Yazar "Aban, Meral" seçeneğine göre listele
Listeleniyor 1 - 3 / 3
Sayfa Başına Sonuç
Sıralama seçenekleri
Öğe Deneysel peritonit modelinde disodyum kromoglikat ve piroksikamin karın içi yapışıklıklara etkisi(1998) Taçyılduız, İbrahim H.; Keleş, Celalettin; Aban, Meral; Şahin, Hayrettin; Çeldir, AliAmeliyat sonrası erken ve geç dönemde görülen karın içi yapışıklıklar, kullanılan çok sayıda ilaç ve yönteme rağmen büyük sorunlar yaratmakta, morbidite ve mortali tenin artmasına yol aç maktadır. Çalışmamız, sıçanlarda geliştirilen peritonit modelinde Piroksikam (Piroxicam) ve Disodyum kromoglikatın (Disodium cromoglycate)yapışıklık oluşumu üzerine olan etkilerini araştırmak amacı ile planlandı. Spraque-Dawley cinsi 30 adet sıçan Piroksikam, Disodyum kromoglikatve kontrol grubu olmak üzere üç gruba ayrıldı. Peritonit oluşturulduktan sonra karın katları kapatıldı. 24 saat sonra karın peritonit yönünden makroskopik olarak değerlendirildi, mikrobiyolojik inceleme için kültür alındı ve karın sağ ön-yan duvarından parietal periton ve kas tabakasını içeren î cm2 'lik biopsi alınarak peritonit oluştuğu histopatolojik incelemelerle doğrulandı.Piroksikam 0.250 mg/kg, Disodyum kromoglikat W mgr/kg, birinci doz intraperitoneal, sonraki dozlar intramuskuler olarak toplam 5 gün uygulandı. Kontrol grubunda ise sadece peritoneal eksuda kuru tamponla silindi ve karın kapatıldı. Ameliyat sonrası 15. gün karın sol kadrandan lapa-rotomi yapıldı ve yapışıklıklar gözlendi. Yapışıklıkların yerleri ve şiddeti tespit edildi. Yapışıklığın enyoğun olduğu yerdeki periton, visseral organ, ve/veya fibröz bantlar biopsi için alındı. Mikroskobide iltihabi infiltrasyon, fibroblast aktivasyonu, damarlanma ve yabancı cisim dev hücresi reaksiyonu yönünden değerlendirildi. Sonuç olarak çalışmamızda bir nonsteroid-antiinflamatuar ilaç olan Piroksikam'ın yapışıklıkları önlemedeki etkisi olumlu yönde bulunmuştur (p<0.001). Piroksikam'ın immun yanıtı ne ölçüde etkilediği açık olarak ortaya konulabilirseyapışıklık oluşumunun önlenmesinde kullanılabilmesi mümkün olacaktır.Öğe Emergency Cesarean hysterectomy(1996) Taner, Cüneyt E.; Erden, Ali Ceylan; Aban, Meral; Toy, Erhan; Hakverdi, Ali UlviAmaç: On iki yıllık dönemde yapılmış sezeryan histerektomilerin sıklığını, anne ve fetusların sonuçlarını araştırmak. Çalışma planı: Bu çalışma, 1983 ile 1995 arasında Dicle Üniversitesi Tıp Fakültesi Hastanesi' nde uygulanan 119 sezeryan histerektomiden oluşturulmuştur. Bu dönemde, toplam 8630 doğum, 2127 (%24.65) sezeryan yapılmıştır. Sezeryan histerektomiler tüm doğumların %1 .38' ini ve tüm sezeryanların ise %5.59' unu oluşturmaktadır. Sonuçlar: Hastaların yaşları 18 ile 46 arasındaydı. Kırk hastanın (%33.61) yaşı e35' in üzerindeydi. Beşden fazla doğumu olan 65 '%54.62) olgu vardı. Uterus rüptürü 52 (%43.69) hastada ve bunların alltısı (%11.53) daha önce sezeryan olmuştu. Atoni 46 olguda (%38.65) bulundu ve bunların 17' sinde (%14.28) ciddi dekolman plasentaya bağlı Couvelaire uterus vardı. Plasenta acereta ve inereta 11 (%9.24) hastada görüldü. Tümör previa (plasenta previa ile beraber veya değil) 6 olguda, ciddi uterus damarlarından kanama 2 olguda ve plasenta previaya bağlı uterus alt segment kanaması 2 olguda saptandı. Subtotal sezeryan histerektomi 116 olguda (%97.47) yapıldı. Ateş, üriner ve yara enfeksiyonu sırasıyla 52,25 ve 21 olguda bulundu. Anne ölümü sekiz hastada (%6.72) ve bebek ölümü 66 (%55.46) olguda tespit edildi. En sık endikasyonu oluşturmaktaydı. Acil olgularda, subtotal histerektomi en sık yapılan hayat kurtarıcı bir uygulamaydı. Yorum: En sık nedenler bizim bölgemizde, ihmal edilmiş doğum eylemine bağlı uterus rüptürü ve atoni olarak bulundu. Acil olgularda subtotal sezeryan histerektomi yap ılması hayat kurtarıcı bir uygulamadır.Öğe Simultaneous uterus and liver hydatic CYSTS. A rare condition(1998) Taçyıldız, İbrahim H.; Arslan, Yüksel; Aban, Nedim; Aban, Meral; Öztürk, AtillaUterus ve karaciğerde hidatik kisti olan bir hasta sunuldu. Jinekolojik muayenede ağrı dışında fizik bulgu saptanamadı. Ultrasonografide uterus fundusunda ve karaciğer sağ lobunda kistik kitle gözlendi. Laparotomide uterus 12-14 haftalık büyüklükte idi. Total abdominal histerektomi ve bilateral salpingoooferektomi uygulandı. Karaciğer kisti için parsiyel kistektomi ve eksternal drenaj uygulandı. Hastaya ameliyat sonrası dönemde 3 hafta süreyle günlük 10 mg/kg dozunda Albendazol verildi. Cerrahlar ve jinekologlar karın boşluğunda ve pelviste kistik kitle bulunduğunda kist hidatik hastalığını düşünmeli ve karın boşluğunu ve pelvisi dikkatlice muayene etmelidirler. Ayrıca ameliyat sonrası dönemde albendazol verilmelidir.