Temel Eğitim Bölümü Koleksiyonu

Bu koleksiyon için kalıcı URI

Güncel Gönderiler

Listeleniyor 1 - 20 / 62
  • Öğe
    Entelektüel sermaye, inovasyon ve öz-yetkinlik arasındaki ilişkilerin incelenmesi
    (Yildiz Technical University, 2024) Demir, Ali; Aküzüm, Cemal
    Bu araştırma eğitim örgütlerinde entelektüel sermaye, inovasyon ve öz-yetkinlik arasındaki ilişkiyi incelemeyi amaçlamıştır. İlişkisel araştırma modelinin kullanıldığı araştırmanın evrenini İstanbul ilinin Avrupa Yakası’ndaki ilçelerde bulunan resmi ortaokulda görev yapan 20514 öğretmen oluşturmaktadır. Basit seçkisiz örnekleme yönteminin kullanıldığı örneklem grubu 922 öğretmenden oluşmaktadır. Verileri toplamak amacıyla “Entelektüel Sermaye Ölçeği”, “Eğitim Örgütlerinde İnovasyon Ölçeği” ve “Öz-Yetkinlik Ölçeği” kullanılmıştır. Toplanan verilerin analizi için SPSS 26 paket programı kullanılmıştır. Verilerin analizinde, betimsel istatistikler ve çoklu doğrusal regresyon analiz tekniklerine yer verilmiştir. Araştırmada elde edilen bulgulara göre, entelektüel sermaye alt boyutlarının öğretmenlerin inovasyona ilişkin algı düzeyinin anlamlı yordayıcıları olduğu, en önemli yordayıcı değişkeninin yapısal sermaye olduğu görülmüştür. Entelektüel sermaye alt boyutlarının öğretmenlerin öz-yetkinliğe ilişkin algı düzeyinin anlamlı yordayıcıları olduğu, en önemli yordayıcı değişkenin ilişkisel sermaye olduğu saptanmıştır. İnovasyon alt boyutlarının öğretmenlerin öz-yetkinliğe ilişkin algı düzeyinin anlamlı yordayıcıları olduğu en önemli yordayıcı değişkeninin değişime duyarlılık olduğu görülmüştür. Entelektüel sermaye ve inovasyon değişkenlerinin öğretmenlerin öz-yetkinliğe ilişkin algı düzeyinin anlamlı yordayıcıları olduğu en önemli yordayıcı değişkeninin ise entelektüel sermaye değişkeni olduğu saptanmıştır.
  • Öğe
    Turkish adaptation of the science-P reasoning inventory: examining the relationships between epistemological beliefs, gender, and residential area
    (Routledge, 2024) Küçükaydın, Menşure Alkış; Ayaz, Elçin; Avşar, Çiğdem Akkanat; Sayıcı, Elif
    Background: In recent years, studies on scientific reasoning have shown that primary school students can demonstrate scientific reasoning in various tasks. Many studies conducted in Western countries have developed instruments to assess such reasoning skills. Purpose: This study examined the psychometric properties of the shortened Turkish version of the Science-P Reasoning Inventory (SPR-I). Then, it investigated the relationship between SPR-I and gender, as well as epistemological and residential areas. In this context, the study was structured as Study-1, which tested the validity and reliability of SPR-I, and Study-2, which investigated the relationship between SPR-I and variables. Sample: A total of 425 students aged 9–13 years in Turkey participated in the study. Data was collected in the 2023–2024 academic year. Design and Methods: This study investigates the adaptation of SPR-I (7) into Turkish (Study-1) and the relationship between scientific reasoning, epistemological beliefs, and place of residence (Study-2). In this context, data were collected from primary school students using the survey method. Results: The results showed that the short version of the SPR-I was within the acceptable confidence interval. In addition, the relationship between scientific reasoning and reading skills was confirmed in terms of convergent validity. Based on the data, the SPR-I had a connection to epistemological beliefs. As far as demographic variables are concerned, scientific reasoning appeared to vary according to gender, but not residential areas. Conclusion: The structure of SPR-I (7) related to epistemological beliefs shows that it is related to beliefs about the nature of knowing and beliefs about the nature of knowledge. Based on this, educators should emphasize the development of epistemic knowledge in the development of scientific reasoning skills of young students.
