Yazar "Timur, Kemal" seçeneğine göre listele
Listeleniyor 1 - 13 / 13
Sayfa Başına Sonuç
Sıralama seçenekleri
Öğe AHMET MİDHAT EFENDİ’NİN SEYAHATNÂMELERİNDEN: “SAYYADANE BİR CEVELAN”(İbrahim Halil TUĞLUK, 2023) Timur, Kemal; Bulut, FeyzaAhmet Midhat Efendi, Tanzimat dönemi Türk edebiyatının en velut yazarlarındandır. O, roman, hikâye ve tiyatro gibi edebî türlerde kaleme aldığı eserlerin dışında eğitimci yönü, gazeteciliği, tarihçiliği ve medeniyet dünyamıza değer katan diğer cepheleriyle çağını aşan bir şahsiyettir. Eserlerinde dünyanın neredeyse tüm kıtalarına yayılmış geniş bir coğrafyayı konu edinen Ahmet Midhat Efendi, gerçek hayatta da geniş bir coğrafyayı görüp gezme fırsatı bulmuştur. Yaşamınınerken dönemlerinde Niş, Rusçuk ve Bağdat’ta bulunan yazar, 1889’da Stockholm’de düzenlenen Müsteşrikler Kongresi münasebetiyle Avrupa’nın önemli bir bölümünü gezme fırsatı bulur. Bu seyahatindeki intibalarını Avrupa’da Bir Cevelan adıyla neşreden Ahmet Midhat, bir başka gezisiniSayyadane Bir Cevelan adıyla 1892 yılında neşrederek okurlarıyla paylaşır. İzmit Körfezi’nde gerçekleştirilen bir av gezisini anlatan bu eser, ilk olarak 1952’de yeni harflere aktarılmıştır. 2001 yılında sadeleştirilerek yeniden basılan Sayyadane Bir Cevelan, 2017 yılında bu kez aslına sadık kalınarak tekrar okurların istifadesine sunulur. Bu çalışmada, toplamda dört günün anlatıldığı Sayyadane Bir Cevelan’ın öne çıkan yönlerideğerlendirilecektir. Bu doğrultuda hem gezi yazısının edebiyatımızdaki yeri hatırlatılmış olacak, hem de Ahmet Midhat’ın tecrübelerinden istifade edilecektir.Öğe BİLİNMEZ DİYARIN GARÎB MİSAFİRİ: SÜRGÜN VE BİREYE ETKİSİ(Ahmet TANYILDIZ, 2017) Timur, Kemalİnsanlık tarihine bakıldığında ilk insandan günümüze kadar farklı sebeplerle sürgünler yaşanmış, sürgüne yüklenen anlamlar da kişilerin bakış açısına göre farklılıklar göstermiştir. Siyasî, sosyal, ahlâkî vb. sebeplerin yanı sıra dinî-tasavvufî ve varoluşçu felsefeler göz önünde bulundurulduğunda insanın dünyaya gönderilişini ve burada yaşadıklarını da sürgün kavramı etrafında düşünmek mümkündür. Bir şeyi uzaklaştırma anlamını taşıyan sürgün, genel anlamıyla insanları, ait oldukları yerden uzaklaştırma ve başka bir yerde zorunlu yaşamaya mecbur bırakmadır. Bir başka ifadeyle söylersek bir kimsenin yerleştiği beldeden başka bir yerde oturmaya zorlanmasıdır. Bilindiği gibi, edebî eserlerde çok işlenen temalardan birisi sürgündür. Dünya edebiyatı ve romanında olduğu gibi Türk edebiyatında da bu konu önemli bir yer tutmaktadır. Sürgünün bir de mekân olarak insan üzerinde bıraktığı etkiler vardır. Biz insanlar, belli bir mekândan başka bir mekâna nakledilirken önce direniriz. Gitmemek için bazı yollara başvururuz. Bizleri sevk edenlere kızıp kin duyarız. Ancak istemeden gittiğimiz mekânda, üzerine ayak bastığımız toprak ana bizi bağrına basıp kucakladığında ve orada yaşayan insanlar da iyi muamele ettiklerinde işler değişir. Onun için bu âlemde sürgün edilen bazı insanlar, sonradan memnun olmuşlar ve bu anlamda daha önce bulundukları mekâna dönmek istememişlerdir. İşte bu bildirimizde bütün bu konuları irdelemeye çalışacağız.