Yazar "Kavak, M.Tahir" seçeneğine göre listele
Listeleniyor 1 - 6 / 6
Sayfa Başına Sonuç
Sıralama seçenekleri
Öğe Diyarbakır Havzasında İklim Üzerinde Etkili Olan Yer Şekilleri Ve Litolojik Faktörlerin Uzaktan Algılama Teknikleri İle İncelenmesi(TMMOB Jeoloji Mühendisleri Odası, 2017) Karadoğan, Sabri; Kavak, M.TahirYeryüzünde iklim üzerinde etkili olan faktörlerden biri de yer şekilleri ve kayaç özellikleri (litoloji) dir. Yer şekilleri hava kütleleri önünde engel oluşturarak yoğuşma, expozisyon (bakı) ve fön olaylarının oluşmasında etkili olur. Litolojik faktörler de farklı kayaçların güneş radyasyonunu farklı yansıtmaları (albedo) nedeniyle farklı yer ışımalarına, dolayısıyla yeryüzünün farklı bölgelerinin farklı ısınmasına neden olur. Her iki faktörde Türkiye’nin birçok yerinde olduğu gibi Diyarbakır havzasında da kısa mesafeler içinde farklı iklim koşullarının ortaya çıkmasına neden olmaktadır. Bu çalışmada söz konusu koşulların iklim üzerindeki etkisinin belirlenebilmesi amacıyla uzaktan algılama teknikleri ve verileri kullanılmıştır. Bu amaçla Diyarbakır havzasının bir bölümünün yeryüzü sıcaklığının normalize edilmiş vejetasyon indeksiyle (NDVI) ilişkisi 20 yıl için (1994-2014) incelenmiştir. Gece ve gündüz yeryüzü sıcaklığı (LST- Land Surface Temperature ) ve NDVI ilişkisinin mevsimler kadar yer şekilleri ve jeolojik formasyonlara da bağlı olduğu ve soğuk aylarda bu ilişkinin pozitif olduğu, sıcak aylarda ise bu ilişkinin azaldığı görülmüştür. Bu yüzden sıcaklıkla ilgili kıtlık indeksinin sıcak olan Haziran ve Ekim ayları arasında hesaplanabileceği ortaya çıkmıştır.Öğe Diyarbakır kenti civarında Dicle Nehri Vadisinde zamansal ve çevresel değişimin uzaktan algılama teknikleriyle incelenmesi(Dicle Üniversitesi, 2024) Karadoğan, Sabri; Satar, Nesretullah; Kavak, M.TahirAkarsu vadileri ve yatakları nehir ekosistemleri için hayati öneme sahip doğal ortamlardır. Su kaynaklarının ve nehir akış dinamiklerinin zaman içinde nasıl değiştiğini anlamak, özellikle iklim değişikliği ve insan faaliyetleri nedeniyle, önemli çevresel sorunlara işaret edebilir. Nehir yatak değişikliklerin belirlenmesi arazi kullanımı açısından da önemlidir. Bu bağlamda, Dicle Nehri'nin su yüzey alanı ve nehir yatağı değişikliklerinin seyri çevresel sürdürülebilirlik için kritik öneme sahiptir. Bu çalışmada, Google Earth Engine (GEE) kullanarak Landsat 4, 5, 7 ve 8 uydu görüntüleri aracılığıyla Diyarbakır kenti civarında Dicle Nehri'nin 1990-2020 yılları arasında su yüzeyi değişimi ve nehir yatağı dinamikleri analiz edilmiştir. Normalized Difference Water Index (NDWI) kullanılarak nehirdeki su yüzey alanı hesaplanmış, yatak yönelimleri belirlenmiş, değişimler ve eğilimler grafiklere dönüştürülerek analiz edilmiştir. Elde edilen sonunçlara göre özellikle yanlış arazi kullanımı ve kum ocaklarının faaliyeti nedeniyle yatak bozulmaları ve beraberinde toprak nemi değişimleri gözlenmiştir. Ayrıca Tüm müdahelelere rağmen nehrin kendi doğal gelişim seyrine bağlı olarak ve tektonik hatlara, litolojik zayıf zonlara intibak ederek yatağını aşındırması nedeniyle, Dicle nehri vadisinde öngörülemeyen çevresel değişimlerin kütle hareketlerinin ve doğal afetlerin meydana gelmesi kaçınılmazdır.