Yazar "Yorulmaz, Levent" seçeneğine göre listele
Listeleniyor 1 - 6 / 6
Sayfa Başına Sonuç
Sıralama seçenekleri
Öğe Bazı ekmeklik buğday (Triticum aestivum L.) genotiplerinin sırta ekim sisteminde morfolojik, fizyolojik, verim ve kalite yönünden incelenmesi(Dicle Üniversitesi, Fen Bilimleri Enstitüsü, 2021) Yorulmaz, Levent; Akıncı, Cuma2019 yılından itibaren bütün dünyada görülen Covid-19 virüs salgını, insan beslenmesinde birçok bitkinin üretimi gibi buğday üretiminin de ne denli önemli olduğunu açıkça göstermiştir. Bu süreçte ülkelerin kendi vatandaşlarına gerekli temel ihtiyaçlarını karşılamaları konusunda zorlandıkları ve talebi karşılayamadıkları görülmüş olup, bu tür dünya geneli salgınlara karşı önlemlerin alınması konusunda, bitkisel üretimin artırılmasıyla gıda ihtiyacının karşılanması hedeflenmektedir. Bu çalışmada bazı ekmeklik buğday genotiplerinin (yerel genotipler, ticari çeşitler, CIMMYT hatları ve Dicle Üniversitesi Ziraat Fakültesi hatları); sırta ekim sisteminde, destekleyici sulamayla ve arttırılmış gübreleme ile birlikte maksimum düzeyde verim ve kalite elde edilmesi amaçlanmıştır. Yapılan SPAD ölçümlerinde en yüksek değere sahip genotip DZE-7 (60.93) iken en düşük değere sahip genotip YE-47 (42.92) olarak görülmüştür. Normalize edilmiş vejetasyon indeksi (NDVI) bakımından en yüksek değere sahip genotip 0.82 ile Avaric ve en düşük değere sahip genotip ise 0.62 ile Sagittario genotiplerinde gözlenmiştir. Başaklanma gün sayısı bakımından en erkenci 138.7 gün ile 14 STEMRRSN 6037 genotipi olurken, en geççi 162.56 gün ile DZE-3 genotipi olmuştur. Metrekarede başak sayısı bakımından en yüksek değeri veren 557.71 başak/m2 ile YE-98 genotipi iken en düşük değere sahip genotip 239.67 başak/m2 ile YE-68 genotipi olmuştur. Tane verimi bakımından en yüksek genotip 375,74 kg/da ile DZE-3 genotipinden elde edilirken, en düşük değer ise 89,43 kg/da ile Beşköprü genotipinde bulunmuştur. En yüksek protein oranı değerine sahip genotip %19,37 ile YE-98 genotipinden elde edilirken, en düşük değer ise %13,13 ile 13 STEMRRSN 6024 genotipinde bulunmuştur. Ayrıca en yüksek yaş gluten oranı değerine sahip genotip %43,36 ile YE-98 genotipinden elde edilirken, en düşük değer ise %29,4 ile 13 STEMRRSN 6024 genotipinde belirlenmiştir.Öğe Effect of Different Organic Fertilizers on Bread Wheat (Triticum aestivum L.) Productivity(Gültekin ÖZDEMİR, 2021) Özkan, Remzi; Bayhan, Merve; Yorulmaz, Levent; Öner, Muhammet; Yıldırım, MehmetOrganic fertilizers are the basis of sustainable agriculture and an important resource in plant nutrition as well. The research was conducted out in the greenhouse conditions of the Dicle University Faculty of Agriculture, Diyarbakır, Turkey in 2020. The effects of 14 different organic fertilizers on grain yield, yield components, morphology and physiology properties of bread wheat (Triticum aestivum L) were examined. It was found that sheep manure (3,56 g/plant) among - used fertilizers have a greater effect on both the growth and yield components of wheat in comparison with other organic fertilizers. The grain yield and biomass yield obtained from sheep manure among organic fertilizers have been determined to be competitive with commercial fertilizers. It was revealed that certain organic fertilizers had no effect on grain yield or biomass yield as compared to the control level of no fertilizers. According to the research results, it would be appropriate to use chicken and sheep manure in order to obtain an optimal wheat yield in the organic farming system.