Yazar "Doğan, Bahar Burtan" seçeneğine göre listele
Listeleniyor 1 - 20 / 27
Sayfa Başına Sonuç
Sıralama seçenekleri
Öğe 2012 YENİ TEŞVİK YASASI ÖNCESİNDE VE SONRASINDA DİYARBAKIR’DA ÖZEL YATIRIMLAR(2018) Doğan, Bahar Burtanİster gelişmiş, isterse de gelişmekte olan statüsündeki tüm ülkeler, mukayeseli üstünlükleritemelinde büyüme potansiyellerini realize etmek/ performanslarını yükseltebilmekiçin iktisat bilimi dâhilinde teorik ve pratik yönlerden arayış içerisindedir. Buminvalde teşvikler, tüm ülkelerce başvurulan en yaygın iktisat politikası aracıdır. Türkiye’debu alandaki en kapsamlı sistem, 2012 yılında hayata geçirilmiştir. Bu çalışmada,2012’de yürürlüğe giren yeni teşvik yasası öncesi ve sonrasında Diyarbakır’ayapılan yatırımlar istatistiksel açıdan analiz edilmiştir. Analizde, birbirini izleyen gözlemdeğerlerinde zamana göre bağımlılığın söz konusu olduğu ve geleceğe dönük tahminleryapmanın en etkili yöntemleri arasında yer alan zaman serileri ile seriye uyumsağlayacak bir fonksiyon oluşturulup geleceğe dair gözlemlerin tahmin edilebileceğidüşüncesi temel alınmıştır. Bu bağlamda; Diyarbakır’a 2007’den itibaren başvurulanteşvik belgesi sayısının, yapılan yatırımların ve bu yatırımlar sonucunda oluşanistihdamın, önceki dönem gözlem dönemleri kullanılarak gelecek dönem gözlem değerlerinintahmin edilebilmesi için zaman serisi denklemleri oluşturulmuş ve gelecekdönemlerde beklenen belge, istihdam ve yatırım miktarı tahmin edilmiştir.Öğe 2012 yeni teşvik yasası öncesinde ve sonrasında Diyarbakır'da özel yatırımlar(Çanakkale Onsekiz Mart Üniversitesi, 2018) Doğan, Bahar Burtanİster gelişmiş, isterse de gelişmekte olan statüsündeki tüm ülkeler, mukayeseli üstünlükleritemelinde büyüme potansiyellerini realize etmek/ performanslarını yükseltebilmekiçin iktisat bilimi dâhilinde teorik ve pratik yönlerden arayış içerisindedir. Buminvalde teşvikler, tüm ülkelerce başvurulan en yaygın iktisat politikası aracıdır. Türkiye’debu alandaki en kapsamlı sistem, 2012 yılında hayata geçirilmiştir. Bu çalışmada,2012’de yürürlüğe giren yeni teşvik yasası öncesi ve sonrasında Diyarbakır’ayapılan yatırımlar istatistiksel açıdan analiz edilmiştir. Analizde, birbirini izleyen gözlemdeğerlerinde zamana göre bağımlılığın söz konusu olduğu ve geleceğe dönük tahminleryapmanın en etkili yöntemleri arasında yer alan zaman serileri ile seriye uyumsağlayacak bir fonksiyon oluşturulup geleceğe dair gözlemlerin tahmin edilebileceğidüşüncesi temel alınmıştır. Bu bağlamda; Diyarbakır’a 2007’den itibaren başvurulanteşvik belgesi sayısının, yapılan yatırımların ve bu yatırımlar sonucunda oluşanistihdamın, önceki dönem gözlem dönemleri kullanılarak gelecek dönem gözlem değerlerinintahmin edilebilmesi için zaman serisi denklemleri oluşturulmuş ve gelecekdönemlerde beklenen belge, istihdam ve yatırım miktarı tahmin edilmiştir.