Yazar "Hakverdi, Ali Ulvi" seçeneğine göre listele
Listeleniyor 1 - 5 / 5
Sayfa Başına Sonuç
Sıralama seçenekleri
Öğe Acil peripartum histerektomi(2004) Ölmez, Gönül; Yalınkaya, Ömer; Hakverdi, Ali Ulvi; Yalınkaya, Ahmet; Yayla, MuratAmaç: Obstetrik komplikasyonlar nedeniyle acil peripartum histerektomi uygulanan olguların analizini yapmaktır. Yöntem: Dicle Üniversitesi Tıp Fakültesi Kadın Hastalıkları ve Doğum Kliniğinde Ocak 1995 ile Aralık 2000 tarihleri arasında obstetrik nedenlerle acil histerektomi uygulanan 35 olgunun demografik özellikleri, insidansı, ilişkili olduğu risk faktörleri, histerektomi endikasyonları, gelişen komplikasyonlar, maternal morbidite ve mortaliteleri retrospektif olarak incelendi. Bulgular: Altı yıl içinde toplam 8494 doğum gerçekleşmiş ve 35 olguya çeşitli obstetrik nedenlerle acil histerektomi uygulanmıştır. Acil peripartum histerektomi insidansı binde 4 bulundu. Olguların 32’sine (%91.42) subtotal ve 3’üne de (%8.58) total abdominal histerektomi yapılmıştır. Acil histerektomi uygulanan olgularda ortalama yaş 32.77±6.96 (21-46), gravida 7.09±3.37 (2-16), parite 6.09±3.03 (1-12), gebelik haftası 34.00±6.60 (18-40) olarak bulundu. Histerektomi olguların 15’inde (%42.85) vajinal, 20’si (%57.15) sezaryen ile doğumu takiben yapılmıştır. Acil peripartum histerektomi endikasyonları: uterin atoni kanaması (%51.42), uterus rüptürü (%14.28), pelviperitonit ve akut batın (%14.28), plasenta akreata veya inkreata (%11.42), plasenta previa totalis (%2.85), myoma uteri (%2.85) ve serviks kanseri (%2.85)’dir. Toplam (%34.28) olguda dissemine intravaskuler koagulopati (DIC), iki olguda üreter, bir olguda da mesane yaralanması gelişmiştir. Dokuz olguya bilateral hipogastrik arter ligasyonu, üç olguya (%8.57) postoperatif intraabdominal hemoraji nedeniyle relaparotomi uygulanmıştır. Tüm olgulara ortalama 4.85±1.98 (1-12) ünite kan ürünü verilmiştir. Acil histerektomi uygulanan olgularda iki maternal mortalite saptanmış, olguların ortalama hastanede kalış süresi 12±9.58 (3-42) gün olarak belirlenmiştir. Sonuç: Çalışmamızda, acil histerektomi en sık postpartum uterin atoni kanaması nedeniyle uygulanmıştır. Ayrıca, bir obstetrisyenin dikkatli olmasını gerektiren uterin rüptür, pelviperitonit ve anormal plasentasyon da önemli risk faktörleridir.Öğe Anormal uterin kanamalı kadınlarda uterus içi lezyonların tespitinde dilatasyon ve küretajın tanısal değeri(2008) Kaya, Zozan; Yalınkaya, Ahmet; Hakverdi, Ali Ulvi; Çiftçi, Şinasi; Güngören, Arif; Hakverdi, Sibel; Dolapçıoğlu, KenanAMAÇ: Histerektomi sonrası elde edilen histolojik bulgularla, Dilatasyon ve küretajdan ( D&C) elde edilen histolojik bulguları karşılaştırarak, D&C’nin teşhis açısından yetersizliğini değerlendirmek. Bu retrospektif çalışmada, D&C’nin teşhis açısından kesinliğini tespit etmeyi araştırdık.MATERYAL-METOD: Anormal uterin kanamalı 259 hasta değerlendirildi. Kadınların hepsine jinekolojik ve ultrasonografik muayene uygulandıktan sonra anestezi altında D&C işlemi uygulandı.Semptomların devam etmesinden ya da histolojik bulgulardan dolayı histerektomi gerçekleştirildi. Her hastanın histerektomi ve D&C sonrası histolojik bulgularını karşılaştırmaya çalıştık.SONUÇLAR: Semptomların devam etmesinden ya da histolojik bulgulardan dolayı D&C’den sonraki 2 ay içinde histerektomi gerçekleştirilen 259 hastayı değerlendirdik. Kadınların % 54.5’inde D&C’de patoloji saptanmadı. Diğer hastaların % 59,5’inde patolojik düzensizlikler histerektomide de mevcuttu. 