Long-term changes in sexual functions following complicated pregnancies and deliveries
Yükleniyor...
Tarih
2013
Dergi Başlığı
Dergi ISSN
Cilt Başlığı
Yayıncı
Modestum Publishing Ltd.
Erişim Hakkı
info:eu-repo/semantics/openAccess
Özet
Objective: The aim of this study is to evaluate the effects
of complicated pregnancy and delivery (P/D) on sexual
functions and to determine possible risk factors that affect
sexual functions.
Methods: Women, who have the history of severe preeclampsia, placenta previa totalis, abruption placentae
or postpartum uterine atonia, comprised the study group.
The control group was comprised the women matched
for age, parity, mode of delivery, vocation, the level of income and education status. Their fear of getting pregnant
again and fear of death in the most recent delivery were
measured by questionnaires. The Arizona Sexual Experience Scale was used to assess the sexual functions. We
compared sexual functions of the women with and without
suffering from complicated P/D.
Results: Fear of death during the last delivery and fear
of getting pregnant again were significantly more intense
in the study group (p=0.002 and p<0.001, respectively).
The rates of volunteers detected sexual dysfunction in
the study and control groups were 55.1% and 38.7%,
respectively (p=0.081). Fear of death during the last delivery was found to be significant risk factors for sexual
dysfunction (odds ratio [OR] = 1.653; 95% CI = 1.131-
2.415; p=0.009).
Conclusion: In conclusion, sexual dysfunction rate of
women with a history of complicated pregnancy and delivery, was almost equal that of women with a history of
health pregnancy and delivery. Fear of death during the
last delivery was found to be most important risk factor for
sexual dysfunction. J Clin Exp Invest 2013; 4 (4): 429-435.
Amaç: Bu çalışmanın amacı komplike gebelik ve doğumun cinsel fonksiyonlar üzerine olan etkilerini değerlendirmek ve cinsel fonksiyonları etkileyen olası risk faktörlerini belirlenmek. Yöntemler: Çalışma grubunu öyküsünde ağır preeklampsi, plasenta previa totalis, dekolman plasenta, post partum atoni öyküsü olan oluşturdu. Kontrol grubu yaş, parite, doğum şekli, meslek, gelir düzeyi ve eğitim durumu eşleşen kadınlardan oluşuyordu. Hastaların tekrar hamile kalma korkusu ve son doğumdaki ölüm korkusu anketler ile ölçüldü. Cinsel fonksiyonları değerlendirmek için Arizona cinsel deneyim skalası kullanıldı. Komplike gebelik ve doğumu olan ve olmayan kadınların cinsel fonksiyonlarını karşılaştırdık. Bulgular: Son doğum esnasında görülen ölüm korkusu ve tekrar hamile korkusu çalışma grubunda anlamlı olarak daha yüksek olduğu gözlendi (p = 0,002 ve p < 0,001, sırasıyla). Çalışma ve kontrol grubunda cinsel işlev bozukluğu gönüllülük oranı sırasıyla % 55,1 ve % 38,7 (p = 0,081) tespit edildi. Son doğum esnasında yaşanan ölüm korkusu cinsel işlev bozukluğu için önemli bir risk faktörü olarak bulunmuştur (odds oranı [OR] = 1,653; 95% CI = 1,131-2,415; p=0,009). Sonuç: Sonuç olarak, komplike gebelik ve doğum öyküsü olan kadınlarda cinsel işlev bozukluğu oranı sağlıklı gebelik ve doğum öyküsü olan kadınlarla neredeyse eşitti. Son doğum esnasında görülen ölüm korkusunun cinsel işlev bozukluğu için en önemli risk faktörü olduğu bulunmuştur.
Amaç: Bu çalışmanın amacı komplike gebelik ve doğumun cinsel fonksiyonlar üzerine olan etkilerini değerlendirmek ve cinsel fonksiyonları etkileyen olası risk faktörlerini belirlenmek. Yöntemler: Çalışma grubunu öyküsünde ağır preeklampsi, plasenta previa totalis, dekolman plasenta, post partum atoni öyküsü olan oluşturdu. Kontrol grubu yaş, parite, doğum şekli, meslek, gelir düzeyi ve eğitim durumu eşleşen kadınlardan oluşuyordu. Hastaların tekrar hamile kalma korkusu ve son doğumdaki ölüm korkusu anketler ile ölçüldü. Cinsel fonksiyonları değerlendirmek için Arizona cinsel deneyim skalası kullanıldı. Komplike gebelik ve doğumu olan ve olmayan kadınların cinsel fonksiyonlarını karşılaştırdık. Bulgular: Son doğum esnasında görülen ölüm korkusu ve tekrar hamile korkusu çalışma grubunda anlamlı olarak daha yüksek olduğu gözlendi (p = 0,002 ve p < 0,001, sırasıyla). Çalışma ve kontrol grubunda cinsel işlev bozukluğu gönüllülük oranı sırasıyla % 55,1 ve % 38,7 (p = 0,081) tespit edildi. Son doğum esnasında yaşanan ölüm korkusu cinsel işlev bozukluğu için önemli bir risk faktörü olarak bulunmuştur (odds oranı [OR] = 1,653; 95% CI = 1,131-2,415; p=0,009). Sonuç: Sonuç olarak, komplike gebelik ve doğum öyküsü olan kadınlarda cinsel işlev bozukluğu oranı sağlıklı gebelik ve doğum öyküsü olan kadınlarla neredeyse eşitti. Son doğum esnasında görülen ölüm korkusunun cinsel işlev bozukluğu için en önemli risk faktörü olduğu bulunmuştur.
Açıklama
Anahtar Kelimeler
Fear of death, Fear of getting pregnant again, Complicated pregnancy, Complicated delivery, Sexual dysfunction, Ölüm korkusu, Tekrar gebe kalma korkusu, Komplike gebelik, Komplike doğum, Cinsel işlev bozukluğu
Kaynak
Journal of Clinical and Experimental Investigations
WoS Q Değeri
Scopus Q Değeri
Cilt
4
Sayı
4
Künye
Özler, A., Evsen, M. S., Tan, P., Turgut, A., Başaranoğlu, S., Bez, Y. ve diğerleri. (2013). Long-term changes in sexual functions following complicated pregnancies and deliveries. Journal of Clinical and Experimental Investigations, 4(4), 429-435.