Yazar "Sünkür, Murat" seçeneğine göre listele
Listeleniyor 1 - 5 / 5
Sayfa Başına Sonuç
Sıralama seçenekleri
Öğe Diamit-diester kiral makrosikliklerin sentezi ve enantiyomerik tanıma özelliklerinin 1H NMR titrasyon yöntemiyle incelenmesi(2017) Sünkür, Murat; Hoşgören, HalilMoleküler seviyede kiralite çalışmaları modern kimyanın en temel konusu olmaya başlamıştır. Bu konuya ilgi duyulmasının önemli sebebi, çoğu biyomoleküllerin kiral doğasından ve bu moleküllerin diğer moleküllerle etkileşiminden kaynaklanmaktadır. Kullanılan tıbbi ilaçlar ve zirai ilaçların çoğunda, kiral moleküler bulunmaktadır. Asimetrik sentez konusu, son yıllarda hızla çok büyük gelişme kaydederken, halen saf kiral bileşiklerinin çoğunun hazırlanması için yeterince pratik metotlar bulunamamıştır. Moleküler seviyede kiral tanımaya etki eden faktörleri tamamen anlamak için çok sayıda materyal sentezlenmektedir. Supramoleküler kimyanın bu yönlü çalışılmasıyla kazanılan bilgi, enzim-substrat ve antikor-antijen etkileşimleri gibi biyolojik tanıma olaylarında etkili olan etmenlerin anlaşılmasını sağlayacağından dolayı da ayrı bir öneme sahiptir. Diğer taraftan kiral amin ve protonlanmış kiral amin bileşiklerinin enantiyomerik tanıma çalışmaları, bu bileşiklerin biyolojik moleküllerin temel yapı taşı olmalarından dolayı ayrı bir öneme sahiptir. Supramoleküler kimyada bu amaçla kullanılan bileşiklerin başında kiral taç eterler, siklodekstrinler ve siklofanlar gelmektedir. Bu çalışmada protonlanmış kiral amin bileşiklerinin enantiyomerik tanımasında kullanılmak üzere amit ester fonksiyonel grubunu beraberce bulunduran, bir seri rijit ve C2- simetrik kiral makrosiklik sentezlenmiştir. Amit ve ester grupları sadece konuk olarak kullanılan kiral amin tuzlarının farklı modda bağlanması imkanını vermez, aynı zamanda konukçu kiral makrosikliği rijit kılar. Bu kiral makrosikliklerin, amino alkol gruplarının kolaylıkla değiştirilmesi, makrosikliğe önemli oranda modüler olma imkanı sağlar. Bu çalışmada, amino alkol kısımlarının değişikliği ile yüksek seyreltik ortam tekniği ile dört adet kiral makrosiklik ((R,R)-1, (S,S)-1, (S,S)-2 ve (S,S)-3) iyi bir verimle sentezlenmiştir. Bu kiral makrosikliklerle enantiyomerik ?-naftil-etil amin perklorat tuzlarının ((R)-Nea1 ve (S)-Nea1) enantiyomerik tanımasında 1H NMR titrasyon tekniği kullanılmıştır. (R,R)-1 ve (S,S)-1 konukçuları kullanıldığında (R)-Nea1 ve (S)-Nea1 için Ka değerleri için sırasıyla KR/KS=3.65 ve KS/KR=5.55; ??GO = -0.32 ve +0.43 kJ.mol-1 olmak üzere yüksek değerler gözlendi. Diğer taraftan (R)- Nea1 ve (S)-Nea1’e karşı (S,S)-2 ve (S,S)-3 konukçularının Ka değerlerinin sırasıyla KR/KS=0.94 ve 1.23 ; ??GO = +0.02 ve -0.05 kJ.mol-1 olmak üzere zayıf olduğu görüldü. Genel olarak makrosikliğin mutlak konfigürasyonu ile tanıma gösterdiği konuğun mutlak konfigürasyonu arasında aynı yönde bir eğilim olduğu görülmüştür. Anahtar kelimeler: Konukçu-konuk kimyası, kiral makrosiklikler, enantiyomerik tanıma, NMR titrasyon, diamit-diester fonksiyonalitesi.