DergiPark Kayıtları Koleksiyonu

Bu koleksiyon için kalıcı URI

Güncel Gönderiler

Listeleniyor 1 - 20 / 1565
  • Öğe
    THE EFFECTS OF TRANSCUTANEOUS AURICULAR VAGUS NERVE STIMULATION ON NERVE CONDUCTION VELOCITY, GRIP STRENGTH, PAIN, AND UPPER EXTREMITY FUNCTIONALITY IN INDIVIDUALS WITH CARPAL TUNNEL SYNDROME
    (Türkiye Fizyoterapistler Derneği, 2024) Yıldız, Rıdvan; Özden, Ali Veysel
    Purpose: This study aims to investigate the effects of transcutaneous auricular vagus nerve stimulation (taVNS) on key parameters, including nerve conduction velocity, grip strength, pain, and upper extremity functionality in individuals with carpal tunnel syndrome (CTS). Methods: The study involved 51 patients (90 hands) diagnosed with carpal tunnel syndrome, comprising 12 males and 39 females, ranging in age from 18 to 58 years. Participants were divided into groups by random randomization method. Sensory branch conduction velocity of the median nerve was assessed via electromyography (EMG), hand grip strength was measured using a digital dynamometer, and pain intensity was quantified with a visual analog scale (VAS); additionally, upper extremity functionality was evaluated using the Upper Extremity Functional Index (UEFI) scale before and after the treatment. In the experimental group, in addition to the conventional physiotherapy program, 10 sessions of auricular vagus nerve stimulation were administered; for the sham and control groups, the conventional physiotherapy program alone was conducted over the course of 10 sessions. Results: The analysis revealed no statistically significant differences between the groups concerning variables such as body mass index (BMI), age, gender, educational background, and smoking status (p>0.05). However, within-group evaluations exhibited significant differences compared to baseline values in terms of nerve conduction velocity, pain perception, and upper extremity functionality, with no such difference observed in grip strength (p
  • Öğe
    E-LEARNING IN MATHEMATICS EDUCATION: A BIBLIOMETRIC ANALYSIS (2012-2022)
    (Anadolu University, 2024) Kaya, Deniz; Kutluca, Tamer
    This study aims to create a comprehensive bibliometric map of published scientific articles on e-learning in mathematics education (ME). We used Web of Science (WoS) database to analyzed 341 articles published by 1018 authors representing 79 countries between 2012 and 2022. In this context, we examined scientific articles in terms of scientific production, network analysis, trend topics, thematic change, and conceptual structure. Bibliometric analysis was performed in the study. According to findings, the number of published articles differ according to the years, but the number of citations is constantly increasing. Albano, and Dello Iacono are the most prolific authors. The most productive institutions are Salerno and Black Sea Technical Universities. China, USA, and Russia lead the countries of the corresponding authors. According to the network analysis, the journals of Computers & Education and Computers in Human Behavior form strong links. The most used keywords are students, technology, and mathematics. The pandemic, covid, reality, and process are trend topic titles. It determined that the best size reduction obtained in the conceptual analysis constituted approximately 31% of the total variability. We presented some suggestions based on the findings obtained at the end of the research.
  • Öğe
    REATMENT WITH ALCOHOL SEPTAL ABLATION IN A PATIENT WITH DYNAMIC LEFT VENTRICULE OBSTRUCTION DUE TO SIGMOID SHAPED SEPTUM
    (Ankara Yıldırım Beyazıt Üniversitesi Yenimahalle Eğitim ve Araştırma Hastanesi, 2016) #DEĞER!; Kalkan, yüksel
    Sigmoid shaped septum is not a common cause of left ventricle dynamic obstruction. The treatment of symptomatic patients in this patient group is not clear yet. We describe a case with LVOT obstruction due to sigmoid-shaped septum, in which alcohol septal ablation improved LVOT gradient and relieved her clinical symptoms. Dr. Gülhan Yüksel KALKAN Dr. Zafer ELBASAN Dr. Osman KULOĞLU Dr. Mustafa GÜR Dr. Murat ÇAYLI
