Yazar "Karaşin, İbrahim Baran" seçeneğine göre listele
Listeleniyor 1 - 14 / 14
Sayfa Başına Sonuç
Sıralama seçenekleri
Öğe Ahlat ilçesinde yer alan Bezirhane beden duvarının sonlu elemanlar yöntemi ile analizi(Dicle Üniversitesi Mühendislik Fakültesi, 2019) Işık, Ercan; Antep, Barış; Karaşin, İbrahim Baran; Öncü, Mehmet EminTarihi yapılar geçmişi geleceğe bağlayan önemli varlıklardır. Bu yapılar ile ilgili çalışmalar günümüzde ayrı bir önem kazanmıştır. Bu tür yapıların zaman içerisinde sağlam bir şekilde ayakta kalması bu yapıların yapım teknolojileri ile doğrudan ilgilidir. Genel olarak yığma tarzında inşa edilen bu yapıların analizleri için sonlu elemanlar yöntemi kullanılarak sağlıklı sonuçlar elde etmek mümkündür. Bu bağlamda birçok medeniyete ait farklı tarihi yapıların bulunduğu Ahlat ilçesinde yer alan ve zamanında Bezirhane beden duvarı olarak kullanılan yapının analizleri çalışmanın konusunu oluşturmuştur. Yerinde yapılan inceleme ve ölçümler sonucu yapı boyutları belirlenmiştir. Yapının mevcut hali incelenerek gözleme dayalı yapısal durumu değerlendirilmiştir. Ölçümler sonucu elde edilen boyutlar ve literatürde yer alan malzeme özellikleri kullanılarak yapının sonlu elemanlar modeli oluşturulmuştur. Oluşturulan model yazılım programında analiz ettirilerek programda yer alan gerilmeler hesaplanmıştır. Elde edilen sonuçlar değerlendirilmiştir. Bezirhane duvarında zaman içerisinde oluşan hasarların neden ve sonuç ilişkileri belirlenmiştir. Çalışma ile Ahlat ilçesindeki tarihi eserlerde oluşan hasarlar ve bu eserlerin yapım teknolojileri hakkında bilgiler verilmiştir. Tarihi eserler için oluşturulan gözleme dayalı yapısal analiz formlarının zaman içerisinde tekrarlı bir şekilde doldurulması ile yapı ile ilgili bilgilerin izlenebilirliği kolay olacaktır. Bu da yapıya yapılacak müdahalelere bir anlam katacaktır.Öğe Betonarme yapılarda kullanılan malzeme modellerinin karşılaştırılması(Bitlis Eren Üniversitesi, 2019) Işık, Ercan; Özdemir, Mesut; Karaşin, İbrahim Baran; Karaşin, AbdulhalimMalzeme modelleri yapıların sismik analizlerinde önemli rol oynamaktadır. Literatürde, betonarme yapılarda kullanılan malzemelerin gerilme-şekil değiştirme ilişkisini tanımlamak için çeşitli malzeme modelleri bulunmaktadır. Beton ve çelik gibi iki farklı yapı malzemesinin bir arada kullanılması ile elde edilen betonarme yapılarda malzeme modelleri ayrı bir öneme sahiptir. Hem beton hem de çelik için kullanılan farklı malzeme modellerinin karşılıklı etkileşimi çalışmanın konusunu oluşturmaktadır. Çalışmanın amacı betonarme yapılarda kullanılan farklı malzeme modellerinin birbirleri ile uyumlu olup olmadığını kontrol etmektir. Bu çalışmada dörder farklı beton ve çelik malzeme modeli dikkate alınarak seçilen iki katlı betonarme bir yapı için hesaplamalar yapılmıştır. Her bir malzeme modeli için X ve Y doğrultularında taban kesme kuvveti – deplasman eğrileri elde edilmiştir. Çalışmada dikkate alınan malzeme modelleri hakkında bilgiler verilmiştir. Farklı malzeme modelleri arasında bir uyum olduğu gözlemlenmiştir. Bu malzeme modellerinin birlikte kullanılabilirliğini ortaya koymuştur.Öğe Comparative analysis of the 2023 Pazarcık and Elbistan earthquakes in Diyarbakır(Multidisciplinary Digital Publishing Institute (MDPI), 2023) Karaşin, İbrahim BaranTürkiye is prone to earthquakes due to its location on various tectonic plates, which can lead to a loss of lives and property. Recently, on 6 February 2023, two major earthquakes hit Pazarcık and Elbistan in Türkiye, causing widespread destruction on the East Anatolian Fault (EAF) zone. Even Diyarbakır, a distant province from the epicentre, was severely affected, highlighting the need to evaluate Turkish earthquake codes. As part of this evaluation, a structural analysis was conducted on earthquake-damaged and collapsed buildings in Diyarbakır. The study analysed three buildings with different levels of damage and six collapsed