  • Öğe
    Validation of the scientific reasoning competencies instrument: Relationships with epistemological beliefs and analytical thinking
    (Springer Science and Business Media B.V., 2024) Küçükaydın, Menşure Alkış; Ayaz, Elçin
    Scientific reasoning competencies (SRC) are an area of competence emphasized in science education and are considered essential in the world of 21st Century skills. Developing these competencies is important for all levels of education, from primary school to university. However, to accurately measure them, measurement tools with validity and reliable evidence are needed. The current study was conducted with two different sample groups. In Study-1 (n = 155), the SRC test consisting of 21 items was adapted into Turkish, and evidence of its validity and reliability was presented. To this end, the Turkish adaptation of the SRC test, which was previously developed and tested for validity in different languages, was conducted in a sample of primary school teacher candidates. In Study-2 (n = 483), the relationship between SRC and epistemological beliefs and analytic thinking skills was examined. Regression analysis showed that epistemological beliefs and analytic thinking were significant predictors of SRC. The study and discussion offer implications for future research on the relationship between SRC and other thinking skills not examined in this research.
  • Öğe
    Observation as a professional tool for early childhood teachers’ inquiry habit of mind: an interpretative phenomenological study
    (Taylor and Francis, 2024) İnönü, Gamze Nur; Çelebi, Sema; Gülhan, Meryem; Aras, Selda
    This study aimed at understanding and investigating the lived experiences of early childhood teachers’ observation practices as a professional tool. Interpretative phenomenological approach was utilized to investigate participants’ experiences deeply from their lived experiences. The current study's participants consisted of five early childhood teachers selected through purposive sampling. The three-interview series involving three separate interviews with each participant was used for data collection and the data was analyzed by interpretative phenomenological analysis. The findings describe participant teachers’ observation practices that provide data, how teachers convert data into information, and how they use observational data for decision-making. This study aims to draw attention to the critical role of observation in data-based decision-making and pinpoints practical implications for early childhood teachers.
  • Öğe
    Öğretmen adaylarının eğitim araştırmalarına yönelik inançları
    (İnönü Üniversitesi Eğitim Fakültesi, 2022) Demirkol, Mehmet; Kılıç, Durmuş; Ekici, Özcan; Pamukçu, Abdurrahim
    Bu araştırmanın amacı öğretmen adaylarının eğitim araştırmalarına yönelik inançlarını belirlemektir. Nitel araştırma yöntemlerinden temel nitel araştırma deseniyle şekillenen araştırmanın çalışma grubunu 2017-2018 eğitim öğretim yılı Dicle Üniversitesi Ziya Gökalp Eğitim Fakültesi Temel Eğitim Bölümünde öğrenim görmekte olan son sınıf 76 öğretmen adayı oluşturmaktadır. Araştırmada verileri elde etmek amacıyla araştırmacılar tarafından geliştirilen yarı yapılandırılmış görüşme formu kullanılıştır. Görüşme sonunda elde edilen veriler içerik analizi ile çözümlenmiştir. Araştırma sonucunda öğretmen adaylarının eğitim araştırmalarına yönelik gereklik inancına sahip oldukları görülmektedir. Öğretmen adaylarının bu inanca bağlı olarak üç gereklik sundukları görülmektedir. Bunlar eğitsel, toplumsal ve araştırmalara yönelik gerekliklerdir. Ayrıca eğitim araştırmalarının her ne kadar gerekli olduğu ve de uygulanabilir olması gerektiği düşüncesi hâkim olsa da tezat bir şekilde yapılan araştırmalarının niteliksiz kabul edildiği görülmektedir.
  • Öğe
    Kapsayıcı eğitime yönelik öğretmen tutum ölçeği ile kapsayıcı eğitime yönelik öğretmen özyeterlik ölçeği: Ölçek uyarlama çalışması
    (İnönü Üniversitesi Eğitim Fakültesi, 2023) Demirkol, Mehmet; Kuşça, Nesih
    Bu araştırma, öğretmenlerin kapsayıcı eğitime yönelik tutumları ve özyeterliklerini belirlemek amacıyla Kielblock (2018) tarafından Almanya ve Avusturalya'da geliştirilen iki ölçme aracının Türkçeye uyarlama sürecini ele almaktadır. Bu süreçte, "Kapsayıcı Eğitime Yönelik Öğretmen Tutum Ölçeği" ve "Kapsayıcı Eğitime Yönelik Öğretmen Özyeterlik Ölçeği" olmak üzere iki ölçek üzerinde çalışılmıştır. İlk aşamada her iki ölçek için dil eşdeğerliği sağlandıktan sonra uzman görüşlerine başvurulmuştur. Ardından hazırlanan ölçekler 2021-2022 eğitim-öğretim yılında Diyarbakır'da görev yapmakta olan 326 sınıf öğretmenlerine uygulanmıştır. Uygulama sonrası elde edilen veriler kullanılarak açımlayıcı ve doğrulayıcı faktör analizleri uygulanmış, güvenirlik katsayıları hesaplanmıştır. Uyarlama sonucunda, orijinal hali 38 maddeden oluşan ölçeğin maddeleri 33 maddeye indirgenmiştir. Ancak boyutlar orjinlinde olduğu dört boyutta (vizyon, farklılaştırma, kapsayıcı eğitime destek ve genel uygulamalar) kalmıştır. Güvenilirlik katsayıları hesaplamaları sonucunda elde edilen Croanbach alpha güvenirlik değerleri, dört boyutun da güvenilir olduğunu göstermektedir. Özyeterlik ölçeği ise orijinal tek boyutlu yapısını koruyarak 18 maddeyle uyarlanmış ve yüksek güvenirlik değerine sahip olduğu tespit edilmiştir. Uyarlama süreci sonucunda, bu ölçeklerin Türkiye eğitim sistemi ve kültürüne uygun olduğu, alanyazına değerli bir katkı sağlayacağı ve uygulamada etkili araçlar olarak kullanılabileceği sonucuna varılmıştır.
