İktisat Bölümü Koleksiyonu

Bu koleksiyon için kalıcı URI

Güncel Gönderiler

Listeleniyor 1 - 20 / 59
  • Öğe
    The Impact of fiscal policies on unemployment: An empirical evidence for Türkiye
    (Van Yüzüncü Yıl Üniversitesi, 2023) Songur, Mehmet; Gökpınar, Seher; Sertkaya, Burak
    Bir ülkede uygulanan iktisat politikaları birçok makro iktisadi göstergeyi doğrudan ya da dolaylı olarak etkileyebilmektedir. Bu makro iktisadi göstergelerden birisi de işsizlik oranıdır. Hükümetler uyguladıkları iktisadi politikalarla işsizliği azaltmayı hedeflemektedirler. Özellikle kriz dönemlerinde maliye politikaları gündeme gelmekte, daha geniş uygulama alanı bulmakta ve istihdamı desteklemektedir. Maliye politikalarının etkileri genişletici ve daraltıcı politikalarda farklılık gösterebilir. Bu çalışmanın amacı, Türkiye’de uygulanan maliye politikalarının işsizlik üzerine etkisinin araştırılmasıdır. Amaç doğrultusunda çalışmada, 2014:1-2022:12 dönemine ait aylık verilerden yararlanılmıştır. Çalışmada maliye politikasını temsilen kamu harcamaları, dolaylı ve dolaysız vergi gelirleri kullanılmıştır. Analizde ARDL sınır testi kullanılmıştır. Ayrıca elde edilen bulguların sağlamlığı için Breitung ve Candelon (2006) tarafından geliştirilen frekans alanı nedensellik testi kullanılmıştır. Bulgular, uzun dönemde kamu harcamalarındaki artışların işsizliği arttırdığını göstermektedir. Diğer taraftan dolaylı vergilerdeki artışlar işsizliği azaltırken, dolaysız vergilerdeki artışların işsizlik üzerinde bir etkisi bulunmamaktadır. Nedensellik testinden elde edilen bulgular da bu durumu desteklemektedir.
  • Öğe
    Customer satisfaction from the services of retailing markets: A Model proposal with multiple logistic regression
    (Çanakkale Onsekiz Mart Üniversitesi, 2021) Şengün, Halil İbrahim; Menteş, Nurettin
    Tüketicilerin satın alma alışkanlıklarında değişen zamana bağlı olarak sürekli farklılık gözlenmektedir. Tüketicilerin ihtiyaç ve istek kavramını birbirine karıştırmaları, rekabete bağlı olarak agresif satış arttırıcı çabaların ivme kazanması gibi konulardan dolayı tüketim çılgınlık haline dönüşmüş bir olgu haline gelmiştir. Kolayda ürünlerle ve yaygın dağıtım kanalıyla tüketicilerin karşısına çıkan marketler, insanlar için hayati öneme sahip işletmelerdir. Bu araştırmada Diyarbakır ilinde kolayda örnekleme yöntemine göre seçilen 407 tüketiciye market alışkanlıkları yüzyüze anket yöntemi ile ölçülmeye çalışılmıştır. Market müşterilerinin genel satın alma davranışları ile birlikte marketçilik anlayışından duyulan memnuniyet düzeyi belirlenmeye çalışılmıştır. Maketçilik anlayışından duyulan memnuniyeti etkileyen değişkenler belirlenmeye çalışılmış ve çoklu lojistik regresyon yöntemi ile bir model önerisinde bulunulmuştur. Elde edilen veriler istatistik paket programında Frekans analizi ve Ki-kare testine tabi tutulmuştur. Model için Çoklu lojistik regresyon yönteminden faydalanılmıştır. Çalışma sonucunda cinsiyet ve medeni durum ile alışveriş yapılan marketler arasında anlamlı farklılık bulunmuştur. Tahmin edilen model için müşterinin cinsiyeti, kasiyerin cinsiyeti, market giriş çıkış kolaylığı ve market temizliğinden duyulan memnuniyet marketçilik anlayışından duyulan memnuniyeti arttıran değişkenler olarak öne çıkmıştır.