buildings as case studies. The seismic parameters of the earthquakes were compared to the values in the two recent earthquake hazard maps used in Türkiye’s codes, as well as the Eurocode 8 damage limit values obtained from pushover analysis. The results revealed significant differences between the current seismic values of earthquakes and the current peak ground acceleration (PGA) values specified in the Turkish Earthquake Design Regulations. Additionally, the selected buildings showed inadequate structural behaviours, with significant differences between the expected and actual seismic performances with respect to the PGA values as one of the most important earthquake characteristics.Öğe The comparison of seismic and structural parameters in steel structures for different spectra(Springer Science and Business Media Deutschland GmbH, 2023) Karaşin, İbrahim Baran; Işık, Ercan; Büyüksaraç, Aydın; Karaşin, Abdulhalim; 0000-0001-8057-065X; 0000-0002-8802-0588; 0000-0001-5990-1215In order to determine the earthquake performance of the buildings, the interactions of many different parameters were considered. These parameters generally include data on the seismicity of the region, local soil conditions, and structural characteristics. In this study, the seismicity factor has been selected as the variable. An eight-storey steel structure with the same local soil and structural characteristics was selected as a sample. Turkey has seven different geographical regions. So, one sample province from every seven different geographical regions of Turkey was taken into consideration which was earthquake hazard is variable. Static adaptive pushover analyzes were performed for the selected steel structure by using special design spectra obtained for each province because this analysis is allowing the use of these spectra. In this study, first of all, the changes in earthquake parameters that will be used to determine the earthquake effects on structures are examined. The results of structural analysis using special design spectra obtained for each province were also examined. This study aims to determine the effect of seismicity risk on both earthquake and structural outcome parameters for steel structures. The design spectra significantly affect the demand displacement of buildings. Therefore, damage estimates and building performance will better reflect real values for the buildings which did not meet the demand displacement.Öğe The Effect of basalt aggregates and mineral admixtures on the mechanical properties of concrete exposed to sulphate attacks(MDPI, 2022) Karaşin, Abdulhalim; Hadzima-Nyarko, Marijana; Işık, Ercan; Doğruyol, Murat; Karaşin, İbrahim Baran; Czarnecki, SlawomirIn this study, basalt, which is common around Diyarbakir province (Turkey), is used as concrete aggregate, waste materials as mineral additives and Portland cement as binding material to prepare concrete mixes. This paper aims to determine the proper admixture levels and usability of Diyarbakir basalt in concrete mixtures based on mechanical, physical and chemical tests. Thus, in order to determine the strength and durability performance of concrete mixtures with Diyarbakir basalt as aggregate, 72 sample cubes of 150 mm were prepared in three groups: mineral-free admixture (MFA), 10% of cement amount substituted for silica fume (SFS) and 20% for fly ash (FAS) as waste material. The samples were exposed to water curing and 100g/L sulphate solution to determine the loss in weight of the concrete cubes and compressive strength was examined at the end of 7, 28 and 360 days of the specimens. Analysis of the microstructure and cracks that influence durability, were also performed to determine effects of sulphate attacks alkali-silica reactions on the specimens using scanning electron microscopy (SEM). A loss in weight of the concrete cubes and compressive strength was distinctly evident at the end of 56 and 90 days in both acids.