  • Öğe
    Multiculturalism and multicultural education: A case study of teacher candidates’ perceptions
    (Taylor and Francis Ltd., 2016) Yılmaz, Fatih
    The main purpose of the research was to determine the multiculturalism and multicultural education perceptions of teacher candidates. The research was designed as qualitative within this context and was patterned as a case study. The research data were obtained from the semi-structured interviews performed with 12 teacher candidates. In this research, teacher candidates evaluate the concept of multiculturalism positively because of the social structure. But, they are also aware of the importance of teacher education in the preparation of this infrastructure. The results of the study showed that especially in the transition of multicultural education, the teachers have primary responsibilities. And in this study, it also seemed that teacher education and teachers’ positive attitudes toward multicultural education have an important role to live together; to be peaceful and respectful; to accept all identities with their cultural properties without fear of the country’s separation.
  • Öğe
    Who are teachers? A study of identity hierarchy
    (Taylor and Francis Ltd., 2017) Yılmaz, Ferat; İlhan, Mustafa
    This study aims to create a hierarchy of identities for teachers’ perceptions of the self. The research carried out as a survey study was conducted in Diyarbakır, a province in Turkey, with a study group of 261 teachers. This study employs a tool of data collection making it possible to present the six types of identities—namely, professional identity, moral identity, gender identity, political identity, ethnic identity and religious identity—to participants in the form of pairwise comparisons. Fifth case equation of scaling through pairwise comparisons was used in the analysis of the data collected. According to results obtained, teachers adopt moral identity mostly—which is followed by professional identity, political identity, ethnic identity, religious identity and gender identity respectively.
  • Öğe
    Examining the views and practices of preschool teachers: An analysis of reinforcement and punishment approaches
    (Fuat Aydoğdu, 2024) Kurşun, Ayten; Şen, Feyza Nur
    Bu çalışmada okul öncesi öğretmenlerinin pekiştirme ve cezalandırma kullanımları davranışsal yaklaşım ışığında incelenmiştir. Araştırmada, özel sektörde görev yapan okul öncesi eğitimcilerinin pekiştirme ve ceza uygulamalarına ve görüşlerine odaklanılmıştır bu açıdan fenomolojik desen (olgubilim) yönteminden yararlanılmıştır. Pekiştirme ve ceza ile ilgili düşünceleri ve uyguladıkları uygulamalar hakkında yarı yapılandırılmış görüşme yöntemiyle açık uçlu sorular sorulmuştur. Sonuç olarak dört açık uçlu soru sorulmuş, öğretmenlerin yanıtları kaydedilmiş ve yazıya dökülmüştür. Öğretmenlerin cevapları araştırmacı tarafından kaydedilmiş ve tematik analiz yöntemiyle incelenip, kodlanmış ve yorumlanmıştır. Öğretmenlerin pekiştirme ve ceza yöntemini büyük ölçüde desteklediği ve bu konuda olumlu görüşlere sahip oldukları ortaya konulmuştur. En çok savunulan görüş, pekiştirme yönteminin çocuğun motive olmasına yardımcı olduğu görüşü iken, en çok kullanılan pekiştirme uygulaması sözel onaydır. Öğretmenlerin ceza konusunda tereddütleri olsa da çoğu öğretmen cezanın sınıf ortamlarında bir disiplin yöntemi olarak ve istenmeyen davranışları azaltmak için kullanılmasını desteklemiştir. En çok kullanılan ceza uygulamasının mola (time-out) olduğu sonucuna varılmıştır. Bu bulgular doğrultusunda, okul öncesi öğretmenlerinin davranışçı tekniklerin sınıfta kullanılması konusunda olumlu düşünceleri olduğu sonucuna varılmıştır.