  • Öğe
    Voleybol Antrenörlerinin Narsist Kişilik Özellikleri ile Öz-Yeterlik Düzeyleri Arasındaki İlişkinin İncelenmesi
    (Selçuk Üniversitesi, 2024) Akyüz, Onur
    Bu araştırmanın amacı voleybol antrenörlerinin narsistik kişilik özelliklerini ve öz-yeterlik düzeylerini farklı değişkenler açısından incelemek ve bu iki değişken arasındaki ilişkiyi belirlemektir. Araştırmanın örneklem grubunu 71'i kadın, 206'sı erkek olmak üzere toplam 277 voleybol antrenörü oluşturmuştur. Araştırmada tarama modeli kullanılmıştır. Veri toplama aracı olarak Narsistik Kişilik Envanteri ve Koç Yetkinlik Ölçeği-II ile Kişisel Bilgi Formu kullanılmıştır. Araştırma sonucunda elde edilen veriler SPSS.22 paket programında analiz edilmiştir. Verilerin analizi sürecinde narsistik kişilik özelliği ile öz-yeterlik arasındaki ilişkiyi incelemek amacıyla betimsel istatistikler, ikili grup karşılaştırmalarında bağımsız gruplar için t-testi, çoklu grupların karşılaştırılmasında tek yönlü varyans ANOVA analizi ve Pearson korelasyon testi uygulanmıştır. seviye. Ayrıca gruplar arasındaki farkın yönünü belirlemek için Post-Hoc testleri kullanıldı. Araştırmanın bulgularına göre voleybol antrenörlerinin narsistik kişilik özelliklerinin ve öz yeterlilik düzeylerinin orta düzeyin üzerinde olduğu tespit edilmiştir. Voleybol antrenörlerinin narsistik kişilik özelliklerinin cinsiyet, eğitim durumu, antrenörlük yılı ve antrenörlük kategorisi değişkenlerine göre farklılık göstermediği görülmüştür. Voleybol antrenörlerinin öz yeterlilik düzeylerinin cinsiyet, eğitim durumu, antrenörlük yılı ve antrenörlük kategorisi değişkenlerine göre farklılık göstermediği görülmüştür. Sonuç olarak voleybol antrenörlerinin narsistik kişilik özellikleri ile öz yeterlik düzeyleri arasında zayıf ve pozitif bir ilişkinin olduğu tespit edilmiştir.
  • Öğe
    Yolo-v7 Nesne Tespiti ile Çilek Hasat Verimliliğinin Artırılması
    (Fırat University, 2023) Nergiz, Mehmet
    A vitamini ve karotenoidler açısından zengin olan çilek meyveleri, sağlıklı epitel dokularını korur ve büyümeyi destekleyici faydalar sunar. Çileklerin yoğun ekimi ve hızlı olgunlaşması, bu meyveyi erken hasada duyarlı hale getirerek, çiftçiler için çürük hasat elde etmeye ve mali kayıplara yol açar. Bu durum, çilek gelişimini izlemek ve meyvelerin büyüme aşamalarını doğru bir şekilde belirlemek için otomatik bir algılama yöntemine olan ihtiyacı arttırmaktadır. Bu zorluğun üstesinden gelmek için, bu araştırmada Mısır'ın Giza kentindeki Tarımsal Araştırma Merkezi'ndeki bir serada çekilen 247 görüntüden oluşan Strawberry-DS adlı bir veri seti kullanılmıştır. Veri kümesinin görüntüleri, üstten ve açılı perspektifler dâhil olmak üzere çeşitli bakış açılarını kapsayacak şekilde altı farklı büyüme aşamasını içermektedir: "yeşil", "kırmızı", "beyaz", "dönüşüm", "erken-dönüşüm" ve "geç-dönüşüm". Bu çalışma, farklı büyüme evrelerindeki çileklerin tanınmasını ve sınıflandırılmasını tespit etmek için Yolo-v7 nesne tespiti yöntemini kullanmaktadır. Büyüme aşamaları için elde edilen mAP@.5 değerleri şu şekildedir: "yeşil" için 0,37, "beyaz" için 0,335, "erken-dönüşüm" için 0,505, "dönüşüm" için 1,0, "geç-dönüşüm" için 0,337 ve "kırmızı" için 0,804. Tüm sınıflardaki kapsamlı performans sonuçları ise şu şekildedir: 0,792'de kesinlik, 0,575'te hatırlama, 0,558'de mAP@.5 ve 0,46'da mAP@.5:.95. Özellikle, bu sonuçlar, dengesiz etiket dağılımları ve meyvelerin gelişim evrelerinin etiketlerinin net olmaması gibi etiketleri de içeren bir veri seti ile eğitilip test edilmesine rağmen, hem performans değerlendirmesi hem de görsel değerlendirme açısından önerilen araştırmanın etkinliğini göstermektedir. Bu araştırma makalesi, gerçek zamanlı senaryolarda çalışırken bile çileklerin makul ve güvenilir bir şekilde tespit edilmesi gibi avantajlar sağlamakta ve bu da işçilik maliyetlerinde azalmayı sağlamaktadır.
