Erkek hipogonadotropik hipogonadizm tanılı hastaların demografik özellikleri, radyolojik ve laboratuvar verilerinin değerlendirilmesi

[ X ]

Tarih

2015

Dergi Başlığı

Dergi ISSN

Cilt Başlığı

Yayıncı

Erişim Hakkı

info:eu-repo/semantics/closedAccess

Özet

Giriş ve Amaç: Hipogonadotropik hipogonadizmde, bozukluk hipotalamus ve/veya anterior hipofizdedir. Hipofizden LH ve FSH salgısında yetersizlik vardır. hipergonadotropik hipogonadizmde tedavi ile fertilitenin sağlanması mümkün değilken, Hipogonadotropik hipogonadizm olgularında tedaviyle fertilite şansı mevcuttur. Hipogonadizmin takip ve tedavisinin daha iyi planlanması, fertilite açısından prognozun belirlenmesi ve komplikasyonlarının daha etkin şekilde önlenebilmesi için yeni belirteç ve takip kriterlerine ihtiyaç duyulmaktadır. Bu çalışmamızda Dicle Üniversitesi Endokrinoloji Polikliniğinde takip edilen hastaları retrospektif olarak inceleyip bu hastalarda tanıdan sonra etkin tedavi ve takip için gerekli verileri araştırmayı amaçladık. Materyal ve Metod: Bu çalışmaya Dicle Üniversitesi Tıp Fakültesi Hastanesi Endokrinoloji ve Metabolizma Hastalıkları Kliniğin’de takip edilen, 2009-2015 yılları arasında Endokrinoloji polikliniğine başvurmuş olan erkek hipogonadizmi tanılı hastalar retrospektif olarak incelendi. 16 ve 50 yaş arası olan 55 erkek hasta çalışmaya alındı. Panhipopitütarizm tanısı olan ve primer hipogonadotropik hipogonadizmi olan hastalar, komorbiditesi olan, malignite tedavisi sonrası hipogonadizm gelişen hastalar tespit edilip çalışma dışı bırakıldı. Hasta dosyalarından hastaların yaşı, boyu, ağırlığı, hemogram, ALT, AST, üre, kreatinin, glikoz, kolesterol, LH, FSH, prolaktin, ACTH, kortizol ve testosteron düzeyleri incelendi. Çalışmaya alınan hastaların tedavi öncesi ve sonrası testosteron, spermiyogram parametreleri ve skrotal ultrasonografideki testis volümleri karşılaştırıldı. Bulgular: Hastalar arasından 30 kişinin demografik özelliklerine ulaşıldı. Bu hastaların ortalama vücut kitle indeksi (VKİ) 26,2 ± 3,87 (kg/m²) saptandı. Boy ortalaması 177,9 ± 7,6 cm saptandı. Ağırlık ortalaması 83,3 ± 12,8 kg idi. 30 hastanın 15’i evli 15’i bekardı. Evli hastaların %53,3’ ü çocuk sahibi olmuştu. Tedavi öncesi ve tedavi sonrası karşılaştırdığımız parametrelerden 53 hastanın testosteron düzeyine ulaşılmış olup ortalama testosteron tedavi öncesi (T.Ö.): 0,88±1,3 (ng/ml), tedavi sonrası (T.S.): 5,98±2,96 (ng/ml) olup artış istatistiksel olarak anlamlıydı (p:0,001). 48 hastanın ortalama sperm sayısı T.Ö: 4,87±15,24 milyon/ml, T.S: 10,36±23,72 milyon/ml olup artış istatistiksel olarak anlamlıydı (p:0,004). 15 hastanın karşılaştırmalı testis ultrasonografisine ulaşılmış olup ortalama sağ testis volümü T.Ö: 4,64±4,89 mm³ , T.S: 6,64±4,75 mm³, ortalama sol testis volümü T.Ö: 4,67±5,00 mm³, T.S: 7,04±4,32 mm³ olup her iki testisteki volüm artışı istatistiksel olarak anlamlıydı (p<0,05) . Hastaların tedavi öncesi bakılan testosteron düzeyi ile tedavi sonrası bakılan skrotal ultrasonografideki sağ ve sol testis volümleri arasında anlamlı pozitif korelasyon tespit edildi (sağ: r:0,516, sol r:0,460 p<0,05). Hastaların tedavi öncesi sperm morfolojsi ile tedavi öncesi ve sonrası bakılan skrotal ultrasonografideki testis volümleri arasında anlamlı pozitif korelasyon tespit edildi (p<0,05). Hastaların tedavi öncesine göre tedavi sonrasında testis volümlerindeki artış ne kadar fazla ise tedavi sonrasında bakılan spermiyogram analizinde sperm konsantrasyonun o ölçüde arttığı tespit edildi (sağ testis r:0,716 p<0,005, sol testis r:0,711 p:<0,05). Sonuç: Hastaların tedavi ile birlikte testesteron düzeyleri artmaktadır. Hastaların tedavi sonrası testis volümleri anlamlı ölçüde artış göstermektedir. Sperm konsantrasyonu, tedaviyle birlikte anlamlı olarak artmaktadır. Başlangıç testosteron miktarı ne kadar iyi düzeydeyse testis volümü de o kadar artış göstermektedir.