Öğe Cari işlemler bilançosundaki değişmeyi etkileyen faktörler: BRIC örneği(Atatürk Üniversitesi İktisadi ve İdari Bilimler Fakültesi, 2018) Doğan, Okan; Bakırcı, Fehim; Doğan, Bahar BurtanFarklı ülkelerin değişik büyüme performansları ve entegrasyonhamleleri, dünya iktisat tarihinde muhtelif eksen ve paradigma kaymalarına yolaçmıştır. Çalışmanın konusunu teşkil eden Brezilya, Rusya Federasyonu,Hindistan ve Çin Halk Cumhuriyeti’ni kapsayan bu sonuncu kayma, JimO’Neill tarafından 2001 yılında “BRIC” terimi ile ifade edilmiştir. Dünyanınekonomi liderliği unvanını 1890’da İngiltere’den devralan ABD, bu liderliğiniilk etapta 2050 olarak ifade edilen beklentilerin çok öncesindeki bir yıl olan2014’te Çin Halk Cumhuriyeti’ne devretmiştir. Çin Halk Cumhuriyeti ile ABDarasındaki bu devir–teslim; aslında 20. yüzyılın farklı iktisadî başarı öykülerininson halkasını teşkil eden BRIC mucizesinin ete kemiğe bürünmesidir.Çalışmada BRIC ülkelerinin ekonomik performansları detaylarıyla ele alınmışve bu eksen kaymasından münferiden değil birlikte hareket etmeleri halindedaha fazla menfaat elde edebilecekleri ortaya konulmuştur.Öğe Diyarbakır ilinde özel sektör bünyesindeki kadın istihdamının analizi(Gazi Üniversitesi İktisadi ve İdari Bilimler Fakültesi, 2011) Doğan, Bahar Burtan; Korkusuz, M. Refik; Çelik, M. YusufKadınlar çalışma ortamında istihdam, ücretlendirme ve çalışma statüsü bakımından ayrımcılığa maruz kalmaktadır. Uluslararası Çalışma Örgütü (ILO) standartlarına ve ulusal çalışma yasalarında açıkça ifade edilen hükümlere rağmen, yasaların uygulanmasındaki aksaklıklar, toplumların önyargıları, kanıksanmış eğilimleri ve tatbikatlarının çalışma hayatına yansımaları nedeniyle söz konusu ayrımcılık halen varlığını sürdürmektedir. Ülkelerin kalkınmaları için kritik bir önemi haiz olan kadın istihdamında yaşanan sıkıntılar, düşük istihdam ve ücret düzeyleri başta olmak üzere çok sayıda olumsuz iktisadi ve sosyal sonuçlara yol açmaktadır. Bu çalışma, Diyarbakır 'da özel sektörde çalışan kadınların ekonomi ve sosyal sorunlarını tespit etmek amacıyla gerçekleştirilmiştir. Hazırlanan anket tarama modeli dâhilinde il merkezinde özel sektörde çalışan 361 kadınla yüz yüze görüşülerek uygulanmış ve elde edilen sonuçlar değerlendirilerek genelleştirilmiştir. Bu mey anda, Kolmogorov-Simirnov testi çerçevesinde yapılan analiz, ücretin dağılımının çoğunlukla asgari ücret alındığını, kayıt dışı istihdamın % 9 civarında olduğu (p<0.001), eğitim düzeyinin lise ve üniversite mezunlarının lehine çoğunluk gösterdiğini ve işgücüne katılma oranının eğitim düzeyindeki artışa paralel olarak yükseldiğini ortaya koymaktadır (p<0.001). Korelasyon analizi sonuçlarına göre ise; ücret ve eğitim düzeyi değişkenleri arasında pozitif ve önemli bir korelasyon olduğu (r2=0.554;p<0.001). çocuk sayısı ve eğitim düzeyi arasında hesaplanan korelasyon katsayısının ise negatif ve önemli bir korelasyon düzeyinde olduğu görülmektedir (r2=−0.252;p=0.03).Öğe Diyarbakır Ticaret Borsası'nın faaliyetleri ve borsanın üye profili ile ilgili veri eksikliklerinin mars analizi ile düzeltilmesi(Cumhuriyet Üniversitesi İktisadi ve İdari Bilimler Fakültesi, 2012) Doğan, Bahar Burtan; Toprak, SeçilÖz:Ticaret borsaları, tam rekabet piyasasını kendine model alan, yasalardan aldığı güç sayesinde etkinliğini gün geçtikçe arttıran, mikro ölçekte şehirlerin, makro açıdan da ülkelerin ve hatta küresel ekonominin kalkınmasında kritik önemi bulunan kuruluşlardır. Bu nedenle ticaret borsalarının faaliyetlerinin en ince detaylarına