Arşiv logosu
  • Türkçe
  • English
  • Giriş
    Yeni kullanıcı mısınız? Kayıt için tıklayın. Şifrenizi mi unuttunuz?
Arşiv logosu
  • Koleksiyonlar
  • Sistem İçeriği
  • Analiz
  • Talep/Soru
  • Türkçe
  • English
  • Giriş
    Yeni kullanıcı mısınız? Kayıt için tıklayın. Şifrenizi mi unuttunuz?
  1. Ana Sayfa
  2. Yazara Göre Listele

Yazar "Karabulut, Mustafa" seçeneğine göre listele

Listeleniyor 1 - 7 / 7
Sayfa Başına Sonuç
Sıralama seçenekleri
  • [ X ]
    Öğe
    27 MAYIS DARBESİ’Nİ ANLATAN ROMANLARDA ÖĞRENCİ OLAYLARI
    (Ahmet TANYILDIZ, 2019) Karabulut, Mustafa; Çetinkaya, Ferhat
    Toplumsal yapının birçok yönlerinin anlaşılmasında roman türü önemli veriler sunar. Toplumun ekonomik, siyasi ve soysal yönden değişimlerini kurmaca dünyasında işleyen roman, bu yönüyle diğer edebi türlerden farklıdır. Çünkü roman Türk toplumunun gelişimine paralel bir şekilde gelişmiştir ve zaman zaman bir kitle iletişim aracı olarak kullanılmıştır. Toplumun Tanzimat döneminden bu yana geçirdiği sancılı süreçleri, dönemeçleri ve diğer pek çok olguyu kendi dünyasında tartışmakta, fikir öne sürmekte ve çözüm aramaktadır.  Türk siyasi hayatın keskin dönemeçlerinden biri 27 Mayıs Darbesi’dir. Gerek darbe sonrasında 1961 Anayasası’nın özgürlükçü atmosferi olsun, gerekse dönemin roman anlayışından kaynaklı olsun romancılar birçok konuya açılmış ve politika ile ideoloji hiç olmadığı kadar romana sirayet etmiştir. 27 Mayıs’ı konu edinen romanların hemen hepsinde, açık ya da örtük bir şekilde olaylar belli ideolojik bakış açısıyla ele alınmıştır. Romanlardaki dönemin öğrenci olayları da yazarın düşün dünyasına göre şekillenmiştir. Öğrenci olayları bazı romanlarda dönemin iktidar partisine karşı bir isyan, bir ayaklanma şeklinde ele alınırken bazı romanlarda muhalif unsurların iktidar partisine karşı yapmış olduğu bir oyun olarak işlenmiştir. Bu çalışmayla dönemin öğrenci olaylarının Türk romanında nasıl işlendiği değerlendirilecektir.  
  • Yükleniyor...
    Küçük Resim
    Öğe
    Bankacılıkta riskten korunma amaçlı finans mühendisliği araçları
    (Dicle Üniversitesi Sosyal Bilimler Enstitüsü, 2015) Bilen, Abdulkadir; Karabulut, Mustafa
    Son yıllarda mali piyasaların küreselleşmesi sonucu artan rekabetin yanı sıra ekonomik sosyal ve teknolojik değişimler, finans sektörlerinde belirsizliğe ve istikrarsızlığa yol açmıştır. Bu durum firma ve kuruluşların çalışması için finansal yönetimde yeni bir rol ortaya çıkartırken, finansal kararların karmaşıklığı ve yeni finansal ürünlerin ortaya çıkması mali yönetimin önemini artırmıştır. Bu zamana kadar meydana gelen bütün bankacılık krizlerinin temel nedeni risklerin iyi yönetilmemiş olmasındandır. Yeni mali finansman ve yatırım ürünlerinin yanı sıra etkin risk yönetimi prosedürlerinin tasarımı son derece rekabetçi küresel pazarda faaliyet gösteren bankaların canlılığı için çok önemlidir. Böylece, günümüzde bankaların düzenleyici çerçeve olarak risk değerlendirmesi aktif-pasif yönetimi, finansal planlama, portföy optimizasyonu vb. konularda faaliyet gösterirken bankacılık yönetimi, denetim ve kontrol, verimlilik ve etkinlik analizi, birleşme ve satın almalar müşteri ilişkileri yönetimi gibi bir dizi diğer konulara da özel bir ilgi göstermeleri gerekmektedir. Bu nedenle temel ilke ve stratejileri ile finans mühendisliği tekniklerinin birleştirilip hayata geçirilmesi küresel bankacılık sektöründe istikrarlı büyümenin sağlanması için gereklidir.
