Yazar "Gümüş, Rojan" seçeneğine göre listele
Listeleniyor 1 - 15 / 15
Sayfa Başına Sonuç
Sıralama seçenekleri
Öğe DEVELOPMENT OF HEALTH TOURISM IN DIYARBAKIR, TURKEY(Dilaver TENGİLİMOĞLU, 2018) Gümüş, RojanHealth tourism has grown in all over the world but the number of patients coming for health tourism to Turkey is very limited yet. Health tourism is potentially one of the strongest areas of Turkish tourism supply. This study provides a profile of the health tourism sector in Diyarbakır, Turkey. Although tourism officials discuss from different viewpoints that health tourism is one of the strengths of Diyarbakır tourism for future investment, the promotion of city’s qualified health institutions and staff, historical and natural places, and hospitality of citizens is not adequate in creating demand for health tourism. The aim of the study is to investigate the current status of health tourism in Diyarbakır and to make recommendations for future investments and promotional activities in order to increase number of medical tourists. The study is based on data delivered from tourism and health institutions for the years 2015-2018. The current paper reports that in 2016 and 2017 there is a meaningful increase in total tourist and health tourist number visiting Diyarbakır. Most of the patients received health service from private hospitals and came from Iraq. Germany, Syria and Azerbeijan are the countries which other health tourists come from.Foreign patients received healthcare service mostly from cardiology, orthopedics and traumatology clinics. Internal medicine, urology and general surgery are the following most prefferred health services by health tourists.Öğe DIGITAL TECHNOLOGY USE IN TURKEY AND THE NEED FOR NEW eHEALTH LITERACY MEASUREMENT TOOLS(Sedat BOSTAN, 2022) Gümüş, Rojan; Çetin, MuratAim of the study: Digital health technologies, which cause the reshaping of today's patient-health relationship have been reflected in every field of health services. In a setting where the patient-health relationship is so dependent on the use of digital tools and the internet, it has become one of the most important elements for the development of their health for users to have the necessary digital skills and eliminate false and unnecessary information and data and acquire their health needs. Thus measuring the digital health literacy of consumers became a necessity. The aim of this study is to clarify the need for developing or adopting new digital health literacy measurement tools in Turkey. Materials and Methods: For the purpose to reveal the state of digital health literacy in Turkey the reports announced by different international and national institutes were searched in this descriptive research. The prevalence of the use of social media, the increase in the number of internet users and mobile devices in recent years, individuals’ reasons for using the internet, and the ratio of searching health issues in this data were compiled. Additionally, the digital/eHealth literacy scales developed or adopted in Turkish by researchers were searched from databases. Results: The results showed that the adaptation of Turkey and its people to e-health is very high and Turkish people take the lead the way in terms of accessing health-related information, integrating with the health system, and using health-related applications. So the need for digital health literacy scales and their potential use in Turkey was reported in this study. According to the results of the study only one measurement tool, developed by Norman and Skinner (2006) was adopted in Turkish and used by Turkish researchers. This study mostly used ten digital/eHealth literacy instruments were introduced and the gap in this area was argued. Although there are many digital/eHealth literacy scales adopted in various countries, in Turkey researchers stay behind in that situation. The need for developing or adopting new digital/eHealth literacy scales is obvious.