Nadir bir meme kanseri olan papiller karsinom ile invaziv duktal karsinomun ultrasonografik ve mamografik özelliklerinin karşılaştırılması

Yükleniyor...
Küçük Resim

Tarih

2019

Dergi Başlığı

Dergi ISSN

Cilt Başlığı

Yayıncı

Dicle Üniversitesi, Tıp Fakültesi

Erişim Hakkı

info:eu-repo/semantics/openAccess

Özet

Amaç: Bu çalışmanın amacı,patolojik olarak meme kanseri tanı almış meme kitlelerinde nadir bir meme kanseri tipi olan papiller meme karsinom ile sık bir meme kanseri tipi olan olan invaziv duktal karsinomun ultrasonografik ve mamografik bulgularının araştırılması ve bu iki kanser tipinin karşılaştırılmasıdır. Gereç ve Yöntem:Ocak 2010-Mart 2019 tarihleri arasında patolojik olarak meme kanseri tanısı almış hastalar çalışmaya dahil edildi.Bu çalışmada toplam 88 meme lezyonu (44 papiller kanser, 44 invaziv duktal kanser) araştırıldı.Hastalara ait farklı düzlemlerdeki ultrasonografi görüntüleri ile MLO-KK ve tomosentez görüntüleri PACS sisteminde tarandı.Radyolojik bulgular patoloji verileri altın standart kabul edilerek istatiksel olarak karşılaştırıldı. Bulgular;Histopatololojik olarak tanı almış 44 papiller karsinom hastası ve 44 invaziv duktal karsinom lezyonunun mamografi ve ultrasonografide kontur,şekil,iç yapı,kalsifik-kistik komponent,ekojenite,arka akustik değişklik,cilde göre oryantasyonu,çevre ekojenik halo gibi kriterlere göre gruplara ayrıldı. Gruplar arasında mamografi kontur, USG kontur, USG şekil, USG arka akustik ve USG içyapı bakımından istatistiksel olarak önemli fark elde edildi. Bu değişkenlerden hangisinin gerçekten etkili faktör olduğunu tespit etmek için ileriye dönük seçimli olarak gerçekleştirilen lojistik regresyon analizi yapıldı. Lojistik regresyon analizi USG içyapıda homojen görünüm varlığı (p<0,001) ile USG arka akustikte gölgelenme yokluğunun (p=0,001) papiller karsinomu belirlemede en uygun bulgular olduğunu gösterdi. USG içyapıda homojen görünüme sahip olan bir tümörün papiller karsinom olma olasılığı invaziv duktal karsinoma göre 16,869 kat fazla olarak bulunurken, USG arka akustikte gölgelenme olan bir tümör için aynı olasılık 0,101 kat daha az olarak saptandı. Sonuç:İnvasiv duktal karsinom ile memenin papiller karsinomunu hem ultrasonografik hem de mamografik olarak histopatolojik tanısı olmadan ayırt etmek çok güçtür. Ne ultrasonografik incelemeler ne de mamografik veriler bu iki tanıyı birbirinden ayırt etmede yeterli olmaktadır. Her ne kadar yaptığımız çalışmadaki sonuçlarımız, ultrasonografik bulgulardan akustik gölgelenme artışı ve kitle içyapısında ki homojenite kaybının invasiv duktal karsinom lehine olduğunu gösterse de, yine de invaziv duktal karsinom ile papiller karsinomun ultrasonografik ve mamografik bulguları bir birlerine benzerdir.Dolayısıyla sadece bu iki kriter doğrultusunda her iki kanser türünün ayırt edilmesi hala mümkün değildir

Objective: The aim of this study was to investigate and compare the ultrasonographic and mammographic findings of papillary breast carcinoma, which is a rare type of breast cancer, and invasive ductal carcinoma, which is a common type of breast cancer, in breast masses diagnosed as pathologic breast cancer. Materials and Methods: Patients with pathological breast cancer diagnosed between January 2010 and March 2019 were included in the study. In this study, 88 breast lesions (44 papillary cancers, 44 invasive ductal cancers) were investigated. Ultrasonography and MLO-CC and tomosynthesis images of the patients were scanned in PACS system. Radiological findings were considered as the gold standard and compared statistically. Results: Forty-four histopathologically diagnosed papillary carcinoma patients and 44 invasive ductal carcinoma patients were divided into groups according to criteria such as contour, shape, internal structure, calcific-cystic component, echogenicity, posterior acoustic change, skin orientation and environmental echogenic halo. There was a statistically significant difference between the groups in terms of mammography contour, USG contour, USG shape, USG posterior acoustic and USG internal structure. In order to determine which of these variables is really effective factor, prospective selective logistic regression analysis was performed. Logistic regression analysis showed that the presence of homogenous appearance (p <0.001) and absence of shading in the posterior acoustic USG (p = 0.001) were the most appropriate findings for determining papillary carcinoma. In the USG, the likelihood of a homogenous tumor being papillary carcinoma was 16.869 times higher than that of invasive ductal carcinoma, whereas the same probability was 0.1101 times less for a tumor with a posterior acoustic shadowing. Conclusion: It is very difficult to differentiate between invasive ductal carcinoma and papillary carcinoma of the breast without histopathological diagnosis both ultrasonographically and mammographically. Neither ultrasonographic examinations nor mammographic data are sufficient to differentiate these two diagnoses. Although the results of our study showed that the increase in acoustic shadowing and loss of homogeneity in the mass structure from the ultrasonographic findings were in favor of invasive ductal carcinoma, the ultrasonographic and mammographic findings of invasive ductal carcinoma and papillary carcinoma were similar. Therefore, it is still not possible to distinguish between these two types of cancer only in accordance with these two criteria.

Açıklama

Anahtar Kelimeler

Mamografi, Ultrasonografi, Papiller kanser, İnvaziv duktal kanser, Mammography, Ultrasonography, Papillary cancer, Invasive ductal cancer

Kaynak

WoS Q Değeri

Scopus Q Değeri

Cilt

Sayı

Künye

Balsak, S. (2019). Nadir bir meme kanseri olan papiller karsinom ile invaziv duktal karsinomun ultrasonografik ve mamografik özelliklerinin karşılaştırılması. Uzmanlık tezi, Dicle Üniversitesi, Diyarbakır.