kadar analiz edilmesi, her ölçekteki iktisadî faaliyet için faydalı ipuçları ortaya çıkarmaktadır. Çalışmamızın ana konusunu, Diyarbakır Ticaret Borsası‟nın 50 üyesiyle yüz yüze yapılan anket sonuçlarının değerlendirilmesi oluşturmuştur. Diyarbakır Ticaret Borsası üyelerinin genel profilini ortaya koymak amacıyla ankette yer verilen üyelerin eğitim durumları, ticaret borsasına üyelik süreleri ve ticaret borsası organlarına üye olup olmadıkları sorularına verilen cevaplar göz önüne alınarak eksik cevapların tamamlanmasında bu üç değişkene MARS (Multivariate Adaptive Regression Splines) uygulanmıştır. Türetilen model başarılı sonuçlar vermiş ve eksik gözlem değerleri tahmin edilerek, sonuç tablolarının oluşturulmasında kullanılmıştır.Öğe Enflasyon hedeflemesi stratejisi: Küresel finansal krizin öğrettikleri(Bingöl Üniversitesi, 2016) Doğan, Bahar Burtan; Akbakay, ZekiKüresel finansal krizden önceki dönemin en önemli yönü dünya genelinde süren yüksek enflasyon oranlarının düşürülmüş olmasıdır. Bunun ötesinde enflasyon oranlarındaki bu düşüş istikrarlı büyümenin ve finansal istikrarın olduğu bir dönemde yaşanmıştır. Bu yüzden merkez bankası çevreleri ve birçok ekonomist fiyat istikrarının finansal istikrarı sağladığı görüşünü güçlü bir şekilde savunmuşlardır. Ne var ki, enflasyon oranındaki düşüş aynı zamanda son krize zemin hazırlayan finansal piyasalardaki bazı gelişmelerle birlikte yaşanmıştır. Tüm bu gelişmeler fiyat istikrarının finansal istikrar için yeterli olmadığını göstermektedir. Bu çalışma 2007-2009 finansal krizinden sonra enflasyon hedeflemesi stratejisi ile ilgili düşüncelerimizin nasıl değiştiği ve ne tür dersler çıkardığımızı incelemektedir.Öğe ESNEK ÇALIŞMAMODELİ: EV EKSENLİ ÇALIŞMA(2016) Kaya, Mehmet; Doğan, Bahar Burtanİnsanlığın ilkel toplumdan günümüz sanayi ötesi toplum veya bilgi toplumuna kadar olan serüveni; aslında üretim konusunda gerçekleştirdiği teknolojilerin, sistemlerin tarihsel sonucudur diyebiliriz. Toplumsal yapıda bu derece belirleyici olan üretim sistemleri çalışma yaşamında istihdam şeklini de belirlemektedir. Öyle ki sanayi devrimiyle birlikte fabrikalarda başlayan ve kitleselleşen üretim için ihtiyaç duyulan emek talebi, şehirdeki yetmeyince kırsaldaki işgücüyle karşılanabilmiştir. Ama üretimde zamanla özellikle İkinci Dünya Savaşından sonra makineleşme arkasından otomasyona geçilmesi,;, işçi-işveren ilişkileri başta olmak üzere çalışma yaşamındaki işleyişi de etkilemiştir. Literatüre esnek çalışma modeli olarak giren bu değişiklikler, Esnek çalışma, değişen şartlara uyum sağlamak için tarafların üzerinde anlaştığı normlarla çalışma saatlerini, yerlerini, şartlarını değişik ihtiyaçlara göre belirleyebilme serbestîsidir." şeklinde tanımlanmaktadır. Tarihsel olarak kökleri 1970 yılına dayanan bu modelin uygulamada çeşitli türleri olup, günümüzde geçerli olanlardan biri de ev eksenli çalışmadır. Ev-eksenli çalışma, tüm dünyada olduğu gibi Türkiye'de de gün geçtikçe yaygınlaşan çalışma biçimlerinin başında gelmektedir. Ev eksenli çalışan kadınların sorunlarının tespiti ve bu sorunlara çözüm önerileri üretilmesi bu çalışmanın temel amacıdır.