Edebiyat Fakültesi Sosyoloji Bölümü Koleksiyonu

Bu koleksiyon için kalıcı URI

Güncel Gönderiler

Listeleniyor 1 - 6 / 6
  • Öğe
    Siirt Dudêran aşireti: Yapı ve değişim
    (Fırat Üniversitesi, 2017) Gültekin, Metin; Tan, Mehmet
    Göçebelik, temel ekonomik faaliyeti hayvancılık olan ve bir mekâna bağlı kalmayıp, hareketliliği esasalan bir yaşam tarzını ifade eder. Aşiret ise akrabalığa dayanan büyük bir sosyal örgütlenme biçimidir. Koçeraşiret, göçebe yaşam tarzını benimseyen ve hayvancılık ile geçimini sağlayan akrabalığa dayalı topluluktur.Bu çalışma, göçebe yaşam tarzından kent hayatına geçen koçerlerin (göçebelerin) kentle bütünleşme süreciniincelemeyi amaçlamaktadır. Siirt Dudêran aşireti üzerinde yapılan bu araştırma, koçerlerin sosyo-kültürel,sosyo-ekonomik ve sosyo-politik özelliklerini belirleyerek kente geçiş sürecini nedenleriyle birlikte elealmaktadır. Bu süreçte Koçerler, bir yandan göçebe yaşam tarzlarını kente taşımışlar bir yandan da kentinyerleşik kültürüne uyum sorunuyla karşılaşmışlardır. Göçebe ve kentsel yaşam biçimlerinin farklılıklarıkoçerlerin zihin dünyalarını etkilemiştir. Aşiret bağları büyük oranda çözülmüştür. Tam olarak uyumgösteremedikleri sosyal, kültürel, ekonomik ve siyasal süreçlere maruz kalmışlardır. Sonuçta koçerler neiçinde doğmuş olduğu ve tecrübe ettiği süreçleri yaşayabilmiş ne de kent yaşamına ayak uydurabilmişlerdir.
  • Öğe
    Charles Baudelaire ve modernizm
    (Cahit Aydemir, 2007) Gültekin, Metin
    Bu çalışmada, bir erken dönem modernist düşünür olarak Baudelaire’ın yaklaşımları analiz edilmeye çalışılacaktır. Bu noktada onu orijinal kılan, başta modernliği kavramamıza yönelik görüşler sunan ilk düşünürlerin başında gelmesidir. İkincisi, buna rağmen, onun görüşlerinin kendinden sonraki modernizm okumalarına göre daha belirgin olarak tasarlanmış olmasıdır. Baudelaire, ideoloji olarak modernizmi, yaşanmakta olan modernizmden ayırır. Akılcı egemenliğe, bilimselliğe ve ilerlemeye dayalı ideolojik modernizme karşı çıkar. O modernizmi anlamada araç olarak akademik kaygıları değil, estetizmi kullanır. Modernizmin izlerini güncel hayattaki sonuçlarıyla takip eder ve bir sanatçı duyarlılığıyla onu resmeder. Böylece modernizmin ilk kuramcılarından olmasına rağmen, günümüz postmodern yaklaşımlarının önerdiği çözümleme biçimlerine daha yakın durur.
  • Öğe
    Umudu uzakta aramak: Süryanilerin Turabdin'den göçü
    (International Balkan University, 2017) Özmen, Abdurrahim
    Göç sosyo-kültürel ve ekonomik bir değişim süreci olduğu gibi, aynı zamanda, göçe maruz kalanlar için bir semptomdur. Her ne kadar dünyanın farklı coğrafyalarındaki göç ve göçmenlerin ortak deneyimleri varsa da, kendi başına kompleks ve farklı bir olgu olan göçün, hemen her birey ve grup üzerinde özgün etkileri de vardır. Bu çalışmada bu özgünlüklerden birisi olan Süryani göçü üzerinde durulacaktır. Her ne kadar Süryanilerin göçü konuda Türkiye'de yapılmış kayda değer çalışma yoksa da, Süryanilerin göçmen oldukları ülkelerde farklı bilim disiplinlerince yapılmış ve yapılmakta olan çalışmalar bulunmaktadır. Ortadoğulu Ortodoks1 Hıristiyan bir etno-dinsel grup olan Süryaniler, günümüz Türkiye'sinde başta Mardin ve İstanbul olmak üzere Antakya, Diyarbakır ve Şırnak gibi illerde yaşamaktadırlar. Müslüman olmayan toplulukların Türkiye'den göçü 1900'lere uzansa da, Süryaniler sosyopolitik ve ekonomik nedenlerle 1942, 1955, 1974 yılları ve daha yoğun olarak 1980'in ikinci yarısında memleketlerinden yoğun bir şekilde Avrupa ülkeleri, Amerika ve Avustralya'ya göç etmişlerdir ve kuşkusuz pek çok sorunla da karşılaşmışlardır. Bunun yanında, ekonomik gelişmelerle birlikte Süryanilerde eğitim ve dolayısıyla politik konularda gelişmeler de olmuştur. Son yıllarda memleketlerine kesin dönüş yapan Süryani ailelerde bu etki ve gelişmeler rahatça izlenebilmektedir. Bu çalışmada, Süryani göçünün nedenlerine kısaca değinildikten sonra, göçün Süryaniler üzerindeki etkileri bağlamında; son zamanlarda anavatanları olarak gördükleri Turabdin'e2 geri dönen Süryanilerde geri dönüş sürecinin oluşum dinamikleri yanında; geri döndüklerinde "ev"lerinde karşılaştıkları ve karşılaşmaları olası sosyo-ekonomik, siyasal ve kültürel olgular ele alınmıştır.