  • Öğe
    Boundaries of border trade in economic policy
    (Van Yüzüncü Yıl Üniversitesi, 2024) Kalaycı, İrfan; Kaya, Mehmet
    This study aims to examine (cross-) border trade which is a necessity and a reality of global trade within economic policy. When the government wants to increase or decrease the border trade, it makes necessary legal arrangements and applies various economic policies. These implementations are within the scope of bilateral border trade agreements between countries and the borders established by international institutions. The inhabitants of the settlements close to the border gates and enterprises are parties to the border trade and try to increase their income through this trade. The importance of border trade in terms of economic policy has two dimensions: i-Economic policy aims at economic growth, low inflation and unemployment, fair income distribution, balance of payments, the fight against the black market, etc. ii-It should be determined which kind of economic policy instruments these objectives will be achieved. According to the capitalist order, although the decision-making body is accepted as a market in the solution of macro problems, in practice it is fixed with the experience that the state will be effective with various legal-political documents. Therefore. the means of economic control in the evolution of border trade spontaneously and necessarily outweigh rather than the monetary, financial, etc. policies.
  • Öğe
    Türkiye'de enerji ithalatı, cari açık ve ekonomik büyüme arasında simetrik ve asimetrik nedensellik ilişkileri
    (Van Yüzüncü Yıl Üniversitesi, 2022) Songur, Demet Yaman
    Enerji üretimin dolayısıyla da büyümenin en önemli girdilerinden biridir. Bununla birlikte, enerji kaynaklarına sahip olmayan ülkeler için de enerji aynı zamanda cari açığın en önemli nedenlerinden birisidir. Bu nedenle enerji ithalatı, cari açık ve ekonomik büyüme arasındaki ilişkilerin incelenmesi önemlidir. Bu çalışmanın amacı, Türkiye'de enerji ithalatı, cari açık ve ekonomik büyüme arasındaki ilişkileri simetrik ve asimetrik nedensellik analizleri kullanarak incelemektir. Bu kapsamda, 1974-2015 dönemine ait yıllık veriler kullanılmıştır. Elde edilen bulgulara göre, cari açık ile enerji ithalatı arasında karşılıklı nedensellik ilişkisi söz konusudur. Diğer taraftan enerji ithalatı ile ekonomi büyüme arasında simetrik analizde karşılıklı bir nedensellik ilişkisi söz konusudur. Asimetrik analizde ise sadece negatif bileşenlerde enerji ithalatı ekonomik büyümenin nedenidir.
  • Öğe
    Analysis of the relationship between Bitcoin electricity consumption and the Global Economic and Political Uncertainty Index (GEPU)
    (Mesut DOĞAN, 2022) Sizer, Lütfü; Yılmaz, Yunus
    Belirsizlik, şartların değişkenliği, ifade ve olayların muğlaklığı ve bilinmezliği olarak tanımlamak mümkündür. Hangi sebeple ortaya çıkarsa çıksın belirsizlik, ekonomiyi farklı yönlerden etkilemektedir. Belirsizlik, insanların gelecekte elde edecekleri gelirleri ile ilgili daha yüksek bir endişeye girmelerine yol açar. Bilinmezlik kavramıyla eşdeğer olan belirsizliği hesaplayabilmek için son yıllarda çeşitli tahminleme ve yöntemler geliştirilmiştir. Ekonomik politik belirsizliklerin hesaplandığı bu endeksler, finansal risk ile birlikte politik söylemlerin de yer aldığı bir hesaplama şekli olarak karşımıza çıkmaktadır. Bu çalışmanın amacı Küresel ekonomik politik belirsizlik endeksi ile Bitcoin elektrik tüketimi arasındaki nedensellik ilişkisini incelemektir. Bu amaçla çalışmada 2011:M7-2022:M1 dönemine ait veriler kullanılarak Toda-Yamamoto nedensellik testi uygulanmıştır. Elde edilen Toda-Yamamoto nedensellik testi bulgularına göre hem küresel ekonomik politik belirsizlik endeksinden Bitcoin elektrik tüketimine doğru hem de Bitcoin elektrik tüketiminden küresel ekonomik politik belirsizlik endeksine doğru Granger nedensellik ilişkisi tespit edilmiştir.
  • Öğe
    Kamu borç yükü üzerinde kurumsal kalitenin rolü: Yükselen piyasa ekonomileri için panel veri analizi
    (Yusuf ARSLAN, 2023) Gökpınar, Seher; Songur, Mehmet
    Kamu borcunun seviyesi, makroekonomik göstergelerin yanı sıra ülkelerin kurumsal kalitesiyle yakından ilişkilidir. Yükselen piyasa ekonomilerinin yapısal ve kronik ekonomik sorunlarıyla başa çıkmada kurumsal kalitenin etkisi giderek daha belirgin hale gelmektedir. Kurumsal kalite, kamu hizmetlerinin kalitesini, kamu borcunun seviyesini ve borçlanılan fonların tahsisini etkileyebilmektedir. Bu çalışmada 20 yükselen piyasa ekonomisinde kurumsal kalitenin kamu borçları üzerindeki etkisi 2002-2020 dönemi için panel veri analizi yöntemleriyle analiz edilmiştir. Çalışmada, kurumsal kalite göstergelerinden biri olan hükümet etkinliğinin artırılmasının kamu borç yükünün azaltılmasında etkili olduğu sonucuna varılmıştır.