  • Öğe
    NEOLİBERAL KÜRESELLEŞME VE ÜNİVERSİTE
    (Türk Tabipleri Birliği, 2010) Yıldız, Naciye
    Günümüz toplumları ekonomik, sosyal, siyasal ve kültürel alanlarda önemli değişiklikler yaşamaktadır. Yaklaşık otuz yıldır uygulanan yeni liberal ekonomik politikalar yaşamın bütün alanlarını ticarileşmeye zorlamaktadır. Bilginin dağıtımı ve üretimi yetkisine, tekeline sahip olan üniversiteler de bu ticarileşme baskısı ile karşı karşıyadır. Özel üniversitelerin kurulması, kamu üniversitelerinin paralı hale gelmesi, üniversite öğrenim sistemi içindeki ders ve araştırma programlarının ticarete uygun meta formuna dönüştürülmeleri, üniversite-sanayi işbirliği, teknoparklar gibi uygulamalar bu baskının sonuçları olarak giderek yaygınlaşmakta ve yerleşikleşmektedir.
  • Öğe
    PneumoNet: Automated Detection of Pneumonia using Deep Neural Networks from Chest X-Ray Images
    (Fırat Üniversitesi, 2024) Kadiroğlu, Zehra; Deniz, Erkan; Kayaoğlu, Mazhar; Güldemir, Hanifi; Şenyiğit, Abdurrahman; Şengür, Abdülkadir
    Pneumonia is a dangerous disease that causes severe inflammation of the air sacs in the lungs. It is one of the infectious diseases with high morbidity and mortality in all age groups worldwide. Chest X-ray (CXR) is a diagnostic and imaging modality widely used in diagnosing pneumonia due to its low dose of ionizing radiation, low cost, and easy accessibility. Many deep learning methods have been proposed in various medical applications to assist clinicians in detecting and diagnosing pneumonia from CXR images. We have proposed a novel PneumoNet using a convolutional neural network (CNN) to detect pneumonia using CXR images accurately. Transformer-based deep learning methods, which have yielded high performance in natural language processing (NLP) problems, have recently attracted the attention of researchers. In this work, we have compared our results obtained using the CNN model with transformer-based architectures. These transformer architectures are vision transformer (ViT), gated multilayer perceptron (gMLP), MLP-mixer, and FNet. In this study, we have used the healthy and pneumonia CXR images from public and private databases to develop the model. Our developed PneumoNet model has yielded the highest accuracy of 96.50% and 94.29% for private and public databases, respectively, in detecting pneumonia accurately from healthy subjects.
  • Öğe
    Detection of Pneumonia Using A Hybrid Approach Consisting of MobileNetV2 and Squeeze-and-Excitation Network
    (Bingol University, 2024) Fırat, Hüseyin; Üzen, Hüseyin
    Pneumonia is a global health concern, responsible for a significant number of deaths. Its diagnostic challenge arises from visual similarities it shares with various respiratory diseases, such as tuberculosis, complicating accurate identification. Furthermore, the variability in acquiring and processing chest X-ray (CXR) images can impact image quality, posing a hurdle for dependable algorithm development. To address this, resilient data-centric algorithms, trained on comprehensive datasets and validated through diverse imaging methods and radiology expertise, are imperative. This study presents a deep learning approach designed to distinguish between normal and pneumonia cases. The model, a hybrid of MobileNetV2 and the Squeeze-and-Excitation (SE) block, aims to reduce learnable parameters while enhancing feature extraction and classification. Integration of the SE block enhances classification performance, despite a slight parameter increase. The model was trained and tested on a dataset of 5856 CXR images from Kaggle's medical imaging challenge. Results demonstrated the model's exceptional performance, achieving an accuracy of 98.81%, precision of 98.79%, recall rate of 98.24%, and F1-score of 98.51%. Comparative analysis with various Convolutional neural network-based pre-trained models and recent literature studies confirmed its superiority, solidifying its potential as a robust tool for pneumonia detection, thus addressing a critical healthcare need.
  • Öğe
    Şii Teo-Politik Söylemin Zemini Olarak İmamet (Teori-Pratik)
    (Habip DEMİR, 2019) Bozan, Metin
    Şia’da imamet, bir inanç esası olmasının yanı sıra bizzat günlük yaşama yansıyan bir politik söyleme sahiptir. Bu nedenle ilgi odağı olmuştur. Söz konusu ilgi sadece tarihsel ve nazari bir inanış biçimi açısından değil; aksine günümüz İran siyasetinin teolojik arka planını oluşturması açısından da önemlidir. Zira günümüz İran siyasetinin teorik çerçevesinin imamet nazariyesi ile ilişkili olduğu bilinen bir husustur. İşte bu çalışmada Şii imamet nazariyesinin siyasi veçhesi ele alınacak; imamlara yüklenilen siyasi misyon ile bu misyonun imamların tarihsel gerçekliği ile ne derece uyumlu olduğu irdelenecektir.