259 hastanın 105’inde histerektomide sıklıkla bulunan intrauterin patolojileri tespit etmede, D&C yetersiz kaldı. Histerektomiden sonra, 259 hastanın 227’sinde D&C deki histolojik teşhise ilave patolojik düzensizlikler bulundu. TARTIŞMA: D&C, serviks laserasyonu ve enfeksiyonu ile uterus perforasyonunu içeren komplikasyonların riskine ve ilave hastane maliyetine yol açar. Uterusta lezyonlar mevcutsa D&C teşhis aracı olarak yetersiz kalır. D&C, alınan uterusta mevcut olan endometrial lezyonların ve majör intrauterin düzensizliklerin % 40.5’ini tanımaz. D&C iyileştirici bir araç olmayabilir. İntrauterin patolojilerin teşhisi için, alternatif ve daha doğru metodların D&C ın yerine kullanılması önerilmektedir.Öğe DIAGNOSTIC VALUE OF DILATATION AND CURETTAGE TO DETECT INTRAUTERINE LESIONS IN WOMEN WITH ABNORMAL UTERINE BLEEDING(Galenos Yayincilik, 2008) Hakverdi, Sibel; Gungoren, Arif; Hakverdi, Ali Ulvi; Dolapcioglu, Kenan; Ciftci, Sinasi; Kaya, Zozan; Yalinkaya, AhmetObjective: To evaluate the diagnostic inadequacy of dilatation and curettage (D&C) by comparing histologic findings derived from D&C with histologic findings obtained after hysterectomy procedure retrospectively. Material and methods: Files of 259 patients with abnormal uterine bleeding who underwent hysterectomy within two months of a diagnostic D&C were analyzed. All patients had gynecologic and ultrasonographic examination, then they underwent D&C procedure under anesthesia. Hysterectomy was performed accordingly due to the histologic findings or persistence of the symptoms. Histologic diagnosis in D&C and after hysterectomy for each patient were compared. Results: 54.5% of the women had no pathology in D&C techniques. 59.5% of remaining patients had the same the pathologic findings in the hysterectomy specimens. In 105 of 259 patients, D&C failed to detect intrauterine disorders subsequently found at hysterectomy. After hysterectomy, in 227 of 259 patients were found additional pathologic abnormalities besides the histologic diagnosis in D&C specimens. Conclusions: D&C involves additional hospital costs and risk of complications; uterine perforation, infection and laceration of the cervix. If there are lesions in the uterus, dilatation and curettage is an inadequate diagnostic tool. D&C missed 40.5% of major intrauterine disorders and endometrial lesions were still present in the removed uterus. Therefore D&C can not be assessed as a therapeutic tool. Therefore D&C is suggested to be replaced by alternative and more accurate methods of diagnosis of endometrial abnormalities.