Yazar "Tekin, Salih" seçeneğine göre listele
Listeleniyor 1 - 4 / 4
Sayfa Başına Sonuç
Sıralama seçenekleri
Öğe Comparison of Inflammatory Markers between Adult and Pediatric Brucellosis Patients(Sociedade Brasileira de Medicina Tropical, 2020) Tekin, Recep; Aktar, Fesih; Yılmaz, Kamil; Tekin, Salih; Ayaz, CelalINTRODUCTION: This study aimed to evaluate and compare with healthy control subjects the levels of indirect inflammatory markers such as mean platelet volume (MPV), platelet to lymphocyte ratio (PLR), and neutrophil to lymphocyte ratio (NLR) in adults and children with brucellosis. METHODS: White blood cell, neutrophil, lymphocyte, and platelet counts, and C-reactive protein (CRP) levels were retrospectively recorded for all participants. RESULTS: NLR and neutrophil counts were significantly higher in adult patients compared to those in pediatric patients. CONCLUSIONS: Indirect inflammatory markers such as NLR, PLR, MPV, red distribution width, and CRP levels may be helpful for follow-up of brucellosis.Öğe Erişkin hematoloji polikliniğine başvuran hemofili A ve hemofili B hastalarımızın klinik ve laboratuvar parametrelerinin değerlendirilmesi(Dicle Üniversitesi, Tıp Fakültesi, 2018) Tekin, Salih; Ayyıldız, Mehmet OrhanGiriş ve Amaç: Hemofili, koagülasyon faktörülerinden faktör VIII (hemofili A) veya faktör IX?un (hemofili B) eksikliğinden kaynaklanan X'e bağlı konjenital kanama bozukluğudur. Bu çalışmamızdaki amacımız hemofili hastalarının klinik sınıflamalarını, inhibitor gelişme sıklığını, böbrek ve karaciğer fonksiyon testlerini ve klinik olarak da eklem kanaması geçirip geçirmediklerini kontrol ederek kendi verilerimizi oluşturmak, bu verileri literatürlerle karşılaştırmak idi. Materyal Metod: Bu çalışmamıza Aralık 2010–Nisan 2018 tarihleri arasında Dicle Üniversitesi Tıp Fakültesi Araştırma ve Uygulama Hastanesi İç Hastalıkları Erişkin Hematoloji Polikliniğine başvuran ve hemofili tanısı almış 64 erkek hasta dahil edildi. Hastalarımızın çalışılmış olan tetkiklerine bakarak inhibitör düzeylerine, tam kan, biyokimya, hormon, vitamin, koagülasyon parametreleri incelendi. Görüntülemelerde herhangi bir eklem kanaması bulgusu veya intrakranial kanama bulgusu olup olmadığını araştırıldı. Bulgular: Çalışmamıza toplam 64 hasta alındı. Hastalarımız yaş ortalamaları 26,4±8,9 yıl (17-60 yıl) olarak hesaplandı. Çalışmamızdaki hastalarımızın %85.9?u (n=55) hemofili A, geri kalan % 14.1 ise (n=9) hemofili B olarak gruplandırıldı. Hastalarımızın % 85.9?unda (n=55) inhibitör düzeyi negatif olarak geldi. İnhibitör gelişmiş olarak kabul edilen hastalarımızın oranı ise % 4,1 idi (n=9). Hastaların %47.6?sında (n=30) eklem kanaması görüntüleme olarak saptanmamış olup, geri kalan %52.4?nde ise (n=33) herhangi bir eklemde kanama saptanmıştır. Sonuç: Hayat kalitesini etkileyen ve hastayla birlikte yaşlanan eklem kanamaları konusunda, hastalarımızın daha çok bilgi sahibi olmasının, onları sosyal yaşama katacak sorumluluk ve farkındalık projelerinin sayıca arttırılmasının ve bu konuda daha çok literatür çalışmasına ihtiyacımız olduğu kanısındayız.Öğe Erişkin Hemofili A ve Hemofili B hastalarının klinik ve laboratuvar değerlendirilmesi tek merkez deneyimi(Dicle Üniversitesi Tıp Fakültesi, 2023) Tekin, Salih; Karakuş, Abdullah; Demircan, Vehbi; Ayyıldız, OrhanAmaç: Hemofili, koagülasyon faktörlerinden faktör VIII (hemofili A) veya faktör IXʼun (hemofili B) eksikliğinden kaynaklanan X'e bağlı resesif kalıtım gösteren konjenital kanama bozukluğudur. Bu çalışmamızdaki amacımız hemofili hastalarının klinik sınıflamalarını, inhibitor gelişme sıklığını ve klinik olarak da eklem kanaması geçirip geçirmediklerini kontrol ederek kendi