  • Yükleniyor...
    Küçük Resim
    Öğe
    Bankacılıkta riskten korunma amaçlı finans mühendisliği tekniklerinin kullanımı
    (2016) Karabulut, Mustafa; Bilen, Abdulkadir
    Hayatın hemen her alanında var olan risk ve risk yönetimi finans sektörünün lokomotifi bankalar açısından son derece önemlidir. Finans sektöründe iyi yönetilmeyen riskler sonucunda ortaya çıkan krizler çok kısa sürede diğer sektörlere de yayılmakta hatta tüm dünya ülkelerinin ekonomilerine zarar verebilmektedir. Bu zamana kadar meydana gelen bütün bankacılık krizlerinin temel nedeni risklerin iyi yönetilmemiş olmasındandır. Son yıllarda mali piyasaların küreselleşmesi sonucu artan rekabetin yanı sıra ekonomik, sosyal ve teknolojik değişimler, finans sektörlerinde belirsizliğe ve istikrarsızlığa yol açmıştır. Bu durum firma ve kuruluşların çalışması için finansal yönetimde yeni bir rol ortaya çıkartırken, finansal kararların karmaşıklığı ve yeni finansal ürünlerin ortaya çıkması mali yönetimin önemini artırmıştır. Finans mühendisliği tasarım, geliştirme ve yenilikçi finansal araçların ve süreçlerin uygulanması ile finansal karar verme problemlerine yenilikçi çözümler formülasyonunu ifade eder. Finans mühendisliği yaygın olarak vadeli finansman başvuruları için kullanılmaktadır. Finans mühendisliği bankacılık kurumları için özel bir ilgi alanıdır. Yeni mali finansman ve yatırım ürünlerinin yanı sıra etkin risk yönetimi prosedürlerinin tasarımı son derece rekabetçi küresel pazarda faaliyet gösteren bankaların canlılığı için çok önemlidir. Böylece, günümüzde bankaların düzenleyici çerçeve olarak risk değerlendirmesi, aktif-pasif yönetimi, finansal planlama, portföy optimizasyonu vb konularda faaliyet gösterirken bankacılık yönetimi, denetim ve kontrol, verimlilik ve etkinlik analizi, birleşme ve satın almalar, müşteri ilişkileri yönetimi gibi bir dizi diğer konulara da özel bir ilgi göstermeleri gerekmektedir. Bu nedenle temel ilke ve stratejileri ile finans mühendisliği tekniklerinin birleştirilip hayata geçirilmesi, küresel bankacılık sektöründe istikrarlı büyümenin sağlanması için gereklidir. Anahtar Kelimeler: Bankacılık, Risk, Finans Mühendisliği, Forward, Future, Swap, Opsiyon
  • Yükleniyor...