Öğe The effect of insufficient cover thickness on structural performance of reinforced concrete buildings(Springer Science and Business Media Deutschland GmbH, 2022) Işık, Ercan; Harirchian, Ehsan; Bilgin, Hüseyin; Kaya, Berfin; Karaşin, İbrahim Baran; 0000-0001-5990-1215; 0000-0001-8057-065XReinforcements used in RC structures lose their load-bearing capacity by suffering from various deteriorations due to external effects. Insufficient cover thickness is one of these reasons. The topic of this study consists of the concept of inadequate concrete cover. Concrete cover values with different thicknesses were chosen, and it was aimed to show how these values affect the performance of a building. Base shear forces, stiffness values and target displacement were obtained for each different concrete cover. A reduction in concrete cover resulted in an increase in the base shear force and stiffness values. Insufficient concrete cover layer will reduce the strength of the reinforcement over time. This will negatively affect the earthquake performance of the building. It should be kept in mind that the main function of a concrete cover is to prevent external effects which adversely affect the strength of the reinforcement. In this study, information was also provided about corrosion caused by the lack of concrete cover, and solutions to the corrosion were presented.Öğe The effect of slab discontınuıtıes on structural performance caused by mezzanine(Dicle Üniversitesi Mühendislik Fakültesi, 2022) Işık, Ercan; Karaşin, İbrahim Baran; Öncü, Mehmet EminSlabs may contain discontinuity due to various reasons such as mezzanine. Mezzanine are widely used in our country. In this study, eigen value and static pushover analyses were made for mezzanine formed by one and two direction. Totally six different structural models were analysed separately for both X and Y direction. The periods, effective mass participation ratios, base shear force, elastic and effective rigidity and target displacement for different performance level were obtained for all structural models. Suggestions were made after comparison of all values and the interpretation of the results. The slab discontinuities and the differentiation of story heights in the building due to the mezzanine appear as risks that weaken the building defence mechanism. The study is important on behalf of asserting the interaction of two different negativity variables and revealing the effect of commonly used mezzanine levels on the structural earthquake behaviour.Öğe The efficacy of infill walls as equivalent compressive struts in Turkish seismic codes(Springer Science and Business Media Deutschland GmbH, 2025) Karaşin, Abdulhalim; Işık, Ercan; Karaşin, İbrahim BaranAdvancements in engineering and architectural design have significantly impacted the assessment of seismic codes, with technology playing a crucial role in this area. Turkiye has had its own seismic code since 1940, and it has undergone 10 revisions over the years. The most recent version, the Turkiye Building Earthquake Code TBEC2018, introduces numerous improvements and advancements in earthquake calculating methodologies. Notably, the 2018 code introduces a new requirement where the relative floor displacement is directly related to the position of infill walls, highlighting the significance of infill walls in mitigating earthquake forces. In this study the 3D model of a three-story reinforced concrete school building was generated using SAP2000 software to represent the infill walls as the bare frame models. The study involved designing infill walls as compression struts and analyzing their behavior under lateral earthquake loads using linear analysis methods. As infill walls were considered to braced modelled in the analysis, the stiffness of the structure increased and the first natural vibration period decreased significantly. The study also compared the structural parameters for the last two building codes (TSC 2007 and TBEC 2018) to determine the sensitivity of infilled walls. © The Author(s), under exclusive license to Springer Nature Switzerland AG 2025.