DİYARBAKIR VİLAYETİ’NDE ÂSÂR-I ATÎKA BİLİNCİNİN GELİŞİMİ: MÜZE-İ HÜMÂYÛN FAHRÎ MEMURU NATIK EFENDİ VE FAALİYETLERİ

dc.contributor.authorAsan, Hakan
dc.date.accessioned2024-04-24T19:13:15Z
dc.date.available2024-04-24T19:13:15Z
dc.date.issued2022
dc.departmentDicle Üniversitesien_US
dc.description.abstractOsmanlı Devleti, kültürel yönden farklı birçok medeniyete ev sahipliği yapmış ve hem nitelik, hem de nicelik bakımından zengin topraklar üzerinde hâkimiyet sürdürmüştür. Osmanlı Devleti’nde âsâr-ı atîka konusunda başlangıçta kanunname ve fıkıh usullerine göre bir yol izlenmiş olsa da zamanla uygulanan nizamnameler sonucunda ilerleme sağlanmış ve müzecilik ile eski eser bilincinin gelişimine katkı sağlanmıştır. Modern anlamda müzeciliğin temeli Sultan Abdülmecit döneminde Fethi Ahmet Paşa’nın çabalarıyla atılmıştır. Bununla birlikte II. Abdülhamit dönemi ve Osman Hamdi Bey’in Müze-i Hümâyûn müdürlüğü sürecinde ise köklü hukuksal ve kurumsal düzenlemeler gerçekleştirilmiştir. Bunun üzerine Osmanlı merkezinde oluşan âsâr-ı atîka bilinci kısa bir sürede taşraya yansımıştır. Bu çalışma mahallî görevlilerin yanı sıra özellikle Diyarbakır Müze-i Hümâyûn Fahrî Memuru Natık Efendi’nin tutumu bağlamında Osmanlı taşrasında eski eser bilincinin gelişimini tespit etmek amacıyla kaleme alınmıştır. Ayrıca XIX. yüzyılın son ve XX. yüzyılın ilk yıllarını kapsamaktadır. Söz konusu süreçte ve belirtilen maksat doğrultusunda Diyarbakır Vilayeti’nde âsâr-ı atîka bilincinin gelişimi konusunda genel bir değerlendirme yapılmış ve Diyarbakır Müze-i Hümâyûn Fahrî Memuru Natık Efendi’nin faaliyetleri de derinlemesine irdelenmiştir. Buna göre; Diyarbakır’da âsâr-ı atîka bilincinin nasıl ortaya çıktığı, merkezde uygulanan eski eser politikalarının Diyarbakır’a nasıl yansıdığı, hangi süreçlerden geçildiği ve nasıl bir yol izlendiği, Natık Efendi’nin eski eser alanındaki konumu ve Diyarbakır’daki faaliyetleri ele alınmıştır. Bilahire Diyarbakır’dan Müze-i Hümâyûn’a hangi tür eserlerin nakledildiği ve bunların da nasıl korunduğuna yönelik çabalar değerlendirilmiştir. Söz konusu sorulara cevap bulabilmek için Osmanlı Devleti’nin o dönem içerisinde tutmuş olduğu ve bugün Osmanlı arşivlerinde bulunan belgeler ile dönemin basını ve salnameler üzerinden süreç izlenmiştir. Bununla birlikte söz konusu ve sonraki dönemlerde kaleme alınmış eserlere de başvurulmuştur.en_US
dc.identifier.doi10.33431/belgi.1106797
dc.identifier.endpage429en_US
dc.identifier.issn2146-4456
dc.identifier.issue24en_US
dc.identifier.startpage399en_US
dc.identifier.trdizinid1137424
dc.identifier.urihttps://doi.org/10.33431/belgi.1106797
dc.identifier.urihttps://search.trdizin.gov.tr/yayin/detay/1137424
dc.identifier.urihttps://hdl.handle.net/11468/28489
dc.identifier.volume0en_US
dc.indekslendigikaynakTR-Dizin
dc.language.isotren_US
dc.relation.ispartofBELGİ DERGİSİ
dc.relation.publicationcategoryMakale - Ulusal Hakemli Dergi - Kurum Öğretim Elemanıen_US
dc.rightsinfo:eu-repo/semantics/openAccessen_US
dc.titleDİYARBAKIR VİLAYETİ’NDE ÂSÂR-I ATÎKA BİLİNCİNİN GELİŞİMİ: MÜZE-İ HÜMÂYÛN FAHRÎ MEMURU NATIK EFENDİ VE FAALİYETLERİen_US
dc.titleDİYARBAKIR VİLAYETİ’NDE ÂSÂR-I ATÎKA BİLİNCİNİN GELİŞİMİ: MÜZE-İ HÜMÂYÛN FAHRÎ MEMURU NATIK EFENDİ VE FAALİYETLERİ
dc.typeArticleen_US

Dosyalar