    Küçük Resim
    Öğe
    Farklı gastrik mukozal görünümlerde helicobacter pylori sıklığı
    (2016) Karabulut, Mustafa; Canoruç, Fikri
    H.pylori insanlarda sık görülen kronik bir enfeksiyondur. Kronik gastrit, peptik ulcus, mide kanseri, MALT-lenfoma gibi çeşitli hastalıklara neden olduğu düşünülmektedir. Çalışmamızın amacı H.pylori enfeksiyonu için spesifik sayılabilecek bir gastroskopik mukozal görünümün olup olmadığını araştırmaktı. Üst GİS endoskopisi yapılan toplam 88 hasta çalışmaya alındı. Her hastadan The Updated Sydney sınıflamasında belirtildiği gibi 5 farklı yerden biyopsi alındı. Biyopsi kesitleri histolojik inceleme amacıyla Hematoksilen-eosin,H. pylori identifikasyonu amacıyla toluidine blue ile boyanarak ışık mikroskopunda incelendi. İstatiksel analiz Chi-square testi kullanılarak hesaplandı ve p<0.05 anlamlı değer olarak kabul edildi. Çalışmamızdaki 88 hastanın 35'i erkek,53'ükadm olup yaş ortalamaları sırasıyla 42.05 ve45.5 idi. 88 hastanın 58'inde (%65.91) H.pylori pozitif iken 30'unda (%34.09) H.pylori negatif bulundu. "Normal Mukozal Görünüm" e sahip 32 hastanın 18'inde (%56.25) Hp (+), "Antrumda Spotty Eritem"\ olan 19 hastanın 12'sinde (%63.16) Hp (+), "Antrumda Mozaik Patem"\ olan 13 hastanın 10'nunda (%76,92) Hp (+), "Antrum-Corpusta Mozaik Patern"\ olan 15 hastanın 1 1 'inde (%73,3) Hp (+), "Akut Duodenal Ülsefi olan 9 hastanın T sinde (%77.8) Hp (+) idi. Bu verilere göre endoskopik görünüm ile Hp pozitifliği arasında istatiksel bir fark saptanmadı (p>0.05). Ayrıca Hp (+) olupta "Antrumda Spotty Eritem"\ olanlarda spesifisite %77, sensitivite %21, PPD (pozitif prediktif değer) %63 ; "Antrumda Mozaik Pateni" için spesifisite %90, sensisivite %17, PPD %77 ; " Antrum-Corpusta Mozaik Patem"'\ olanlarda spesifisite%87, sensitivite %19, PPD %73 ; "Akut Duodenal Ülser" için spesifisite %93, sensitivite %12, PPD %78 ; "Normal Mukozal Görünüm" için sensitivite %31, spesifisite %53, PPD %56 olarak tespit ettik. Bu endoskopik görünümler ile H.pylori pozitifliği arasında düşük sensitivite, yüksek spesifisite ve PPD oranları olduğu görüldü. Görüldüğü gibi "Mozaik pateni", "Antrumda Spotty Eritem", "Duodenal Ülser''' gibi görünümler yüksek oranda Hp pozitifliği olduğunu tespit ettik. Fakat aynı 45 zamanda endoskopik olarak tamamen "Normal MukozcTya sahip hastalarda %56 Hp pozitif bulundu. Sonuç itibariyle H. pylori 'ye özgü bir mukozal görünümün olmadığı ve hastaların endoskopik mukozal görünümlerine bakarak H.pylori'nin varlığı hakkında yorum yapmanın yanlış olabileceğini,teşhisin diğer tanı yöntemleri ile desteklenmesi gerektiğini düşünüyoruz.
  • [ X ]
    Öğe
    The frequency of Helicobacter pylori in various gastric mucosal appearances
    (2003) Yılmaz, Şerif; Canoruç, Fahri; Karabulut, Mustafa; Dursun, Mehmet; Yaldız, Mehmet
    Our purpose was to investigate whether Helicobacter pylori (Hp) has a specific mucosal appearance. Eighty-eight (female / male: 53/35) patients included in the study underwent endoscopy to determine the macroscopic appearance of their gastric mucosa. Biopsies taken from the antrum, incisura angularis and corpus of each patient were stained with toluidine blue and examined for Hp under a light microscope. Thirty were Hp negative and 58 Hp positive. Thirty-six percent of the patients had normal mucosa, 21.59% had spotty erythema in the antrum, 31.81% had a mosaic pattern in the antrum and/or corpus and 10.23% had acute duodenal ulcer. Fifty-six percent of those with normal mucosal appearance, 63.16% of those with spotty erythema in the antrum, 75% of those with a mosaic pattern in the antrum and/or corpus and 77.78% of those with acute duodenal ulcers were positive for Hp. No difference was found in positivity between the groups. There is no mucosal appearance specific to Hp, and so diagnosis by conventional methods is indispensable.