Öğe Eğimli zeminlerde inşa edilen betonarme binaların deprem davranışlarının incelenmesi(Osman SAĞDIÇ, 2020) Işık, Ercan; Karaşin, İbrahim Baran; Ulu, Ali EmreYapıların inşa edileceği zeminler eğimli olabilmektedir. Çoğu zaman tabii zemin eğimi ortadan kaldırılarak farklı kot seviyelerineoturan temeller engellenmektedir. Ancak bazı durumlarda yapı zemin eğimine göre inşa edilebilmektedir. Bu gibi durumlarda yapınınzemin katında bulunan düşey taşıyıcı elemanlar farklı yüksekliklerde inşa edilebilmektedir. Bu çalışma kapsamında 3%, 5% ve 10%zemin eğimleri dikkate alınmıştır. Elde edilen sonuçların karşılaştırılabilmesi adına zemin eğimin dikkate alınmadığı referansbetonarme bina için hesaplamalar yapılmıştır. Oluşturulan dört farklı yapı modeli için statik itme ve özdeğer analizleri yapılmıştır.Yapısal modellerin tamamında değişken olarak sadece zemin kat kolon yükseklikleri seçilmiştir. Yapısal analizlere esas olan diğertüm değerler sabit olarak alınmıştır. Her bir yapısal model için periyot, yer değiştirme, taban kesme kuvvet, elastik ve efektif rijitlikile hasar durumları için üç farklı hedef deplasman değerleri ayrı ayrı hesaplanmıştır. Her bir yapı modeli için ilk ve son hasar şekillerielde edilmiştir. Zemin eğiminden dolayı oluşan kısa kolonlar yapının deprem performansını olumsuz olarak etkilemektedir. Zemineğiminin artmasından dolayı zemin katta yer alan kolon yüksekliklerindeki azalma yapının rijitlik değerlerini arttırmakta, periyotdeğerlerini azaltıp, yapının sismik kapasitesini arttırmaktadır. Ancak zemin eğiminin fazla olduğu yapı modellerinde daha düşük yükfaktörleri altında ilk hasarlar meydana gelmiştir. Oluşan ilk hasarlar eğimden dolayı en düşük yüksekliklere sahip kolonlarda oluşmuştur. Yer değiştirme istem talepleri zemin eğiminin arttığı yapı modellerinde azalmıştır.Öğe The mutual interaction between the structural footprint and number of floors in steel structures(Mim Research Group, 2021) Işık, Ercan; Karaşin, İbrahim BaranStructural dimensions and number of floors are some of the factors affecting the building behaviour under the earthquake effects. In this study, the structural footprint and the number of floors were selected as a variable. For this purpose, a steel structure model with fixed dimensions and properties of load-bearing system elements was selected. The structural footprint was selected as the first variable and then five different structure models were created. The structural footprint was changed by setting each axial clearance in both directions. Each axial clearance was increased by 0.5m in each structure model. Three different number of floors as to be 5, 6 and 7 floors were selected as the second variable. Eigenvalue and pushover analyses were performed for each model and each number of floors. As a result of the analyses, the target displacement values for period, frequency, cumulative participation mass ratio, base shear force, settlement, stiffness and degree of damage were acquired separately. As the structural footprint and number of the floors increase, while the period, settlement and the target displacement values increased, on the contrary, there was a decrease in participation mass ratio, base shear forces and stiffness values. In the study, cost comparisons of building construction were also made considering the change in the total structural area and the number of floors. The criterion of safety and economy was ignored due to increase both in the number of floors and the footprint. This study emphasizes the importance of avoiding the unnecessary structural dimensions via optimum design principles. As structural footprint area and number of floors increase, period values increase, stiffness and seismic capacity values decrease. As the number of floors and footprint area increases, the total building area increases, so the approximate building cost has also increased.