Öğe Esnek çalışma modeli: Ev eksenli çalışma(2016) Kaya, Mehmet; Doğan, Bahar BurtanÖz:İnsanlığın ilkel toplumdan günümüz sanayi ötesi toplum veya bilgi toplumuna kadar olan serüveni; aslında üretim konusunda gerçekleştirdiği teknolojilerin, sistemlerin tarihsel sonucudur diyebiliriz. Toplumsal yapıda bu derece belirleyici olan üretim sistemleri çalışma yaşamında istihdam şeklini de belirlemektedir. Öyle ki sanayi devrimiyle birlikte fabrikalarda başlayan ve kitleselleşen üretim için ihtiyaç duyulan emek talebi, şehirdeki yetmeyince kırsaldaki işgücüyle karşılanabilmiştir. Ama üretimde zamanla özellikle İkinci Dünya Savaşından sonra makineleşme arkasından otomasyona geçilmesi,;, işçi-işveren ilişkileri başta olmak üzere çalışma yaşamındaki işleyişi de etkilemiştir. Literatüre esnek çalışma modeli olarak giren bu değişiklikler, Esnek çalışma, değişen şartlara uyum sağlamak için tarafların üzerinde anlaştığı normlarla çalışma saatlerini, yerlerini, şartlarını değişik ihtiyaçlara göre belirleyebilme serbestîsidir." şeklinde tanımlanmaktadır. Tarihsel olarak kökleri 1970 yılına dayanan bu modelin uygulamada çeşitli türleri olup, günümüzde geçerli olanlardan biri de ev eksenli çalışmadır. Ev-eksenli çalışma, tüm dünyada olduğu gibi Türkiye'de de gün geçtikçe yaygınlaşan çalışma biçimlerinin başında gelmektedir. Ev eksenli çalışan kadınların sorunlarının tespiti ve bu sorunlara çözüm önerileri üretilmesi bu çalışmanın temel amacıdır.Öğe Gümrük birliği sonrasında Türkiye'de dış ticaret ve ekonomik büyüme arasındaki nedensellik ilişkisi (1996-2019)(Dicle Üniversitesi İktisadi ve İdari Bilimler Fakültesi, 2021) Karakaş, Muzaffer; Doğan, Bahar BurtanEkonomik büyüme ile dış ticaretin yakın bir etkileşim içerisinde olduğu görüşü, uygulamalı literatürde son yıllarda sıkça ele alınan konulardan biridir. Yapılan çalışmalarda ekonomik büyüme ile dış ticaret (ihracat, ithalat) ilişkisi farklı boyutlarda araştırma konusu olmuştur. Bu çalışmanın amacı Gümrük Birliği sonrasında Türkiye’de dış ticaret ile ekonomik büyüme arasındaki nedensellik ilişkisinin belirlenmesidir. Bu amaçla; dış ticareti temsilen ihracat ve ithalat değişkenlerine ait veriler, ekonomik büyümeyi temsilen ise GSYİH değişkenine ait veriler 1996- 2019 dönemini kapsayacak şekilde yıllık olarak ele alınmıştır. Ekonomik büyüme, ithalat ve ihracat değişkenlerinin artış miktarları ele alınarak eşbütünleşme ve nedensellik ilişkisi incelenmiştir. Elde edilen sonuç ihracata dayalı büyüme varsayımını destekler niteliktedir. Birim kök testleri uygulanan seriler seviye değerinde durağan değilken I(1) düzeyinde durağan hale gelmiş ve Johansen eşbütünleşme testi ile incelenmiştir. Seriler arasında uzun dönemde bir eşbütünleşme ilişkisinin olduğu tespit edilmiştir. Granger ikili nedensellik testi sonucunda ise ihracattan ekonomik büyümeye doğru tek yönlü nedensellik bulunduğu tespit edilmiştir.Öğe İktisadi liberalizm nedir? Ne değildir?