Arşiv logosu
  • Türkçe
  • English
  • Giriş
    Yeni kullanıcı mısınız? Kayıt için tıklayın. Şifrenizi mi unuttunuz?
Arşiv logosu
  • Koleksiyonlar
  • Sistem İçeriği
  • Analiz
  • Talep/Soru
  • Türkçe
  • English
  • Giriş
    Yeni kullanıcı mısınız? Kayıt için tıklayın. Şifrenizi mi unuttunuz?
  1. Ana Sayfa
  2. Yazara Göre Listele

Yazar "Asena, Muhammet" seçeneğine göre listele

Listeleniyor 1 - 3 / 3
Sayfa Başına Sonuç
Sıralama seçenekleri
  • Yükleniyor...
    Küçük Resim
    Öğe
    2011-2015 yılları arasında üniversitemiz çocuk polikliniklerine ishal şikayeti ile başvuran ve adenovirüs ve/veya rotavirüs pozitifliği saptanan hastaların retrospektif değerlendirilmesi
    (Yüzüncü Yıl Üniversitesi Tıp Fakültesi, 2018) Çubuk, Ercan; Aktar, Fesih; Yılmaz, Kamil; Sabaz, Muhammed Nurullah; Solmaz, Murat; Asena, Muhammet; Devecioğlu, Mehmet Celal
    Amaç: Çocukluk çağı ishalleri sıklıkla virüslerden kaynaklanır. Enterik virüsler (özellikle rotavirüs ve adenovirüs) bakteriyel olmayan akut gastroenteritlerin en sık nedeni olarak bildirilmiştir. Gereç ve Yöntem: Çalışmaya 129 hasta ve 130 kontrol grubu olmak üzere toplam 259 çocuk dâhil edildi. Çalışma grubundaki vakalar rotavirüs pozitif, adenovirüs pozitif ve hem rotavirüs hem de adenovirüs pozitif olmak üzere üç gruba ayrıldı. Bulgular: Çalışma grubundaki olguların yaş ortalamaları 21,7 ± 30,0 ay ve %60,5’i erkek idi. Kontrol grubundaki vakalarda ishal varlığı (p = 0,023) ve 0-10 arasındaki ishal sayısı (p = 0,001) istatistiksel olarak daha yüksek iken, çalışma grubunda 11-15 arasındaki ishal sayısı (p = 0,001) çalışma grubunda daha fazla idi. Çalışma grubundaki olguların %71,3’ünde rotavirüs, %20,2’sinde adenovirüs ve %8,5’inde hem rotavirüs hem de adenovirüs antijen pozitifliği vardı. Rotavirüs pozitif gruptaki hastaların üre, albümin ve CRP değerleri arasında istatistiksel yönden kuvvetli ve anlamlı bir ilişki varken, Adenovirüs ve hem Rotavirüs hem de Adenovirüs pozitif gruptaki hastaların beyaz küre sayısı, üre, albümin ve CRP değerleri arasında istatistiksel yönden kuvvetli ve anlamlı bir ilişki vardı (p < 0,05). Rotavirüs pozitif, adenovirüs pozitif ve hem rotavirüs hem de adenovirüs pozitif olan üç gruptaki vakalarda ishal, kusma, karın ağrısı ve iştahsızlık ile aralarında istatistiksel yönden kuvvetli ve anlamlı bir ilişki vardı (p < 0,05). Sonuç: Özellikle viral gastroenteritlerden rotavirüs ve/veya adenovirüs enfeksiyonunda üre ve albumin ile sekonder enfeksiyon açısından beyaz küre sayısı ve CRP düzeylerinin de yakın takip edilmesi gerektiği kanısındayız.
  • [ X ]
    Öğe
    Ailevi akdeniz ateşi hastalarında subklinik inflamasyon göstergesi olarak nötrofil lenfosit oranı ve trombosit lenfosit oranının değerlendirilmesi
    (2015) Asena, Muhammet
    Amaç: Ailevi Akdeniz Ateşi (AAA) hastalığında atak dönemlerinde inflamasyon belirgindir. Ancak inflamasyonun atak dışı dönemde de devam ettiği ifade edilmektedir. Bu çalışmada AAA hastalarının atak dışı dönemdeki nötrofil/lenfosit oranı (NLO) ve trombosit/lenfosit oranının (TLO) kontrol grubu ile karşılaştırılması amaçlandı. Yöntem: Dicle Üniversitesi Tıp Fakültesi Çocuk Nefroloji ve Romatoloji bölümünde AAA tanısıyla takip edilen 1-18 yaş arası 93 çocuk hastanın demografik (yaş, cinsiyet, anne-baba akrabalığı, ailede AAA varlığı), klinik (semptoların başlama yaşı, tanı yaşı, atak esnasındaki semptomlar, kolşisin dozu) ve laboratuvar (nötrofil, lenfosit ve trombosit sayısı, NLO ve TLO, genetik mutasyon durumu) özellikleri incelendi. Kontrol grubu yaş cinsiyet özellikleri bakımından hasta grubuna benzer sağlıklı popülasyondan oluşturuldu ve tam kan sayımı değerleri kaydedildi. Bulgular: Çalışmada hasta grubuna 93 (42 Erkek/51 Kız) kontrol grubuna 81 (39 Erkek/42 Kız) olgu dahil edildi. Hastaların semptomlarının ortalama başlama yaşı 4.65±3.30 yıl idi. Hastaların tanı yaşı 6.5±3.5 yıl idi. Hastalarımızın aile