Öğe Seismic risk priorities of site and mid-rise RC buildings in Turkey(Tulpar Academic Publishing, 2020) Işık, Ercan; Karaşin, İbrahim Baran; Demirci, Alper; Büyüksaraç, AydınEspecially, the large-scale loss of life and property caused by the significant earthquakes in recent years has brought the importance of research and measures to betaken on this issue. Determining and analysing the ever-increasing building stock ofthe cities and detecting and managing all information related to buildings are important in terms of spatial planning and urban transformation. This study aims todetermine tectonic characteristics calculating a and b values of Gutenberg- Richtermagnitude-frequency relation which forms the basis of earthquake statistics for allcities in Turkey and the reinforced-concrete buildings which are primarily risky interms of urban transformation. For this purpose, a total of 1620, 5-storey buildingsfrom all provinces of Turkey were assessed. Twenty reinforced concrete buildingsfrom each province were taken into consideration which has 5-stories. The first stageevaluation method specified in the principles regarding the identification of riskybuildings issued in 2013 by the Republic of Turkey, Ministry of Environment and Urbanization was used in this study. The performance scores for 1620 buildings werecalculated by using this method. A risk priority map was created for the provinces,taking into account for these buildings. The study aims to determine risk priorities ofsite and mid-rise reinforced-concrete buildings among the cities. The results obtained were interpreted and recommendations were made.Öğe Sismik dirençlilik ve spektral parametrelerin etkisi(Dicle Üniversitesi Mühendislik Fakültesi, 2023) Karaşin, İbrahim BaranYapıların sismik etkilere karşı direncini değerlendirmek ve depremlerin neden olabileceği zararları minimize etmek, deprem mühendisliğinin temel hedeflerinden birini oluşturmaktadır. Bu bağlamda, deprem mühendisliğinde oldukça güncel ve son yıllarda giderek önem kazanmakta olan sismik dirençlilik kavramı öne çıkmaktadır. Bu çalışmada, herhangi bir afet sonrası yapıların eski haline dönebilme becerisi olarak tanımlanabilen Sismik dirençlilik konsepti, formülasyonları ile birlikte ele alınmıştır. Konsept olarak izah edilen sismik dirençlilik kavramının dirençlilik indeksi ile sayısallaştırılması bu indeksi oluşturan parametrelerden biri olan spektral ivme değeri değişken olarak seçilmiştir. Spektral ivme değişimine yaklaşımı farklı olan TBDY (Türkiye Bina Deprem Yönetmeliği)2018 ve DBYYHY (Deprem Bölgelerinde Yapılacak Yapılar Hakkında Yönetmelik)2007 yönetmelikleri çerçevesinde 7 katlı bir betonarme yapı için Türkiye’nin 7 farklı bölgesinde 7 farklı şehir seçilmiştir. Örnek yapı olarak ele alınan bu yapıya Artımsal Dinamik Analiz (IDA) metodu ile Kocaeli 1999 depremi uygulanmış ve dirençlilik indeksi hesaplaması için gerekli veriler elde eilmiştir. Söz konusu illere ait hesaplanan PGA değerleri esas alınarak elde edilen dirençlilik indeksleri karşılaştırılmıştır. Bu karşılaştırma ile dirençlilik indeksi DBYYHY2007’e göre tüm şehirlerde sabit %99,7 iken değişken PGA değerleri ile TBDY2018’e göre %79,7-%99,6 aralığında hesaplanmıştırÖğe Sismik kırılganlık analizleri kullanılarak betonarme binaların dirençlilik esaslı tasarımı ve yeni bir duvar modeli(Dicle Üniversitesi, Fen Bilimleri Enstitüsü, 2023) Karaşin, İbrahim Baran; Öncü, Mehmet EminSon yıllarda giderek önemini arttıran Dirençlilik Esaslı Tasarım bu tez çalışmasının ana odağını oluşturmaktadır. Bu tez çalışmasında, Dirençlilik Esaslı Tasarım konsepti tanımı ve formülasyonları ile birlikte izah edilmiştir. Dirençlilik kavramı temel olarak afet sonrası yapıların eski hallerine geri dönebilme