Öğe İki münevverin dostluğu: Peyami Safa-Cahit Sıtkı(2012) Timur, KemalPeyami Safa, daha çok nesirleriyle tanınmış bir aydınımızdır. Cahit Sıtkı ise, gazete ve dergilere hikâye ve başka yazılar yazsa da onun tanındığı alan şiir olmuştur. Bu çalışma iki aydın arasında başlayan dostluğu incelemektedir.Öğe Kaliteli eğitim, edebiyat, felsefe ve bir roman : Diplomalı kız(Dicle Üniversitesi Sosyal Bilimler Enstitüsü, 2016) Timur, KemalAhmet Midhat'ın bu romanının ana felsefesini, genç kızların eğitimi meselesi oluşturmaktadır. Eserde kaliteli ve sağlam bilgi ve diplomanın bir gün mutlaka işe yarayacağı felsefesi işlenir. Olayların hepsi Fransa'da geçer. Depres ailesi, önceleri çok zengin oldukları hâlde bütün servetlerini kızları Matmazel Julie Depres’nin okumasına sarf edip fakir düşerler. Öyle fakirleşirler ki, günlerce aç susuz ve soğukta kalırlar. Daha önce zengin olan aile, her gün tiyatroya gider, en lüks lokantalarda yemek yer ve en güzel yerlerde eğlenirler. Ancak bütün servetlerini kızlarının okuması yolunda harcayınca fakirleşirler. Matmazel Julie Depres, diplomasını aldığı günden itibaren her gün iş aramaya devam eder; ancak hiçbir yerde iş bulamaz. Başvurduğu bütün kapılar yüzüne kapatılır. Ancak en sonunda Paris’te, meşhur bir iş olan çiçek satıcılığına başlar. Paris’te çiçek satan çok kız vardır; ancak Julie bunlardan farklıdır. O sattığı her buketin içine, okuldan öğrendiği ya da ezberlediği bir şiiri küçük bir kâğıda yazıp koyar. Böylece, çiçek satıcılığında hem meşhur olur hem de çok para kazanır. Kısacası yazar, kişi hangi işi yaparsa yapsın eğitimli insanın farklı olduğu felsefesini işlemektedir. Dolayısıyla önceleri diploması bir işe yaramayan Juli’nin, tahsili ve görgüsü iş görür ve çok zenginleşir. İşte bu makalemizde bütün bu konular edebiyat ve felsefe bağlamında değerlendirilecektir.Öğe KALİTELİ EĞİTİM, EDEBİYAT, FELSEFE VE BİR ROMAN: DİPLOMALI KIZ(Dicle Üniversitesi, 2016) Timur, KemalAhmet Midhat'ın bu romanının ana felsefesini, genç kızların eğitimi meselesi oluşturmaktadır. Eserde kaliteli ve sağlam bilgi ve diplomanın bir gün mutlaka işe yarayacağı felsefesi işlenir. Olayların hepsi Fransa'da geçer. Depres ailesi, önceleri çok zengin oldukları hâlde bütün servetlerini kızları Matmazel Julie Depres’nin okumasına sarf edip fakir düşerler. Öyle fakirleşirler ki, günlerce aç susuz ve soğukta kalırlar. Daha önce zengin olan aile, her gün tiyatroya gider, en lüks lokantalarda yemek yer ve en güzel yerlerde eğlenirler. Ancak bütün servetlerini kızlarının okuması yolunda harcayınca fakirleşirler. Matmazel Julie Depres, diplomasını aldığı günden itibaren her gün iş aramaya