  • Öğe
    Hayat bilgisi dersinin fen ve sosyal bilgiler dersine hazırlama-destek işlevi açısından incelenmesi
    (Cumhuriyet Üniversitesi Eğitim Fakültesi, 2023) Yılmaz, Ferat; Derya, Rahman
    Bu araştırmada hayat bilgisi dersinin fen bilimleri ve sosyal bilgiler derslerine hazırlık-destek açısından incelenmesi amaçlanmaktadır. Araştırmada nicel araştırma yöntemi kapsamında genel tarama modeli ve korelasyonel model kullanılmıştır. Araştırmanın evreni sınıf öğretmenleri; çalışma evreni ise Iğdır ilinde görev yapan sınıf öğretmenleridir. Araştırma verileri, araştırmacılar tarafından geliştirilen Kişisel Bilgi Formu (KBF) ve Hayat Bilgisi Dersi-Hazırlık-destek İşlevi Ölçeği (H-HDİÖ) ile toplanmıştır. Katılımcıların hayat bilgisi dersini hazırlık-destek işlevi açısından ne düzeyde değerlendirdiğini belirlemek için betimsel istatistiklerden standart sapma ve ortalama, katılımcıların bu konudaki görüşlerini yordayan değişkenlerin belirlenmesi maksadıyla ise standart çoklu regresyon analizi kullanılmıştır. Bu araştırmadan elde edilen sonuçlara göre, sınıf öğretmenleri hayat bilgisi dersinin, sosyal bilgiler dersi öğretim programı unsurlarına hazırlık işlevi ile sosyal bilgiler dersine duyuşsal hazırlık işlevini yerine getirebildiğine katılmaktadırlar. Bağımsız sınıf okutma, öğrencilerin akademik başarıları, okulların sosyal ve eğitsel imkânları ve öğretmenlerin öğretim programlarını inceleme düzeyleri ise sınıf öğretmenlerinin bu konudaki görüşlerini anlamlı bir biçimde yordayabilmektedir.
  • Öğe
    Temperate but not brave children: Character strengths in life science course curriculum
    (Özgen KORKMAZ, 2021) Yılmaz, Ferat
    Character encompasses six basic virtues. These virtues can be listed as wisdom, courage, humanity, justice, temperance, and transcendence. Each virtue comprises various character strengths that are creativity, curiosity, open-mindedness, love of learning, perspective, honesty, bravery, perseverance, zest, kindness, love, social intelligence, fairness, leadership, citizenship, forgiveness, modesty, prudence, self-regulation, appreciation of beauty and perfection, gratitude, hope, humor, and spirituality. It was aimed to examine the learning outcomes in the Life Science Course Curriculum (LSCC) in terms of character strengths in the present study. This research was carried out with the analytical research model. In the research framework, deductive content analysis was used. According to the results, prudence, self-regulation, citizenship, kindness, and social intelligence were the top five character strengths in LSCC. The strengths of bravery, persistence, leadership, forgiveness, modesty, hope, and humor were not found in LSCC. The most prominent virtue in LSCC was temperance. It is noteworthy that courage was the least emphasized virtue in LSCC. As the grade increased, the virtue of wisdom was more emphasized within LSCC learning outcomes. Considering the units, self-regulation, social intelligence, citizenship, kindness, prudence, and open-mindedness were the most emphasized character strengths in the unit of Life in Our School. Self-regulation, prudence, social intelligence, open-mindedness, love, and appreciation were the most common ones in the unit of Life in Our Home. Prudence and self-regulation came to the fore in the units of Healthy Life and the Safe Life. Citizenship in the unit of Life in Our Country and curiosity, love of learning, and love in the unit of Life in Nature became distinctive.