Öğe Diyarbakır ili ve ilçelerinde 2015 yılında Sağlık Bakanlığı'na bağlı hastanelerin sunduğu evde bakım hizmetlerinin değerlendirilmesi(Zekai ÖZTÜRK, 2017) Gümüş, Rojan; Sarıbaş, SeyfettinBu çalışmanın amacı 2010-2015 yılları arasında Diyarbakır Halk Sağlığı Müdürlüğü ve Kamu Hastaneler Birliği Sekreterliği tarafından Diyarbakır merkez ve yedi ilçesindeki toplam 12 devlet hastanesi tarafından verilen evde bakım hizmetlerini incelemeye almak, 2015 yılında görev alan personel, kullanılan araç-gereç, evde yapılan tedavi ve hizmetler ile hastaların demografik yapısını araştırarak ileride yapılacak evde bakım hizmetleri planlamasına bulunmaktır . Çalışmanın sonuçlarına göre, 65 yaş üstü hasta grubunda kadın hasta sayısı daha fazla iken diğer yaş gruplarında oranlar daha yakındır. 2014 ve 2015 yıllarında tüm hastanelerin evde bakım hizmetlerinde bir artış görülmüştür. Evde bakım hizmeti alan hastalara en fazla verilen hizmetler muayene, yara pansumanı, tahlil/tetkik, enjeksiyon,ilaç raporu ve mesane sonda uygulamalarıdır. Hastanelerin evde bakım hizmeti birimlerinde en çok görev alan sağlık personeli hemşireler olup, bunu doktorlar, fizyoterapistler ve diyetisyenler izlemektedir. Çalışmanın sonucunda evde bakım hizmetlerinin devlet hastanelerinde zorunlu hale getirilmesinin olumlu sonuçları olduğu görülmüştür. Yıllara göre evde bakım hizmetleri incelendiğinde, zorunlu hale geldikten sonra bu hizmetten yararlanan hasta sayısının katlanarak arttığı belirlenmiştir.Öğe Diyarbakır'da 2010-2015 Yılları Arasında Sağlık Bakanlığı Hastaneleri Tarafından Evde Bakılan Çocuk ve Gençlerin Sağlık Durumları Üzerine Bir Araştırma(2016) Sarıbaş, Seyfettin; Gümüş, Rojan; Aluçlu, Mehmet UfukAmaç: Bu çalışmanın amacı Diyarbakır ilinde son beş yılda Sağlık Bakanlığı hastaneleri tarafından verilen evde bakım hizmetlerinden yararlanan çocuk ve gençlerin sağlık durumlarının araştırılmasıdır. Yöntemler: Araştırmaya hastanelerin ilgili birimleri tarafından 2010-2015 yılları arasında izlenen ve kaydı tutulan 576 hasta dahil edildi. Bu hastaların 234'ü (%40.63) kız, 342'si (%59.37) erkektir. Çocuk ve gençler 93'ü (%16,15) 0-6 yaş, 219'u (%38,02) 7-14 yaş ve 364'ü (45.83) 15-22 yaş olmak üzere üç gruba ayrıldı. Bulgular: Yaş grupları arasında kız ve erkek hastaların sayıları arasında bir fark bulunamadı (?2=1.077, p>0.05). 2015'te tüm yaş gruplarında evde bakım hizmetlerinden faydalanma açısından belirgin bir artış görüldü (?2=38.734, p<0.01). Diyarbakır Çocuk hastanesi diğer hastanelerle kıyaslandığında diğer hastanelerden daha fazla hizmet sağladığı görüldü (?2=42.230, p<0.01). İncelediğimiz hasta gruplarında en çok görülen hastalıklar merkezi sinir sistemi hastalıkları, nörogelişimsel bozukluklar, epilepsi, SSPE ve serebral palsidir. Serebral palsi hastalığı en çok 0-6 ve 15-22 yaş gruplarında görülürken (?2=6.491, p<0.05), merkezi sinir sistemi hastalıkları 0-6 yaş grubunda daha fazla gözlendi (?2=11.937, p<0.01). Diğer hastalıkların prevalansları incelendiğinde yaş grupları ve cinsiyet grupları arasında önemli başka bir fark bulunmadı. Sonuçlar: Son yıllarda Türkiye'de devlet tarafından evde bakım hastalarına sağlanan sağlık hizmetlerindeki iyileştirmeler bu hizmetten yararlanan hasta sayısını çok fazla arttırmıştır. Engelli ve evden çıkamayan hastaların bu hizmete ne kadar çok ihtiyaç duyduğu düşünüldüğünde, devlet kurumlarının bu dezavantajlı hasta gruplarına sağlık hizmeti sunmayı ilk hedeflerden biri olarak benimsemesi gerektiği açıktır.