  • Öğe
    Döviz kuru istikrarsızlığının kaynakları: Türkiye için zamanla değişen nedensellik yaklaşımı
    (Yusuf Arslan, 2023) Sertkaya, Burak; Yaman, Demet
    For countries, the value of the national currency alone can be a source of instability. Because fluctuations in exchange rates are seen as a risk related to unforeseen movements in exchange rates. The aim of this study is to determine the economic factors that affect the exchange rate in Turkey. In the study, the relationship between the dollar rate and money supply, central bank reserves, deposit interest rates, brent oil prices, industrial production and VIX fear index for the period January 2007 - June 2022 was investigated. The relationship between the economic parameters, which are thought to be effective on the exchange rate, has been tested with the time-varying causality analysis approach. When the findings obtained from the causality tests are examined, the money supply is the cause of the Dollar-TL exchange rate both symmetrically and asymmetrically. Central bank reserves are the reason for the dollar-TL rate in symmetric analysis. In the asymmetric analysis, the central bank reserves are the cause of the Dollar-TL exchange rate in the positive components. The central bank interest rate is the cause of the dollar-TL rate in symmetric analysis. A causal relationship could not be determined in other variables.
  • Öğe
    Bağlanma kuramı kapsamında ilişkisel mallar, gelir ve mutluluk arasındaki ilişkinin incelenmesi
    (Sosyoekonomi Derneği, 2024) Erdoğdu, Keziban Altun; Göksel, Türkmen
    Recent studies on the economics of happiness have shown that the benefits arising in interpersonal relationships, defined as relational goods, are an important source of happiness. In addition, these studies explain that the increase in income after a certain subsistence level does not lead to an additional increase in happiness (income-happiness paradox). In the survey following the literature, the relationship between relational goods, income and happiness with attachment theory, which is a subtitle of relational happiness theory, was investigated using the fourth wave of the World Values Survey. The findings revealed that the happiness of individuals with insecure attachment, who avoid relationships because they find others unreliable, is not higher because the time they allocate to the production/consumption of relational goods is less. In addition, across the world, it is observed with the help of the figure that the relationship between income and relational goods weakens as the level of real income per capita increases.
  • Öğe
    Testing the environmental Kuznets Curve hypothesis at the sector level: Evidence from PNARDL for OECD countries
    (Frontiers Media SA, 2024) Muratoğlu, Yusuf; Songur, Mehmet; Uğurlu, Erginbay; Şanlı, Devran
    Since the contribution of economic sectors to GDP is heterogeneous, they also contribute differently to CO2 emissions and environmental degradation. In this regard, it is crucial to examine the Environmental Kuznets Curve (EKC) hypothesis at the sectoral level. Nevertheless, despite the extensive research conducted on the Environmental Kuznets Curve (EKC) hypothesis, significant gaps remain in the existing literature, particularly at the sectoral level. This study makes a novel contribution to the existing literature on the environmental EKC hypothesis by examining its validity across four distinct sectors: agriculture, industry, manufacturing, and services. Additionally, it makes a second contribution to the literature by examining the effect of energy consumption on CO2 asymmetrically, employing a novel panel non-linear ARDL (PNARDL) method. The study employs annual data from 38 OECD countries, spanning the period from 1990 to 2022. The findings demonstrate that the EKC hypothesis is valid for sectors other than the industrial sector and for the economy as a whole. The turning point of the Kuznets Curve for the total economy is estimated as $29250 GDP per capita. The PNARDL model’s error correction term (ect) is negative and significant. However, the magnitude of the term suggests that the system will return to long-term equilibrium after approximately 2.87 years following any shock. Asymmetric effects are valid for four sectors. Moreover, the empirical results clearly show that energy consumption has asymmetric effects on emissions in both the long and short run. Positive and negative shocks in energy consumption increase CO2 emissions in OECD economies in the long run. It has been determined that agriculture is the sector that causes the most environmental degradation by increasing CO2 emissions. This situation highlights the limited availability of productive capital equipment and renewable sources in the agricultural sector, even in OECD countries. As a result, the findings show that there is a different relationship between each sector’s GDP and CO2 emissions. It is important for policymakers to formulate sector-specific policies to reduce CO2 emissions while fostering GDP growth.