(Dicle Üniversitesi Hukuk Fakültesi, 2009) Doğan, Bahar Burtan21. asrın ilk yıllarına damgasını vuran olayların başında; 2003- 2004 yıllarından itibaren “Global Ekonomik Türbülans” terimi ile dünya kamuoyunun gündemine girmeye başlayan ve son birkaç yıldır da yaşanan derinleşme emareleri ile birlikte hemen hemen ilgili tüm çevrelerde “1929 Büyük Buhranı’nın ardından geçen süreçte yaşanan en şiddetli İktisadî bunalım” olduğu yönünde konsensüs sağlandığı gözlemlenen global ekonomik kriz gelmektedir. Yaşanan her ekonomik kriz döneminde olduğu gibi günümüzde de krizin nedenlerinin ortaya konulmasına yönelik detaylı analizler yapılacağı ve gündeme gelecek çıkarsamalar ile süreçten, sebep-sonuç ilişkileri çerçevesinde sosyal yaşamı ve dokuyu şekillendiren sistem, teori ve ideolojilerin de nasiplerini alacakları aşikârdır. Bu bağlamda; günümüz itibarıyla yaşanan kriz ile eş zamanlı olarak yeniden eleştiri oklarının hedefi haline gelen liberalizmle ilgili yeniden gündeme taşınan belli başlı “doğru bilinen yanlışların” ele alınması, bu çalışmanın temel amacım teşkil etmektedirÖğe Kadının kamudaki yeri : Türkiye istatistik kurumu örneği(Dicle Üniversitesi İktisadi ve İdari Bilimler Fakültesi, 2017) Doğan, Bahar Burtan; Çelik, Gaye MatBu çalışmada kadın işgücünün örgütteki yerini nasıl algıladığının ölçülmesi amaçlanmaktadır. Bu amaçla demografik değişkenler dışında 40 soruluk bir ölçek kullanılmıştır. Bu ölçekler, Türkiye İstatistik Kurumu (TÜİK)'in Merkez ve taşrada çalışan 106 kadın personeline pilot çalışma niteliğinde uygulanmıştır. Kadınların içinde bulunduğu demografik ve durumsal değişkenler açısından saygınlık, farkındalık, yöneticilerle ilişkiler, çalışma arkadaşları ile ilişkiler, ücret ve kariyer yönleriyle kamuda kendi yerini nasıl algıladığı ve bu algılamada demografik ve durumsal değişkenler açısından farklılık olup olmadığı tespit edilmeye çalışılmıştır.Öğe Kalkınma iktisadının XX. Yüzyildaki gelişim süreci, iktisat politikalarına etkisi ve son on yıllık konjonktürün disiplinin geleceğine olasi etkileri(2011) Doğan, Bahar Burtanİktisatçıların tüm zamanlar boyunca ilgi alanları arasında yer alan kalkınma kavramı, ekonomi literatüründe II. Dünya Savaşı’nı takip eden yıllarda tavan yapmış, ancak 1970’lerden itibaren popülaritesini tedricen yitirmiştir. Kalkınma iktisadı, toplumsal yaşamın siyasi–sosyal yönleri, kamu kesiminin yönetsel karar alma süreç–mekanizmaları ve ekonomik konjonktür ile her zaman yoğun ve karşılıklı bir etkileşim içerisinde olmuştur. Gerek ulusal gerekse de uluslararası ölçekteki iktisat politikaları üzerinde belirleyici etkileri bulunan kalkınma iktisadı, sosyal bir bilim dalı olarak ana akım iktisat teorisine yöneltilen bazı eleştirilerin bertaraf edilmesi amacıyla yürütülen çalışmalarla da yoğun etkileşim içerisinde olmuştur. Bu karmaşık ilişkiler örüntüsünün kalkınma iktisadının geçirdiği evrim ve dönüşümlerin ışığında analizi ve son on yıllık süreçte yaşanan iktisadî olayların disiplinin geleceği üzerindeki olası etkileri hakkında birtakım öngörülerde bulunulması, çalışmamızın konusunu teşkil etmektedir.