Yazar "San, Oya" seçeneğine göre listele
Listeleniyor 1 - 4 / 4
Sayfa Başına Sonuç
Sıralama seçenekleri
Öğe Alinda: An ancient city with its remains and monumental tombs in Caria(Universite de Bordeaux III (Michel de Montaigne), 2003) Özkaya, Vecihi; San, OyaA brief historical and topographical presentation of the Alinda site carried out during an extended archeological study on graveyards. Proposition for a typological classification of these funereal monuments.Öğe Bazı Bulgular Işığında Anadolu'da Kimmer ve İskit Varlığı Üzerine Gözlemler(Türk Tarih Kurumu, 2000) San, OyaAnadolu’nun kültürel birikiminde, yerleşik uygarlıkların yanısıra, Demir Çağ’da yağmacı ve saldırgan nitelikleriyle tanınan Kimmer ve İskit gibi göçebe toplulukların da etkin oldukları bilinmektedir; ancak, söz konusu toplulukların Anadolu’da ortaya çıkışları ve kültürel etkinlikleri, veri eksikliği nedeniyle, tam olarak kavranabilmiş değildir. Bu konudaki birikim, yazılı kaynakların yanısıra, az da olsa, kendi göçebe sanatlarına özgü bazı arkeolojik bulgulara dayanmaktadır ki, bunlar söz konusu göçebe toplulukların Anadolu’daki varlıklarını algılamada ve sanatsal etkinliklerini tanımlayabilmede yol gösterici niteliktedirler.Öğe Diyarbakır Müzesinde Yer Alan Urartu Tunç Fibulaları(2006) San, OyaDemirçağda Doğu Anadolu Bölgesinde özellikle madeni ustaca işleyen bir kültür olarak öne çıkan Urartulara baktığımızda, fibulaların Yakın Doğu'daki çağdaş kültürlerde olduğu gibi, bu krallıkta da benzer şekilde kullanıldıklarını görmekteyiz. Urartu fibulaları altın, gümüş, tunç ve demirden üretilmiştir. Dövme tekniği ile yapılan altın fibulaların sayıları fazla değildir. Tunç ve demirden üretilen fibulaların bazılarının üzerleri altın ile kaplanmıştır. Altınlarda olduğu gibi yine dövme tekniği ile yapılan gümüş örnekler ufak boyutlarıyla dikkat çekmektedir. Fibulaların yapımlarında kullanılan en yoğun maden ise tunçdur. Farklı madenlerden farklı boyutlarda üretilen fibulaların temel işlevi giysilerde kumaş uçlarını birbirine tutturmaktır. Büyük boyutlu olanların kalın kumaşlarda, ufak boyutluların ise ince kumaşlarda kullanıldıkları düşünülmektedir. Genellikle mezarlık alanlarda ölü hediyesi olarak ele geçen Urartu fibulalarınm diğer metal eşyalar gibi tapınaklara adak eşyası olarak sunulduğuna dair henüz bir kanıt ele geçmemiştir. Diğer metal eşyalar kadar bol olmasa da ele geçen örnekler fibulaları tipolojik olarak tanımlamamıza yeterli olmuştur. Urartu fibulalarınm tanımlamasını Kayalıdere, Çavuştepe, Toprakkale, Van-Altıntepe Nekropolü, Van Kalesi, Malazgirt, Karmir Blur, Nor Aresh, Bastam gibi Urartu merkezlerinden ele geçen örnekler yanı sıra müzelerdeki satın alma yoluyla gelen fibulalar ışığında yapabilmekteyiz. Diyarbakır Müzesinde yer alan ve çalışmaya konu olan tunç fibulalarınm da bugüne değin ele geçen örneklerle birlikte değerlendirilerek Urartu fibula tipolojisine katkılarda bulunacağı düşünce-sindeyiz.Urartu fibulalarmda temel iki tip bulunmaktadır. Bunlar Sarmal fibulalar ve Yaylı fibulalardır. Birinci gruba giren sarmal fibulalar diğer gruba göre daha bol miktarda üretilmiştir. Bu gruba giren fibulalarda İğneyi oluşturan telin fibula gövdesinin bir ucuna bir veya birden fazla kez sarılarak bağlandığı görülürken, yaylı fibulalarda da ise telin gövdeye bağlantılı ucu spiral şeklinde bükülmüştür. Çalışmaya konu olan ve Diyarbakır Müzesine satın alma yoluyla Doğu Anadolu bölgesinden gelen fibulalar her iki grubun örneklerinden oluşur. Kilit yuvalarının formları ye gövde bezemeleri dikkate alınarak sarmallı fibulalar kendi içinde 3 farklı alt gruba ayrılarak incelenmiştir. Urartu fibula yapım geleneğinde sarmal fibu-lalara oranla daha az kullanıldığı bilinen yaylı fibulalar grubuna giren örneğimiz ise sadece bir tanedir.Öğe KARS MÜZESİ'NDEN BİR GRUP VAZO IŞIĞINDA ERKEN BİRİNCİ BİNYILDA KARS VE YÖRESİ(Kültür Varlıkları ve Müzeler Genel Müdürlüğü, 2003) San, Oya[Abstract Not Available]