  • Öğe
    Turizm gelirleri ve ekonomik büyüme arasındaki ilişki: Kuzey Kıbrıs Türk Cumhuriyeti için ekonometrik bir yaklaşım
    (2023) Ordu, Seyit; Doğan, Bahar Burtan
    Nispeten diğer sektörlere göre daha düşük düzeyde teknoloji ve temel beceri gerektiren turizm sektörü özellikle ada ülkeleri ve gelişmekte olan ülkelerde yarattığı istihdam ve sağladığı döviz girdisi ile makroekonomik problemlerin çözümlenmesinde önemli bir sektör niteliği taşımaktadır. Ayrıca turizm sektörü, yiyecek, içecek, inşaat, ulaşım ve konaklama gibi birden fazla sektörü dolaylı yönden etkileyerek ekonomik büyümeyi desteklediği düşünülmektedir. Yapılan bu çalışmanın amacı, Kuzey Kıbrıs Türk Cumhuriyeti için turizm gelirleri ve ekonomik büyüme arasındaki ilişkiyi açıklamaktır. Söz konusu ilişkinin varlığı, K.K.T.C’ye ait 1990-2019 dönemini içeren yıllık veriler kullanılarak değişkenler arasındaki nedensellik ilişkisi Granger (1969) tarafından geliştirilen nedensellik testiyle, değişkenler arasındaki uzun dönemli ilişki ise Johansen’in (1988) geliştirdiği eşbütünleşme testi ile analiz edilmiştir. Elde edilen bulgular çerçevesinde turizm gelirleri ve ekonomik büyüme arasında kısa dönemde çift yönlü nedensellik ilişkisi var olduğuna ve bu durumda K.K.T.C için turizmde geri besleme hipotezinin desteklendiğine ancak eşbütünleşme testi sonuçlarına göre ise; uzun dönemde serilerin birlikte hareket etmediği yani değişkenler arasında eşbütünleşme ilişkisi olmadığına ulaşılmıştır.
  • Öğe
    Türkiye’de petrol fiyatları ile reel döviz kuru arasındaki ilişki: Fourier ADL eşbütünleşme analizi
    (2023) Sizer, Lütfü
    Bu çalışma, 2003:1-2023:6 dönemine ilişkin aylık verileri kullanarak Türkiye'de petrol fiyatları ile reel döviz kuru arasındaki uzun vadeli ilişkiyi incelemiştir. Değişkenler arasındaki uzun dönem ilişkisini incelemek için yapısal kırılmaların tarihi, sayısı ve biçiminden etkilenmediğinden Fourier temelli sınamalardan yararlanılmıştır. Değişkenler arasındaki ilişkiyi incelemek için Banerjee, Ar?abi? ve Lee, (2017) tarafından geliştirilen Fourier ADL eşbütünleşme testi uygulanmış ve değişkenlerin uzun dönemde beraber hareket ettikleri sonucuna ulaşılmıştır. Ayrıca uzun dönem katsayı tahmin sonuçlarına göre, döviz kuru ile petrol fiyatları arasında pozitif ve istatistiksel olarak anlamlı bir ilişkinin olduğu sonucuna ulaşılmıştır.
  • Öğe
    Diyarbakır'ın iktisadi ve içtimai tarihi
    (Dicle Üniversitesi, 2023) Pıçak, Murat; Songur, Mehmet; Yıldırım, Mehmet
    [Özet yok]
  • Öğe
    Faiz-enflasyon ilişkisinde neo-fisherian yaklaşımlar
    (Gazi Kitabevi, 2020) Songur, Mehmet
    Bu çalışmada, enflasyon ile faiz ilişkisine yeni bir bakış açısı kazandıran Neo-fisherian yaklaşım ülke deneyimleri çerçevesinde ele alınmaktadır. Neo-fisherian yaklaşıma göre, enflasyonun artırılması için nominal faiz oranlarının arttırılması gerekmektedir. Bununla birlikte Neo-fisherian yaklaşımın geçerliliği belirli şartlara bağlıdır. Buna göre, Neo-fisherian yaklaşımın uygulanabilirliği uzun yıllardır süren bir mali disiplini, merkez bankasının yeterli rezervlere sahip olmasını, merkez bankası kredibilitesinin yüksek olmasını ve yabancı sermayeye bağımlılığının az olmasını gerektirmektedir. Bu kapsamda, gelişmiş ülkelerde Neo-fisherian yaklaşımının uygulanabilirliği tartışmalıdır. Türkiye gibi gelişmekte olan ülkelerde ise bu yaklaşımın uygulanabilirliği oldukça zordur.