  • Öğe
    Göç ve yoksulluk alanlarında kentle bütünleşme eğilimi: Diyarbakır Örneği
    (Hacettepe Üniversitesi Edebiyat Fakültesi, 2005) Erkan, Rüstem; Bağlı, Mazhar
    Bu araştırma 1990-2003 yıllan arasında, her ne sebeple olursa olsun, kırsal kesimden Diyarbakır'a göç edenlerin kentlileşme sürecini ve ekonomik durumlarım incelemeyi amaçlamaktadır. Bu bağlamda çalışma hem bu yıllarda Diyarbakır'a göç edenlerin genel sosyo-ekonomik özelliklerini hem de daha çok genelde Güneydoğu Anadolu'ya, özelde ise Diyarbakır'a özgü olan zorunlu göç olgusunun kentlileşme sürecinde gönüllü göçten ayrılan yanlarım ortaya koymayı hedeflemektedir. 1990-2003 yıllan arasında Diyarbakır'a göç eden veya göç etmek zorunda kalan ailelerden 200'ü örneklem grubu olarak seçilerek, anket tekniği kullanılarak bu ailelerin genel profilleri çıkarılmıştır. Aynı zamanda çalışma, Türkiye'nin Batı kentlerindeki gecekondu semtlerinde yaşayanlarla Diyarbakır'daki gecekondu semtlerinde yaşayanlar arasındaki yoksulluk durumuna da dikkat çekerek, Türkiye'de gecekondu olgusunun genel yaklaşımlardan çok kentler özelinde ele alınması gerektiğini ortaya koyarak yapılacak araştırmalara katkı sağlamayı amaçlamıştır.
  • Öğe
    Güneydoğu Anadolu bölgesi illerinde bölge içi ve bölge dışı göç eğilimleri
    (Aile ve Sosyal Hizmetler Bakanlığı, 2010) Erkan, Rüstem; Aydın, Deniz
    Öz:Bu çalışmada Türkiye’de bölgeler arası gelişmişlik farkından en çok etkilenen bölgelerden biri olan Güneydoğu Anadolu Bölgesi illerinin, Türkiye’nin hangi bölgelerine ve hangi illerine yoğun olarak göç verdiği ve Güneydoğu Anadolu Projesi’nin bölgedeki göç hareketini nasıl ve hangi yönde etkilediği incelenmiştir. Ayrıca çalışmada bölge kapsamındaki 9 ilin kendi aralarındaki göç eğilimi de incelenmiştir. Çalışmanın verileri Türkiye İstatistik Kurumu’nun erişime sunmuş olduğu Adrese Dayalı Nüfus Kayıt Sistemi verilerinden derlenmiştir. Çalışmada illerin nüfusu, nüfusun hangi illerde yoğunlaştığı, bölge içine ve bölge dışına göç eğiliminin devam edip etmediği, bölgede en çok göçü hangi illerin verdiği incelenerek genel olarak bölgenin göç tablosu ortaya konmaya çalışılmıştır. Çalışmanın sonuçlarına göre İstanbul’da 944,481, Adana’da 346,423, İzmir’de 263,077 Güneydoğu Anadolu Bölgesi kökenli kişi yaşamaktadır. Güneydoğu Anadolu Projesi’ne rağmen bölge dışına göç eğiliminin devam ettiği, 2008-2009 yıllarını kapsayan göç rakamlarıyla da anlaşılmaktadır. Bu iki yılda bölgeden başta Akdeniz bölgesine 45,292, İstanbul’a 44,825 kişi olmak üzere toplam 171,910 kişi göç etmiştir. Bölgenin dışarıya göç vermesine rağmen nüfus artış hızı binde 15 gibi yüksek bir düzeydedir. Bölgenin gerek verdiği göç miktarı, gerekse de yüksek doğurganlık oranı, bir sosyal dönüşüm projesi olarak uygulamaya konulan Güneydoğu Anadolu Projesi’nin halen öngörülen amaçlarına ulaşamamış olduğunu göstermektedir.
  • Öğe
    Diyarbakır'da seçmen davranışı ve seçmen davranışının oluşmasında yerel medyanın rolü
    (Selçuk Üniversitesi, 2005) Erkan, Rüstem; Bağlı, Mazhar
    Öz:Bu çalışmanın amacı 1995 seçimlerinden 2004 seçimlerine kadar Diyarbakır'daki siyasi partilerin almış oldukları oy oranlarından hareketle Diyarbakır'da seçmen davranışlarını çözümlemek ve 28 Mart 2004 seçimlerinden sonra 400 seçmen üzerinde yapılan anket çalışması ile yerel medyanın seçmen davranışı üzerindeki etkisini araştırmaktır. Çalışmada, Türkiye 'de geleneksel ilişkilerin en yoğun yaşandığı yerleşim yerlerinin başında gelen Diyarbakır'da siyasal toplumsallaşmada ve parti tercihinde yerel medyanın giderek geleneksel siyasal ajanların yerini almaya başladığı gözlemlenmiştir.