devam eder; ancak hiçbir yerde iş bulamaz. Başvurduğu bütün kapılar yüzüne kapatılır. Ancak en sonunda Paris’te, meşhur bir iş olan çiçek satıcılığına başlar. Paris’te çiçek satan çok kız vardır; ancak Julie bunlardan farklıdır. O sattığı her buketin içine, okuldan öğrendiği ya da ezberlediği bir şiiri küçük bir kâğıda yazıp koyar. Böylece, çiçek satıcılığında hem meşhur olur hem de çok para kazanır. Kısacası yazar, kişi hangi işi yaparsa yapsın eğitimli insanın farklı olduğu felsefesini işlemektedir. Dolayısıyla önceleri diploması bir işe yaramayan Juli’nin, tahsili ve görgüsü iş görür ve çok zenginleşir. İşte bu makalemizde bütün bu konular edebiyat ve felsefe bağlamında değerlendirilecektirÖğe KURAL TANIMAYAN BİR İDEOLOJİ: POSTMODERNİZM(Ahmet TANYILDIZ, 2017) Timur, KemalÖzet Uzun yıllardan beri postmodernizm denilen fenomenin farklı şekillerde tanımı yapılmaktadır. Bazı düşünürler postmodernizmi, modernizmin devamı olarak tanımlarken bazıları modernizmden kopuş şeklinde tanımlar. Postmodernizmin değişik tanımlarının genellikle belirsizlik, bilinmezlik, süreksizlik gibi kavramlara dayandığı görülür. Kural, düzen, ilerleme, tekdüzelik gibi kavramlarla tanımlanan modernizmin aksine postmodernizm tanımsızlık ve belirsizliği kendine amaç edinmiştir. Modernizmin baskılarından bıkan, bunalan Batı toplumları, II. Dünya Savaş’ından sonra her türlü sınırı ortadan kaldıran, bireysel özgürlüğü savunan bir ideolojinin peşine takılırlar. Bu ideolojinin ismi kural tanımayan, tanınmak yerine belirsizliği benimseyen postmodernizmdir. Bu çalışmanın amacı postmodernizmin kural tanımayan ve belirsiz olan doğasını incelemektir. Anahtar Kelimeler: Edebiyat, Felsefe, Belirsizlik, Kuralsızlık, Modernizm, PostmodernizmÖğe Mekteb dergisi (1.cilt, 1891,1892) (tasnif, inceleme ve değerlendirme)(2018) Timur, Kemal; Uç, Himmet[Özet Yok]Öğe Mithat Cemal Kuntay'ın gözüyle Mehmet Akif(Dicle Üniversitesi Sosyal Bilimler Enstitüsü, 2014) Timur, KemalMehmet Akif‟le ilgili birçok kitap, makale, bilimsel araştırma ve çalışma yapılmıştır. Ancak bunların içinde Mithat Cemal‟in yazmış olduğu „Mehmet Akif‟ adlı kitabın ayrı bir önemi vardır. Çünkü bu kitapta yazılanlar öncelikle birebir yaşanan olaylardır. Bunlar, bazen edebi, bazen de esprili bir dille kaleme alınmışlardır. Ayrıca kitabın Mithat Cemal gibi dindar olmayan ve ideolojik olarak Mehmet Akif gibi düşünmeyen birisi tarafından kaleme alınması da hatıralara ayrı bir farklılık kazandırmaktadır. Mithat Cemal‟e, Akif‟i asıl sevdiren tarafı, onun dini görüşü değil; edebi yönü, şairliği, samimiyeti ve dürüstlüğüdür. Bilindiği gibi Mehmet Akif‟le ilgili ileri sürülen düşüncelerin bir kısmı ideolojiktir. Yani Mehmet Akif‟i seven bir kısım insanlar, dindar olduğu için onu benimserken; sevmeyen ve onu dışlayan bir kısım insanlar ise onu inancından ve dindarlığından dolayı sevmezler. Bu çalışmada bu hususlar üzerinde durulacaktırÖğe Postmodern şiir nedir?