Yazar "Yaman, Mehmet Ali" seçeneğine göre listele
Listeleniyor 1 - 2 / 2
Sayfa Başına Sonuç
Sıralama seçenekleri
Öğe Entübasyonda oluşan hemodinamik yanıtları önlemede lidokain, alfentanil, lidokain-alfentanil etkilerinin karşılaştırılması(2016) Yaman, Mehmet Ali; Karaman, HaktanGiriş: Trakeal entübasyon kalp hızı ve kan basıncında artışla birlikte plazma katekolamin düzeylerinde artışa neden olur. Bunun da, sağlıklı insanlarda sorun yaratmazken, bazı hasta gruplarında istenmeyen sonuçları olabileceği bildirilmiştir. Çalışmamızda; trakeal entübasyona bağlı oluşan hemodinamik yanıtın kontrolünde lidokain, alfentanil ve lidokain-alfentanil etkinliklerini karşılaştırmayı amaçladık. Materyal ve Metod: Çalışmamız Sağlık Bakanlığı etik komitesinin izni ve hastaların yazılı ve sözlü onayları alındıktan sonra, endotrakeal entübasyon gerektiren çeşitli elektif cerrahi girişim planlanan, 18-60 yaşları arasında ASA I-II grubundan, Mallampati sınıf 1-2'ye giren ve entübasyon kalitesi 1 (çene gevşek, vokal kordlar açık ve hareketsiz, diyafragma hareketi yok ) ve 2 (çene gevşek, vokal kordlar açık ve hareketsiz ) 60 hasta üzerinde gerçekleştirilmiştir. Hastalar randomize olarak geliş sıralarına göre her biri 20 hasta içeren 3 gruba ayrıldı. Çalışma çift kör ve plasebo kontrollü olarak gerçekleştirildi. Hastalara premedikasyon uygulanmadı. Hastalara operasyon odasına alındıktan sonra noninvaziv kan basıncı (NİKB), elektrokardiogram (EKG) ve puls oksimetri (SpO2) monitörizasyonu uygulandı. Monitörizasyonu takiben ölçülen kalp atım hızı (KAH), sistolik, diastolik, ortalama arter basınçları (SAB, DAB, OAB) bazal değerler olarak kaydedildi. İlaçlar kas gevşetici verildikten sonra 40 sn içinde entübasyondan en az 2dk önce izotonik ile 10cc ye tamamlanıp verildi. Lidokain(Grup L) grubundaki (n=20) hastalara 1.5 mg/kg lidokain, Alfentanil(Grup A) gurubundaki(n=20) hastalara 20mcg/kg alfentanil ve Lidokain-Alfentanil (Grup L-A) gurubundaki (n=20) hastalara 1.5 mg/kg lidokain- 20mcg/kg alfentanil verildi. Entübasyon süreleri 30 sn geçen hastalar çalışmaya dahil edilmedi ve çalışma boyunca hastanın supine pozisyonu değiştirilmedi. Midazolam indüksiyondan 5 dk önce 0.03mg/kg dozunda verildi ve genel anestezi indüksiyonu standart olarak Propofol 2mg/kg dozunda kirpik refleksi kayboluncaya kadar 30 sn içinde verildi, Vekuronyum 0.1mg/kg dozunda verilerek 3 dk. beklenip entübasyon yapıldı (erkeklerde no:8-8,5, bayanlarda no:7-7,5 entübasyon tüpü kullanıldı).Entübasyona kadar hasta %100 o2 ile solutuldu. Anestezi idamesi %2 sevoflorane ve % 50 hava/oksijen karışımı ile devam edildi. Standart anestezi monitorizasyonu ile kan basıncı, EKG,O2 satürasyonu ve end-tidal CO2 monitörize takip edildi. Hastanın sistolik arter basıncı (SAB), diastolik arter basıncı (DAB), ortalama arter basıncı (OAB), kalp atım hızı (KAH) ve parsiyel oksijen basıncı (SPO2) değerleri hasta masaya alındıktan sonra bazal değer olarak yine indiksiyon sonrası, entübasyondan önce ve entübasyondan sonra 1dk,2dk,3dk,4dk,5dk,7dk,10dk da hasta takip formuna yazılarak kaydedildi. Endotrakeal entübasyona ait yan etki ve komplikasyonlar dikkate alındı. KAH 50 atım/dk nın altındaki değerler bradikardi olarak kabul edildi. 0,5 mg iv atropin uygulanması planlandı. SAB 60 sn den uzun süre ile bazal değerin % 30 unun altında ise hipotansiyon olarak kabul edildi. 5 mg iv efedrin uygulanması planlandı. İstatistik Analizler: Sürekli değişkenlerin tanımlayıcı istatistikleri için ortalama ve standart sapma değerleri ( ) kullanıldı. Kesikli değişkenler için oran ve frekans değerleri kullanıldı. Grupların ortalama değerleri Tek Yönlü Varyans Analizi (ANOVA) ve fraklılığın hangi gruptan kaynaklandığını bulmak için ise Post-Hoc testlerden Bonferroni testi kullanıldı. İkili grup ortalamaları Student’s t testi ve çarpraz tabloların analizinde ise Khi-kare testleri kullanıldı. Hipotezler çift yönlü olup P ? 