Öğe Ekmeklik buğday (Triticum aestivum L.) genotiplerinin kurak sezonda verim performansları(Dicle Üniversitesi Fen Bilimleri Enstitüsü, 2023) Yorulmaz, Levent; Öner, Muhammet; Albayrak, Önder; Akıncı, CumaTarımda en dikkat çekici çevresel kaygı küresel sıcaklığın artmasıdır. Buğday, dünyadaki temel besin kaynaklarından biridir ve tarım sektöründe önemli bir noktadadır. Küresel ısınmanın yol açtığı kuraklık buğday üretimini ciddi anlamda tehdit etmektedir. Bu çalışmada, kurak geçen buğday yetiştirme sezonunda 20 adet ekmeklik buğday genotipinin kuraklığa karşı tepkilerinin gözlemlenmesi amaçlanmıştır. Çalışmada, tane verimi, bitki boyu, başak uzunluğu, başakta başakçık sayısı, başakta tane sayısı ve ana sap çapı özellikleri incelenmiştir. İncelenen özelliklerin tümünde genotipler arasında p≤0.01 seviyesinde önemli istatistiksel farklar oluşmuştur. Çalışmada genotip ortalamaları, tane veriminde 115,86 kg da-1, bitki boyunda 42,57 cm, başak uzunluğunda 7,22 cm, başakta başakçık sayısında 13,81, başakta tane sayısında 12,21 ve ana sap çapı özelliğinde 2,39 cm olarak belirlenmiştir. Bu sonuçlara göre, DZMP, Yerel-3 ve Yerel-6 genotipleri kuraklık stresine diğer genotiplere oranla daha fazla tolerans göstermiştir. Söz konusu genotipler özellikle seleksiyon ve melez ıslahında değerlendirilmek üzere gelecekte yapılacak ıslah programlarına dahil edildiği takdirde araştırmacıların yeni çeşit geliştirmesine kaynak oluşturacaktır.Öğe Hızlı Islah Sisteminin Optimizasyonu: İdeal Hasat Zamanı(Ordu University, 2024) Bayhan, Merve; Özkan, Remzi; Yorulmaz, Levent; Akıncı, CumaAmaç: Bu çalışmada hızlı ıslah koşullarında yetiştirilen bitkilerde çiçeklenmeden sonra 10 farklı hasat tarihi kullanılmış ve erken tohum hasadının toplam generasyon süresine etkisinin belirlenmesi amaçlanmıştır. Materyal ve Yöntem: Araştırma, 2020 yılında yarı kontrollü sera ortamında gerçekleştirilmiş ve materyal olarak TBT16-9 makarnalık buğday genotipi kullanılmıştır. Tohumlar her gözde bir bitki olacak şekilde 28 gözlü fide viyollerine ekilmiştir. Her viyol 1 tekerrür olacak şekilde her bir hasat zamanı için çalışma 4 tekerrürlü olarak tesadüf parselleri deneme desenine göre kurulmuştur. Çalışmada toprak materyali olarak hazır torf kullanılmıştır. Araştırmada 22 saat ışık 2 saat karanlık olacak şekilde (gece ve gündüz sıcaklığı 17/22 °C) hızlı ıslah protokolü uygulanmış ve ardından çiçeklenmeden sonra 10 farklı tarihte hasat yapılmıştır. Hasat edilen bitkilerde bazı morfolojik özellikler incelenmiş ve elde edilen başaklar 35 °C’de 7 gün boyunca etüvde kurutulmaya bırakılmıştır. Ardından tohumlar 4 tekerrürlü olarak 24 °C’de 96 saat doğrudan çimlendirmeye alınmış ve çimlenme oranı (%) değerleri belirlenmiştir. Araştırma Bulguları: Araştırmada incelenen morfolojik özelliklerin hasat tarihleri ile uyumlu bir artış veya azalış göstermediği belirlenmiştir. Buğday için uygulanan hızlı ıslah protokolü ile çiçeklenmeden 20 gün sonra (Ç-20) yapılan erken tohum hasadının başarılı çimlenme sonuçları (%61.07) gösterdiği ve bu metot ile hızlı ıslah koşullarında bir yılda yaklaşık 5 generasyon alınabileceği saptanmıştır. Sonuç: Hızlı ıslah koşullarında hem bitkilerin uzun ışıklanma süresine tepkisinin bir sonucu olarak erken çiçeklenmenin hem de erken tohum hasadının generasyon süresini kısaltmada etkili olduğu belirlenmiştir.