Öğe Oldukça moduler, yeni, rijit ve C2-simetrik, ligand ve makrosikliklerin sentezi: katalitik etkileri ve moleküler tanıma özelliklerinin araştırılması(2008) Sünkür, Murat; Barış, Deniz; Toğrul, MahmutMoleküler seviyede kiralite çalışmaları modern kimyanın en temel konusu olmaya başlamıştır. Bu konuya ilgi duyulmasının önemli sebebi, çoğu biyomoleküllerin kiral doğasından ve bu moleküllerin diğer moleküllerle etkileşiminden kaynaklanmaktadır. Kullanılan tıbbi ilaçlar ve zirai ilaçların çoğunda, kiral moleküler bulunmaktadır. Moleküler seviyede kiral tanımaya etki eden faktörleri tamamen anlamak için çok sayıda materyal sentezlenmektedir. Supramoleküler kimyanın bu yönlü çalışılmasıyla kazanılan bilgi, enzim-substrat ve antikor-antijen etkileşimleri gibi biyolojik tanıma olaylarında etkili olan etmenlerin anlaşılmasını sağlayacağından dolayı da ayrı bir öneme sahiptir. Diğer taraftan amin ve protonlanmış amin bileşiklerinin enantiyomerik tanıma çalışmaları, bu bileşiklerin biyolojik moleküllerin temel yapı taşı olmalarından dolayı ayrı bir öneme sahiptir. Bu çalışmada, ilk etapta aminoalkol grubunun kolaylıkla değiştirilmesiyle oldukça modülerlik kazanan diamitdiollerin iyi bir verimle sentezi gerçekleştirilmiş ve bunların asimetrik dietilçinko katılmasınka katalitik etkileri incelenmiştir. ?kinci aşamada ise bu amitdiollerrin asit klorürleriyle halkalaştırılmasıyla amit ve ester fonksiyonel grubunu beraberce bulunduran, bir seri rijit ve C2-simetrik makrosiklik sentezlenmiştir. Son aşamada bu makrosikliklerin protonlanmış amonyum tuzlarının enantiyomerik tanınmasında kullanılabilirlikleri 1H NMR titrasyon tekniğiyle araştırılmıştır. Ester grubunun, taç eterler gibi amonyum tuzlarıyla güçlü kompleksleşme imkânı vereceği ve amit gruplarının makrosikliği rijit yapacağı bilindiği için bu grupların makrosikliğe yerleştirilmesi düşünülmüştür. Bu moleküllerin rijit ve C2-simetrisine sahip olmasının enantiyomerik tanımada ciddi avantaj sağlayacağı literatürde de iyi bilinmektedir. Bu çalışmada, yüksek seyreltik ortam tekniği ile sekiz adet makrosiklik iyi bir verimle sentezlenmiştir. Makrosiklik ((R,R)-1, (S,S)-1, (S,S)-2 ve (S,S)-3) ?-naftil-etil amin perklorat tuzlarının ((R)-Nea1 ve (S)-Nea1) enantiyomerik tanımasında 1H NMR titrasyon tekniği kullanılmıştır. (R,R)-1 ve (S,S)-1 konukçuları kullanıldığında (R)-Nea1 ve (S)-Nea1 için Ka değerlerinde sırasıyla KR/KS=3.65 ve KS/KR=5.55; ??GO = -0.32 ve +0.43 kJ. mol–1 olmak üzere önemli farklar gözlendi. Diğer taraftan (R)-Am ve (S)-Am’e karşı (S,S)-2 ve (S,S)-3 konukçularının Ka değerlerindeki farkların sırasıyla KR/KS=0.94 ve 1.23 ; ??GO = +0.02 ve -0.05 kJ. mol–1 olmak üzere zayıf olduğu görüldü. Genel olarak makrosikliğin mutlak konfigürasyonu ile tanıma gösterdiği konuğun mutlak konfigürasyonu arasında aynı yönde bir eğilim olduğu görülmüştür. Anahtar kelimeler: Konukçu-konuk kimyası, kiral makrosiklikler, enantiyomerik tanıma, NMR titrasyonu, diamit-diester fonksiyonalitesi.