Yazar "Şeker, Sevil" seçeneğine göre listele
Listeleniyor 1 - 2 / 2
Sayfa Başına Sonuç
Sıralama seçenekleri
Öğe Mikrodalgayla yeni tripodal reseptörlerin sentezi ve seçici anyon tanınmasında kullanılabilirliklerinin araştırılması(2012) Toğrul, Mahmut; Öztürk, Gülşen; Şeker, SevilAnyonlar ve katyonlar biyoloji, tıp, kataliz ve çevre başta olmak üzere çok geniş bir alanda temel rol oynarlar. Anyonik ve katyonik türlerin seçici tanıması, çevresel kontrol, endüstriyel amaçlardan klinik teşhislere kadar birçok alanda önemlidir. Son 20 yılda anyonik türlerin seçici tanınmasında kullanılmak üzere yapay reseptörlerin dizaynı ve sentezlenmesine önemli bir ilgi gösterilmiştir. Anyon tanıma reseptörleri arasında bağlanma merkezi olarak amid, üre ve tiyoüre grupları taşıyan tripodal reseptörler en baskın yapılardır. Tripodal moleküler platform ligand gruplarının takılabildiği üç kol sağlamaktadır. Moleküler dizayn kompleks kararlılığı ve seçiciliği gibi bağlanma özelliklerinin rasyonel kontrolünü sağlar. Bir tipodal reseptörün seçiciliği büyük oranda kollarının rijitliği ve kavite büyüklüğüyle ilişkilidir. Amid tabanlı tripodal reseptörlerin önemli avantajlarından biri bu yapıların anyon tanıma yanında amonyum tuzları şeklindeki katyonlara karşı da önemli afinite göstermeleridir. Diğer taraftan mikrodalga teknolojisinin organik kimyada kullanımı son on yılda yaygın olarak araştırılmış ve çok sayıda yayın ve derleme birçok kimyasal dönüşümün mikrodalga koşullarında başarıyla yürütülebileceğini göstermiştir. En önemlisi mikrodalga tekniği reaksiyon süresini, büyük oranda azalmasına, yüksek verimler, daha az yan ürün oluşumuna, yeşil kimyaya uyumlu bir şekilde daha kolay çalışılmasına, çözücüsüz organik dönüşümlere, atom ekonomisine ve seçici reaksiyonlara yol açar. Bu proje kapsamında birinci aşamada, seçici anyon ve katyon tanınmasında kullanılmak üzere mikrodalga koşullarında, üç farklı türde yan grup bulunduran yeni bir seri amide dayalı tripodal reseptör oldukça iyi sayılabilecek verimler ile sentezlenmiştir. İkinci aşamada mikrodalga koşullarında sentezlenen bu tripodal reseptörler 1 H NMR titrasyon yöntemi kullanılarak H2PO4 - , HSO4 - , C6H5CO2 - , CH3CO2 - , ClO4 - , F- , Cl- , Br- gibi anyonların ve fenil, naftiletilamonyumperklorat gibi katyonlarının enantiyomerik tanımasında kullanılabilirlikleri incelenmiştir. Elde edilen sonuçlardan her üç reseptör grubunun incelenen anyonlar içinden genel olarak H2PO4 - , C6H5CO2 - , CH3CO2 - anyonlarına karşı daha iyi tanıma sergilerken genel olarak HSO4 - ve ClO4 - anyonlarına karşı bir tanıma göstermedikleri izlenmiştir. İncelenen katyonların enantiyomerik tanımasında özellikle I. Grup tripodal reseptörler ile literatürde ender rastlanan enantiyomerik diskriminasyon faktörleri (KR/KS=17.75 ve KR/KS=50.18) elde edilmiştir.Öğe Pridin içeren C2-simetrik makrosikliklerin sentezi ve moleküler tanıma özelliklerinin incelenmesi(2015) Şeker, SevilMoleküler seviyede kiralite çalışmaları modern kimyanın en temel konusu olmaya başlamıştır. Bu konuya ilgi duyulmasının önemli sebebi çoğu biyomoleküllerin kiral doğasından ve bu moleküllerin diğer moleküllerle etkileşiminden kaynaklanmaktadır. Kullanılan tıbbi ilaçlar ve zirai ilaçların çoğunda kiral moleküller bulunmaktadır. Asimetrik sentez konusu son yıllarda hızla çok büyük gelişme kaydederken, bu yöntem halen saf homokiral bileşiklerin çoğunun hazırlanması için pratik bir metot sağlayamamıştır. Moleküler seviyede kiral tanımaya etki eden faktörleri tamamen anlamak için çok sayıda materyal tasarlanıp sentezlenmektedir. Supramoleküler kimyanın bu yönlü çalışılmasıyla kazanılan bilgi, enzim-substrat ve antikor-antijen etkileşimleri gibi biyolojik tanıma olaylarında etkili olan etmenlerin anlaşılmasını sağlayacağından dolayı da ayrı bir öneme sahiptir. Bu proje kapsamında, C2-simetrisine sahip ester ve amit fonksiyonel grup taşıyan ve pridin ünitesi içeren bir seri, yeni kiral makrosiklik sentezlenecek ve bunların moleküler tanıma özellikleri 1H NMR yöntemiyle araştırılacaktır. Böylelikle kiral merkez üzerindeki sübstitüentlerin ve pridin ünitesinin enantiyomerik tanımaya etkisi karşılaştırmalı olarak incelenebilecektir.