SINIFSAL AYRICALIK/EŞİTSİZLİK TEMELİNDE BİREYE AİT PEYZAJIN ÇERÇEVESİ

dc.contributor.authorÖzhancı, Esra
dc.contributor.authorKoç, Ahmet
dc.date.accessioned2025-03-08T18:28:39Z
dc.date.available2025-03-08T18:28:39Z
dc.date.issued2022
dc.departmentDicle Üniversitesi
dc.description.abstractToplumsal yapıyı regüle eden temel dinamikler geçmişten bugüne farklı güçle-rin elinde şekillenmiş, başlangıçta doğanın şekil verdiği toplumsal düzen gide-rek din, politika ve paranın hakimiyetine dayalı bir sınıfsal yapıya dönüşmüş-tür. Sınıfsallık; toprak sahibi-köylü sınıfı, beyaz tenli-siyah tenli, sermaye-işçi, soylu-köle ve zengin-fakir gibi çok çeşitli şekillerde ortaya çıkmış, insan popü-lasyonunun yoğun olduğu her ülke, bölge ve kentte farklı düzeylerde hissedilir hale gelmiştir. İkili kombinasyonların bir tarafı hep yüksek standartları temsil ederken diğer taraf son noktada açlığa ve ölümlere kadar varan zayıf toplumsal yapıyı temsil etmektedir. Sosyal ayrışma mekansal ayrışmayı da beraberinde getirmiş, ülkelerin ve toplumların alt ve üst kesimleri arasında yaşamsal me-kanlar açısından da uçurumlara neden olmuştur. Bu aşamada gözle görülebilir hale gelen sınıfsal ayrışma; kültürel peyzaj alanlarında bir yanda yokluk, azlık, yetersizlik veya sağlığa aykırılık diğer yanda optimal, aşırı veya ekolojik açıdan üstün gibi seviyelerde çeşitlenmektedir. Bu sınıfsallık makro ölçekte bölge ve ülkeler olarak ortaya çıkarken, mikro ölçekte kentsel desen içinde de gözlemle-nebilmektedir. Bu bağlamda çalışmada, Dünya Bankası verilerine göre dünya ülkelerinin kişi başına düşen milli gelirdeki yeri baz alınarak, zengin ve fakir ülkeler sıralamasında yer alan örnekler üzerinden kentsel kamusal alanlar, ko-nut çevreleri, eğitim birimleri, özel peyzaj alanları gibi kültürel peyzaj çevrele-rinde ortaya konan plan ve tasarımların niteliği analiz edilmiştir. Sonuç olarak, esasında global ve ulusal ölçekte gelir eşitsizliklerinin sosyal ayrışma ve bera-berinde getirdiği mekânsal ayrışmayı doğurduğu bir gerçek olarak karşımıza çıkmaktadır. Bu bağlamda mekânsal sınıflandırmanın alt katmanlarda bireyler üzerinde oluşturduğu, kabullenme, yetinme, kötü hissetme gibi yaşam boyu sürecek tüm olumsuz etkilerinin yanında, aynı zamanda kamusal hak eşitliği açısından da doğru anlaşılması gerekmektedir. En azından kamusal açık alanlar ve kentsel hizmetler ölçeğinde bireylere eşit koşullar sağlanma çabasında olunmalıdır.
dc.identifier.endpage350
dc.identifier.issn2757-7252
dc.identifier.issn2757-7244
dc.identifier.issue3
dc.identifier.startpage329
dc.identifier.urihttps://hdl.handle.net/11468/31354
dc.identifier.volume14
dc.language.isotr
dc.publisherİstanbul Aydın Üniversitesi
dc.relation.ispartofİstanbul Aydın Üniversitesi Sosyal Bilimler Dergisi
dc.relation.publicationcategoryMakale - Ulusal Hakemli Dergi - Kurum Öğretim Elemanı
dc.rightsinfo:eu-repo/semantics/openAccess
dc.snmzKA_DergiPark_21250205
dc.subjectToplumsal Sınıflar
dc.subjectSınıfsal Peyzaj
dc.subjectElit Peyzaj
dc.subjectMekânsal Sınıflandırma
dc.subjectMekânsal Farklılaşma.
dc.titleSINIFSAL AYRICALIK/EŞİTSİZLİK TEMELİNDE BİREYE AİT PEYZAJIN ÇERÇEVESİ
dc.typeArticle

Dosyalar