Yazar "Karaarslan, Mehmet" seçeneğine göre listele
Listeleniyor 1 - 5 / 5
Sayfa Başına Sonuç
Sıralama seçenekleri
Öğe İdarenin taraf olduğu uyuşmazlıkların alternatif uyuşmazlık çözüm yöntemleri ile giderilmesi(Türkiye Barolar Birliği, 2019) Karaarslan, Mehmetİdarenin taraf olduğu uyuşmazlıkların yargı öncesi aşamada alternatif usuller ile çözümü konusunda mevzuatımızda birçokdüzenleme bulunmaktadır. Ancak bütün bu düzenlemeler birkaç istisnai uygulama dışında beklenen ve istenen olumlu sonucu henüzdoğurmamıştır. Bu nedenle konuyla ilgili uygulamada görülen eksiklik ve aksaklıklar da göz önüne alınmak suretiyle çalışmalar devamettirilmekte ve konu güncelliğini korumaktadır. İdarenin taraf olduğu uyuşmazlıkların yargı yoluyla çözümü, idare ve diğer taraflar bakımından ciddi olumsuzluklara sebebiyet vermektedir. Yargı süreci taraflar için büyük bir mali külfet, zaman ve emek kaybı yanında bireylerin idareye olan güveninin sarsılması şeklinde sonuçlara sebebiyetvermekte ve mahkemelerin iş yükünü ciddi anlamda arttırmaktadır.Dolayısıyla konunun üzerinde daha çok çalışılması gerekmektedir.Bu çalışmada mevcut yasal durum, uygulama, konuyla ilgili yapılmasıdüşünülen taslak çalışmalar ele alınmaktadır.Öğe İDARİ YARGIDA İDARE LEHİNE HÜKMEDILEN VEKÂLET ÜCRETİNİN DOĞRUDAN İCRAYA KONULMASI ÜZERİNE BİR İNCELEME(Dicle University, 2022) Karaarslan, MehmetYargı mercilerinde kendilerini vekille temsil ettiren taraflar lehine haklı çıkmaları durumunda vekâlet ücretine hükmedildiği gibi idari yargıda da davayı kazanan taraf lehine vekâlet ücretine hükmedilmektedir. Ancak idari yargıda idare aleyhine hükmedilen vekâlet ücreti, yargılama gideri veya tazminatın idareye müracaat edilmeden doğrudan icraya konulması İdari Yargılama Usulü Kanunu’nun 28/2. maddesine göre hukuken mümkün değildir. Öncelikle idareye müracaat edilerek talepte bulunulması ve talepten itibaren 30 gün içinde ödenmediği takdirde genel hükümlere göre icra yoluna gidilmesi gerekir. Buna karşın davacı aleyhine hükmedilen vekâlet ücretinin doğrudan icraya konulup konulamayacağı hususunda İdari Yargılama Usulü Kanunu’nda herhangi bir düzenleme yapılmamıştır.Öğe İdari yargıda idare aleyhine hükmedilen vekâlet ücretinin doğrudan icraya konulması üzerine bir inceleme(Dicle Üniversitesi Adalet Meslek Yüksekokulu, 2022) Karaarslan, MehmetYargı mercilerinde kendilerini vekille temsil ettiren taraflar lehine haklı çıkmaları durumunda vekâlet ücretine hükmedildiği gibi idari yargıda da davayı kazanan taraf lehine vekâlet ücretine hükmedilmektedir. Ancak idari yargıda idare aleyhine hükmedilen vekâlet ücreti, yargılama gideri veya tazminatın idareye müracaat edilmeden doğrudan icraya konulması İdari Yargılama Usulü Kanunu’nun 28/2. maddesine göre hukuken mümkün değildir. Öncelikle idareye müracaat edilerek talepte bulunulması ve talepten itibaren 30 gün içinde ödenmediği takdirde genel hükümlere göre icra yoluna gidilmesi gerekir. Buna karşın davacı aleyhine hükmedilen vekâlet ücretinin doğrudan icraya konulup konulamayacağı hususunda İdari Yargılama Usulü Kanunu’nda herhangi bir düzenleme yapılmamıştır. Uygulamada 659 sayılı KHK’ ya göre davacıya müracaatla ödeme talebinde bulunan idareler olmasına karşın doğrudan icra yoluna başvuran idareler de bulunmaktadır. Doğrudan icra yoluna başvurulması durumunda davacı taraf dava vekâlet ücreti yanında icra vekâlet ücreti ve masraflarına da mahkûm olmaktadır. Bu çalışmada mezkûr uygulama ve düzenlemelerin hukuka uygunluğu ele alınmaktadır.Öğe İdari yargıda iddia ve savunmanın değiştirilmesi ve genişletilmesi yasağı(Dicle Üniversitesi, Sosyal Bilimler Enstitüsü, 2002) Karaarslan, Mehmet; Kaplan, GürselBu çalışma, kamu hukuku ana bilim dalında yüksek lisans tezi olup, idari yargıda iddia ve savunmanın değiştirilmesi ve genişletilmesi yasağım konu almaktadır. Medeni yargılama hukuku ilkesi olan' bu yasağın idari yargılama hukukunda uygulanmasına ilişkin usul ve esasların tespiti, uygulamada görülen sakınca ve eksiklikler ele alınmıştır. Bu tez üç bölümden oluşmaktadır. Birinci bölümde, çalışma konumuz olan yasağın tanıtılması ve idari yargılama hukukuna hakim olan ilkeler ele alınmıştır. İkinci bölümde ise, inceleme konumuz olan yasağın başlama anı, görevsiz ve yetkisiz yargı yerinde uygulanması ele alınmıştır. Ayrıca, bu bölümde yargılama sistemlerinde dava açma ve dava malzemesinin toplanması, ilkeleri incelenmiştir. Üçüncü bölümde ise, iddia ve savunmanın genişletilmesi ve değiştirilmesi yasağının içeriği ve bu yasağın istisnalarıyla birlikte yasa yollan ele alınmıştır.Öğe REPRESENTATION OF THE ADMINISTRATION AT JUDICIAL AUTHORITIES AND RESPONSIBILITY OF THE REPRESENTATIVES(2016) Karaarslan, MehmetKamu kurum ve kuruluşları kendi iş ve işlemleri ile ilgili olarak adli ve idari davalarla, tahkim ve icra mercilerinde taraf sıfatına sahiptirler. Bu davalarda idareleri vekil sıfatıyla hukuk birimi amirleri, hukuk müşavirleri, muhakemat müdürleri, avukatlar ve birim amirleri temsil etmektedir. Bu konuyu düzenleyen 659 sayılı KHK tüm kamu kurum ve kuruluşlarını kapsamamakta bu durum uygulamada temsilciler bakımından kurumdan kuruma değişen farklı hukuki statüler ve buna bağlı olarak farklı aylık ve özlük hakları sonucunu doğurmaktadır. Bu nedenle tüm kamu kurum ve kuruluşlarını kapsamına alan, hukuk birimlerinin kuruluşu, yapısı ve bu birimlerde çalışan temsilcilerin mesleğe alınmasından emekliliğe kadar tüm hak ve yükümlülüklerini düzenleyen genel bir personel kanununa ihtiyaç duyulmaktadır. Bu çalışmada mevcut yasal durum, temsilciler, temsilcilerin hukuki, cezai ve disiplin sorumluluğu ele alınmaktadır.