  • Öğe
    Antimicrobial and Antioxidant Activities of Different Extracts of Helichrysum arenarium subsp. (L.) Moench aucheri
    (Fırat University, 2023) Eren, Ayşe; İnci, Şule; Saleh, Kochar Kh.; Kırbağ, Sevda; Güven, Kemal
    Helichrysum arenarium (L.) Moench subsp. aucheri is a herbaceous perennial herb belonging to the Asteraceae. This plant has biological activities such as antibacterial, antiviral, anti-inflammatory, antifungal, antiproliferative, antioxidant, and antiradical. In this study, antimicrobial and antioxidant activities of methanol and ethanol extracts of aerial parts of H. arenarium subsp. aucheri were investigated. To determine the antimicrobial activity pathogenic microorganisms Escherichia coli, Pseudomonas aeruginosa, Klebsiella pneumoniae, Staphylococcus aureus, Bacillus megaterium, Candida glabrata, Candida albicans and Trichophyton sp. Antioxidant activity was determined with total antioxidant value (TAS), total oxidant value (TOS) and 2.2-diphenyl-1-picrylhydrazil (DPPH) radical scavenging capacity. In the results obtained, it was determined that the methanol extract had an antimicrobial effect (9.3 mm) only against C. albicans. It was found that the ethanol extract showed antimicrobial activity at different rates (8.8-20.4 mm) against S. aureus, B. megaterium, C. glabrata, C. albicans and Trichophyton sp. The TAS value of the methanol extract was 3.00 mmol, and the TAS value of the ethanol extract was 3.15 mmol. The TOS value of the methanol extract of the same species was calculated as 6.81 µmol, and the TOS value of the ethanol extract was calculated as 12.64 µmol. The DPPH radical scavenging effects of extracts of goldengrass was found to increase depend on concentrations.
  • Öğe
    İnşaat Güneş Enerjisi Santrallerinin Akıllı Şebekelere Entegrasyonu
    (Nobel Bilim ve Araştırma Merkezi Limited, 2017) Aslan, Emrah; Beşli, Nurettin; Gümüşçü, Abdulkadir
    Teknoloji ve sanayinin gelişmesiyle artan enerji ihtiyacı ve fosil yakıtların sınırlı olması insanları enerji konusunda yeni arayışlara yönlendirmiştir. Enerjiyi daha verimli ve akıllıca kullanmak için çeşitli çalışmalar üzerinde durulmaktadır. Bu kapsamda yenilenebilir enerji kaynakları ve akıllı şebekeler üzerinde yapılan çalışmalar önem kazanmıştır. Akıllı şebekeler genel olarak üretici ve tüketici arasında elektronik iletişim sağlayarak üretim, iletim, dağıtım, talep, fiyatlandırma ve hava tahminleri gibi verileri kontrol eden sistemlerdir. Yenilenebilir enerji sistemleri kullanılarak enerji üretimi gittikçe artmaktadır. Yenilenebilir enerji kaynaklarının sürekli olmayışı bu kaynaklar için en büyük dezavantajdır. Güneş enerji santrallerinin akıllı şebekelere entegrasyonu yapılarak gün içerisinde üretilen enerjinin en verimli şekilde şebekeye aktarılması sağlanabilmektedir. Bu çalışmada tüketici dağıtım firmasına bir sonraki gün gerekli enerji talebini network üzerinden iletilebilecektir. Dağıtım firmaları ise mevcut olan güneş enerji santrallerinin meteoroloji verilerini kullanaraktan sonraki günün üretilecek enerji miktarını hesaplayabilecektir. Ve talep edilen enerji miktarı üzerinden eksik kalan enerji miktarını ise diğer kaynaklardan üretilerek dağıtım hattına verecektir. Bu sayede günlük enerji ihtiyacı oranında üretim yapılacaktır. Böylece fosil yakıt tüketimi azaltılacaktır. Çalışmamızda akıllı şebekelerin güneş enerji santrallerinin dezavantajlarını nasıl giderilebileceğine yönelik çözümler sunulacaktır.