Öğe Elektif jinekolojik operasyonlarda otolog kan transfüzyonları: Klinik ön çalışma(1997) Hakverdi, Ali Ulvi; Erden, Ali Ceylan; Taner, Cüneyt E.; Demiroğlu, Semih; Yayla, MuratBir donör-hastadan alman kanın daha sonra tekrar hastanın kendisine verilmesi olarak tanımlanan otolog kan transfiizyonunun elektifjinekolojik operasyonlarda uygulanabilirliği araştırıldı. Toplam 248 hastadan, sağlık durumu uygun olan (hematokrit değeri >%35, ağırlık >50 kg ve 18-55 yaşlar arasında) 92'sine (%37) otolog kan transfüzyonu teklif edildi. Bu olgulardan 59'u (%64) çalışma programına alındı. Olgulardan 350-400cc (I ünite) kan alındı ve operasyona kadar 6-15 gün süreyle günde 300 mg ferrous sulfate verildi. Toplam 55 olguda otolog kan transfüzyonu programı tamamlandı. Otolog kan alınması esnasında %7 oranında geçici hipotansiyon ve baş ağrısı gibi yan etkiler görüldü. Başlangıç, preoperatif ve postoperatif ortalama hematokrit değerleri sırasıyla %39.66, %37.18 ve %35.82 bulundu. Olgularımız ortalama 8.25gün sonra operasyona alındı. Alman kanların %29'u tekrar aynı hastalara verildi. Otolog retransfüzyona ilaveten %1.8 oranında homolog kan transfüzyonu yapıldı. Olgular postoperatif ortalama 5.78 günde taburcu edildi. Otolog alman kanların %71 'i diğer acil ve elektif olgularda homolog transfüzyon için kullanıldı. Elektifjinekolojik cerrahi girişimlerde uygulanan otolog kan transfüzyonlan, hastaları alloimmün reaksiyonlardan ve infeksiyöz hastalıklardan korumaktadır. Bu uygulamanın ülkemiz için bir problem olan kan temini konusunda kolaylık sağlayacağını düşünmekteyiz.Öğe Emergency Cesarean hysterectomy(1996) Taner, Cüneyt E.; Erden, Ali Ceylan; Aban, Meral; Toy, Erhan; Hakverdi, Ali UlviAmaç: On iki yıllık dönemde yapılmış sezeryan histerektomilerin sıklığını, anne ve fetusların sonuçlarını araştırmak. Çalışma planı: Bu çalışma, 1983 ile 1995 arasında Dicle Üniversitesi Tıp Fakültesi Hastanesi' nde uygulanan 119 sezeryan histerektomiden oluşturulmuştur. Bu dönemde, toplam 8630 doğum, 2127 (%24.65) sezeryan yapılmıştır. Sezeryan histerektomiler tüm doğumların %1 .38' ini ve tüm sezeryanların ise %5.59' unu oluşturmaktadır. Sonuçlar: Hastaların yaşları 18 ile 46 arasındaydı. Kırk hastanın (%33.61) yaşı e35' in üzerindeydi. Beşden fazla doğumu olan 65 '%54.62) olgu vardı. Uterus rüptürü 52 (%43.69) hastada ve bunların alltısı (%11.53) daha önce sezeryan olmuştu. Atoni 46 olguda (%38.65) bulundu ve bunların 17' sinde (%14.28) ciddi dekolman plasentaya bağlı Couvelaire uterus vardı. Plasenta acereta ve inereta 11 (%9.24) hastada görüldü. Tümör previa (plasenta previa ile beraber veya değil) 6 olguda, ciddi uterus damarlarından kanama 2 olguda ve plasenta previaya bağlı uterus alt segment kanaması 2 olguda saptandı. Subtotal sezeryan histerektomi 116 olguda (%97.47) yapıldı. Ateş, üriner ve yara enfeksiyonu sırasıyla 52,25 ve 21 olguda bulundu. Anne ölümü sekiz hastada (%6.72) ve bebek ölümü 66 (%55.46) olguda tespit edildi. En sık endikasyonu oluşturmaktaydı. Acil olgularda, subtotal histerektomi en sık yapılan hayat kurtarıcı bir uygulamaydı. Yorum: En sık nedenler bizim bölgemizde, ihmal edilmiş doğum eylemine bağlı uterus rüptürü ve atoni olarak bulundu. Acil olgularda subtotal sezeryan histerektomi yap ılması hayat kurtarıcı bir uygulamadır.