Introduction: Hypogonadotrophic hypogonadism is a pathology of hypothalamus and/or anterior hyphophysis characterised with insufficient secretion of LH and FSH. In hypergonadotrophic hypogonadism, fertility can not be achievable with treatment, in contrast patients with hypogonadotrophic hypogonadism have chance of being fertile with appropriate management. New parameters in patients with hypogonadotrophic hypogonadism should be defined for better management and follow-up as well as for fertility chance and preventing long-term complications of disease. In this retrospective study, we aim to determine the parameters that can be applicable for effective management and follow-up after diagnosis. Material and Method: 55 (age between 16 to 50) male patients with hypogonadism diagnosed between period of 2009 and 2015 were included in this study. Patients with panhypopituitarism, primary hypogonadotrophic hypogonadism, comorbid conditions and hypogonadism secondary to malignancy management were excluded from the study. Age, height, weight, CBC, liver fucntion tests (AST, ALT), urea, creatine, glucose, cholesterol, LH, FSH, prolactin, ACTH, cortisol and testosteron levels were evaluated. Patients testosteron levels, spermiogram and testicular volume before and after treatment were determined.. Results: Demographic information of 30 patients can be found. In these patients, mean body mass index (BMI) was 26,2 ± 3,87 (kg/m²). The average of height was 177,9 ± 7,6 cm. The average weigth was 83,3 ± 12,8 kg. Among these patients, only 15 were married and %53,3 of these have children. Testosteron levels of 55 patients can be found and among these, treatment showed significant increase in average testosteron levels (B.T.: 0,88 ± 1,3 (ng/ml) , A.T.: 5,98 ± 2,96 (ng/ml) (p:0,001). Sperm count showed statistically significant increase after treatment (B.T.: 4,87 ± 15,24 milyon/ml, A.T.: 10,36 ± 23,72 milyon/ml)(p:0,004). 15 of all patients can be compared for testicular volume. Mean right and left testis volume showed statistically significant increase after treatment.(Rigt testis B.T: 4,64±4,89 mm³, A.T.: 6,64 ± 4,75 mm³; left testis B.T.: 4,67 ± 5,00 mm³, A.T: 7,04±4,32 mm³ (p<0,05). It was found that testosteron levels and testicular volume before and after treament are correlated.(right r:0,516, left r:0,460 p<0,05). Additionally, it was detected that sperm morphology and testicular volume before and after treatment are correlated.(p<0,05). It was found that increase in testicular volume after treament is associated with increase in sperm counts in spermiogram analysis.(right testis r:0,716 p<0,005, left testis r:0,711 p:<0,05). Conclusion: Testosteron levels and testicular volume of patients are increased with treatment. In addition, sperm concentration also shows valuable increase. Testicular volume improvement is associated with initial levels of testosteron.

Açıklama

Anahtar Kelimeler

Üroloji, Urology, Erkek üriner hastalıkları, Erkek genital sistemi

Kaynak

WoS Q Değeri

Scopus Q Değeri

Cilt

Sayı

Künye