Öğe Hızlı ıslah sisteminin optimizasyonu: Bitki yetiştirme tekniklerinin etkileri(Ondokuz Mayıs Üniversitesi Ziraat Fakültesi, 2022) Bayhan, Merve; Özkan, Remzi; Yorulmaz, Levent; Albayrak, Önder; Akıncı, CumaYeni bir çeşit geliştirilirken 5-6 yıllık bir açılan generasyon aşamasından ve sonrasında agronomik testlerden geçmektedir. Bu süreyi kısaltmak ve ıslah programlarının etkinliğini arttırmak için yeni teknolojilere gereksinim duyulmuştur. Bu yeni teknolojilerden biri de hızlı ıslah (speed breeding) tekniğidir. Bu teknik ile bitki gelişimini hızlandırmak için uzun süreli ışıklı periyot kullanılarak bir yıl içerisinde ortalama 5-6 generasyon alınabilmektedir. Bu çalışmada yüksek ve düşük girdi uygulamalarının hızlı ıslahta buğdayın generasyon süresine ve bazı agronomik özellikler üzerine etkileri araştırılmıştır. Araştırma 2021 yılında Dicle Üniversitesi Ziraat Fakültesinde bulunan ışık ve sıcaklığı kontrol edilebilen polikarbon serada gerçekleştirilmiştir. Çalışmada bitki materyali olarak Yitpi (ekmeklik buğday) ve Svevo (makarnalık buğday) çeşitleri kullanılmıştır. Bitkiler hızlı ıslah ortamında 22 saat ışık, 2 saat karanlık fotoperiyoda maruz bırakılmışlardır. Yüksek girdide tam sulama ve optimum gübreleme yapılırken düşük girdide %50 oranında gübre azaltılması ve bayrak yaprak çıkışından itibaren kademeli olarak su kısıtlaması uygulanmıştır. Hem ekmeklik hem de makarnalık buğdayda düşük girdide bitkide fertil kardeş sayısı, bitki boyu, başakta tane sayısı ve tane ağırlığında düşüşler yaşanmıştır. Düşük girdili koşullarda bitkiler yoğun strese maruz kalmış ve kardeşlerden başak elde edilememiştir. Düşük girdi koşullarından elde edilen tohumların çimlenme oranı, yüksek girdi koşullarından elde edilen tohumların çimlenme oranından yüksek olması, düşük girdi uygulamasının hızlı ıslah programlarının başarısını artırmada katkı sağlayabilir. Hem ekmeklik hem de makarnalık buğdayda hızlı ıslah koşullarında uzun boyluluk ile başakta tane sayısı arasında güçlü korelasyon ilişkisi saptanmıştır.Öğe Kurak koşullarda bazı ekmeklik buğday genotiplerinin performanslarının GGE Biplot Analizi Yöntemi ile değerlendirilmesi(2022) Yorulmaz, Levent; Özkan, Remzi; Yıldırım, Mehmet; Albayrak, Önder; Bayhan, Merve; Öner, MuhammetGünümüzde buğday üretimini ve verimliliğini sınırlayan en önemli faktör kuraklıktır. Buğday üretiminin artırılması için, bölgenin yetiştirme koşullarına uygun, kuraklığa dayanıklı ve adaptasyon gücü yüksek çeşitler geliştirilmesi bitki ıslahçıları için zorunlu hal almıştır. Çalışmada bazı ekmeklik buğday genotiplerinin Diyarbakır koşullarında agronomik performanslarının değerlendirilmesi ve GGE Biplot analizi yöntemi ile bölgeye uygun yüksek verim potansiyeline sahip genotiplerin belirlenmesi amaçlanmıştır. Çalışma, 2018/2019 buğday yetiştirme sezonunda Diyarbakır ilinde Dicle Üniversitesi Ziraat Fakültesine ait deneme alanında yağışa dayalı koşullarda yürütülmüştür. Çalışmada materyal olarak Uluslararası Mısır ve Buğday Geliştirme Merkezinden (CIMMYT) temin edilen 36 adet ileri kademe ekmeklik buğday hattı ile Empire ve Pehlivan ticari çeşitleri kullanılmıştır. Çalışmanın geç kurulması nedeniyle yetiştirme sezonunda yağış miktarı bakımından yaşanan kısmi kuraklık ve sıcaklık stresinin etkisi verim ve verim öğelerini olumsuz etkilemiştir. ZT-18, ZT-19 ve ZT-11 genotiplerinden en yüksek tane verimi elde edilmiş ve 19 genotip ortalama verimin üzerine çıkabilmiştir. GGE biplot analizinin “hangisi-nerede-kazandı” modeline göre, ZT-18 ve ZT-19 genotipleri, tek bir mega çevre ve bir mikro sektörde kümelendikleri için BU, BBS, BTS, BTA ve TV özellikleri bakımından en uygun genotipler olarak saptanmışlardır.