  • [ X ]
    Öğe
    MERKEZ BANKASI PARA POLİTİKASI KURULU KARARLARININ TOPTAN VE PERAKENDE İŞLETMELERİNE ETKİSİNİN ANALİZİ
    (İrfan TÜRKOĞLU, 2021) Karabulut, Mustafa; Bilen, Abdulkadir
    Bu çalışmada Türkiye Cumhuriyet Merkez Bankası Para Politikası Kurulu kararlarından faiz oranı ve zorunlu karşılık oranı kararlarının toptan ve perakende ticaret, lokantalar ve otel sektöründe faaliyet gösteren işletmeler üzerine etkisi araştırılmıştır. Araştırma, Para Politikası Kurul kararlarının Borsa İstanbul ve Kamu Aydınlatma Platformu’nda kayıtlı olan toptan ve perakende ticaret işletmelerinin borsa kapanış değerleri ve entelektüel sermayeleri üzerinde nasıl bir etkiye sahip olduğunu tespit etmeyi amaçlamaktadır. Bu amaç doğrultusunda 2015-2020 yılları arasında yayınlanmış olan faiz ve zorunlu karşılık oranları ile bu yıllara ilişkin 25 işletmeye ait kamuya açık hisse senedi kapanış değeri verileri incelenmiştir. Yapılan analiz sonuçlarına göre faiz oranının %8,25 ve zorunlu karşılık oranının da %4 düzeyinde olması, toptan ve perakende ticaret firmalarının borsa kapanış değerlerine olumlu yönde etki edip entelektüel sermayelerindeki gelişme açısından en ideal oranlar olduğu sonuçlarına ulaşılmıştır.
  • Yükleniyor...
    Küçük Resim
    Öğe
    Merkez Bankası Para Politikası Kurulu kararlarının sektörel bazda işletmelere etkisinin karşılaştırmalı analizi
    (Dicle Üniversitesi, Sosyal Bilimler Enstitüsü, 2021) Karabulut, Mustafa; Bilen, Abdulkadir
    Merkez bankalarının temel amacı, para biriminin iç ve dış değerini korumaktır. Bu amacını yerine getirirken araçları sürekli değişmiş ve yeni araçlar edinmiş olmasına karşın para biriminin değerinin korunması, tarihsel olarak genellikle aynı araçla, merkez bankasının faiz oranını değiştirmesi ile başarılmıştır. Merkez bankasının amaçlarına fiyat istikrarının yanında finansal istikrar da eklenmiştir. Teknolojinin gelişimiyle birlikte para transferleri hızlanmış ve bu transferleri güvenli ve sağlıklı yapma yükümlülüğü de merkez bankalarına verilmiştir. Zaman içerisinde ekonomide istikrar sağlamada merkez bankalarının para politikası kararları önem kazanmış, herkes tarafından takip edilen ve yatırımcılar için en güvenilir gösterge niteliği taşımıştır. Merkez bankaları para politikası kararlarını alırken ekonomik istikrar ve fiyat istikrarını sağlamak amacıyla kararlar almaktadır. Bu kararlarından faiz kararları fiyat istikrarını sağlamada çok önemli bir araçtır. Faiz oranları artırıldığında ülkeye döviz cinsi kaynak girişi sayesinde döviz kurları istenen sevilerde tutulmakta, piyasadaki faiz oranı da politika faizine yakın gerçekleşeceği için piyasaların istikrar kazanmasında önem arz etmektedir. Ayrıca zorunlu karşılık oranlarında yapılacak değişiklikle kredi arzını etkileyebilmekte ve sektörlerin ihtiyacı olan finansmanı daha az maliyetle