verilerimizi oluşturmak, bu verileri literatürlerle karşılaştırmak idi. Yöntemler: Bu çalışmamıza Aralık 2010–Nisan 2018 tarihleri arasında Dicle Üniversitesi Tıp Fakültesi Araştırma ve Uygulama Hastanesi İç Hastalıkları Erişkin Hematoloji Polikliniğine başvuran ve hemofili tanısı almış hastalar dahil edildi. Hastalarımızın çalışılmış olan tetkiklerine bakılarak inhibitör düzeyleri, tam kan, biyokimya, ferririn ve D vitamini parametreleri incelendi. Görüntülemelerde herhangi bir eklem kanaması veya intrakranial kanama bulgusu olup olmadığı araştırıldı. Bulgular: Çalışmamıza toplam 64 hasta dahil edildi. Hastalarımızın yaş ortalamaları 26,4±8,9 yıl (17-60 yıl) olarak hesaplandı. Hastaların %85,9ʼu (n=55) hemofili A, geri kalan % 14,1 ise (n=9) hemofili B olarak gruplandırıldı. Hastalarımızın % 85,9ʼunda (n=55) inhibitör düzeyi negatif olarak tespit edildi. İnhibitör gelişmiş olarak kabul edilen hastalarımızın oranı ise % 14,1 idi (n=9). Bu dokuz hastamızın 8’i hemofili A, 1’i hemofili B hastalarından oluşmaktadır. Hastaların %47,6ʼsında (n=30) eklem kanaması görüntüleme olarak saptanmamış olup, geri kalan %52,4ʼnde ise (n=33) herhangi bir eklemde kanama saptanmıştır. Sonuç: Nadir hastalık grubunda olan ve özel takip gerektiren bu hastaların demografik verilerine ulaşmak. hastaların takip süresince ne gibi problemler beklediğini ve bu hastaların ihtiyaçlarını anlamayı amaçladığımız bu çalışmada hastaların hayat kalitesini etkileyen ve hastayla birlikte yaşlanan eklem kanamaları konusunda, hastalarımızın daha çok bilgi sahibi olmasının, onları sosyal yaşama entegre edecek sorumluluk ve farkındalık projelerinin sayıca arttırılmasının çok önemli olduğunun ve bu konuda daha çok literatür çalışmasına ihtiyacımız olduğu kanısındayız.Öğe Evulation of prolidase enzyme, and galectin levels as a marker for fibrosis in patients with chronic hepatitis B(Verduci Editore s.r.l, 2022) Mermutluoğlu, Çiğdem; Tekin, Recep; Tekin, Rojbin Ceylan; Tekin, Salih; Erkan, Revşa Evin Canpolat; Deveci, Özcan; Aydoğdu, Gülay; Çelen, Mustafa Kemal; Dayan, SaimOBJECTIVE: The fibrosis can be detected using non-invasive methods including prolidase activity, proline levels and galectin-3 (GAL-3) detection in the serum. The aim of this study was to investigate the liver fibrosis through non-invasive methods in chronic hepatitis B patients. PATIENTS AND METHODS: This prospective case control study includes 56 patients with Chronic Active Hepatitis B (CAHB), 57 patients with Inactive Hepatitis B (IHB), and 60 healthy matched control subjects. The first group included the CAHB [hepatitis B surface antigen (HBsAg): positive; HBV DNA >2,000 IU/mL; normal or high alanine aminotransferase (ALT) value] undergo a liver biopsy, while the second group included the IHB (HBsAg: positive; HBV DNA: negative; normal ALT value). The third group comprised the healthy controls. Serum prolidase enzyme activities (SPEA), proline and galectin-3 levels were measured for each group. RESULTS: Patients with CAHB had significantly higher SPEA levels (1,004.3±186.8 IU/L) than did the controls (196.5±306 IU/L) (p<0.001). Significantly higher serum GAL-3 levels were found in the CHB group compared with HBV carrier and the control groups (27.4±32.2 ng/ mL, 6.5±13.4 ng/mL, 3.1±5.7 ng/mL, respectively, p<0.001). The relationship between serum prolidase activity, hidroxiprolyne and fibrosis (p<0.05). There were no significant differences in ALT levels between inactive HBV carriers and the control groups (p>0.05). CONCLUSIONS: We suppose that hidroxiprolyne levels and prolidase enzyme activity might be an indicator as a marker for fibrosis in CAHB and the evaluation of response to treatment.