öyküsü sorgulandığında anne-baba akrabalığı %23.7, ailede AAA öyküsü %50.5 idi. Klinik özelliklerine göre değerlendirildiğinde en sık rastlanan klinik bulgu karın ağrısı (%98.9), ikinci sırada ise ateş (%88.2) idi. Diğer klinik bulgular artralji %39.1, kusma %22.6, myalji %18.3, artrit %16.1, göğüs ağrısı %14, ishal %12.9, döküntü %11.8 oranında tespit edildi. Hastaların genetik analiz sonuçları incelendiğinde; en sık E148Q heterozigot (%8.6) genotipi, ikinci sıklıkta R202Q heterozigot genotipi saptandı. Çalışma grubumuzun labaratuar parametreleri incelendiğinde lökosit sayısı, trombosit sayısı, nötrofil sayısı, lenfosit sayısı, NLO ve TLO değerleri hasta ve kontrol grubunda benzer saptandı. Sonuç: Sonuçlarımıza göre platelet/lenfosit ve nötrofil/lenfosit oranı AAA hastalarında atak dışı dönem için inflamasyon göstergesi olarak kullanıma uygun değil gibi görünmektedir. Anahtar kelimeler: Ailevi Akdeniz ateşi, trombosit/lenfosit oranı, nötrofil/lenfosit oranı, inflamasyon .
  • Yükleniyor...
    Küçük Resim
    Öğe
    Gastroenterit nedeniyle yatırılan pediatrik hastaların rotavirüs/adenovirüs açısından değerlendirilmesi
    (Dicle Üniversitesi Tıp Fakültesi, 2019) Asena, Muhammet; Canan, Adem; Öztürk, Ünal; Öztürk, Pınar Aydın; Pirinççioğlu, Ayfer Gözü
    Amaç: Çocuk sağlığı alanındaki global iyileşmeye rağmen, 5 yaş altı çocuk ölümlerinin en sık 2. nedenini hala gastroenteritler oluşturmaktadır. Yenidoğan ve küçük çocuklarda ağır gastroenteritin en sık nedeni rotavirüstür. Enterik Adenovirüs ise ikinci en sık viral gastroenterit nedenidir. Bu çalışma ile gastroenterit etyolojisi olarak rotavirüs/adenovirüs sıklığının araştırılması, klinik bulgu ve laboratuvar parametrelerine etkisi, yatış süreci üzerine etkisinin diğer gastroenteritlerle karşılaştırılarak değerlendirilmesi ile önlem ve tedavi ile ilgili çalışmalara temel oluşturulması amaçlandı. Yöntemler: Çalışmamıza hastanemize gastroenterit tanısıyla yatan 353 hasta dahil edilmiştir. Hastaların yaşı, cinsiyeti, ishal sıklığı, rotavirüs veya adenovirüs saptanıp saptanmadığı, klinik bulguları, probiyotik-antibiyotik kullanımı, eşlik eden hastalık varlığı, kaç gün yattığı, yattığı ay, C-reaktif protein düzeyi, hematolojik ve biyokimyasal parametreler retrospektif olarak değerlendirildi. Rotavirüs/adenovirüs antijen pozitifiliği saptanan hastalar rotavirüs/adenovirüs saptanmayan hastalarla (kontrol grubu) istatistiksel olarak karşılaştırıldı. Bulgular: Hastaların yaş ortalaması 18,8 (1-125) aydı. Yaş grubuna göre diare sıklığına bakıldığında hastaların en sık %56,9 ile 6- 24 ay arasında olduğu 6-24 ay arası hasta grubunun %40,.8’inde rotavirüs/adenovirüs saptanmış olup bu durum istatistiksel olarak anlamlı bulunmuştur (p=0.03). Gaita sayısına bakıldığında rotavirüs/adenovirüs saptanan hastaların %80,6’sında 10 ve üzerinde gaita sayısı saptanmış olup istatiksel olarak anlamlı bulunmuştur. Rotavirüs/adenovirüs saptanan hastalarda iştahsızlık, halsizlik ve dehidratasyon bulgularına kontrol grubuna oranla daha sık rastlandığı örülmektedir. Sonuç: Çalışma sonuçları göz önüne alındığında rotavirüs/adenovirüse bağlı gastroenteritlerde klinik bulguların daha belirgin olduğu, ancak laboratuvar parametrelerinden anlamlı farklılık olmadığı gözlenmektedir. Bu nedenle özellikle klinik bulguları daha ağır olan gastroenterit hastalarında viral nedenlerin araştırılması etkin semptomatik tedavi ve gereksiz antibiyoterapiden kaçınılmasını sağlayacaktır.

| Dicle Üniversitesi | Kütüphane | Açık Erişim Politikası | Rehber | OAI-PMH |

Bu site Creative Commons Alıntı-Gayri Ticari-Türetilemez 4.0 Uluslararası Lisansı ile korunmaktadır.


Dicle Üniversitesi, Diyarbakır, TÜRKİYE
İçerikte herhangi bir hata görürseniz lütfen bize bildirin

Powered by İdeal DSpace

DSpace yazılımı telif hakkı © 2002-2025 LYRASIS

  • Çerez Ayarları
  • Gizlilik Politikası
  • Son Kullanıcı Sözleşmesi
  • Geri Bildirim