(Cengiz Alyılmaz, 2016) Bingöl, Ulaş; Timur, KemalBir kültür ve sanat akımı olarak postmodernizm uzun yıllardır edebiyatı etkisi altına almıştır. Türkiye’de edebiyatta postmodernizm olgusuna odaklanan birçok çalışma genellikle roman ve öykü gibi kurmaca metinleri inceler. Buna karşın şiirde postmodernizm olgusuna yönelen çalışmalar yok denecek kadar azdır. Oysaki Avrupa ve Amerika’da kurmaca metinlerin yanında şiir metinlerinde de postmodernizmin etkilerinin incelendiği ve postmodern şiir denilen bir fenomenin varlığının kabul edildiği görülür. Postmodern şiir denilen fenomen, birçok açıdan avangart modernist akımlardan izler taşımasına rağmen sanayi sonrası dönemin şartlarına göre ortaya çıkmıştır. İlk olarak Amerika’da Charles Olson ve Frank O’Hara gibi şairler ile birlikte anılan postmodern şiir, günümüzde yaygın şiir anlayışı halini almıştır. Sanayi sonrası döneminin yaşam koşulları, büyük anlatılara duyulan güvenin azalması, kişinin bilimsel gelişmeler neticesinde korkuya kapılması, ahlaki ve dinî değerlerin aşınmaya uğraması, aşırı bireyselleşme ve bunu sonucunda kişinin yalnızlığının derinleşmesi şairlerin değişik bir şiir anlayışına yönelmelerini tetiklemiştir. Deneysel şiir, görsel şiir, somut şiir, elektronik şiir gibi birçok şiir anlayışı da postmodernizm ile ilişkilendirilir. Eklektizm, çok seslilik, deneysellik, biçimsizlik, kapalılık postmodern şiirin başta gelen özellikleridir. Bu çalışmanın amacı postmodern şiirin kökenini ortaya koymak ve postmodern şiirin temel özelliklerini belirlemektir.Öğe Postmodern şiir nedir?(2016) Bingöl, Ulaş; Timur, KemalÖz:Bir kültür ve sanat akımı olarak postmodernizm uzun yıllardır edebiyatı etkisi altına almıştır. Türkiye'de edebiyatta postmodernizm olgusuna odaklanan birçok çalışma genellikle roman ve öykü gibi kurmaca metinleri inceler. Buna karşın şiirde postmodernizm olgusuna yönelen çalışmalar yok denecek kadar azdır. Oysaki Avrupa ve Amerika'da kurmaca metinlerin yanında şiir metinlerinde de postmodernizmin etkilerinin incelendiği ve postmodern şiir denilen bir fenomenin varlığının kabul edildiği görülür. Postmodern şiir denilen fenomen, birçok açıdan avangart modernist akımlardan izler taşımasına rağmen sanayi sonrası dönemin şartlarına göre ortaya çıkmıştır. İlk olarak Amerika'da Charles Olson ve Frank O'Hara gibi şairler ile birlikte anılan postmodern şiir, günümüzde yaygın şiir anlayışı halini almıştır. Sanayi sonrası döneminin yaşam koşulları, büyük anlatılara duyulan güvenin azalması, kişinin bilimsel gelişmeler neticesinde korkuya kapılması, ahlaki ve dinî değerlerin aşınmaya uğraması, aşırı bireyselleşme ve bunu sonucunda kişinin yalnızlığının derinleşmesi şairlerin değişik bir şiir anlayışına yönelmelerini tetiklemiştir. Deneysel şiir, görsel şiir, somut şiir, elektronik şiir gibi birçok şiir anlayışı da postmodernizm ile ilişkilendirilir. Eklektizm, çok seslilik, deneysellik, biçimsizlik, kapalılık postmodern şiirin başta gelen özellikleridir. Bu çalışmanın amacı postmodern şiirin kökenini ortaya koymak ve postmodern şiirin temel özelliklerini belirlemektir.