Öğe Health status of disabled children and youth receiving public home care services between 2010 and 2015 in Diyarbakir, Turkey(Dicle Üniversitesi Tıp Fakültesi, 2016) Gümüş, Rojan; Aluçlu, Mehmet Ufuk; Sarıbaş, SeyfettinObjective: The aim of this study was to provide information on utilization of home health care services provided by government and determine health status of children and young people who received this medical care. Methods: Data for 576 patients who were followed and recorded by the health staff of the Ministry of Health between 2010 and 2015 were used in this study. Of these patients 234 (40.63 %) were female and 342 (59.37%) were male. The patients were divided into three age groups: 0-6 years of age: 93(16.15%), 7–14 years of age:219 (38.02%), and 15–22 years of age: 264 (45.83%). Results: There was no significant difference in gender between the age groups (χ2=1.077, p>0.05). In 2015, there was an increase in the prevalence of home care services across all age groups (χ2=38.734, p<0.01). Diyarbakir Children Hospital was more efficient than other hospitals (χ2=42.230, p<0.01) in providing this medical care. The most common diseases seen among these young patients were central nervous system diseases, neurodevelopmental diseases, and acquired brain injuries. In addition, epilepsy, SSPE, and cerebral palsy were also widely prevalent among this group of children and youth. The prevalence of cerebral palsy was larger in the 0–6 and 15–22 age groups (χ2=6.491, p<0.05). A prevalence of central nervous system diseases was seen most in the 0–6 age group (χ2=11.937, p<0.01). Apart from these, there were no other significance diseases observed by gender or age groups. Conclusion: After favorable adjustments to public home care services, an increase was seen in the utilization of services in recent years. As disabled patients need health care in their homes, this service has to be a primary goal for governments in order to provide them with a higher quality of life.Öğe Healthcare school students' willingness to work with the elderly: Influence of ageism(Dicle Üniversitesi İktisadi ve İdari Bilimler Fakültesi, 2021) Gümüş, RojanThe purpose of this study is to examine the influence of ageism attitude and the associated factors such as demographics of healthcare school students on willingness to work with elderly after graduation. A cross sectional descriptive study was conducted with a total of 704 vocational healthcare school students. An online questionnaire consisting of socio-economic variables, Ageism Attitude Scale and questions related to willingness to work and live with elderly after graduation was completed by 80% of the entire study population. Data were analyzed by Normality test, Cronbach test, t-test, ANOVA and Scheffe test and Chi-square test. According to the results, willingness to work in elderly care was significantly higher in student groups having higher positive AAS scores. Elderly care willingness and AAS scores of the students showed no significant differences with regard to demographics. Only students whose mothers’ educational level was higher had more positive AAS scores. AAS scores were high in all groups but willingness to work in elderly care was low. The students who have visited a nursing home showed significantly higher willingness to care for the elderly. Participants who had lived with an elderly before were less likely to live with an older adult in the future. The students showed the lowest AAS scores with regard to hiring of the elderly and 55% of them consider people at the age of 55 and over as being old. There is a positive relationship between the low ratio of ageism among young people and the tendency to work in the field of elderly care in the future. In order to encourage young people to work in this field, their concerns should be addressed and their prejudice should be eliminated. Both as part of a state policy and in terms of employment volume, students of universities’ vocational healthcare schools should be encouraged to pursue a career in elderly care after their graduation.