Öğe Fiziki coğrafya araştırmalarında uzaktan algılama teknikleri ve uygulamaları(Pegem Akademi Yayınevi, 2016) Karadoğan, Sabri; Kavak, M.Tahir; Özgen, Nurettin; Karadoğan, SabriUydu ve uzaktan algılama teknolojilerindeki gelişmeler özellikle doğa bilimleri araştırmalarına büyük katkı sağlamıştır. Uzaktan algılama araçlarıyla elde edilen yeryüzü ve atmosfere ait veriler GIS araçlarıyla entgre görüntü işleme programlarıyla analiz edilerek, fiziki coğrafya araştırmalarının konusunu oluşturan jeolojik, jeomorfolojik, hidrografik, atmosferik toprak, su ve bitki örtüsü ile ilgili araştırmalar için zengin bir veri kaynağı sunmaktadır. Farklı kaynaklardan elde edilen farklı çözünürlükteki görüntülerden çeşitli bant kombinasyonları ve algoritmalar kullanılarak hem sayısal grafik ve görüntü materyalleri, hem sınıfl andırma haritaları, hem de istatistiksel bilgiler üretilebilmektedir.Öğe Modis-Aqua uydu verilerinden Beyşehir Gölü'nün 20 yıllık deniz suyu yüzeyi sıcaklığı ve klorofil-a pigment konsantrasyon incelemesi(Iksad Publications, 2023) Karadoğan, Sabri; Kavak, M.Tahir; Kavak, Deniz Evrim; Hatipoğlu, Recep; Yağız, KadirZararlı alg patlamalarının kontrol edilmesinde klorofil-a konsantrasyonunun (khl-a) zamansal dağılımının anlaşılması kritik bir role sahiptir. Bu çalışma, Modis-Aqua'nın elde ettiği verileri kullanarak yakın tarihte alg patlaması görülen Beyşehir Gölü'nün uzun süreli deniz suyu yüzey sıcaklığı (SST) ve klorofil-a pigment konsantrasyonunun incelemesine yoğunlaşmıştır. Uzun süreli SST değişkenliği ve bu değişkenliğin fitoplankton biyokütlesini temsil eden khl-a pigmenti ile ilişkisi Orta Çözünürlüklü Görüntüleme Spektroradiometresi (MODIS-Aqua) uydu verileri kullanılarak araştırıldı. MODIS 2002' den 2022' ye aylık değişkenlik khl-a ve SST’ de araştırıldı ve SST ile khl-a arasında P<0.0001 anlamlı korelasyon bulundu. Uzun süreli araştırılan khl-a verileri 11 Ekim 2013’ te 36.652 mg/m3 ve 7 Eylül 2021’ de 96.456 mg/m3 olarak maksimum değer göstermiş olup, 7 Eylül 2021’ deki artış gazetelerde yayınlanan Beyşehir Gölü yeşile boyandı haberiyle örtüşmüştür. Ek olarak, Beyşehir Gölü'nün lineer trend çizgisi; SST ve khl-a değerlerinde zamanla artma eğiliminde olduğu gözlemlenmiştir. Bu eğilimin nedeni Beyşehir Gölü ve çevresinin küresel iklim değişikliğine bağlı faktörlerin etkilerinin yanı sıra su seviye değişimleri ve çevre koşulları ile ilgili ciddi sorunlar yaşaması olarak öngörülmektedir. Sonuç olarak deniz suyu yüzeyi sıcaklığı ve klorofil-a her zaman alg patlamaları için en önemli kontrol faktörleri arasındadır. Önerilen veriler, Beyşehir gölündeki alg patlamalarının önlenmesi için bir erken uyarı sistemi geliştirilmesinde potansiyel olarak kullanılabilir.