elde etmesine olanak sağlamaktadır. Son dönemde merkez bankalarının parasal aktarım mekanizmaları önem kazanmış ve aktarım kanallarının iyi işlemesi ekonominin aktörleri için olmazsa olmaz bir durum arz etmiştir. Özellikle kredi kanalı ekonomik büyüme adına önemli bir gösterge haline gelmiştir. Kredi maliyetlerinin düşmesi sektörlere pozitif yönde yansımakta ve ekonominin paydaşlarının yatırımlarını artırmasına ve ekonomik büyüklüklerinin artmasına yol açmaktadır. İşletmelerin yerel nitelikten çıkıp uluslararası alanda çalışabilir olması ve her ülkenin parasının dolaylı da olsa diğer ülkelerin tedavülüne girmesi merkez bankalarının önemini bir kat daha artırmış ve yatırımları yönlendirmede çok etkili kurumlar halini almışlardır. Bu çalışmada Türkiye Cumhuriyet Merkez Bankası'nın piyasayı yönetmek ve istikrarı sağlamak için kullandığı para politikası araçlarından faiz oranlarının ve zorunlu karşılık oranlarının sektörel bazda işletmelere etkisi ve hangi sektörler için hangi faiz oranının ve zorunlu karşılık oranlarının sektörler açısından daha faydalı olduğu incelenmiştir. Ayrıca sektörlerin entelektüel sermaye yapısına etkisi incelenmiş ve yorumlanmıştır. Bu bağlamda önce teorik çerçeve oluşturulup merkez bankalarının kuruluşu, amaçları ve fiyat ve finansal istikrarı sağlama adına kullandıkları araçlarının neler olduğu detaylı anlatılmıştır. Para Politikası Kurulu faiz ve zorunlu karşılık oranı kararlarının sektörleri doğrudan etkilemesi mümkün değildir. Ancak sektörleri parasal aktarım mekanizması aracılığı ile etkilemektedir. Bu araçlar aracılığı ile sektörleri nasıl etkiledikleri, parasal aktarım mekanizmasının kanalları bölümünde anlatılmıştır. Araştırmanın son bölümünde ise Para Politikası Kurulu faiz ve zorunlu karşılık oranı kararları ile Kamu Aydınlatma Platformu'ndan alınan sektörel bazlı işletmelere ait Borsa İstanbul hisse senedi kapanış değerleri arasındaki ilişkiler tek yönlü varyans analizi (t testi), ANOVA, Korelasyon ve Regresyon teknikleri yardımı ile analiz edilmiştir. Analiz sonucu ortaya çıkan verilere faiz ve zorunlu karşılık oranlarının her sektöre farklı etki ettiği bulunmuştur. Yine sektörlerin entelektüel sermayelerinin de Para Politikası Kurulu kararlarından etkilendikleri tespit edilmiştir. Sonuçlar kısmında her bir sektör için ideal faiz ve zorunlu karşılık oranları tablo halinde verilmiş ve önerilerde bulunulmuştur.

| Dicle Üniversitesi | Kütüphane | Açık Erişim Politikası | Rehber | OAI-PMH |

Bu site Creative Commons Alıntı-Gayri Ticari-Türetilemez 4.0 Uluslararası Lisansı ile korunmaktadır.


Dicle Üniversitesi, Diyarbakır, TÜRKİYE
İçerikte herhangi bir hata görürseniz lütfen bize bildirin

Powered by İdeal DSpace

DSpace yazılımı telif hakkı © 2002-2025 LYRASIS

  • Çerez Ayarları
  • Gizlilik Politikası
  • Son Kullanıcı Sözleşmesi
  • Geri Bildirim