kabiliyeti olarak özetlenebilir. Tez çalışması kapsamında afet parametresi olarak deprem seçilmiştir. Deprem yükleri altında yapıların davranışlarında yapıların sahip oldukları rijitlik oldukça önemlidir. Modellenmesi yapılan yarı rijit dolgu duvarlı çerçeve modelinin sistemin rijitliğine olan katkısı ve akabinde dirençlilik indeksine katkısı gösterilmiştir. Önerilen bu duvar modeli, standart boş çerçeve ve klasik perde duvarlı çerçeve sistem için ayrı ayrı gerçekleştirilen statik itme analizleri neticesinde performans açısından kıyaslanmıştır. Ayrıca birim maliyet kıyaslaması yapılarak ekonomi ve işçilik parametreleri açısından da kıyaslama yapılmıştır. Dirençlilik İndeksi hesaplanmasına örnek oluşturulması için seçilen bir okul binası üzerinde analizler gerçekleştirilmiştir. Okul binasının nümerik analizlerinin gerçekleştirildiği modelleme yapılırken kullanılan malzeme modelleri ve matematiksel modeller ayrı ayrı incelenmiştir. Dirençlilik indeksinin hesaplanması için elde edilmesi gereken kırılganlık eğrileri ve bu eğrilerin elde edilebilmesi için gerekli olan Artımsal Dinamik Analiz (IDA) ayrı başlıklar altında incelenmiştir. Metodolojisi izah edilen kırılganlık eğrilerinin hesaplanabilmesi için gerekli olan IDA Analizi, analiz metodu olarak kullanılmıştır. Analiz metodu detaylıca izah edilmiş olup 20 farklı deprem kaydının hem X hem Y doğrultularında ayrı ayrı tatbik ettirildiği analizlerde ölçekleme faktörü aralığı 0.1g ile 2g aralığı olarak belirlenmiş ve analiz adımı olarak 0.1g seçilmiştir. Rijitlik parametresinin etkisini gözlemlemek amacıyla Söz konusu okul binası herhangi bir güçlendirme çalışması yapılmadan sadece TBDY-2018 yönetmeliği gereğince minimum beton ve donatı dayanımı şartlarını sağlayacak şekilde yeniden modellenmiş ve aynı analizler yeni model üzerinde de tekrarlanmıştır. Kırılganlık eğrilerinde sınır değerler seçilirken ABYYHY-1998, DBYBHY-2007, TBDY-2018 ve HAZUS 5.1-2022 yönetmeliklerinden faydalanılmıştır. 4 yönetmelik için X ve Y doğrultusunda kırılganlık eğrileri oluşturulmuş ve karşılaştırılmıştır. Ayrıca Göreli kat ötelemeleri sınır değerleri 20 farklı deprem kaydı için X ve Y doğrultularında ayrı ayrı hesaplanmış ve kıyaslanmıştır. Bu analizler sonucu elde edilen değerler kullanılarak dirençlilik esaslı tasarımın çerçevesinde analiz gerçekleştirilmiş ve dirençlilik indeksleri (RI) elde edilmiştir. Mevcut yapı ve güncel yönetmelik çerçevesinde yeniden modellenen yapı ayrı ayrı hem X hem de Y doğrultusunda dirençlilik indeksleri hesaplanmış ve karşılaştırılmıştır. Nümerik analizlerin sonucu, mevcut yapının gerçek göçme mekanizması ile uyumlu davranış göstermiştir. Her iki yapı için Y doğrultusu dirençlilik indeksi X doğrultusuna göre daha yüksek olmakla beraber güncellenmiş yapının her iki doğrultuda da dirençlilik indeksi yükseldiği gözlenmiştir.Öğe Structural Analysis of Ahlat Emir Bayındır Bridge(Bitlis Eren Üniversitesi, 2018) Işık, Ercan; Antep, Barış; Karaşin, İbrahim BaranThere are many historic buildings belongs to many civilizations in the Ahlat province. The fact that these structures survive for a very long time is directly related to the construction techniques of these structures. Emir Bayındır Bridge is one of the buildings that could stay solid. First of all, general information is given about the bridge. In this study, structural analyzes were carried out for the Ahlat Emir Bayındır Bridge after on-site inspections. Information about the damage that occurred over time in the bridge is given in this study. Observation based structural analysis form has been created for the bridge. A finite element model of the bridge was created with the help of on-site measurements. Analyzes were made for the created finite element model in different load cases. The obtained results were interpreted and recommendations were made. With this study, it is aimed to investigate the behavior of the bridge under earthquake effect.