Öğe Van Gölü yüzeyinde meydana gelen sıcaklık değişimi ile Van Depremi (23 Ekim 2011) ilişkisinin AVHRR uydu verileriyle incelenmesi(Akdeniz Üniversitesi, 2014) Karadoğan, Sabri; Kavak, M.TahirSST (Sea-Surface Temperature) Deniz Yüzeyi Sıcaklığı hava ve deniz yüzeyleri arasındaki ısı değişiminin tahmin edilmesinde kullanılan önemli bir jeofiziksel parametredir. Özellikle küresel iklim modelleri için gerekli olan dünyanın ısı dengesinin ortaya konması, atmosferik ve okyanus sirkülasyonlar ve anomalilerin durumunu ortaya koymak açısından SST büyük önem taşımaktadır. Van Gölü Ülkemizde su seviyesi ve iklim parametreleri konusunda en çok izlenen ve çeşitli bilimsel çalışmalara konu olan alanlardan birisidir. Su yüzeyi ve sınırlarında yıldan yıla önemli değişimler gözlenen Van Gölü, ülkemizin Doğu Anadolu Bölgesinde önemli tektonik ve kapalı bir havzadır. Özellikle son yaşanan deprem yerbilimcilerinin ve diğer disiplinlerin dikkatini Van Gölü çevresine çekmiştir. Su yüzeyi sıcaklık değişimi tektonik açıdan bir parametre olarak kullanılabilir. Bu çalışmada AVHHR uydu verileri kullanılarak uzaktan algılama yöntemiyle Van Depremi (23 Eylül 2011) öncesi göl yüzeyindeki su sıcaklık değişimleri incelenmiş ve bölgenin depremselliği ile ilişkili bir tartışma zemini oluşturulmuştur.Öğe Yer bilimleri çalışmalarında coğrafi bilgi sistemleri ve uzaktan algılama(Orient Yayınları, 2022) Karadoğan, Sabri; Kavak, M.Tahir; Kavak, Orhan; Haspolat, Yusuf KenanYeryüzüne ait yoğun ve karmaşık verilerin olağanüstü çoğaldığı günümüzde, bilginin daha etkin, ulaşılabilir ve verimli kullanılmasına duyulan ihtiyaç bilgi sistemlerinin geliştirilmesini ve kullanımını bir zorunluluk getirmiştir. Bu amaçla Coğrafi bilgi sistemleri teknolojileri hızla gelişmiş ve kullanım alanları çoğalmıştır. Coğrafi Bilgi Sistemleri (CBS), grafik ve grafik olmayan mekansal verilerin bilgisayar ortamında toplanması, saklanması, sorgulanması, analiz edilmesi, görüntülenmesi ve ihtiyaca göre farklı çıktılarının alınması amacı ile oluşturulan bilgi sistemidir. Uydu teknolojilerinin gelişmesine bağlı olarak Coğrafi Bilgi Sistemlerine entegre olarak Uzaktan Algılama teknikleri de sıkça kullanılmaya başlanmıştır. Uzaktan Algılama (remote Sensing) yeryüzünden yüksekte, atmosfer veya uzaya yerleştirilen platformlara eklenmiş ölçme cihazlarıyla yeryüzünün doğal ve yapay objeleri hakkında bilgi alma ve değerlendirme tekniği olarak ifade edilebilir (2). Uzaktan algılama sistemleri geniş alanlardan çok hızlı bir şekilde dijital formda ölçü toplayarak başka hiçbir şekilde görüntülenemeyecek olayları konuma bağlı olarak elde etme yeteneğine sahiptir. Özellikle yer bilimlerinde Coğrafi Bilgi Sistemleri ile birlikte Uzaktan Algılama teknolojileri gittikçe daha fazla kullanım alanına sahip olmaktadır.