  • Öğe
    Effect of activity-based environmental education on the environmental identities of classroom pre-service primary school teachers
    (Eskisehir Osmangazi University, 2021) Ayaz, Elçin; Doruk, Okan; Sarikaya, Rabia
    This study aims to examine the effects of activity-based teaching on the development of environmental identities of pre-service primary school teachers and to reveal their views on this method. In this study, which was carried out by the explanatory approach of the mixed-methods research model, activity-based teaching was applied in Environmental Education Course. The sample of the study was selected in an easily accessible way and consists of 46 pre-service teachers enrolled in the Department of classroom teaching of a State University in Central Anatolia in Turkey. Applications were made in the spring semester of the 2018-2019 academic year. Dependent groups t-test from parametric tests was used in the analysis of quantitative data. A statistically significant difference was found between the pre-test (x̄= 127.47) and post-test (x̄= 134.41) total average scores that the pre-service primary school teachers took from the Environmental Identity Scale (p <.05). In addition to its statistical significance between the pre and post tests, the effect size was also looked at, and the Cohen-d value was found to be 0.43. Also, to collect the qualitative data, the participants were asked an open-ended question about the teaching method used in the implementation, and thus they were asked to state their views on the method. The qualitative data obtained were analyzed by content analysis. In conclusion, it has been found that activity-based Environmental Education positively affects pre-service teachers in cognitive, affective and behavioral terms. The pre-service teachers stated that they enjoyed the activity-based lessons more, that the subjects are more permanent in this way, that their environmental awareness increased, and that they applied many environmentally friendly behaviors in their daily lives. Based on these results obtained in the study, it can be concluded that activity-based Environmental Education can be used to improve the environmental identities.
  • Öğe
    Çokkültürlü eğitim ve Türkiye: Mevcut durum, beklentiler, olasılıklar
    (Cahit AYDEMİR, 2016) Arslan, Seyfettin
    Avrupa’da meydana gelen siyasi, sosyal ve ekonomik karmaşa ve kargaşalar 18. yy.’dan itibaren modern bir çağın başlamasına zemin hazırlamıştır. Belli bir döneme kadar beşeri sistemlerin kaynağı olan modernite özellikle katı ve tektiplilik anlayışından dolayı bazı eleştiriler almıştır. Moderniteye eleştirinin ötesine geçerek bir “başkaldırı” niteliğini taşıyan Postmodern akım ise çoğulculuğu, farklılığı ve yerelliği mihenk taşı olarak benimsemiştir. Benzer şekilde Postmodernizm akımdan etkilenen “çokkültürlülük” de modernizmin getirmiş olduğu birçok sistemin yeniden reforme edilmesi gerektiğini savunmuştur. Özellikle eğitimde programdan, öğretmen yetiştirmeye kadar farklılıklara saygı, adil, fırsat eşitliği gibi değerleri savunan bir yapının oluşturulması tartışılmaktadır. Araştırmanın temel amacı da son zamanlarda özellikle demokratik ve sosyal refah seviyeleri yüksek ülkelerde sıkça tartışılan veya uygulamaya konulan “çokkültürlü eğitimi”n Dünyada ve Türkiye’de hangiamaçlarla ve boyutlarda ele alındığını ortaya koymaktır. Araştırma tarama (kuramsal) yöntemle çalışılmıştır. Bu çerçevede araştırmanın amaçları çerçevesinde yerel ve yabancı birçok makale, tez, kitap vb. bilimsel kaynağa ulaşılmıştır. Bu kaynaklar amaca hizmet edecek şekilde analiz edilmiş ve anlamlı sentezle değerlendirilmiştir. Buna göre çokkültürlü eğitim Dünyada özellikle çoğunluğunu göçmenlerin oluşturduğu Kanada, Avustralya gibi ülkelerde önemli bir gelişme kaydettiği görülürken Türkiye gibi ülkelerde ancak belli bir düzeyde tartışıldığı söylenebilir.Aynı zamanda ülkelerin çokkültürlü eğitimi, amaçları ve boyutlarıyla farklı tartıştığı veya uygulamaya koyduğu sonucuna varılmıştır.
  • Öğe
    Kalıp yargı ve ön yargılı çocuklar: Sosyal Bilgiler dersi bağlamında bir inceleme
    (Erzincan Binali Yıldırım Üniversitesi, 2023) Ağgül, Ceren; Yılmaz, Ferat
    Araştırmada sınıf öğretmenlerinin görüşleri dikkate alınarak ilkokul öğrencilerinin sahip olduğu kalıp yargı ve ön yargılarının incelenmesi amaçlanmaktadır. Araştırma, kişilerin yaşam deneyimlerini nasıl yorumladıklarına odaklanan temel nitel araştırma deseni ile yürütülmüştür. Çalışmaya, Türkiye’nin farklı illerinde görev yapan 20 sınıf öğretmeni katılmıştır. Veriler, araştırmacılar tarafından geliştirilen “İlkokul Öğrencilerinde Görülen Kalıp Yargı ve Ön Yargılara İlişkin Yarı Yapılandırılmış Görüşme Formu” ile toplanmıştır. Elde edilen verilerin analizinde içerik analizi kullanılmıştır. Ulaşılan bulgulara göre ilkokul öğrencileri cinsiyet, etnisite ya da ırk, dil, din, yerleşim yerleri, meslekler, özel gereksinimli bireyler, dersler, sosyoekonomik düzey ve bireysel farklılıklar ile ilgili konularda kalıp yargılara sahiptir. Öğrenciler, kalıp yargılara sahip oldukları gruplar karşısında kaçınma, uzak durma, dışlama, tercih etmeme, iğrenme ve engelleme gibi davranışlar sergilemektedir. Bu kalıp yargı ve ön yargıların azaltılması için kalıp yargı ve ön yargıyı fark etme becerisine Hayat Bilgisi Dersi Öğretim Programında da yer verilmelidir. Böylece, ilkokul öğrencilerinin kalıp yargı ön yargılarının gelişip yayılması daha erken bir süreçte önlenmelidir.