Öğe HEALTHCARE SCHOOL STUDENTS’ WILLINGNESS TO WORK WITH THE ELDERLY: INFLUENCE OF AGEISM(Dicle Üniversitesi, 2021) Gümüş, RojanThe purpose of this study is to examine the influence of ageism attitude and the associated factors such as demographics of healthcare school students on willingness to work with elderly after graduation. A cross sectional descriptive study was conducted with a total of 704 vocational healthcare school students. An online questionnaire consisting of socio-economic variables, Ageism Attitude Scale and questions related to willingness to work and live with elderly after graduation was completed by 80% of the entire study population. Data were analyzed by Normality test, Cronbach test, t-test, ANOVA and Scheffe test and Chi-square test. According to the results, willingness to work in elderly care was significantly higher in student groups having higher positive AAS scores. Elderly care willingness and AAS scores of the students showed no significant differences with regard to demographics. Only students whose mothers’ educational level was higher had more positive AAS scores. AAS scores were high in all groups but willingness to work in elderly care was low. The students who have visited a nursing home showed significantly higher willingness to care for the elderly. Participants who had lived with an elderly before were less likely to live with an older adult in the future. The students showed the lowest AAS scores with regard to hiring of the elderly and 55% of them consider people at the age of 55 and over as being old. There is a positive relationship between the low ratio of ageism among young people and the tendency to work in the field of elderly care in the future. In order to encourage young people to work in this field, their concerns should be addressed and their prejudice should be eliminated. Both as part of a state policy and in terms of employment volume, students of universities’ vocational healthcare schools should be encouraged to pursue a career in elderly care after their graduation.Öğe Pazarlama Faaliyetlerinin Sağlık Sektörüne Uygulanması: Bir Literatür İncelemesi(Mehmet SONGUR, 2018) Gümüş, RojanSağlık sektöründeki rekabetin artışı, teknolojik gelişmeler ve tüketicilerin bilincinin artması tüm sağlık kurumları yöneticilerinin pazarlama biliminden yararlanmasını zorunlu kılmıştır. Bu çalışma sağlık sektöründe yapılan pazarlama faaliyetlerinin tüketici davranışına etkisini, marka bağlılığı ve marka güveni ile arasındaki ilişkisini araştıran ve ortaya koyan çalışmaları incelemiş ve ortak sonuçlara ulaşmaya çalışmıştır. Tanımlayıcı tipteki bu çalışmanın evrenini Dicle Üniversitesi kütüphanesi veri tabanına kayıtlı 102 çalışma oluşturmaktadır. Araştırma kapsamına alınacak çalışmalar taranırken, “sağlık, kullanıcı, hasta, tüketici, memnuniyet, pazarlama” anahtar kelimeleri kullanılmıştır. Çalışmaya ölçütlere uygun 30 makale dahil edilmiştir. Araştırmanın bulgularına göre, sağlık hizmetlerinde en önem verilen konu hizmetleri sunan personelin davranışı ve ilgisidir. İkinci en önem verilen konu sağlık kurumlarında sunulan hizmetlerdir. Hastanelerin fiziksel yapısı ve tanıtım için yapılan faaliyetler en önemli diğer faktörler arasındadır. Sağlık kurumlarındaki fiyatların ve süreçlerin son sıralarda geldiği çalışmalarda yaş grupları ve cinsiyet gibi demografik değişkenlerin hasta tercihlerini etkilediği bulunmuştur.Öğe PROGRESS OF MOBILE HEALTH: USES AND BENEFITS(Sedat BOSTAN, 2018) Gümüş, RojanDue to rapid raise in phone-enabled technologies, demand for faster process of data and access to medical records, use of mobile health technologies increased and became a necessity of life for individuals. The term “mobile health” or “m-Health”, also written as m-health, stands for mobile-based or mobile-enhanced health solutions. It describes the use of mobile telecommunication integrated within mobile and wireless health care delivery systems. M-Health can be used in different purposes like fitness, wellness, disease management. Mobile applications assist to healthcare professionals in management of information, time organizing, health records maintenance and access, communications and consulting, clinical