buna göre bir halk aşığı veyadestancı bir kez anlatmaya başladı mı hiç farkında olmasa da veya isteristemez etkisinde olduğu bu kanunları takip etmek durumundadır.Türk kültürünün temel yapı taşlarından biri olan Dede Korkut hikâyeleri,Oğuzların sosyal hayatlarını anlatan birbirinden bağımsız hikâyeler olmasınakarşın onları bir bütünün parçaları olarak değerlendirmek mümkündür. Birbütün hâlinde makro metin olarak adlandırılabilecek bu anlatılar üzerineyapılan araştırmalar, dil, tarih ve kültürümüzün karanlık noktalarınınaydınlatılmasında önemli bir etkiye sahiptir. Yüzlerce araştırma yapılmasınarağmen halen güncelliğini ve tazeliğini koruyan bu metinler üzerineuygulanan kuramsal yaklaşımlar, Dede Korkut kitabının önemini bir kez dahakanıtlamaktadır.Dresden nüshasına göre Dede Korkut?un onuncu hikâyesi olan UşunKoca Oğlu Segrek Boyu, bir tuzak sonucu Tekür?ün adamları tarafından birkalede tutsak edilen Egrek?in, kardeşi Segrek tarafından olağanüstümücadeleler sonrasında kurtarılması hikâyesidir. Destanın olay basamaklarıgenel hatlarıyla şu şekildedir: Uşun Koca?nın büyük oğlu Egrek, AlıncaKalesi?nde Kara Tekür?ün eline bir tuzak sonucu esir düşer. Segrek, oyunoynayan iki öksüz çocuğun kavgasını ayırırken abisinin esir düştüğündenhaberdar olur. Segrek, anne ve babasıyla konuşup Egrek?in esaretinden eminolmak ister. Anne ve babası bir evlat daha kaybetmek istemediklerindendolayı olayı yalanlarlar ve Kazan Bey?in öğüdüyle Segrek?i evlendirerek onubu olaydan uzak tutmaya çalışırlar. Kazan Bey?in öğüdü ile evlendirilenSegrek, karısıyla arasına kılıç koyarak kardeşini bulmadan gerdeğegiremeyeceğini söyler ve Egrek?i bulmak için yola çıkar. Segrek, KaraTekür?ün adamlarıyla olağanüstü mücadelelerde bulunur. Yenilgiye uğrayanve Segrekle baş edemeyen Kara Tekür?ün adamları, bir entrika ile Egrek?iSegrek?in üzerine salarlar. Kopuz aracılığı ile söyleşen iki kardeş birbirlerinitanırlar ve birlikte mücadele ederek Tekür?ün adamlarını yenerler vebabalarına müjde göndererek Oğuz iline mutlu bir şekilde dönerler.Birbirlerine sağdıç olarak evlenirler ve muratlarına ererler.Bu makalede Axel Olrik?in halk anlatılarından yola çıkarak oluşturduğuepik kanunlar, Dede Korkut hikâyelerinden biri olan Uşun Koca Oğlu Segrekdestanına uygulanacak ve bu anlatının yasalara uygunluğudeğerlendirilecektir.
Açıklama
Anahtar Kelimeler
Kaynak
Uluslararası Türkçe Edebiyat Kültür Eğitim (TEKE) Dergisi
WoS Q Değeri
Scopus Q Değeri
Cilt
7
Sayı
1