Yazar "Denli, Orhan" seçeneğine göre listele
Listeleniyor 1 - 7 / 7
Sayfa Başına Sonuç
Sıralama seçenekleri
Öğe Diyarbakır Bölgesi Akkaraman koyunlarında kan serumunda Cu, Zn, Se ve yünde Cu, Zn düzeylerinin araştırılması(2001) Kanay, Zeki; Denli, Orhan; Kurt, Doğan; Güzel, Cihat; Ceylan, Kader[Abstract Not Available]Öğe The effects of vitamin E on gastric ulcers and gastric mucosal barrier in stress induced rats(1998) Kurt, Doğan; Canoruç, Fikri; Denli, Orhan; Kanay, Zeki; Şermet, Abdurrahman; Güzel, CihatEffects of vitamin E on gastric ulcers gastric mucosal barrier were investigated in cold + restraint stress (CRS) induced rats. In this study 21 males two month old Swiss Albino Rats were used. Stress treated rats significantly decreased mucus and phospholipid content of gastric mucosa (p<0.01,P<O.Ol). Vitamin E was administered orally in the dose of 100 mg/kg body weight thirty min. before stress. Vitamin E reduced significantly gastric ulceration (p<0.01). Moreover, it significanly protected mucus secretion and phospholipid content of gastric mucosa in rats (p<0.01, p<0.01, respectively). These results indicate that extrinsic application of vitamin E may strengthen gastric mucosal barrier in rats.Öğe Fasciola hepatica invazyonunun karaciğer ve böbrek demir, bakır ve çinko düzeyleri üzerine etkisi(2001) Kurt, Doğan; Güzel, Cihat; Denli, Orhan; Elitok, Bülent; Kanay, ZekiFasciola hepatica evcil ve yabani ruminantlarda özellikle karaciğer ve safra yollarında bozukluklara ve büyük ekonomik kayıplara neden olan bir trematoddur. Karaciğer, demir (Fe), bakır (Cu) ve çinko (Zn) metabolizmasında çok önemli role sahip olduğundan, fascioliasis'in seyri sırasında anılan maddelerin metabolizmasında aksamaların olması kaçınılmazdır. Bu çalışmanın materyalini, Diyarbakır İli Et Balık Kurumu Mezbahanesi'nde kesilen ve makroskopik olarak fascioliasis tanısı konulan 20 adet hastalıklı ve 20 adet sağlıklı (kontrol grubu) olmak üzere 40 Akkaraman kuzu oluşturmuştur. Kontrol ve hastalık grubunu oluşturan kuzulardan yöntemine uygun olarak karaciğer ve böbrek dokuları alındı. Alınan dokularda, demir, bakır ve çinko elementlerinin, Atomik Absorbsiyon Spektrofotmetresi ile _g/g/ yaş ağırlık olarak düzeyleri ölçüldü. Karaciğer bakır konsantrasyonu açısından; kontrol (42.473 mg/g) ve hastalık grubu ortalamaları (41.514 mg/g) arasında önemli farklar (p>0.05) saptanmadı. Hastalık grubundaki Fe ve Zn konsantrasyonları ortalamaları ise; (sırasıyla; 23.674 ve 15.569 mg/g) kontrol grubu ortalamalarından (sırasıyla; 31.785 ve 22.730 mg/g) önemli derecede (sırasıyla p<0.05, p<0.001) düşük bulundu. Böbrek dokusunda yapılan ölçümler sonucu, kontrol ve hastalık grupları arasında bakır demir ve çinko konsantrasyonları açısından istatistiki olarak önemli farklılıklar (p>0.05) saptanmadı. Bu çalışmanın sonucunda; Fasciola hepatica invazyonuna maruz kalan kuzuların karaciğer Cu düzeyinde istatistiki açıdan dikkate değer farklılıklar gözlenmemesine rağmen, Fe ve Zn düzeylerinde önemli azalmaların şekillendiği, buna karşın böbrek Cu, Fe ve Zn konsantrasyonlarında istatistiki olarak önemli farklılıkların oluşmadığı saptandı.