decision making, medical education and training. This study emphasized current state of mHealth applications, development and progress in last five years. As mHealth applications market is still at the beginning many great opportunities are still waiting ahead. In this studystatistics like number of mHealth Apps, total downloads of m-Health Apps, mHealth Apps developers and mHealth Apps by category is analyzed for last five years. Data were retrieved from different surveys, reports and scientific studies and combined in order to provide meaningful data about mHealth technologies for researchers.Öğe Safety climate in marble industry and its influence on safety performance and occupational accidents(Routledge Journals Taylor & Francis Ltd., 2023) Gümüş, Rojan; Ayhan, Mustafa; Gümüş, BilalTo examine the influence of safety climate perception and safety performance on safety outcomes in the form of near misses and injuries a cross-sectional survey was conducted with 562 employees in twelve marble factories in Diyarbakir, Turkey. Study findings revealed that safety communication, management's safety commitment and safety training in the workplace influenced safety performance of workers most. Overall results suggest that improvement in the level of safety performance was associated with a reduction in accidents. Safety communication was the most significant dimension of safety climate to reduce near misses and injuries. When socio-demographics of employees were considered, the means of perception of safety systems in workplace was lower among younger groups. While participants from lower educated groups were more likely to care about safety performance, participants with high income were more likely to perceive management's safety commitment, safety training, and safety communication. These findings are important for management and employees of marble factories since they provide evidence about the factors that firms can consider to reduce occupational accidents and encourage safety performance in workplaces.Öğe Sağlık çalışanlarının medikal turizme yönelik algılarının incelenmesi: Özel hastane örneği(Bandırma Onyedi Eylül Üniversitesi, 2019) Aba, Gökhan; Gümüş, Rojan; Çakır, Yasin NuriMedikal turizm sağlık turizminin bir türüdür ve ileri tedavi, organ nakli, tüp bebek uygulamaları, estetik cerrahi, saç ekimi, göz, diş, diyaliz tedavileri vb. hizmetlerin alınabilmesi için başka ülkeye gerçekleştirilen ziyaretleri ifade eden bir kavramdır. Sağlık turizminin bir çeşidi olmakla birlikte genellikle sağlık turizmiyle birlikte anılır. Bu çalışmada, İstanbul’da faaliyet gösteren özel bir hastanede çalışan sağlık personelinin medikal turizme bakış açılarının değerlendirilmesi amaçlanmıştır. Toplam 30 sorudan oluşan bir anket hastanede çalışan 100 sağlık personeline uygulanmıştır. Katılımcılar hasta ile iletişimde, ödemeler konusunda, hastane kurallarında, hasta yakınları ile iletişimde ve aracı kurumlar ile önemli bir düzeyde bir sorun yaşamadıklarını belirtmişlerdir. Yabancı hastaların Türk hastanelerini tercih etme sebeplerini sıralarken ülkemizdeki sağlık hizmet standartlarının yüksek oluşunu, hekim kadrolarının tatmin edici olmasını ve uluslararası tanınırlığını ilk sıralarda göstermişlerdir. Çalışmamızın sonucunda görülmüştür ki, medikal turizmin her iki tarafında bulunan sağlık hizmeti sunucuları ve sağlık hizmeti kullanıcıları açısından olumlu bir durum vardır. Çalışanların eğitimi konusundaki iyileştirmeler ve gerekli tanıtımların arttırılması ile ülkemizin çok daha iyi bir düzeye geleceği düşünülmektedir.