  • Öğe
    Equisetum arvense Ekstraktlarının Antimikrobiyal ve Antioksidan Etkileri
    (Fırat Üniversitesi, 2024) Eren, Ayşe; İnci, Şule; Kırbağ, Sevda
    Atkuyruğu olarak bilinen Equisetum arvense L. geleneksel tıpta kullanılan tıbbi bir bitkidir. Özellikle; kanama, antiseptik, antiinflamatuar, üretrit, sarılık ve hepatit tedavisinde kullanılır. Çalışmada E. arvense'nin farklı solventlerinden elde edilen ekstraktların antimikrobiyal ve antioksidan aktiviteleri araştırılmıştır. E. arvense ekstraktlarının antimikrobiyal aktivitesi disk difüzyon yöntemi kullanılarak tespit edilmiştir. Antimikrobiyal aktivite patojenik mikroorganizmalar Staphylococcus aureus, Klebsiella pneumoniae, Escherichia coli, Bacillus megaterium, Candida albicans ve Candida glabrata kullanılarak belirlendi. Elde edilen sonuçlarda E. arvense’nin 500 µg konsantrasonda etanol ekstraktının farklı oranlarda (14,3-28,0) antimikrobiyal aktivite gösterdiği belirlendi. Etanol ekstraktı aynı konsantrasyonda Candida glabrata'ya (28,0 mm) karşı en yüksek antimikrobiyal aktivite göstermiştir. Kloroform ekstraktının kullanılan mikroorganizmalara karşı antimikrobiyal aktivite gösterdiği (7,3-10,6 mm) tespit edilmiştir. E. arvense'nin toprak üstü kısımlarının metanol ekstraktının farklı konsantrasyonlarındaki antioksidan aktivitesi, 2,2-diphenyl-1-picrilhydrazyl radikal temizleme kapasitesi yöntemine göre tespit edilmiştir. Metanol ekstraktının en yüksek radikal temizleme kapasitesi 10mg/mL (%91,5) konsantrasyonda görülmüştür. E. arvense’nin metanol ekstraktının IC50 değeri 3,13 mg/mL olarak hesaplandı.
  • Öğe
    Diyarbakır’da 15-49 Yaş Kadınların Bebek Bakımıyla İlgili Geleneksel Uygulamaları
    (T.C. Sağlık Bakanlığı Ankara Şehir Hastanesi, 2017) Yiğitalp, Gülhan; Gümüş, Funda
    Amaç: Çalışma 15-49 yaş ve en az bir çocuğu olan kadınların doğum sonrası bebek bakımına yönelik başvurdukları geleneksel uygulamaları belirlemek amacıyla planlanmıştır.Gereç ve Yöntemler: Tanımlayıcı türde olan bu araştırmanın evrenini Diyarbakır merkeze bağlı 11 Aile Sağlığı Merkezine Mart-Mayıs 2015 tarihleri arasında herhangi bir nedenle başvuran 15-49 yaş grubu en az bir çocuğu olan kadınlar oluşturmuştur. Örneklem seçimine gidilmemiş araştırmayı kabul eden 437 kadınla yüz yüze görüşülerek veriler toplanmıştır. Verilerin analizinde SPSS 15.0 istatistik paket programı kullanılmıştır. Yüzdelik dağılımlar ve ortalamalar hesaplanmış, değişkenler arasındaki ilişkiyi değerlendirmek için ki-kare testi kullanılmış, p<0.05 anlamlı kabul edilmiştir.Bulgular: Araştırmaya katılan kadınların yaş ortancası 32.0±7.7 yıldır. Kadınların %50.8’i sarılık olmasın diye bebeğin yüzüne sarı yazma örttüğünü, %11.9’u sarılık olduğunda bebeğin topuğunu jiletleyip kanını akıttığını belirtmişlerdir. Araştırmaya katılan kadınların %52.6’sı nazar değmesin diye mavi boncuk veya nazar boncuğu taktığını, %35.7’si düşen göbek kordonu okul, cami, hastane gibi yerlerin bahçesine gömdüklerini, %32.5’i göbek kordonu düşünceye kadar banyo yaptırmadıklarını söylemişlerdir. Kadınların %27.5’i bebeğe ilk besin olarak şekerli su verdiklerini, %10.5’i bebeğe ilk sütü (kolostrum) vermedikleri, %25.2’si bebeğin ağzında pamukçuk olduğunda soda sürdüklerini, %54.5’i bebeğin kolları, bacakları eğri olmasın diye bebeği kundakladıklarını, %38.9’u bebeğin kırkı çıkana kadar tırnaklarını kesmediklerini, %29.5’i bebeğin memelerini ovarak sütünün dışarı çıkmasını sağladıklarını, %11.7’si bebeği ter kokmasın, pişik ve isilik olmasın diye tuzladıklarını, belirtmişlerdir. Kadının eğitim ve gelir durumuyla, bebeğe bazı geleneksel uygulamalar yapma arasında anlamlı ilişki bulunmuştur (p<0.05).Sonuç: Araştırma bölgemizde zararlı olmayan uygulamaların yanı sıra sağlığa zararlı geleneksel inanç ve uygulamaların da önemli boyutta olduğu tespit edildi. Eğitim ve gelir düzeyi düşük olan kadınların geleneksel uygulama yapma oranının daha yüksek olduğu görüldü. Daha kaliteli sağlık hizmeti sunabilmek ve halkın eğitim gereksinimi boyutunu ortaya çıkarabilmek için daha kapsamlı çalışmalara ihtiyaç vardır.