0.05 olduğunda farklılık önemli kabul edildi. İstatistiksel analizlerde İstatistik Paket Programı SPSS 15.0 for Windows (SPSS Inc., Chicago, IL, USA) kullanıldı. Bulgular: Sistolik Arter Basıncı (SAB) Her üç gurupta da SAB değerleri bazal değerlere göre düşüşler gösterirken bu düşüşlerde guruplar arasında anlamlı fark yaratan entübasyondan 2,3 ve 5. dk sonra ki Grup AL deki SAB düşüşü Grup A daki düşüşe göre anlamlı olarak daha düşük seyrederken, entübasyondan 7 ve 10. dk sonra ki Grup AL deki SAB düşüşü Grup L daki düşüşe göre anlamlı olarak daha düşük seyretti. Grup L’de entübasyondan.1 dk. ve 10 dk. sonraki SAB ölçümleri bazal değerlere göre belirgin değişim göstermezken diğer tüm ölçümlerde ki düşüş istatistiksel olarak anlamlı bulundu. Grup A’da entübasyondan.2 dk. ve 3 dk. sonraki SAB ölçümleri bazal değerlere göre belirgin değişim göstermezken diğer tüm ölçümlerde ki düşüş istatistiksel olarak anlamlı bulundu. Grup AL’de tüm SAB ölçümlerde ki düşüş istatistiksel olarak anlamlı bulundu. Diastolik Arter Basıncı (DAB) Her üç gurupta da DAB değerleri bazal değerlere göre düşüşler gösterirken bu düşüşlerde guruplar arasında anlamlı fark yaratan; entübasyondan önce, 7 dk.ve 10. dk sonra ki Grup AL deki DAB düşüşü Grup L daki düşüşe göre anlamlı olarak daha düşük seyrederken, entübasyondan 2 dk. ve 3 dk sonra ki Grup AL deki DAB düşüşü Grup L daki düşüşe göre anlamlı olarak daha düşük seyretti. Yine entübasyondan 10 dk. sonraki grup A daki DAB düşüşü grup L ye göre istatiksel olarak anlamlı olacak şekilde düşük seyretti. Grup L’de entübasyondan.1 dk. 2 dk. ,3 dk. 7 dk. ve 10 dk. sonraki DAB ölçümleri bazal değerlere göre belirgin değişim göstermezken diğer tüm ölçümlerde ki düşüş istatistiksel olarak anlamlı bulundu. Grup A’de entübasyondan 1 dk..2 dk. 3 dk. 4 dk. ve 5 dk. sonraki DAB ölçümleri bazal değerlere göre belirgin değişim göstermezken diğer ölçümlerden indüksiyon sonrası ve entübasyondan önceki düşüş istatistiksel olarak anlamlı bulundu . Yine entübasyondan 7 dk. ve 10 dk. sonraki ölçümlerde istatiksel olarak anlamlı bulundu. Grup AL’de tüm ölçümlerde ki düşüş istatistiksel olarak anlamlı bulundu. Ortalama Arter Basıncı (OAB) Her üç gurupta da OAB değerleri bazal değerlere göre düşüşler gösterirken bu düşüşlerde guruplar arasında anlamlı fark yaratan; entübasyondan 2 dk. ve 3 dk sonra ki Grup AL deki OAB düşüşü Grup A daki düşüşe göre anlamlı olarak daha düşük seyrederken, entübasyondan 7 dk. ve 10 dk sonra ki Grup AL deki OAB düşüşü Grup L daki düşüşe göre anlamlı olarak daha düşük seyretti. Grup L’de entübasyondan.1 dk. 7 dk. ve 10 dk. sonraki OAB ölçümleri bazal değerlere göre belirgin değişim göstermezken diğer tüm ölçümlerde ki düşüş istatistiksel olarak anlamlı bulundu. Grup A’de entübasyondan 1 dk..2 dk. 3 dk. 4 dk. ve 5 dk. sonraki OAB ölçümleri bazal değerlere göre belirgin değişim göstermezken diğer ölçümlerden indüksiyon sonrası , entübasyondan önceki , entübasyondan 7 dk. ve 10 dk. sonraki ölçümlerde ki düşüş istatistiksel olarak anlamlı bulundu. Grup AL’de tüm ölçümlerde ki düşüş istatistiksel olarak anlamlı bulundu. Kalp Atım Hızı (KAH) Her üç grup KAH (kalp atım hızı) bakımından karşılaştırıldığında bütün ölçüm eğerlendirmelerinde istatistiksel olarak anlamlı değerler bulunmadı. Grup L’de indüksüyon sonrası, entübasyondan önce, entübasyondan.1 dk. 2 dk. ,3 dk. 4 dk. 5 dk , 7 dk. ve 10 dk. sonraki KAH ölçümleri bazal değerlere göre belirgin