  • Öğe
    Fen ve Teknoloji/Fen Bilimleri dersinde tahmin et-gözle-açıkla yöntemi ile desteklenmiş yansıtıcı düşünmeye dayalı etkinlik uygulamalarının başarı, kalıcılık, madde ve değişim öğrenme alanına yönelik tutum, bilimsel süreç becerileri ve akademik risk alma davranışlarına etkisi
    (Cahit Aydemir, 2020) Sünkür, Meral Öner; Arıbaş, Sebahattin
    Bu araştırmada, Tahmin Et-Gözle-Açıkla Yöntemi İle Desteklenmiş Yansıtıcı Düşünmeye Dayalı Uygulamaların Milli Eğitim Bakanlığı tarafından önerilen etkinliklere göre 7. sınıf Fen ve Teknoloji dersinin “Maddenin Yapısı ve Özellikleri ” ünitesinde çeşitli öğrenme ürünlerine etkisi incelenmiştir. Araştırmada kontrol gruplu öntest-sontest deseni kullanılmıştır. Araştırmanın çalışma grubunu, 2010-2011 eğitim-öğretim yılında Diyarbakır ili Bağlar ilçesinde bulunan bir ilköğretim okulu 7/A ve 7/B sınıflarına devam eden öğrenciler oluşturmaktadır. Araştırma sekiz hafta sürmüş, deney grubunda Tahmin Et-Gözle-Açıkla Yöntemi İle Desteklenmiş Yansıtıcı Düşünmeye Dayalı Uygulamaların (TGA formu, öğrenme yazıları, anlaşmalı öğrenme, amaçlı grup tartışmaları, kendine soru sorma, kendini değerlendirme), kontrol grubunda ise Milli Eğitim Bakanlığı tarafından önerilen etkinlikler uygulanmıştır. Araştırma sonucunda, 7. sınıf Fen ve Teknoloji dersinin “Maddenin Yapısı ve Özellikleri ” ünitesinde Tahmin Et–Gözle–Açıkla (TGA) Yöntemi İle Desteklenmiş Yansıtıcı Düşünmeye Dayalı Etkinliklerin uygulandığı deney grubu ile Milli Eğitim Bakanlığı tarafından önerilen etkinliklerin uygulandığı kontrol grubu karşılaştırıldığında; başarı, kalıcılık, Madde ve Değişim öğrenme alanına yönelik tutum, bilimsel süreç becerileri ve akademik risk alma davranışları puanları arasında deney grubu lehine anlamlı fark vardır. Elde edilen bulgular ilgili literatür ışığında tartışılmıştır.
  • Öğe
    Global warming science attitudes and actions survey: A study of validity and reliability
    (Çukurova Üniversitesi Eğitim Fakültesi, 2022) Küçükaydın, Menşure Alkış; Ayaz, Elçin
    Global warming is one of the most important problems facing humanity. It is very important to reveal the attitudes of future teachers towards this problem and what they can do about it, because educators have great responsibilities in raising future generations as individuals sensitive to environmental problems. In this context, the data collection tool developed by Herman (2014) and originally called “Global Warming Science Attitudes and Actions Survey” was adapted into Turkish. In the adaptation of the survey, which includes three different scales, it was attempted to ensure language validity by taking into account the expert opinions. Then, confirmatory factor analyses were applied separately for each scale forming the survey. In the study conducted, with a total of 647 pre-service teachers, a single-factor structure emerged for the first and second scale. In the analyses made for the third scale of the survey, it was seen that the original structure was preserved and it had a five-factor structure. The Cronbach alpha values calculated for the scales that make up the survey are .85 for the first scale and .73 for the second scale. For the third scale, these values ranged from .50 to .71, and the composite reliability values are also presented. It is possible to say that the obtained data collection tool is valid and reliable in determining the attitudes of pre-service teachers towards global warming and their views on taking action.