  • Öğe
    The Effect of Experiential Marketing On Customer Satisfaction Index: A Research On IKEA
    (Beta İlim Derneği, 2022) Yıldırım, Yusuf Ozan; Bakır, Nurettin Ozan
    The increasing development in last years has brought consumer diversity and has changed the marketing from traditional to “Marketing 4.0”. Because of the diversity of consumers caused to evolve diversity of perceptions, firms have begun to prefer to be customer oriented. Thus, the importance of customer experience and experiential marketing has increased tremendously. The main purpose of this research is; determining the effect of experiential marketing on customer satisfaction index and which of the experiential modules is more effective on the elements of customer satisfaction index. Accordingly, the developed research model was tested on the IKEA which was determined to be compatible with experiential marketing modules. In the survey conducted with IKEA customers, a total of 348 data were obtained and structural equation modeling was applied to the data. As a result, according to the regression findings obtained after structural modeling, it has been determined that experiential marketing is generally effective on customer satisfaction index. When the effects of the experiential modules on the customer satisfaction index elements are examined, it is seen that the effect of the sense module is dominant on customer expectations and perceived value and the effect of think module is dominant on the perceived quality.
  • Öğe
    Ahmediler’de Şii Söylem: “Muharrem Ayı ve Hz. Hüseyin’in Yüce Konumu” İsimli Cuma Hutbesi Örneği
    (Habip DEMİR, 2022) Küçüköner, Halide Rumeysa
    Hint coğrafyasında, İslâm çeşitli değişim ve dönüşümler geçirerek tarih sahnesindeki varlığını devam ettirmiş; farklı din söylemlerini sentezleyen pek çok yeni dini yapılanma ortaya çıkmıştır. Bu bağlamda Hint İslâm anlayışında, bazı Sünnî ve Şiî topluluklar metodik anlamda birbirleriyle yakınlaşmışlardır. Kimi Şiî topluluklar içerisinde, Sünnî gelenekle ilişkilendirilebilecek özellikler, kimi Sünnî topluluk içerisinde ise Şîa’yla ilişkilendirilebilecek nitelikler görülmeye başlanmıştır. Bu türden özelliklerin görüldüğü Müslüman topluluklardan birisi de Sünnî gelenek içerisinden çıkan Ahmedîlik’tir. Ahmedîlik içerisindeki Şiî geleneğin izleri, kurucusu Mirza Gulam Ahmed’in kurtarıcılık ve mesiyanik nübüvvet şeklindeki dinî iddialarından itibaren görülmektedir. Mirza Gulam Ahmed’den sonra da Ahmedîlerin dinî ve kurumsal anlayışlarında da yine Şiî düşüncenin izleri belirgin şekilde devam ettirilmiştir. Bu makalede de Mirza Mesrur Ahmed’in “Muharrem ve Hz. Hüseyin’in Yüce Konumu” isimli Cuma Hutbesi özelinde Ahmedîlerin erken dönemde vuku bulan hilâfet tartışmalarına dair bakış açıları ve Şiî tarihin önemli isimleri ele alınacaktır. Mirza Mesrur Ahmed’in söz konusu hutbesinin tarafımızca tercüme edilen ve dipnotlarda çeşitli ilavelerin yapıldığı bir nüshası da çalışmanın sonuna eklenecektir.