Öğe Postmodern şiir nedir?(Cengiz Alyılmaz, 2016) Bingöl, Ulaş; Timur, KemalBir kültür ve sanat akımı olarak postmodernizm uzun yıllardır edebiyatı etkisi altına almıştır. Türkiye'de edebiyatta postmodernizm olgusuna odaklanan birçok çalışma genellikle roman ve öykü gibi kurmaca metinleri inceler. Buna karşın şiirde postmodernizm olgusuna yönelen çalışmalar yok denecek kadar azdır. Oysaki Avrupa ve Amerika'da kurmaca metinlerin yanında şiir metinlerinde de postmodernizmin etkilerinin incelendiği ve postmodern şiir denilen bir fenomenin varlığının kabul edildiği görülür. Postmodern şiir denilen fenomen, birçok açıdan avangart modernist akımlardan izler taşımasına rağmen sanayi sonrası dönemin şartlarına göre ortaya çıkmıştır. İlk olarak Amerika'da Charles Olson ve Frank O'Hara gibi şairler ile birlikte anılan postmodern şiir, günümüzde yaygın şiir anlayışı halini almıştır. Sanayi sonrası döneminin yaşam koşulları, büyük anlatılara duyulan güvenin azalması, kişinin bilimsel gelişmeler neticesinde korkuya kapılması, ahlaki ve dinî değerlerin aşınmaya uğraması, aşırı bireyselleşme ve bunu sonucunda kişinin yalnızlığının derinleşmesi şairlerin değişik bir şiir anlayışına yönelmelerini tetiklemiştir. Deneysel şiir, görsel şiir, somut şiir, elektronik şiir gibi birçok şiir anlayışı da postmodernizm ile ilişkilendirilir. Eklektizm, çok seslilik, deneysellik, biçimsizlik, kapalılık postmodern şiirin başta gelen özellikleridir. Bu çalışmanın amacı postmodern şiirin kökenini ortaya koymak ve postmodern şiirin temel özelliklerini belirlemektir.Öğe Öğe Sıradışı yönleriyle Diyarbakır'ın birkaç zirve şahsiyeti(Dicle Üniversitesi Sosyal Bilimler Enstitüsü, 2016) Timur, KemalDiyarbakır gerek tarihî dokusu, gerekse manevî donanımı ile birçok yazar ve şairin yetişme mekânı olmuştur. Alî Emîrî Efendi, Süleyman Nazif, Ziya Gökalp, Cahit Sıtkı Tarancı ve Esma Ocak gibi bir kısım zirve şahsiyetlerin yalnızca küçük bir kısmını oluşturduğu bu kültür ve sanat şehri, bilhassa yetiştirdiği bu önemli şahsiyetlerdeki sıra dışı yönlerle dikkatleri çekmektedir. Alî Emîrî Efendi'nin kitap sevdası ve hayatını kitaplara adayışı, Süleyman Nazif'in eserlerini kaleme alırken gösterdiği cesareti, Ziya Gökalp'in karşılaştığı birçok zorluk ve sürgüne rağmen yazmaktan vazgeçmeyişi, Cahit Sıtkı Tarancı'nın zorluklarla gönderildiği eğitim hayatını edebiyat ve sanata adayışı, Esma Ocak'ın metinlerinin olay örgüsünü bizzat tanıklık ederek yahut yaşayarak oluşturuşu, bahsi edilen sıra dışı yönlerin yalnızca küçük bir kısmını oluşturmaktadır. İşte bu çalışmamızda, bu isimlerin yaşam ve eserlerindeki bu yönlerine ışık tutulacaktır.