Öğe Saligenin yan kollu borokriptatların hazırlanması ve yapısal analizleri(Dicle Üniversitesi, Fen Bilimleri Enstitüsü, 2001) Sünkür, Murat; Hoşgören, Halil4-tert-butilfenolden çıkarak üç basamakta, fenol grubu benzille korunmuş, saligenin metilen klorür bileşiği elde edilmiştir. Yan kolun diaza 12-CR-4 ve diaza 15-CR-5 halkalarına takılması ve benzil grubunun deprotekt edilmesiyle, toplam beş basamak sonra, yeni iki saligenin yan kollu diaza taç eter hazırlanmıştır. Hazırlanan ligandlar, ekivalent H3BO3 ve bir ekivalent MOH eklenmesiyle, binükleer yeni iki alkali metal borokriptat bileşiği hazırlanmıştır. Alkali metal borokriptatların yapılan, İR, 'H NMR, HETCOR ve l3C NMR teknikleriyle ve element analiz sonuçlarıyla doğrulanmıştır. X-Ray için elverişli kristal elde edilemediğinden, yapılar bu teknikle aydınlatılamamıştır. Sadece, fenolik grubu benzille korunmuş saligenin yan kollu diaza 12-CR-4 ligandının yapısı, X-Ray tekniğiyle aydınlatılmıştır. Metal borokriptat oluşumlarına, ligand ile kompleksin !H NMR spektrumundaki çarpıcı değişiklikler en önemli kanıt olmuştur.Öğe TAHMİN ET–GÖZLE–AÇIKLA STRATEJİSİ İLE DESTEKLENMİŞ YANSITICI DÜŞÜNMEYE DAYALI ETKİNLİKLERİN 7. SINIF ÖĞRENCİLERİNİN FEN VE TEKNOLOJİ DERSİNE YÖNELİK TUTUMLARINA ETKİSİ(Dokuz Eylül Üniversitesi, 2013) Sünkür, Meral ÖNER; Arıbaş, Sabahattin; İlhan, Mustafa; Sünkür, MuratBu araştırmada Tahmin Et-Gözle-Açıkla stratejisi ile desteklenmiş yansıtıcı düşünmeye dayalı etkinliklerin ilköğretim 7. sınıf öğrencilerinin fen ve teknoloji dersine yönelik tutumlarına etkisi incelenmiştir. Bu amaca uygun olarak, araştırma ön test-son test kontrol gruplu deneysel desene göre yürütülmüştür. Araştırma ön tutum ölçeğinden aldıkları puanları birbirine denk olan iki 7. sınıf üzerinde gerçekleştirilmiştir. Araştırmada deney grubunda TGA stratejisi ile desteklenmiş yansıtıcı düşünme etkinliklerine göre öğretim yapılırken, kontrol grubunda Milli Eğitim Bakanlığı tarafından önerilen etkinlikler uygulanmıştır. Araştırma verilerinin toplanmasında Kaya (2002) tarafından geliştirilen “Fen ve Teknoloji Dersine Yönelik Tutum Ölçeği” kullanılmıştır. Araştırma sonucunda, deney grubundaki öğrencilerin ön tutum-son tutum ölçeğinden aldıkları puanlar arasında son tutum puanları lehine anlamlı fark tespit edilmiştir. Kontrol grubundaki öğrencilerin ön tutum-son tutum ölçeğinden aldığı puanlar arasında son tutum puanları lehine bir fark olduğu belirlenmiş, ancak bu fark istatistiksel açıdan anlamlı bulunmamıştır. Araştırmada ayrıca deney ve kontrol grubundaki öğrencilerin deney öncesi ölçümlere göre düzeltilmiş son tutum ölçeğinden aldıkları puanlar arasında deney grubu lehine anlamlı farkın olduğu saptanmıştırÖğe THE PREPARATION OF A NEW PROTEIN BASED HPLC COLUMN PACKING MATERIAL AND ENANTIOMERIC RESOLUTION OF SOME PHARMACEUTICAL RELATED COMPOUNDS VIA THIS COLUMN(Bilal GÜMÜŞ, 2016) Erdoğan, Ömer; Topal, Giray; Çakmak, Reşit; Sünkür, Murat; Canpolat, MutluIn this study, BSA was bounded to 3-chloropropyl functionalized silica gel via ethylenediamine and glutaric dialdehyde. The prepared CSP was packed into 150X4.6mm HPLC column according to slurry method. The enantiomeric resolution of some pharmaceutical related compounds such as rac-mandelic acid, rac-methyl mandelate, rac-epinephrine, rac-propranolol, rac-?-phenylethylamine and rac-3-hydroxybutyric acid was employed in 1mL/rpm, 1,5mL/rpm, 2mL/rpm, 2,5mL/rpm, 3mL/rpm flow rate in various pHs such pH=6, pH=7, pH=8 0,1M phosphate buffer. Chromatographic parameters such as Rs and ? were calculated for each resoluted compounds.