  • Öğe
    Türkiye ekonomisinde enflasyon dinamikleri
    (Gazi Kitabevi, 2020) Songur, Mehmet; Sertkaya, Burak
    Türkiye ekonomisinde enflasyon dinamikleri
  • Öğe
    Küresel ekonominin başlığı : Küresel finans krizinden COVID-19 pandemisine panoramik görünüm
    (Gazi Kitabevi, 2021) Sertkaya, Burak; Songur, Mehmet
    Küresel ekonominin başlığı : Küresel finans krizinden COVID-19 pandemisine panoramik görünüm
  • Öğe
    Development and verification of problematic cryptocurrency trading scale
    (Aves Yayıncılık, 2021) Menteş, Nurettin; Yolbaş, İlyas; Bulut, Mahmut
    Aim: Cryptocurrency trading is similar to problematic gambling behavior, with its high-risk factors and its methods of use. In this sense, it can become addictive. The aim of this study is to develop a valid and reliable scale to measure Problematic Cryptocurrency Trading among individuals who trade cryptocurrency. Method: First, the theoretical framework of the study was discussed to lay a basis for the motives of this study. Then, with the help of the DSM-5 diagnostic criteria and internet addiction scales, a 16-item scale was designed. The study was carried out on 2 different sample groups. The results were reported under the titles Study 1 and Study 2. The sample size of Study 1 was 1314. The data were collected through TrueFeedBack BlackStar, a survey platform that provides survey participation by awarding its participants with cryptocurrency. For this data set, item analyses, the t-test, reliability analysis, and the explanatory factor analysis were performed for 27% of the lower and upper groups. The Kaiser–Meyer–Olkin (KMO) test and Bartlett’s test of sphericity to determine the suitability for the factor analysis, the principal component analysis for factorization, and the promax method for factor rotations were used. The SPSS Statistics 22 software package was used for the analyses. The sample size of Study 2 was 353. The data were collected from people known to be trading cryptocurrencies. The confirmatory factor analysis was performed for the model, the factor structure of which was determined in Study 1. For the goodness of fit of the model, root mean square error of approximation (RMSEA), incremental fit index (IFI), goodness of fit index (GFI), and chi-Square Test (χ2 ) goodness of fit criteria were used. The Amos 23 software package was used for the data analysis. Results: As a result of the exploratory factor analysis, a two-factor structure was obtained. For the total scores of the scale, Cronbach’s alpha reliability value was found to be 0.913, and for the subfactors, Cronbach’s alpha values were found to be 0.897 and 0.866. The factor loadings of items varied between 0.786 and 0.597 for the first sub-factor and between 0.869 and 0.683 for the second sub-factor. The confirmatory factor analysis confirmed the two-factor structure of the scale, and the goodness of fit criteria were found to be at acceptable levels. Conclusion: It was determined that the Problematic Cryptocurrency Trading Scale is a valid and reliable scale.