Öğe Küresel Piyasalarda Finansal Serbestleşmenin Popüler Bir Yansıma Ekseni Olarak Ulusal Varlık Fonları(Bitlis Eren Üniversitesi, 2018) Doğan, Bahar Burtan; Kaya, MehmetKüreselleşmenin malî sektöre en önemli yansıması, sermayenin piyasalar arasında dolaşımının serbestleştirilmesi olmuştur. Küreselleşmeye ilave olarak teknolojik ilerlemelerin de etkisiyle sermaye sınırları hızlıca aşmış ve dünyada çeşitli ülkelere yayılan bir ağ oluşturulmuştur. Bu serbestleştirme bir yandan sermayeye yeni kar olanakları sağlarken, diğer yandan da sermaye açığı bulunan gelişmekte olan ülkelere sermaye akışı ile finansman olanakları sunmuştur. Küresel finansal serbestleştirmenin yansımasının görüldüğü bir başka alan ise ulusal varlık fonlarıdır. Ülkemizdeki varlığı görece yeni olmakla birlikte dünyadaki örnekleri çok eskilere dayanan ulusal varlık fonları, günümüz itibarıyla uluslararası finansal piyasaları temelinden sarsabilecek büyüklüklere ulaşmıştır. Önceleri stratejik sektörlere yatırım yapan ulusal varlık fonları, süreç içerisinde portföylerine her türlü yatırımı katmıştır. Ulusal varlık fonlarının ele alındığı bu çalışmada, varlık fonlarının günümüz şartları dâhilinde ifade ettiği anlam, politika aracı haline dönüştürülme süreçleri, finansman alanındaki yeri, rolü, amaçları, uluslararası ilkeleri ve türleri irdelenerek, dünyadaki işleyişi belli başlı örnekleri mercek altına alınmıştır. Ayrıca Türkiye’de uygulanacak varlık fonunun özellikleri ile işleyişi ana hatlarıyla açıklandıktan sonra bu fonların finansal serbestleşmeyle ilişkisi analiz edilmiştir.Öğe Kıdem tazminatı ve ülke örnekleri(Dicle Üniversitesi İktisadi ve İdari Bilimler Fakültesi, 2016) Doğan, Bahar Burtan; Yıldırım, Evin AnğayBu çalışmada kıdem tazminatının tanımı ve kısaca tarihsel gelişim sürecine değinildikten sonra ülke örneklerine yer verilecektir. Kıdem tazminatına hak kazanma koşulları ve uygulamada yaşanan bazı sorunlar ele alınacaktır. İşçi hak ettiği halde tazminatını alamamakta, işveren ise kıdem tazminatının kendisine yüklenen ağır bir yük olduğunu savunarak tazminatı ödememek adına çeşitli yollara başvurmaktadır. Bu nedenle işçilerin büyük bir çoğunluğu mağduriyetler yaşamaktadır. Hukuki süreçlerin çok uzun sürmesi ya da işçinin herhangi bir nedenle hukuki yollara başvurmaması nedeniyle mağduriyet durumuna çözüm getirilememektedir. Bu bağlamda kıdem tazminatı uygulamasında yaşanan sorunlar ve bu sorunların nedenleri araştırılmıştır.Öğe Sağlık hakkının sosyal güvenlik sistemindeki yeri ve önemi ile gelişim sürecindeki eğilimler(Dicle Üniversitesi İktisadi ve İdari Bilimler Fakültesi, 2011) Korkusuz, Mehmet Refik; Doğan, Bahar BurtanGünümüz itibarıyla, çağdaş devletlerin öncelikli görev addettikleri hususların başında, her ne saikle olursa olsun kendi sınırları içerisinde bulunan bireylere sosyal güvenlik hakkı sağlanması ve sosyal güvenlik şemsiyesi altına alınan kitlelerin genişletilmesi gelmektedir. Sosyal güvenlik sistemlerinin en kritik ilgi alanlarından birini de, hiç kuşkusuz sağlık hakkı ve hizmetleri teşkil etmektedir. Sağlık hakkının dünya genelindeki durumu, ülkemiz mevzuatındaki yeri ve gelişim süreçleri, çalışmamızın ana başlıklarını oluşturmaktadır.