  • Öğe
    Beşinci sınıf öğrencileri arasındaki dijital bölünmenin çeşitli değişkenler açısından incelenmesi: Diyarbakır ili örneği
    (Mersin Üniversitesi Eğitim Fakültesi, 2012) Yılmaz, Ferat; Ersoy, Ali
    Eğitsel açıdan öğretmenler ve öğrenciler arasındaki dijital boşluk olarak açıklanabilen dijital bölünme, genel olarak bireyler, gruplar ve toplumlar arasındaki Bilgi ve İletişim Teknolojileri [BİT] erişim ve kullanım farklılıkları olarak tanımlanmaktadır. Bu araştırmada, ilköğretim beşinci sınıf öğrencilerinin BİT erişim olanakları ve kullanım durumları ile BİT kullanım amaçlarının incelenmesi amaçlanmıştır. Araştırma, Diyarbakır ilinin Bağlar, Yenişehir, Kayapınar ve Sur merkez ilçelerinde bulunan okullarda öğrenim gören 539 ilköğretim beşinci sınıf öğrencisinden elde edilen verilerle gerçekleştirilmiştir. Tarama modelindeki bu araştırmanın verileri, araştırmacılar tarafından geliştirilmiş olan BİT Erişim Olanakları ve Kullanım Anketi aracılığıyla toplanmıştır. Araştırma verilerinin çözümlenmesinde betimsel istatistik tekniklerinden ve non-parametrik testlerden yararlanılmıştır. Bu araştırmada, öğrenciler arasında, BİT erişim olanakları ve kullanım durumu açısından dijital bölünme olduğu belirlenmiştir. Bunun dışında cinsiyet, aynı evde yaşayan kişi sayısı, anne-baba çalışma durumu, anne-baba ve kardeşin bilgisayar ve/veya internet kullanım durumu değişkenlerinin, araştırmaya katılan ilköğretim beşinci sınıf öğrencilerinin BİT kullanım amaçlarıyla ilişkili olduğu saptanmıştır.
  • Öğe
    Çocukların internette araştırma yaparken karşılaştıkları olumsuz deneyimleri ve bu deneyimlere yönelik tepkileri
    (International Balkan University, 2015) Ersoy, Ali; Yılmaz, Ferat
    İnternet, bilinçli kullanıldığında gerek çocuklara gerekse fırsatları yetişkinlere kullanıldığında özellikle çocuklar için kimi sorunlara neden olabilmektedir. Bu araştırmanın amacı, 4 ve 5. sınıf öğrencilerinin internette ödev araştırması yaparken karşılaştıkları olumsuz deneyimleri ve bu deneyimlere yönelik tepkilerinin ne olduğunu incelemektir. Bu araştırmanın deseni, tamamen karma eşzamanlı eşit statülü desendir. Bu desenin nicel boyutunda, genel tarama modelinden, Araştırmanın nicel çalışma grubunu 417 çocuk, nitel katılımcılarını nicel çalışma grubundan ölçüt örneklemeye göre seçilen 15 çocuk oluşturmuştur. Nicel veriler araştırmacılar tarafından geliştirilen anket ile toplanmıştır. Anket verileri, yüzde, frekans ve khi kare istatistiksel teknikleriyle analiz edilmiştir. Nitel veriler, yarı-yapılandırılmış görüşmelerle toplanmış ve tematik olarak analiz edilmiştir. Araştırma sonucunda, çocukların internette ödev araştırması yaparken istemeden cinsel içerikle karşılaşma, terör konusunda bilgiler veren sitelere rastlama ve ödev yaptırma karşılığında para isteme gibi olumsuz deneyimlerinin, cinsiyet ve evde internet erişimine sahip olma değişkenleri açısından anlamlı farklılık gösterdiği tespit edilmiştir. Bu üç olumsuz deneyimi, kızlar erkeklere göre daha çok yaşadığını ifade etmiştir. Nicel boyutta çocuklar olumsuz deneyimlerini ailesinden daha çok öğretmen ve polisle paylaşacağını belirtmiştir. Nitel bulgularda ise, çocukların yaşadığı olumsuz deneyimler cinsel içerikle karşılaşma, istenmeyen reklamlar, virüs, arkadaşlık isteği, sohbet isteği ve uygun bilgi bulamama olarak ortaya çıkmıştır. Görüşmelerde, çocukların tamamı internette karşılaştıkları olumsuz deneyimleri aileleriyle paylaştığını belirtmiştir. Bu araştırmadan elde edilen sonuçlardan yola çıkarak, gelecekte, çocukların internetteki olumsuz deneyimleri ve bu konudaki tepkilerine ilişkin ailelerin ve öğretmenlerin görüşlerini ortaya çıkaracak nicel ve nitel araştırmaların yapılabileceği söylenebilir.