  • Öğe
    Ekonomik büyüme, ticari dışa açıklık ve gıda güvenliği ilişkisi: Akdeniz havzası ülkeleri için ampirik bir analiz
    (Türk Kooperatifçilik Kurumu, 2023) Ertürkmen, Gülferah; Çelik, Hüseyin
    Gıda güvenliği ekonomi ile çift yönlü bir etkileşime sahiptir. Gıda güvenliğinin sağlanması başta sağlıklı işgücü temin olmak üzere farklı iktisadi göstergelere katkı sağlayacaktır. Diğer yandan ekonomik büyüme gerçekleşirken iktisadi faaliyetlerin gıda güvenliği üzerinde pozitif veya negatif dışsallıklara neden olabilir. Bu dışsallıkların ortaya konulabilmesi bakımından iktisadi göstergelerin gıda, gıda üretim ve dolayısıyla gıda güvenliği üzerindeki etkisinin araştırılması önemlidir. Buradan hareketle bu çalışmada ekonomik büyüme ve ticari dışa açıklığın gıda güvenliği üzerindeki etkisinin araştırılması amaçlanmaktadır. Çalışma 1990-2021 dönemini kapsamaktadır. Ampirik analizler Akdeniz havzası ülkeleri için gerçekleştirilmiştir. Akdeniz havzası ülkeleri sahip oldukları iklim koşullarına bağlı olarak tarımsal potansiyeli yüksek olmaları ve ekonomik hacimlerinden dolayı tercih edilmiştir. Yöntem olarak panel veri analizlerinden yatay kesit bağımlılık testi, homojenite testleri, CADF birim kök ve ECM eşbütünleşme testleri ile CCE katsayı tahmincisi kullanılmıştır. Yatay kesit bağımlılığında sahip değişkenlerin düzeyde birim kök içerdiği, birinci farkta yani I(1)’de durağan olduğu tespit edilmiştir. Modeli oluşturan değişkenler arasında eşbütünleşme ilişkisi olduğu sonucuna varılmıştır. Uzun dönem katsayı tahmin sonuçlarına göre hem ekonomik büyüme hem de ticari dışa açıklığın gıda güvenliğini pozitif yönde etkilediği sonucuna ulaşılmıştır. Yani söz konusu ülke grubunda ekonomik büyüme ve ticari dışa açıklık gıda güvenliğine olumlu katkı sağlamaktadır.
  • Öğe
    Türkiye'nin dış ticaret verilerinde mevsimsellik
    (Gaziantep Üniversitesi Sosyal Bilimler Enstitüsü, 2010) Polat, Özgür; Uslu, Enes Ertad
    Bu çalışmada Türkiye’nin 1982:1-2008:12 dönemi ihracat ve ithalat zaman serilerinin mevsimsel yapısı analiz edilmiştir. Üç aylık zaman serileri için Hylleberg, Engle, Granger ve Yoo (1990) tarafından geliştirilen mevsimsel birim kök testlerini aylık verilere uyarlayan Franses’in (1990, 1991a) mevsimsel birim kök testleri açıklanarak, dış ticaret verilerinin mevsimsel yapısı incelenmiştir. Elde edilen sonuçlara göre, dış ticaret serilerinden ihracat ve ithalat serilerinde hem deterministik hem de durağan olmayan stokastik mevsimsel bileşenlerin mevcut olduğu görülmüştür.
  • Öğe
    Dış borçlanma çerçevesinde Türkiye ekonomisi için bir yatırım fonksiyonu modeli (1998-2014 dönemi)
    (Gaziantep Üniversitesi Sosyal Bilimler Enstitüsü, 2016) Gögül, Pelin Karatay
    Dış borçlanma yatırım- tasarruf açığının bir sonucu olarak ortaya çıkarken bu açığın kamuya ait olan kısmı bütçe açığını özel sektöre ait olan kısmı ise özel sektörün finansman ihtiyacını belirlemektedir. Özel sektörün ihtiyaç duyduğu finansmanın sabit sermaye oluşumuna katkısı açısından ise dış borçlanmanın ekonomik büyüme ve kalkınmaya doğrudan bir etkisi söz konusu olmaktadır. Türkiye ekonomisi için borçlanmaya klasik anlamda bütçe açığını kapatmaktan ziyade yatırımların finansmanı amacıyla başvurulması ekonomi politikalarının şekillenmesinde belirleyici olacaktır. Bu amaçla çalışmada, Türkiye ekonomisi için 1998-2014 dönemi analiz edilerek dış borçlanmanın yatırım harcamalarının finanse etmek üzere bir yöntem olarak seçilip seçilmediği Çok Değişkenli Eş Bütünleşme çözümlemesiyle araştırılmaktadır.
  • Öğe
    Türkiye imalat sanayinde dış ticaretin istihdam üzerindeki etkisi
    (Gaziantep Üniversitesi Sosyal Bilimler Enstitüsü, 2010) Polat, Özgür; Uslu, Enes Ertad
    Bu çalışmada, dış ticaretin istihdam üzerindeki etkisi 1988:1-2007:3 dönemi imalat sanayi verileri kullanılarak gecikmesi dağıtılmış otoregresif yaklaşımı ile analiz edilmiştir. Üçer aylık veriler ile yapılan analizler sonucunda, uzun dönemde istihdam üzerinde dış ticaretin anlamlı bir etkiye sahip olmadığı, kısa dönemde ise hem ihracatın hem de ithalatın istihdam üzerinde pozitif ve anlamlı etkiye sahip oldukları görülmüştür.