Öğe Ticaret borsacılığının dünyada ve Türkiye'deki gelişim süreçlerine genel bir bakış(Atatürk Üniversitesi İktisadi ve İdari Bilimler Fakültesi, 2010) Doğan, Bahar BurtanBaşta tarımsal ürünler olmak üzere toplumsal yaşamın idamesi için zaruri temel ihtiyaç maddelerinin fiyatlarının belirlendiği aslî yapılar konumunu haiz olan ticaret borsaları; mal, hizmet ve üretim faktörlerinin alıcı– satıcılarının karşı karşıya getirilmesi yöntemiyle iktisadî kararların alınmasına imkân veren her türlü ortam olarak tanımlanabilen “piyasa” kavramının gündelik hayattaki en yaygın/ somut örnekleridir. Tarımsal ürün piyasalarında tam rekabet koşullarının geçerli olmasını engelleyen faktörlerin ortadan kaldırılması ve söz konusu koşulları egemen kılan mekanizmaların işler hale getirilmesi; ticaret borsalarının bu esaslar dâhilinde etkin bir şekilde kurumsallaştırılmasıyla yakından bağlantılı olup, toplumların üretim imkânlarının optimizasyonu ve kaynakların etkin kullanımı ancak bu çabalar sayesinde gerçekleştirilebilecektir. Ticaret borsalarının; tanımı, işlevleri ile iktisat literatüründeki yerlerinin ortaya konulması ve Dünya’da/ Türkiye’deki gelişim süreçlerinin irdelenmesi; tarımsal hammadde fiyatlarındaki küresel artışa paralel olarak ivme kazanan ülkemizin tarım sektörünün reorganize/ rehabilite edilmesine yönelik çabalara ışık tutulması, bölgesel kalkınma bağlamındaki sorunlara çözüm önerileri geliştirilmesi ve yeni hedefler/ projeksiyonlar üretilmesi bakımından müspet sonuçlar doğurabilecektir.Öğe Ticari ve finansal dışa açıklık oranı ile ekonomik büyüme arasındaki nedensellik ilişkisi : Türkiye örneği(Dicle Üniversitesi İktisadi ve İdari Bilimler Fakültesi, 2018) İlter, Şener; Doğan, Bahar BurtanBu çalışmada, ticari ve finansal dışa açıklık oranının ekonomik büyüme üzerindeki etkisi Türkiye için 1998Q1- 2016Q4 dönemini kapsayan üçer aylık veri seti kullanılarak ekonometrik olarak incelenmiş ve Türkiye’de ticari ve finansal dışa açıklığın ekonomik büyüme üzerindeki rolü araştırılmıştır. Çalışmada öncelikle, kullanılacak serilerin durağanlık seviyelerini belirlemek amacıyla Augmented Dickey-Fuller ve Philips-Perron geleneksel birim kök testleri ile serilerdeki yapısal kırılmaları dikkate alan Lee-Strazicich birim kök testi uygulanmıştır. Birim kök testleri sonucunda, değişkenler arasındaki ilişkileri ortaya koymak için Granger nedensellik testi, etkitepki analizi ve varyans ayrıştırma analizi yapılmıştır. Elde edilen sonuçlar, ticari açıklık oranından ekonomik büyüme oranına tek yönlü nedensellik ilişkisi olduğunu göstermektedir. Bu sonuçlara göre, Türkiye’de ticari açıklık oranında meydana gelen değişmeler ekonomik büyüme oranını etkilemektedir.Öğe Turizm gelirleri ve ekonomik büyüme arasındaki ilişki: Kuzey Kıbrıs Türk Cumhuriyeti için ekonometrik bir yaklaşım(2023) Ordu, Seyit; Doğan, Bahar BurtanNispeten diğer sektörlere göre daha düşük düzeyde teknoloji ve temel beceri gerektiren turizm sektörü özellikle ada ülkeleri ve gelişmekte olan ülkelerde yarattığı istihdam ve sağladığı döviz girdisi ile makroekonomik problemlerin çözümlenmesinde önemli bir sektör niteliği taşımaktadır. Ayrıca turizm sektörü, yiyecek, içecek, inşaat, ulaşım ve konaklama gibi birden fazla sektörü dolaylı yönden etkileyerek ekonomik büyümeyi desteklediği düşünülmektedir. Yapılan bu çalışmanın amacı, Kuzey Kıbrıs Türk Cumhuriyeti için turizm gelirleri ve ekonomik büyüme arasındaki ilişkiyi açıklamaktır. Söz konusu ilişkinin varlığı, K.K.T.C’ye ait 1990-2019 dönemini içeren yıllık veriler kullanılarak değişkenler arasındaki