  • Öğe
    The Effects of Type II Diabetes Mellitus on Renal Parameters with Hypertensive Patients: Comparative Study
    (Aile Hekimliği Akademisi Derneği, 2017) Aslanhan, Hamza; Yılmaz, Ahmet
    Objective: Hypertension and diabetes mellitus are two groups of diseases common in society and increase the morbidity and mortality by affecting many systems. The aim of this study is to research renal functions of patients diagnosed with hypertension and type 2 diabetes mellitus in addition to hypertension and to evaluate by comparing the effects of these diseases on kidney.  Method: The 85 hypertension patients and 85 diabetes mellitus and hypertension patients, totally 170 patients, between 35-70 ages involved in this study by retrospectively screening the archive files of internal medicine and diabetes outpatient clinics. Clinical findings and demographic features have been noted by screening the patient files in both groups. Results: The rate of albuminuria was significantly higher in diabetes mellitus and hypertension group (30.6%) than hypertension group (16.5%) (p=0.047). In terms of the prevalence of cases whose glomerular filtration rate <60mL/min/1.73m2, there was no significant difference between HT group (2.4%) and diabetes mellitus and hypertension group (5.9%), (p=0.44).  Conclusion: Type 2 diabetes mellitus; increases albuminuria in patients with hypertension. This situation may be predictor of rapid progression to renal failure.Amaç: Diabetes mellitus ve hipertansiyon, toplumda yaygın olarak görülen iki hastalık grubu olup bir çok sistemi etkileyerek, mortalite ve morbiditeyi arttırmaktadır. Bu çalışmanın amacı, hipertansiyon ile hipertansiyona ek olarak Tip 2 diabetes mellitus tanısı olan hastaların, renal fonksiyonlarının incelenmesi ve bu hastalıkların böbrek üzerindeki etkilerinin karşılaştırılarak değerlendirilmesidir. Yöntem: Çalışmaya, İstanbul Eğitim Araştırma Hastanesi dahiliye ve diyabet polikliniklerinde ayaktan takip edilen, 35-70 yaşları arasında 85 hipertansiyon, 85 Tip 2 diabetes mellitus ve hipertansiyon tanılı, toplam 170 adet hasta arşiv dosyaları retrospektif olarak taranarak dahil edildi. Her iki gruptan, klinik bulgular ve demografik özellikler taranarak kayıt edildi. Bulgular: Tip 2 diabetes mellitus ve hipertansiyon grubunda, albüminüri oranı (%30,6), hipertansiyon grubundan (%16,5) anlamlı olarak daha yüksekti (p=0,047). Glomerüler filtrasyon hızı <60 mL/dk/1,73m2 olanların oranı açısından hipertansiyon grubu ile (% 2,4) Tip 2 diabetes mellitus ve hipertansiyon grubu (%5,9) arasında anlamlı farklılık yoktu (p=0,44). Sonuç: Tip 2 diabetes mellitus; hipertansiyon hastalarında albüminüriyi arttırmaktadır. Bu durum, böbrek yetmezliğine hızlı gidişin bir görüntüsü olabilir.
  • Öğe
    New Parasitoids Records of Eulecanium rugulosum (Archangelskaya, 1937) (Hemiptera: Sternorrhyncha: Coccoidea: Coccidae) for Diyarbakır
    (Türkiye Biyolojik Mücadele Derneği, 2019) Bolu, Halil
    This study was carried out in Diyarbakır, Turkey in 2014 on parasitoids of the coccid, Eulecanium rugulosum (Archangelskaya, 1937) (Hemiptera: Sternorrhyncha: Coccoidea: Coccidae), infesting the pistachio tree, Pistacia vera Linnaeus (Sapindales: Anacardiaceae). During this study, three parasitoid species, Blastothrix brittanica Girault 1917, Blastothrix longipennis Howard, 1881 and Blastothrix sericea Dalman, 1820 (Hymenoptera: Encyrtidae: Encyrtinae), were collected. These are the first reports from Diyarbakır of the association between these parasitoids and E. rugulosum.
  • Öğe
    BİYOFİLİK TASARIMIN AKADEMİK DEĞERLENDİRMESİ
    (Kahramanmaras Sutcu Imam University, 2023) Özğan, Ali Osman; Aluçlu, İclal
    Biyofilik tasarım, insanların sağlıklı ve huzurlu yaşamı için doğal çevreyi, bitki ve yeşil alanların kullanımını, organik formların ve doğal malzemelerin tercihini önermektedir. Biyofilik tasarım hakkında yapılan akademik çalışmalara ülkelerin katkısı ve ülkeler arası işbirliği nedir soruları ile bu konu hakkında ülkelerin araştırma ve işbirliği potansiyelleri belirlenmesi amaçlanmaktadır. Biyofilik tasarımla ilgili yapılan akademik yayınların yıllara göre dağılımı, makale ortalama yaşı ve yıllık büyüme oranı nedir sorusu ile konunun güncelliği araştırılacaktır. Bu sorulara cevap bulmak için biyofilik tasarım konusunda yapılan makaleler bibliyometrik analiz yöntemi kullanılarak incelenmektedir. Bibliyometrik analiz için akademik çalışmalarda yaygın olarak kullanılan Web of Science veri tabanı seçilmiştir. Bibliyometrik analiz yöntemi ile biyofilik tasarımı içeren akademik araştırmaların coğrafi dağılımı, bu alanda öne çıkan ülkeleri, dünya genelindeki ilgi düzeyini ve yayılma eğilimi analiz edilmektedir. Biyofilik tasarım konusunda Web of Science’de taranan 2006-2023 yılları arasında 184 dergide yayınlanan 346 makale değerlendirilmiştir. Yapılan analiz sonucunda biyofilik tasarımla ilgili akademik yayın sayısında yıllık büyüme oranının % 24.41olduğu görülmektedir. Biyofilik tasarım konusunda makale ortalama yaşı 3.57 olarak bulunmuştur. Biyofilik tasarım konusu, akademik çevrelerde ve araştırmacılar arasında yıllara göre artan bir ilgi göstermektedir; bu durum, konunun günümüzdeki önemini vurgulamaktadır. Biyofilik tasarım konusunda yayınlanan akademik çalışma sayısına göre büyükten küçüğe Amerika, Avustralya, İngiltere, Kanada, Çin, İtalya, Kore, Portekiz, Mısır, Polonya, Türkiye, İsveç, İspanya, Belçika, Almanya, İran, Japonya, Litvanya, Hindistan ve diğer ülkeler şeklinde sıralanmaktadır. Biyofilik tasarım konusunda 42 ülke içerisinde yayınlanan araştırmalar değerlendirildiğinde Türkiye 8 makale ile 11. sırada yer almaktadır. Ayrıca, araştırmacılar arası işbirliği ile gerçekleştirilen çalışmaların oluşturduğu işbirliği ağı üretilmektedir.