Öğe Sağlık hizmetleri meslek yüksek okulu öğrencilerinin alan tercihlerinin ve mesleğe bakış açılarının değerlendirilmesi(Dicle Üniversitesi Ziya Gökalp Eğitim Fakültesi, 2018) Gümüş, Rojan; Şen, Mehmet AliBu çalışmanın amacı Dicle Üniversitesi Atatürk Sağlık Hizmetleri Meslek Yüksek Okulu 2. Sınıf öğrencilerinin bölüm ve meslek seçimindeki bilinç düzeylerinin ve tercihlerine etki eden sebeplerin ortaya çıkarılması ve sağlık hizmetleri alanına mesleki yönden bakış açılarının değerlendirilmesidir. Bu amaçla son sınıfta öğrenim gören 188 öğrenci ile yüzyüze görülmüş, yapılan anketin ilk kısımda öğrencilerin demografik özellikleri ile ilgili 7, ikinci kısımda bölüm seçiminde bilinç düzeyini ölçen 5, 3. kısımda bölüm tercihindeki kişisel sebepleri ile ilgili 5 soru ve 4. kısımda ise bölüm tercihindeki zorunlu sebepleri içeren 4 adet soru iletilmiştir Araştırmanın bulgularına bakılarak , sağlık meslek yüksek okulu öğrencilernini bölüm tercihlerini ailelerinin, arkadaşlarının ve çevrelerinin isteğine göre değil, kendi iradeleri ile yaptıkları söylenebilir. Öğrencilerin bölüm seçmedeki bilinç düzeyleri orta ile yüksek arasında bir değerde bulunmuştur. Üniversite tercihinde en önemli etkenler incelendiğinde çalışmamız göstermiştir ki, öğrencilerin kişisel sebepleri (sağlık alanında çalışmanın topluma faydası, mesleğin saygınlığı, kişisel gelişimine katkısı ve kariyer isteği) zorunlu sebeplerden (alınan puan, ailevi ve maddi sebepler, mezun olunan lise) daha fazladır. Yaptığımız çalışmada öğrencilerin demografik verileri incelendiğinde çoğunun eğitimli olmayan ve gelir düzeyi düşük olan ailelerden geldiği görülmüştür. Buna karşılık öğrencilerin bölüm tercihlerindeki bilinç düzeyleri ve tercih sebepleri sosyo ekonomik düzey ile ilişkili bulunmamıştır. Öğrencilerin bölüm tercihindeki en önemli sebepler insanlara yardım etme isteği ve sağlık alanında çalışmanın saygınlığı olarak bulunmuştur.Öğe THE DISASTER OF THE CENTURY: EARTHQUAKES IN TURKIYE(Rojan GÜMÜŞ, 2023) Gümüş, RojanOn February 6th, 2023, Turkey experienced two severe earthquakes, just nine hours apart from each other, centered in Kahramanmaraş. The first earthquake hit at 04:17 am, measuring 7.8 on the Richter scale, and the second at 1:24 pm on the same day with a magnitude of 7.6. These earthquakes, described as the disaster of the century, affected 11 provinces in the Eastern Anatolia and Southeastern Anatolia Regions; Kahramanmaraş, Adıyaman, Hatay, Osmaniye, Diyarbakır, Adana, Gaziantep, Malatya, Elazığ and Şanlıurfa. Approximately 15.8 million people living in the earthquake zones were directly affected. Subsequently, many aftershocks occurred in cold winter conditions, preventing people from entering their homes for a long time and having to survive outside. The Minister of Interior Disaster and Emergency Management Presidency stated that 57,029 buildings were destroyed in the earthquakes, more than 50,000 people lost their lives in which more than 7000 were refugees, 107,000 were injured and approximately 850 of them were amputated [1]. About a month after the earthquakes, the earthquake area was affected by heavy rains and floods. In the UNICEF report, it was stated that 4 million children had difficulty in accessing education due to the disasters [2]. The Ministry of Health announced that one out of four hospitals in the disaster area was severely damaged [3]. Approximately 2.7 million people left their homes in the disaster area. In addition to the academic and other staff working in the universities in the disaster area, the students lost their lives, their homes, as well as those who lost their families and friends, as well as the number of those affected by the earthquakes. Although two months have passed since the earthquakes, some of the victims whose houses were destroyed stay in dormitories and similar shelters, while others try to survive in tents and containers. Psychological problems such as post-traumatic stress disorder, anxiety and depression have emerged, as well as problems related to nutrition and hygiene, as well as the risk of epidemics. In response to the suffering caused by the earthquakes and the problems encountered, the effort to help people deeply affect and share the pain has also been noteworthy. Search and rescue teams from many countries of the world, support