nedensellik ilişkisi Granger (1969) tarafından geliştirilen nedensellik testiyle, değişkenler arasındaki uzun dönemli ilişki ise Johansen’in (1988) geliştirdiği eşbütünleşme testi ile analiz edilmiştir. Elde edilen bulgular çerçevesinde turizm gelirleri ve ekonomik büyüme arasında kısa dönemde çift yönlü nedensellik ilişkisi var olduğuna ve bu durumda K.K.T.C için turizmde geri besleme hipotezinin desteklendiğine ancak eşbütünleşme testi sonuçlarına göre ise; uzun dönemde serilerin birlikte hareket etmediği yani değişkenler arasında eşbütünleşme ilişkisi olmadığına ulaşılmıştır.Öğe Türkiye'de enflasyon hedeflemesi stratejisinin uygulanması(Dicle Üniversitesi Sosyal Bilimler Enstitüsü, 2016) Doğan, Bahar Burtan; Akbakay, Zeki1970’lerden sonra yaklaşık otuz yıl boyunca yüksek enflasyon ile mücadele eden Türkiye, yaşadığı başarısız parasal hedefleme ve döviz kuru hedeflemesinin ardından 22 Şubat 2001’de dalgalı döviz kurunu kabul etmiş ve ekonomide yapısal bir dönüşüm süreci başlamıştır. Bu amaçla Merkez Bankası Yasası’ında önemli düzenlemeler yapılmıştır. Yeni yasaya göre Merkez Bankası’nın temel amacı “fiyat istikrarının sağlanması ve sürdürülmesi” olarak kabul edildi. Fiyat istikrarının öncelikli amaç olmasının gereği olarak 2002’de enflasyon hedeflemesi rejimi kabul edildi. Tam donanımlı bir enflasyon hedeflemesinin ön koşularının yerine getirilmesi için enflasyon hedeflemesi rejimi 2002-2005 yılları arasında örtük bir şekilde uygulanmıştır. Ön koşulların yerine getirilmesinden sonra Türkiye 2006 yılında resmi olarak “açık enflasyon hedeflemesi” stratejisini kabul etmiş ve 2010’a kadar para politikası aracı olarak faiz oranını kullanmıştır. Küresel kriz sonrasında hızlı kredi genişlemesi ve kısa vadeli sermaye akımlarına bağlı olarak artan makro finansal riskler yeni para politikası araçlarının kullanılmasını gerekli kılmıştır. Bu nedenle Merkez Bankası fiyat istikrarı yanında finansal istikrarı da sağlamak için Kasım 2011’den itibaren yeni para politikası araçlarını kullanmaktadır. Bu çalışmanın amacı 2002 yılından itibaren uygulanmakta olan enflasyon hedeflemesi rejiminin gerekçelerini ve genel çerçevesini ortaya koymaktır.Öğe TÜRKİYE'DE ENFLASYON HEDEFLEMESİNİN MAKROEKONOMİK PERFORMANS ÜZERİNDEKİ ETKİLERİ(2016) Doğan, Bahar Burtan; Akbakay, ZekiDiğer gelişmekte olan ülkelerde olduğu gibi Türkiye 1970'lerden sonra yüksek ve kronik bir enflasyon sorunu yaşamıştır. 1990'lardaki başarısız parasal hedefleme ve döviz kuru hedeflemesinin ardından 2002 yılında "örtük enflasyon hedeflemesi" stratejisini kabul etmiştir. Gerekli önkoşullar sağlandıktan sonra 2006 yılında "açık enflasyon hedeflemesi" resmi olarak ilan edilmiştir.Bu çalışmanın amacı Türkiye'de uygulanan enflasyon hedeflemesinin makroekonomik performans üzerindeki etkisini değerlendirmektir. Bu amaçla yapılan regresyon analizinde enflasyon hedeflemesinin enflasyon, enflasyon ataleti ve faiz oranlarını düşürdüğü ancak büyüme üzerinde önemli bir etkisinin olmadığı görülmüştür. Tüm bu sonuçlar literatürde öne çıkan argümanlarla örtüşmektedir. Sonuç olarak enflasyon hedeflemesi Türkiye'de makroekonomik performansı olumlu etkilediği bu çalışmayla ortaya çıkmıştır.