  • Öğe
    Alerjik rinit ve irritabl bağırsak sendromu hastalarında probiyotik takviyesinin hastane yatış sıklığı ve inflamatuar belirteçler üzerine etkisi
    (DNT Ortadoğu Yayıncılık A.Ş., 2024) Haznedar, Berzan; Kozan, Günay; Ebik, Berat
    Amaç: Bu çalışma, tekrarlayan alerjik rinit (AR) ve irritabl bağırsak sendromu (IBS) olan hastalarda kısa süreli (3-6 ay) probiyotik kullanımının etkisini, özellikle inflamasyon indekslerindeki değişikliklere odaklanarak incelemeyi amaçlamıştır. Gereç ve Yöntemler: Bu retrospektif çalışmaya 2020-2021 yılları arasında IBS ve AR tanısı almış ve 3-6 ay süreyle probiyotik takviyesi kullanan hastalar dahil edildi. Demografik özellikler, sistemik inflamasyon indeksi (SII), nötrofil-lenfosit oranı (NLR) ve trombosit-lenfosit oranı (PLR) gibi klinik veriler ile probiyotik kullanımı öncesi ve sonrası hemogram sonuçları ve AR ile ilişkili başvuru sayıları toplandı. Probiyotik müdahalesi, probiyotik içermeyen standart IBS tedavisi alan kontrol grubu ile karşılaştırıldı. Bulgular: Değerlendirilen 135 hasta arasında, probiyotik tedavisi alan grupta kontrol grubuna kıyasla AR ile ilişkili hastane başvuru sıklığında anlamlı bir azalma gözlendi (p
  • Öğe
    Bilgisayar Teknolojileri Bölümü Öğrencilerinin Bilişim Becerilerinin Öğrenci ve İşveren Açısından İncelenmesi (Diyarbakır İli Örneği)
    (Fırat University, 2020) Bahçeci, Ferhat; Özğan, Ömer; Gedikpınar, Mehmet
    Bu araştırmada, Meslek Yüksekokulları Bilgisayar Teknolojileri Bölümünde öğrenim gören/mezun öğrencilerin bilişim becerileri yeterlilik düzeyi öğrenci ve sektör bağlamında değerlendirilmiştir. Araştırmanın evrenini; Bilgisayar Teknolojileri Bölümü, Bilgisayar Programcılığı programında öğrenim gören öğrenciler (N=630) ve öğrencilerin staj çalışmalarını tamamladıkları kurum veya iş yerleri oluşturmuştur. Çalışma örneklemini ise, Diyarbakır İli, 2016-2017 eğitim-öğretim yılında Dicle Üniversitesi bünyesinde Bilgisayar Teknolojileri Bölümünde bulunan 4 Meslek Yüksekokulu 2. Sınıf öğrencileri (n= 280) ile öğrencilerin staj çalışmalarını yaptıkları kurum veya iş yerlerindeki yöneticiler (n= 60) oluşturmuştur. Uygulanan anketlerin güvenirlik derecesi, öğrenci anketi, işveren anketi, sırasıyla ?=0.869 ve ?=0,803 elde edilmiştir. Araştırma bulgularına göre; öğrenci ve yönetici görüşleri arasında, öğrencilerin bilişim teknolojileri kullanabilme becerileri açısından anlamlı bir farklılık olmadığı incelenmiştir. Hem yöneticiler hem de öğrenciler ile yapılan görüşme ve değerlendirmeler sonucunda “sektörün ihtiyaçlarını karşılama konusunda bilgisayar teknolojileri kullanım becerilerinin Kısmen Yeterli”   olduğu anlaşılmıştır.