Öğe Investigation levels of certain serum biochemistry components and minerals of pasturing Akkaraman sheeps in Adıyaman province(Dicle Üniversitesi Veteriner Fakültesi, 2008) Kurt, Doğan; Yokuş, Beran; Çakır, Dilek Ülker; Denli, OrhanBu çalışmada Adıyaman ili Samsat, Kahta, Besni, Gerger, Gölbaşı, Çelikhan ve Merkez İlçe’de mera şartlarında beslenen Akkaraman ırkı koyunlarda kuru dönemde bazı biyokimyasal değişkenlerin ve mineral madde düzeylerinin belirlenerek Adıyaman iline ait referans değerlerin ve farklılıkların ortaya konulması amaçlandı. Klinik olarak sağlıklı görülen 70 adet 2-4 yaşlarında Akkaraman koyunundan alınan kan örneklerinde serum üre, kreatinin, üre/kreatinin oranı, ürik asit, total bilirubin (TB), direkt bilirubin (DB), AST, ALT, LDH, GGT, CK, ALP, amilaz, kolesterol, LDL, VLDL, trigliserit, total protein (TP), albumin, globulin, Alb/Glob oranı, kalsiyum (Ca), magnezyum (Mg), Ca/Mg oranı, fosfor (P), sodyum( Na), potasyum (K), klor (Cl), demir (Fe) ve Fe bağlama düzeyleri incelenmiştir. Adıyaman merkez ve ilçelerinde meradaki Akkaraman ırkı koyunlarda incelemiş olduğumuz değişkenlerle ilgili değerlerin değişik bölgelerde yapılan çalışmalarda elde edilen değerlerle uyumlu olduğu görülmektedir. Ancak, ilçelere göre değerlendirdiğimizde üre, TB, ALT, AST, trigliserit ve Fe düzeylerinde önemli farklılıklar saptanmıştır (p< 0.05).Öğe Octreotide' nin stres uygulanan sıçanlarda mide lezyonları ve mide mukozal bariyeri üzerindeki etkileri(1999) Canoruç, Fikri; Kanay, Zeki; Önen, Abdurrahman; Denli, Orhan; Kurt, Doğu; Güzel, CihatSoğuk + immobilizasyon stresi uygulanan sıçanlarda somatostatin analoğu sandostatinin mide lezyonları ve mide mukozal bariyeri üzerine etkilerini araştırmak amacı ile yapılan bu çalışmada 21 adet 150-200 gr ağırlığında Swiss Albino sıçan kullanıldı. Hayvanlara 24 saat açlıktan sonra 1.grub (n=7) stres uygulanmayan kontrol grubu olarak alındı. 2. gruba (n=7) soğuk + hareketsizlik stresi uygulandı. 3. gruba (n=7) stresten bir saat önce 100 µg/kg sandostatin (sandoz) subkutan olarak uygulandı. Daha sonra mideleri ülseratif lezyon yönünden incelenerek ülser indexi saptandı. Mide mukozal bariyeri komponentlerinden olan mukus ve fosfolipid miktarları Corne ve Baur metodu ile tespit edildi. Stres uygulanan ratlarda mide mukozal bariyerinin önemli komponenentlerinden olan mukus ve fosfolipid düzeyleri önemli bir şekilde azaldı (p<0.05, p<0.05). Sandostatinin mide lezyonlarını önlediği görüldü (p<0.01). Ayrıca sandostatin uygulanan sıçanlarda mukus ve fosfolipid miktarlarının stres uygulanan kontrol grubuna göre artmış olduğu saptandı (sırasıyla, p<0.05, p<0.005). Bulgularımıza göre stresin neden olduğu akut hemorajik mide lezyonlarının önlenmesinde ve mide mukozal bariyer parametleri üzerinde sandostatinin etkin olduğunu göstermektedir.