messages sent from different geographies of the world and aid materials have been a hopeful and proud moment for humanity. In these difficult days, we tried to publish the first issue of International Journal of Health Services Research and Policy for 2023. The reviewers, authors and editors of our journal tried their best, but due to the adverse work conditions caused by the earthquakes, the review process of the articles was delayed. Despite all the negativities though, we managed to publish the first issue of the 2023th volume of our journal with a limited number of studies. We are grateful to all editors, reviewers and authors for their contributions, collaborations and devotion. Hope to meet again in happier days away from all disasters...Öğe Time series outlier analysis for model, data and human-induced risks in covid-19 symptoms detection(International Engineering, Science and Education Group, 2021) Kaya, Ahmet; Gümüş, Rojan; Aydın, ÖmerInformation systems are important references aiming to support the decisions of decision makers. Information reliability depends on the accuracy and efficacy of data and models. Therefore,some risks may emerge in information systems concerning models, data, and humans. It is important toidentify and extract outliers in decision support systems developed for the health information systemssuch as the detection system of Covid-19 symptoms. In this study, the risks that are important in decisionmaking in Covid-19 symptom detection were determined by the statistical time series (ARMA) approach.Potential solutions are proposed in this way. Moreover, outliers are detected by software developed byusing the Box-Jenkins model, and the reliability and accuracy of data are increased by using estimateddata instead of outliers. In the implementation of this study, time-series-based data obtained fromlaboratory examinations of Covid-19 test devices can be used. With the method revealed here, outliersoriginating from healthcare workers or test apparatus can be detected and more accurate results canbe obtained by replacing these outliers with estimated values.Öğe UTILIZATION OF HOME HEALTH CARE SERVICES PROVIDED BY GOVERNMENT AMONG ELDERLY INDIVIDUALS BETWEEN 2010 AND 2015 IN DIYARBAKIR, TURKEY(2016) Sarıbaş, Seyfettin; Gümüş, RojanGiriş: Dünyada yaşlanan nüfusun her yıl biraz daha artış göstermesi yaşlı hastalıkları ile ilgili ciddi önlemler alınmasını ve evde bakım hizmetlerinin yaygınlaştırılmasını gerektirmektedir. Gereç ve Yöntem: Bu çalışmada 2010-2015 yılları arasında Diyarbakır Halk Sağlığı Müdürlüğü ve Kamu Hastaneler Birliği Sekreterliği tarafından verilen evde bakım hizmetleri ele alınmıştır. Diyarbakır merkez ve beş ilçesindeki hastane değerlendirilmiş, bu kurumlarda evde bakım hizmeti alan 850 yaşlı birey üç yaş grubuna ayrılarak, cinsiyet, yaşlılıkta en fazla görülen hastalıklar, hastaneler ve yıllara göre ve kendi aralarında karşılaştırılmıştır. Hastaların 215 (%25)'i 65-74 yaş, 400 (%47)'ü 75-84 ve 235 (%31)'i 85 ve üzeri yaş grubuna ait olup, 558'i kadın (%65), 292'si erkektir (%38). Bulgular: Evde bakım hizmeti alan hastalar yaş gruplarına göre kıyaslandığında, 74-85 yaş grubu hastalarda nörolojik hastalıkların ve diyabetin (X2=38.742, p<0.001) daha çok görüldüğü belirlenmiştir. Tüm hastaneler 2014 ve 2015 yılında daha fazla hizmet verirken (X2=143.65, p<0.001), şehir merkezindeki hastaneler daha çok hizmet vermiştir. Kadın-erkek grupları karşılaştırıldığında hastalıkların görülme sıklığı, yıllar ve hastaneler açısından önemli bir fark bulunamazken, evde bakım hizmeti alan hastalar arasında 85 ve daha büyük yaş grubunda daha çok kadın olduğu görülmüştür (X2=18.415, p<0.001). Sonuç: Türkiye'de Sağlık Bakanlığı'nın evde bakım hizmetlerine verdiği önem ve ciddi önlemler alınması sonucunda evde bakım hizmetlerinde önemli bir şekilde artış görülmüş ve yaşlı bireylerin bu hizmetten giderek artan düzeyde yararlanmalarına neden olmuştur.