  • Öğe
    Eğitim denetmenlerinin mesleki gelişim, tükenmişlik ve iş tatminine ilişkin bir meta-sentez çalışması
    (Cahit Aydemir, 2014) Aküzüm, Cemal; Özmen, Fatma
    Bu araştırmanın amacı, Türkiyedeki ilköğretim okulları dikkate alınarak, eğitim denetmenlerinin meslekigelişim, tükenmişlik ve iş tatminine ilişkin mevcut durumunu, yapılan araştırma sonuçlarından yola çıkarakortaya koymaktır. Dolayısıyla bu araştırmada, hem nicel hem de nitel araştırma bulgularını sentezlemek için nitelaraştırma deseni olan meta-sentez araştırma yöntemi kullanılmıştır. Belirlenen konuda gerçekleştirilmişyüksek lisans ve doktora tezleri, dâhil edilme ve hariç tutulma işlemleri eşliğinde taranmış ve sonuçta sekizyüksek lisans ve doktora çalışması araştırma kapsamına alınmıştır. Bu tezlerde ulaşılan bulgular, meta-sentezaraştırma yönteminin içerdiği aşamalar çerçevesinde analiz ve sentez süreçlerinden geçirilerek, belirlenentemalar dâhilinde meta sentez çalışması gerçekleştirilmiştir. Mesleki gelişim, tükenmişlik ve iş tatmini açısından,araştırmada ulaşılan sonuçlar, denetmenlerin genellikle düşük veya orta düzeylerde bir mesleki tükenmişlikyaşadıkları ve genel iş tatminlerinin de düşük veya orta düzeylerde olduğunu göstermektedir. Ayrıca,denetmenlerin mesleki gelişim düzeylerine ilişkin öğretmen ve denetmen algılarının orta düzeyde olduğu saptanmıştır. Ulaşılan sonuçlar eşliğinde birtakım önerilere yer verilmiştir.
  • Öğe
    İlkokul dördüncü sınıf öğrencilerinin öğrenme anlayışları ve STEM eğitimine yönelik tutumları arasındaki ilişkinin incelenmesi
    (2022) Yetkin, Nihat; Aküzüm, Cemal
    Bu araştırmanın amacı, ilkokul dördüncü sınıf öğrencilerinin öğrenme anlayışları ve STEM (Science, Technology, Engineering, Mathematics) eğitimine yönelik tutumları arasındaki ilişkinin incelenmesidir. Betimsel bir araştırma olan bu çalışma, ilişkisel tarama modeli kullanılarak gerçekleştirilmiştir. Araştırmanın evrenini, 2019-2020 eğitim öğretim yılında Şanlıurfa ili merkez ilçelerindeki ilkokullarda öğrenim görmekte olan 19.506 dördüncü sınıf öğrencisi oluşturmaktadır. Araştırmanın örneklemini ise, tabakalı örnekleme yöntemi ile seçilen 460 ilkokul dördüncü sınıf öğrencisi oluşturmaktadır. Bu araştırmada veri toplama araçları olarak “İlköğretim Öğrencilerinin Öğrenme Anlayışları Ölçeği” ile “STEM’e Yönelik Tutum Ölçeği” kullanılmıştır. Çalışmadan elde edilen veriler SPSS paket programı ile analiz edilmiştir. Verilerin analizinde; İlişkisiz Örneklemler için t Testi, Kruskal Wallis-H testi, Tukey test ve Mann-Whitney U testi kullanılmıştır. Ayrıca, bağımsız değişkenlerin bağımlı değişkenleri yordama düzeylerini belirlemek amacıyla Çoklu Doğrusal Regresyon Analizi yapılmıştır. Araştırma sonucunda; ilkokul dördüncü sınıf öğrencilerinin öğrenme anlayışlarının ve STEM’e yönelik tutumlarının üst düzeyde olduğu görülmüştür. Ayrıca “bilgiyi kazanma ve kullanma olarak öğrenme”, “kişisel değişim olarak öğrenme” ve “sosyal beceri olarak öğrenme” değişkenlerinin birlikte, STEM’e yönelik tutumlardaki değişimin %31’ini açıkladıkları ve STEM’e yönelik tutumlar üzerinde anlamlı yordayıcılar olduğu görülmüştür.