Öğe Suppressive effect of oral pyridoxine hydrochloride on platelet aggregation in essential hypertension(1995) Aybak, Mehmet; Işıkakdoğan, Abdurrahman; Yılmaz, M. Emin; Denli, Orhan; Ayyıldız, OrhanAğızdan alınan piridoxin hidroklorürün hipertansif trombosit fonksiyonu üzerine olan etkisi in vitro olarak incelendi. Çalışma yaşları 24-62 arasında değişen(46±9.72), 11 erkek, 7 kadından oluşmak üzere 18 esansiyel hipertansiyonlu ve 8 erkek, 4 kadından oluşmak üzere, yaşları 23-58 arasında değişen (43±7.8 yıl) 12 normal tansiyonlu bireyde kontrol grubu olmak üzere oluşmaktaydı. Normal tansiyonlu bireylerle karşılaştırıldığında hipertan¬siyonlu bireylerde sistolik ve diyastolik kan basıncı ciddi olarak daha yüksekti (p<0.001). Aynı zaman¬da, hipertansiyonlu hastalarda trombositler, ça¬lışmaya başlarken, normal tansiyonlu hastalardaki trombositlere göre adenozin 5'-difosfata CADP) daha duyarlı idi(p<0.05). Diğer taraftan, trombosit sayısı, kanama ve pıhtılaşma zamanı açısından her iki grupta anlamlı fark yoktu. Pridoksin tedavi¬sinden 4 hafta sonra, ADP ve epinefrinin neden olduğu agregasyon sırasıyla %15 (p<0.01) ve % 12 (p<0.05) oranında azalmaktaydı. Ayrıca, pridoxin kanama ve pıhtılaşma zamanını uzatmaktaydı, an¬cak bu uzama fizyolojik sınırlar içindeydi. Trombo¬sit sayısı üzerine etkisi yoktu. Bu gözlemler, pri-doksinin trombosit sayısı üzerine etkisinin olmadı¬ğını ve yalnızca esansiyel hipertansiyonlu hastalar¬da trombosit agregasyonu inhibe etmediğini, aynı zamanda da kanama ve pıhtılaşma zamanını uzat¬tığına güçlü bir şekilde işaret etmektedir. [Turk JMed Res 1995; 13(6):189-193]Öğe A vitamininin stres uygulanan sıçanlarda mide mukozal bariyeri üzerine etkileri(1998) Güzel, Cihat; Denli, Orhan; Kanay, Zeki; Önen, Abdurrahman; Kurt, Doğan; Ceylan, KaderSoğuk ve immobilizasyon stresi uygulanan sıçanlarda A vitamininin mide mukozal bariyeri üzerine etkilerini araştırmak amacıyla yapılan çalışmada 21 adet Swiss Albino sıçan kullanıldı. Hayvanlar 24 saat aç bırakıldıktan sonra deney ve kontrol grubuna ayrıldı. Deney grubuna 10 gün süreyle 20 mg/kg A vitamini, kontrol grubuna ise aynı oranda serum fizyolojik oral yolla verildi. Onuncu gün sonunda her iki gruptaki hayvanlara 3 saat süreyle +4'C'de soğuk ve immobilizasyon stresi uygulandı. Daha sonra mide mukozal bariyeri komponentlerinden olan mukus ve fosfolipid miktarları Corne ve Baur metodlanna göre tespit edildi. Stres uygulanan ratlarda mukus ve fosfolipid düzeyleri önemli bir şekilde azaldı (p<0.05). A vitamini uygulanan sıçanlarda mukus ve fosfolipid miktarlarının kontrol grubuna göre artmış olduğu tespit edildi (p<0.01, p<0.05). Sonuçlarımız A vitamininin stresin, mide mukozal bariyerinde oluşturduğu hasarı azaltmada etkin olduğunu göstermektedir.