değişim göstermedi. Grup A’da indüksüyon sonrası, entübasyondan önce, entübasyondan.1 dk. 2 dk., 3 dk. 4 dk. 5 dk, 7 dk. ve 10 dk. sonraki KAH ölçümleri bazal değerlere göre belirgin değişim göstermedi. Grup AL’de ki ölçümlerde indüksüyon sonrası, entübasyondan.1 dk. 2 dk. ,3 dk.. sonraki KAH ölçümleri bazal değerlere göre belirgin değişim göstermedi. Entübasyondan önce, entübasyondan 4 dk. 5 dk, 7 dk. ve 10 dk. sonraki KAH ölçümlerinde ki belirgin düşüş bazal değerlere göre istatistiksel olarak anlamlı bulundu. Parsiyel Oksijen Basıncı (POB) Her üç gurupta da SpO2 değerleri bazal değerlere göre artış gösterirken bu artışlarda guruplar arasında anlamlı fark yaratan; entübasyondan önce ki Grup AL deki SpO2 artışı Grup A daki artışa göre anlamlı olarak daha yüksek seyrederken, entübasyondan 1 dk sonra ki Grup AL deki SpO2 artışı Grup L daki artışa göre anlamlı olarak daha yüksek seyretti. Her üç guruptada benzer şekilde indüksüyon sonrası, entübasyondan önce, entübasyondan.1 dk. 2 dk. ,3 dk. 4 dk. 5 dk , 7 dk. ve 10 dk. sonraki SpO2 ölçümlerinde ki belirgin artış bazal değerlere göre istatistiksel olarak anlamlı bulundu. Sonuç: Entübasyona bağlı hemodinamik yanıtın kontrolünde lidokain ve alfentanil’in benzer etkilerinin olduğunu tespit ettik. lidokain ve alfentanil’in birlikte verilmesinin ise SAB ve DAB değerlerinde normal klinik değerlerin altında düşüş yapıp, OAB ve KAH değerlerinde normal klinik sınırlar içinde bir düşüş yapmıştır. Sonuç olarak 20 mcg/kg alfentanil ve 1,5mg/kg lidokain in ayrı ayrı veya 20 mcg/kg alfentanil ve 1,5mg/kg lidokain in birlikte verilmesinin entübasyona bağlı hemodinamik cevapların kontrolüne ihtiyaç gösteren seçilmiş hasta gruplarında kullanımının etkili olacağı sonucuna vardık.Öğe Türkiye'de Anayasa Mahkemesi öncesi dönemde siyasi parti kapatma rejimi(Dicle Üniversitesi, Sosyal Bilimler Enstitüsü, 2019) Yaman, Mehmet Ali; Işık, Hüseyin MuratÇalışmamızın ilk bölümünde siyasi partilerin tanımı, doğuşu ve işlevi açıklanarak yürürlükteki siyasi parti mevzuatı ve özellikle siyasi partilerin kapatılması konusu üzerinde durulmuştur. Programlarında veya eylemlerinde devletin ülkesi ve milletin bölünmez bütünlüğü ve laiklik ilkelerine aykırı ilkeler bulunan veya bu ilkelere aykırı eylemlerin odağı haline gediklerine karar verilen siyasi partiler AYM tarafından kapatılmaktadır. Ülkemizde siyasi partilerin kapatılması konusunda mevzuatta bazı demokratik düzenlemeler yapılmış olmasına rağmen mevzuat, AİHS ve Venedik Komisyonunun belirlediği standartlarının gerisindedir. Bunun temel sebebinin siyasi partiler ile ilgili anayasal ve yasal düzenlemelerin devletin resmi ideolojisi Atatürkçülük/ Kemalizm doğrultusunda düzenlenmiş olmasıdır. Resmi ideolojiden vazgeçilmediği sürece AİHM kararları doğrultusunda yeni bir siyasi partiler kanunu yapılamayacağı gibi AYM kararları AİHS ve Venedik Komisyonunun belirlediği standartlar dışında olacaktır. İkinci ve Üçüncü bölümlerde Osmanlıdan 1961 Anayasası dönemine kadarki cemiyet ve siyasi partilerin kapatılma rejimleri dönemin siyasi ortamıyla birlikte ele alınmıştır. II. Meşrutiyet döneminde faaliyette bulunan Osmanlı liberal siyasi partileri, etnik kökenli diğer partiler İttihat ve Terakki tarafından ortadan kaldırılmıştır. 1909 tarihinde yürürlüğe giren Cemiyetler Kanunu ile yapılan düzenlemeler bugün değişik şekilleriyle yürürlüktedir. İttihatçı kadrolar tarafından kurulan yeni Cumhuriyette fırkacılık yani çok partililik reddedilmiştir. 1946 yılında çok partili döneme geçişle birlikte sağ ve sol olarak nitelendirilen CHP ve DP arasındaki karşıtlık ideolojik olarak yapay olup aralarındaki temel çelişki merkez çevre çatışması şeklindedir.